Ceneve Rasathanesi exoplanet uzmanları için vazgeçilmez bir merkez konumunda. Exoplanet adı güneş sistemi dışında tesbit edilen gezegenlere veriliyor. Bugüne kadar toplam 3559 exoplanet tesbit edildi fakat aslında yalnızca Samanyolu galaksisi içerisinde dahi milyarlarcası olduğu biliniyor.
Keşfedilen ilk exoplanet, “sıcak Jüpiter” olarak bilinen dev bir gaz küresi. 1995 yılında Cenevre Üniversitesi profesörlerinden Michel Mayor tarafından yapılan bu keşif astronomide bir devrimin ilk adımı sayılıyor:
“Çok etkileyici. Bir rüya gibi geçen 20 yıl. ‘Yıldızların etrafında dönen gezegenler var mıdır’ sorusu ve bunun çok fazla olduğunu öğrenmemiz.
Şimdi insanları heyecanlandıran çok özel şeyler: Yaşanabilir gezegenler bulmak, dünya gibi katılaşmış, yıldızlarına uzaklığı ise suyun sıvı halde kalabilmesine uygun olan.”
Geçen 20 yılda araştırmacılar adeta gezegen avına çıkmış gibiydiler. Exoplanetlerin büyük çoğunluğu doğrudan gözlemlenemiyor. yörüngesinde oldukları parlak yıldızların bir ifadeyle gölgesinde kalıyorlar.”
Cenevre Üniversitesi uzmanlarından David Ehrenreich bilim adamlarının bu gök cisimlerini tesbit için iki teknik geliştirdiklerini söylüyor:
“Gezegenlerin nasıl tesbit edildiğini küçük bir modellemeyle açıklayalım: İki tane kartopumuz var. Küçük olan dev gezegen. Mesela Jüpiter. Bir dev… Bu da onun yıldızı. Güneşimize göre çok az daha küçük. Burada geliştirdiğimiz yöntemle doğrudan gözlemleyemediğimiz ya da yıldızın etrafında dönerken hareketlerini izlememiz kesintiye uğrayan gezegenin kütlesini hesaplamamızı sağlıyor.
Bazen şanslı oluyoruz ve gezegeni bize göre yıldızın önünden geçerken görebiliyoruz. “Transit” adını verdiğimiz bu geçiş sırasında da bir tutulma yaşanıyor ve biz de böylece gezegenin ebadını ölçme imkanı buluyoruz. CHEOPS programı da bize bunu verecek.”
CHEOPS Avrupa Uzay Ajansı‘nın geliştirdiği bir teleskop. Halen yapım aşamasında ve gelecek yıl uzaya fırlatılması planlanıyor. Cheops teleskobunun daha önce yapılamayan kesinlikte ölçüm yapması hedefleniyor.
Elde edilen veriler Avrupa Güney Rasathanesi’nin Şili’deki VLT teleskopuyla ulaştığı bilgilerle karşılaştırmalı olarak incelenecek ve dünyaya benzer özellikte gezegenler bulunmaya çalışılacak.
Espresso projesinin önemli isimlerinden Francesco Pepe’ye göre 2017 yılı bahar döneminde VLT teleskobuna eklenecek ESPRESSO adlı yeni aygıtla gezegen avlama kapasitesi önemli ölçüde arttırılacak:
“Cenevre Rasathanesi’nde Espresso spektografın yapımının sürdüğü beyaz odadayız. Burada gördüğünüz sistem tümüyle boş teknenin içindeki aletle birlikte Espresso. Işık buradan ulaşıyor, saç teli inceliğindeki fiberoptik kablolar ışığı buraya taşıyor, spektrografın içine. Burada ışığı renklerine ayırıyoruz. Bu ışınları çözümlemek ve gök cisminin hızını tesbit etmek de yine spektografın bir işlevi. Bu çok gelişmiş bir alet ve bu sayede yaşanabilir yeni dünyalar bulmayı umuyoruz.”
CHEOPS ve ESPRESSO gibi yenilikler sayesinde exoplanet araştırmalarının giderek hızlanması
Keşfedilen ilk exoplanet, “sıcak Jüpiter” olarak bilinen dev bir gaz küresi. 1995 yılında Cenevre Üniversitesi profesörlerinden Michel Mayor tarafından yapılan bu keşif astronomide bir devrimin ilk adımı sayılıyor:
“Çok etkileyici. Bir rüya gibi geçen 20 yıl. ‘Yıldızların etrafında dönen gezegenler var mıdır’ sorusu ve bunun çok fazla olduğunu öğrenmemiz.
Şimdi insanları heyecanlandıran çok özel şeyler: Yaşanabilir gezegenler bulmak, dünya gibi katılaşmış, yıldızlarına uzaklığı ise suyun sıvı halde kalabilmesine uygun olan.”
Geçen 20 yılda araştırmacılar adeta gezegen avına çıkmış gibiydiler. Exoplanetlerin büyük çoğunluğu doğrudan gözlemlenemiyor. yörüngesinde oldukları parlak yıldızların bir ifadeyle gölgesinde kalıyorlar.”
Cenevre Üniversitesi uzmanlarından David Ehrenreich bilim adamlarının bu gök cisimlerini tesbit için iki teknik geliştirdiklerini söylüyor:
“Gezegenlerin nasıl tesbit edildiğini küçük bir modellemeyle açıklayalım: İki tane kartopumuz var. Küçük olan dev gezegen. Mesela Jüpiter. Bir dev… Bu da onun yıldızı. Güneşimize göre çok az daha küçük. Burada geliştirdiğimiz yöntemle doğrudan gözlemleyemediğimiz ya da yıldızın etrafında dönerken hareketlerini izlememiz kesintiye uğrayan gezegenin kütlesini hesaplamamızı sağlıyor.
Bazen şanslı oluyoruz ve gezegeni bize göre yıldızın önünden geçerken görebiliyoruz. “Transit” adını verdiğimiz bu geçiş sırasında da bir tutulma yaşanıyor ve biz de böylece gezegenin ebadını ölçme imkanı buluyoruz. CHEOPS programı da bize bunu verecek.”
CHEOPS Avrupa Uzay Ajansı‘nın geliştirdiği bir teleskop. Halen yapım aşamasında ve gelecek yıl uzaya fırlatılması planlanıyor. Cheops teleskobunun daha önce yapılamayan kesinlikte ölçüm yapması hedefleniyor.
Elde edilen veriler Avrupa Güney Rasathanesi’nin Şili’deki VLT teleskopuyla ulaştığı bilgilerle karşılaştırmalı olarak incelenecek ve dünyaya benzer özellikte gezegenler bulunmaya çalışılacak.
Espresso projesinin önemli isimlerinden Francesco Pepe’ye göre 2017 yılı bahar döneminde VLT teleskobuna eklenecek ESPRESSO adlı yeni aygıtla gezegen avlama kapasitesi önemli ölçüde arttırılacak:
“Cenevre Rasathanesi’nde Espresso spektografın yapımının sürdüğü beyaz odadayız. Burada gördüğünüz sistem tümüyle boş teknenin içindeki aletle birlikte Espresso. Işık buradan ulaşıyor, saç teli inceliğindeki fiberoptik kablolar ışığı buraya taşıyor, spektrografın içine. Burada ışığı renklerine ayırıyoruz. Bu ışınları çözümlemek ve gök cisminin hızını tesbit etmek de yine spektografın bir işlevi. Bu çok gelişmiş bir alet ve bu sayede yaşanabilir yeni dünyalar bulmayı umuyoruz.”
CHEOPS ve ESPRESSO gibi yenilikler sayesinde exoplanet araştırmalarının giderek hızlanması
Category
🗞
Haberler