Daha düne kadar komplo teorisiydi, bu gün bilim oldu.
Batı aleminde en az elli senedir gizlice kullanılan bu tekniği, artık bir Türk üniversitesi de uygulayabiliyor. İnsanların uyanık iken ya da uyku da iken beyinlerinden yayılan sinyalleri okuyup işleyebilen elektronik sistemler aslında yıllardır Japonya'nın oyuncak sektörü tarafından bile kullanılıyor. 1999'da İngiltere'nin en büyük hava limanında, kişiye özel(kalabalığın içinde bulunan tek bir kişinin duyabileceği) anons sistemi denendi ki bu sistemin de çalışma mantığı bu videoda anlatılan ile aynı...
Türkiye'de ise en yetkili tıp kurumları ve uzmanları bile hala insanların beyinlerinin kişinin kendi iradesi dışında kontrol edilemeyeceğini ve beyninin kontrol edildiğini düşünen insanların hasta olduğunu düşünüyor. Üstelik son 6-7 yıldır batılıların beyin kontrolü deneylerinde çekilen görüntüler Youtube'da, deneyi yapan kurumların ve uzmanların kimliklerini bile gizlemeye ihtiyaç duyulmadan sergilendiği halde, Türkiye'nin sözde uzmanları ve kurumları böyle bir haldeler... Halen Adli Tıp Kurumu, insanlara yaklaşık 550 sorudan oluşan ve cevap olarak "evet" ya da "hayır" şeklinde iki şıkkın bulunduğu bir test uyguluyor. Bu testte bütün gayreti ile "Beynim başkaları tarafından kontrol ediliyor." cevabını almaya çalışıyor ve bütün sorular bu merkezde kurgulanıp sorulmuş durumda. Kişi bu sonucu doğuracak "evet" cevaplarını verince de derhal psikolojik rahatsızlığı olduğu kanaatine varılıyor. Başka da bir şey yapılamıyor.
Başka bir şey yapılamıyor çünkü psikoloji-psikiyatri gerçek bir bilim dalı değil. Psikoloji, bilimin en temel mantığına ters bir dal. Görmediğini, ölçüp tartamadığın kabul etmemek üzerine kurulmuş günümüz biliminin var olup olmadığını, varsa ne olup olmadığını bilmediği bir ruhu tedavi etmeye çalışması kendi temel esasları ile çatışan bir hareket tarzı. Ve psikolojinin bilinen tarihi boyunca hemen hemen hiç kimseyi tedavi edememiş olmasının asıl sebebi de bu.
İyi bilinmeli ki batı dünyasında, ayrıca Rusya, Çin ve Japonya'da, insan beynine etki eden cinlerin varlığı da, cinlerin psikolojik rahatsızlıklara sebep olduğu da ciddiyetle kabul görüyor ve onların uzmanları bizim beyinleri sulandırılmış sözde uzmanlarımız gibi bakmıyorlar olaylara... Bu ülkelerin geliştirdikleri çok özel görüntüleme cihazları ile, aynı şu anda canlıların manyetik dalgalanmalarını gördükleri gibi, farklı ışık boylarındaki cinleri bile görüntüledikleri iddia ediliyor ki ülkemizde elbette bu da komplo teorisi olarak kabul görecektir sözde uzmanlarımızca... Ama bir elli sene sonra bir Türk üniversitesi de bunu başarınca, acaba vicdan azabı çekecek mi bu sözde uzmanlar, yetkililer, sorumlu siyasetçiler? Çünkü yüz binlerce insan yanlış teşhis ve sözde bilimsellik adına bir kaç haftada kurtulabilecekleri ciddi acı ve sıkıntı veren rahatsızlıkları ile bir ömür yaşadılar, yaşıyorlar.
Daha fazlası için bakınız: www.PsikiyatrininKaranlikYuzu.com
Batı aleminde en az elli senedir gizlice kullanılan bu tekniği, artık bir Türk üniversitesi de uygulayabiliyor. İnsanların uyanık iken ya da uyku da iken beyinlerinden yayılan sinyalleri okuyup işleyebilen elektronik sistemler aslında yıllardır Japonya'nın oyuncak sektörü tarafından bile kullanılıyor. 1999'da İngiltere'nin en büyük hava limanında, kişiye özel(kalabalığın içinde bulunan tek bir kişinin duyabileceği) anons sistemi denendi ki bu sistemin de çalışma mantığı bu videoda anlatılan ile aynı...
Türkiye'de ise en yetkili tıp kurumları ve uzmanları bile hala insanların beyinlerinin kişinin kendi iradesi dışında kontrol edilemeyeceğini ve beyninin kontrol edildiğini düşünen insanların hasta olduğunu düşünüyor. Üstelik son 6-7 yıldır batılıların beyin kontrolü deneylerinde çekilen görüntüler Youtube'da, deneyi yapan kurumların ve uzmanların kimliklerini bile gizlemeye ihtiyaç duyulmadan sergilendiği halde, Türkiye'nin sözde uzmanları ve kurumları böyle bir haldeler... Halen Adli Tıp Kurumu, insanlara yaklaşık 550 sorudan oluşan ve cevap olarak "evet" ya da "hayır" şeklinde iki şıkkın bulunduğu bir test uyguluyor. Bu testte bütün gayreti ile "Beynim başkaları tarafından kontrol ediliyor." cevabını almaya çalışıyor ve bütün sorular bu merkezde kurgulanıp sorulmuş durumda. Kişi bu sonucu doğuracak "evet" cevaplarını verince de derhal psikolojik rahatsızlığı olduğu kanaatine varılıyor. Başka da bir şey yapılamıyor.
Başka bir şey yapılamıyor çünkü psikoloji-psikiyatri gerçek bir bilim dalı değil. Psikoloji, bilimin en temel mantığına ters bir dal. Görmediğini, ölçüp tartamadığın kabul etmemek üzerine kurulmuş günümüz biliminin var olup olmadığını, varsa ne olup olmadığını bilmediği bir ruhu tedavi etmeye çalışması kendi temel esasları ile çatışan bir hareket tarzı. Ve psikolojinin bilinen tarihi boyunca hemen hemen hiç kimseyi tedavi edememiş olmasının asıl sebebi de bu.
İyi bilinmeli ki batı dünyasında, ayrıca Rusya, Çin ve Japonya'da, insan beynine etki eden cinlerin varlığı da, cinlerin psikolojik rahatsızlıklara sebep olduğu da ciddiyetle kabul görüyor ve onların uzmanları bizim beyinleri sulandırılmış sözde uzmanlarımız gibi bakmıyorlar olaylara... Bu ülkelerin geliştirdikleri çok özel görüntüleme cihazları ile, aynı şu anda canlıların manyetik dalgalanmalarını gördükleri gibi, farklı ışık boylarındaki cinleri bile görüntüledikleri iddia ediliyor ki ülkemizde elbette bu da komplo teorisi olarak kabul görecektir sözde uzmanlarımızca... Ama bir elli sene sonra bir Türk üniversitesi de bunu başarınca, acaba vicdan azabı çekecek mi bu sözde uzmanlar, yetkililer, sorumlu siyasetçiler? Çünkü yüz binlerce insan yanlış teşhis ve sözde bilimsellik adına bir kaç haftada kurtulabilecekleri ciddi acı ve sıkıntı veren rahatsızlıkları ile bir ömür yaşadılar, yaşıyorlar.
Daha fazlası için bakınız: www.PsikiyatrininKaranlikYuzu.com
Category
🤖
Teknoloji