kendi ağzından hayat hikayesi:
tunceli’den bursa’ya göç eden bir ailenin üçüncü çocuklarıyım. daha sonra istanbul’a yeni bir göç daha yaşanıyor ve ben 60 lı yıllarda dünyaya geliyorum. çocukluğumun uzun bir dönemi istanbul zeytinburnu o zamanlar gecekondu ve o dönemlerde ben yavaş yavaş büyümeye başlıyorum.
ilk ve ortaokulu orada okuyorum. daha sonra lise 1nci sınıfa kadar burada yaşayıp, daha sonra meslek lisesine geçiş yapıyorum. işte bu sırada istanbul’un anadolu yakasına taşınıyoruz ve uzun yıllar kartal maltepe’de yaşamaya ve artık buralarda yaşayan genellikle işçi olan halkın içerisinde şekillenmeye başlıyorum. evet, şimdi müzik nerde diye sorarsanız çocukluğumdan beri aile içinde bağlama çalan benden büyüklerim vardı. yani kulağımda müzik her zaman vardı. bu yıllarda belediye konservatuarına gittim 2 sene kadar burada daha da geliştim, sonra askerlik ve sonrasında tersanelerde işçi olarak çalışmaya başladım. en son türkiye gemi sanayi’nde 8 sene kadar çalıştıktan sonra sadece müzikle uğraşmaya başladım.
1994 yılının başlarında ateş hirsizlari’nı piyasaya çıkardım. bu dönemde avrupa’nın çeşitli ülkelerinde konserlerim oldu.daha önce, sivas olaylarında ölen arkadaşlarım anısına bir şarkı yapmıştım, tam o dönemde edip akbayram’ın okuduğu türküler yanmaz’ı besteledim. o albümde 3 tane daha şarkım yer aldı. yani bestelerim, kendi albümümden önce duyulmaya başladı. ateş hirsizlari’ ndan sonra 1995 te kaybettiğim anneme hitaben yurdumun trenleri’ni yaptım ve artık müzik daha çok hayatımdaydı.artık kendimi müzikle daha iyi ifade edebildiğimi anladım.
müzik benim toplumla aramda güzel ve çok önemli bir köprü oldu.1998 de yaz gibi gel çıktı bu albüm benim olgunlaşma dönemimi anlatır, ilk defa kendi düzenlediğim albüm oldu ve daha sonra ki albümlerimi de düzenlemeye başladım.daha sonra metropol müzikten çıkan yaz gibi gel’den sonra salkim söğüt- 1 ‘de üç tane türküyle yer aldım ve sonra yine aynı firmayla nasihat’ i yaptım. sadece türkülerden oluşan bu albümle, insanlar türkü de söyleyebildiğimi anladılar. aslında ben bestelerimle insanlara ulaşmak istiyordum ama o dönem türküler revaçtaydı, dolayısıyla firmanın isteği ile çıkmış bir çalışma oldu. daha sonra karışık albümler izledi. bunlar; ülken senin yüreğindir , sabah türküleri, duyuyormusunuz, rengahenk türküler, eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi. bu arada edip akbayram, suavi, kızılırmak, banu, sevda gönülcan tarafından bir çok şarkılarım okundu.
tunceli’den bursa’ya göç eden bir ailenin üçüncü çocuklarıyım. daha sonra istanbul’a yeni bir göç daha yaşanıyor ve ben 60 lı yıllarda dünyaya geliyorum. çocukluğumun uzun bir dönemi istanbul zeytinburnu o zamanlar gecekondu ve o dönemlerde ben yavaş yavaş büyümeye başlıyorum.
ilk ve ortaokulu orada okuyorum. daha sonra lise 1nci sınıfa kadar burada yaşayıp, daha sonra meslek lisesine geçiş yapıyorum. işte bu sırada istanbul’un anadolu yakasına taşınıyoruz ve uzun yıllar kartal maltepe’de yaşamaya ve artık buralarda yaşayan genellikle işçi olan halkın içerisinde şekillenmeye başlıyorum. evet, şimdi müzik nerde diye sorarsanız çocukluğumdan beri aile içinde bağlama çalan benden büyüklerim vardı. yani kulağımda müzik her zaman vardı. bu yıllarda belediye konservatuarına gittim 2 sene kadar burada daha da geliştim, sonra askerlik ve sonrasında tersanelerde işçi olarak çalışmaya başladım. en son türkiye gemi sanayi’nde 8 sene kadar çalıştıktan sonra sadece müzikle uğraşmaya başladım.
1994 yılının başlarında ateş hirsizlari’nı piyasaya çıkardım. bu dönemde avrupa’nın çeşitli ülkelerinde konserlerim oldu.daha önce, sivas olaylarında ölen arkadaşlarım anısına bir şarkı yapmıştım, tam o dönemde edip akbayram’ın okuduğu türküler yanmaz’ı besteledim. o albümde 3 tane daha şarkım yer aldı. yani bestelerim, kendi albümümden önce duyulmaya başladı. ateş hirsizlari’ ndan sonra 1995 te kaybettiğim anneme hitaben yurdumun trenleri’ni yaptım ve artık müzik daha çok hayatımdaydı.artık kendimi müzikle daha iyi ifade edebildiğimi anladım.
müzik benim toplumla aramda güzel ve çok önemli bir köprü oldu.1998 de yaz gibi gel çıktı bu albüm benim olgunlaşma dönemimi anlatır, ilk defa kendi düzenlediğim albüm oldu ve daha sonra ki albümlerimi de düzenlemeye başladım.daha sonra metropol müzikten çıkan yaz gibi gel’den sonra salkim söğüt- 1 ‘de üç tane türküyle yer aldım ve sonra yine aynı firmayla nasihat’ i yaptım. sadece türkülerden oluşan bu albümle, insanlar türkü de söyleyebildiğimi anladılar. aslında ben bestelerimle insanlara ulaşmak istiyordum ama o dönem türküler revaçtaydı, dolayısıyla firmanın isteği ile çıkmış bir çalışma oldu. daha sonra karışık albümler izledi. bunlar; ülken senin yüreğindir , sabah türküleri, duyuyormusunuz, rengahenk türküler, eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi. bu arada edip akbayram, suavi, kızılırmak, banu, sevda gönülcan tarafından bir çok şarkılarım okundu.
Category
🎵
Müzik