İran folk müziğinin efsanevi sesi Sima Bina, Almanya’nın Köln kentinde sahne aldı. Bir folk müzik sanatçısı olarak bestelerini İran‘ın ırak yörelerinde çalınan melodilerle icra eden şarkıcı tüm dünyaya sesini duyururken, bir kadın olarak İran yasaları gereği kendi ülkesinde sahne alamıyor.
Sima Bina bu durumun müziğine yansıdığının altını çizdi:
“İran’da şarkı söyleyemiyor olmam çok üzücü, melodilerinden esinlendiğim insanlarla onlardan öğrendiğim yöresel müzikleri paylaşamıyorum. Bunun imkansızlığının farkında olmaksa bestelerime yansıyor.”
İlk olarak 9 yaşındayken İran Ulusal Radyosu’nda bir çocuk programıyla müzik kariyerine başlayan Sima Bina’nın besteleri İran kültüründe önemli bir yere sahip. Sanatçı, Afgan ritmleriyle harmanladığı parçalarla kültürleri buluşturuyor.
Sima Bina konu hakkında şu sözleri sarf etti:
“Afgan kardeşlerimiz de bizim ulusumuzun bir parçası. Aynı dili konuşuyoruz. Politikalar çizilen sınırlarla değişiyor elbet, ama insanlar birbirine çok yakın. Biz de bu bağı ve bağlılığı müzik yoluyla güçlendiriyoruz.”
Sima Bina yenilikçi bir sanatçı olmadığından bahsetti:
“Ben yenilikçiliği gençlere bırakıyorum onların bir şeyleri geliştirebilmesi için esas modele ve geçmiş değerlere ihtiyacı var. Benim görevim geçmişin geleneksel folk müziğiyle günümüzün yenilikçi tarzı arasında bir köprü kurabilmek. Öte yandan, folk müziği tüm gelenekselliğiyle icra etmekten hoşlanıyorum. Böylece sonraki nesillere geçmişten bir anı bırakabiliriz.”
Sima Bina geçmişe bağlılığıyla övünse de yenilikçi bir kişiliğe sahip. Sanatçı son 10 yıldır eski İran ninnileri üzerine çalışıyor ve onları yeni bir albümle günümüze taşımayı amaçlıyor.
Sima Bina bu durumun müziğine yansıdığının altını çizdi:
“İran’da şarkı söyleyemiyor olmam çok üzücü, melodilerinden esinlendiğim insanlarla onlardan öğrendiğim yöresel müzikleri paylaşamıyorum. Bunun imkansızlığının farkında olmaksa bestelerime yansıyor.”
İlk olarak 9 yaşındayken İran Ulusal Radyosu’nda bir çocuk programıyla müzik kariyerine başlayan Sima Bina’nın besteleri İran kültüründe önemli bir yere sahip. Sanatçı, Afgan ritmleriyle harmanladığı parçalarla kültürleri buluşturuyor.
Sima Bina konu hakkında şu sözleri sarf etti:
“Afgan kardeşlerimiz de bizim ulusumuzun bir parçası. Aynı dili konuşuyoruz. Politikalar çizilen sınırlarla değişiyor elbet, ama insanlar birbirine çok yakın. Biz de bu bağı ve bağlılığı müzik yoluyla güçlendiriyoruz.”
Sima Bina yenilikçi bir sanatçı olmadığından bahsetti:
“Ben yenilikçiliği gençlere bırakıyorum onların bir şeyleri geliştirebilmesi için esas modele ve geçmiş değerlere ihtiyacı var. Benim görevim geçmişin geleneksel folk müziğiyle günümüzün yenilikçi tarzı arasında bir köprü kurabilmek. Öte yandan, folk müziği tüm gelenekselliğiyle icra etmekten hoşlanıyorum. Böylece sonraki nesillere geçmişten bir anı bırakabiliriz.”
Sima Bina geçmişe bağlılığıyla övünse de yenilikçi bir kişiliğe sahip. Sanatçı son 10 yıldır eski İran ninnileri üzerine çalışıyor ve onları yeni bir albümle günümüze taşımayı amaçlıyor.
Category
🗞
Haberler