Koruyucu aile konferansı
-Umut Yıldızı Derneği Başkanı Kamil Altay röp.
-Gülsüm Yalçınöz röp.
(DUİSBURG) - Altay, "Almanya'da, her yıl 4 bin Türk çocuğu ailelerinden koparılıyor" DUİSBURG
- Almanya'nın Kuzey Ren Vestfalya eyaletine (KRV) bağlı Duisburg şehrindeki Muhsin Yazıcıoğlu Kültür Merkezi'nde "Koruyucu Aile" Konferansı düzenlendi.
Umut Yıldızı Derneği Başkanı Kamil Altay, her yıl yaklaşık 4 bin Türk çocuğunun Alman Gençlik Dairesi tarafından ailelerinden koparıldığını ifade ederek, koruyucu aile olma çağrısı yaptı. Almanya'da, gençlik daireleri tarafından alınmış çocuklar konusunda çalışmaları ile bilinen Umut Yıldızı Derneği ve Muhsin Yazıcıoğlu Kültür Merkezinin birlikte organize ettiği konferansa çok sayıda dernek başkanı, yerel siyasetçiler, hukukçular ve vatandaşlar katıldı.
Toplantıda konuşan Umut Yıldızı Derneği Başkanı Kamil Altay, Alman Gençlik Dairesi tarafından ailelerinden alınan çocuklarının sayısında her geçen gün artış olduğunu belirterek, vatandaşların koruyucu aile olması noktasında tavsiyelerde bulundu. Altay, "Almanya'da geçen yıl yaklaşık 84 bin çocuk koruma altına alınmış. Bu rakamın 23 bini Alman kökenli çocuklar olarak geçerken, 60 bini de yabancı kökenli çocuk olarak geçiyor. Burada, göçmen çocukların koruma altına alınmasında ciddi bir artış söz konusu. Gençlik daireleri tarafından koruma altına alınan çocukların öncelikle akrabalarına verilmesi gerekiyor fakat her zaman böyle olmuyor. Türk ve Müslüman kökenli koruyucu ailelerin az olması nedeniyle çocuklar genelde Alman ve Hristiyan ailelere veriliyor. Ancak, Türklerin çok az bir kısmı koruyucu aile oluyor. Bu rakam da çok düşük. Acilen, bu rakamın yükseltilmesi gerekiyor. Bunun için de toplumun her kesimine ciddi görevler düşüyor. Almanya'da senede 4-5 bin Türk çocuğuna sahip çıkamamamız ayrı bir acı. Bu konuya duyarlılığın artmasını umuyoruz. Bunun böyle olmaması için korunmaya muhtaç tek bir çocuğumuz kalmayana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. "Koruyucu aile olun" Derneğin Başkan Yardımcısı, gönüllü koruyucu aile ve özel vasi Gülsüm Yalçınöz ise ailelerin çocuklarına sahip çıkmaları gerektiğini vurgulayarak, gençlik daireleri ve vasilik hakkında bilgiler verdi. Yalçınöz, vasilik konusunun halk tarafından fazla bilinmediğini ve aslında çok önemli bir konu olduğunu ifade etti.
Yalçınöz, "Gençlik yurdunda çocukları yaşayan aileler, mahkemeye bir dilekçe yazarak vasisini seçebilir. Bunun için bir kişiyi tavsiye etmeleri gerekiyor. 14 yaşına kadar anne ve baba vasisini seçebilir. Aile, çocuğunu yurttan çıkartamıyorsa ve bu kurumlarla ilgili sorun yaşıyorsa çocuklarını geri almaya değil de, haklarını almakla meşgul olsunlar. Derneğimize başvuran ailelere bunu tavsiye ediyorum, çünkü bu yolla genelde başarıya ulaşılıyor. Bu durumda mahkeme, tavsiye ettiği kişiye o çocuğu vermek zorunda kalıyor. Vasilik, gönüllü olarak yapıldığı için mahkemeler bunu öngörüyorlar. Gençlik daireleri, evde çocuk ve aile arasında sorun olduğu zaman bu araştırmak zorunda. Örneğin, evde çocuk ve aile arasında bir kavga olduğu zaman, anne ve baba bunu yetkililere net olarak anlatmalılar. Bunu eğer tam olarak anlatamazlar ise şüphe uyandırırlar. Bu de yetkililer tarafından, aile çocuğa şiddet mi uyguluyor şeklinde bir şüphe oluşturuyor ve bu aileleri denetim altına alıp, o çocuğu kısa süreli koruyucu aileye veriyorlar. Eğer bu noktada gençlik dairesinin elinde Müslüman bir koruyucu aile yoksa, o çocuk Alman bir koruyucu aileye veriliyor. Bu konuda vatandaşlarımızın duyarlı olması gerekiyor. Ailelere koruyucu aile olmalarını tavsiye ediyoruz. Bu konuda zorluk yaşayanlar, derneğimize başvurabilir" dedi.
Avrupa Türk Birliği (ATB) Genel Başkan Danışmanı İbrahim Doğancı da Türk sivil toplum kuruluşlarına koruyucu aile olma noktasında önemli görevler düştüğünü ifade ederek çocuklara sahip çıkılmasının tek yolunun koruyucu aile olmak olduğunu ifade etti.
Alman Geçlik Daireleri tarafından mağdur edilen Türk aileler de yaşadıkları sorunları anlatırken, din görevlisi, koruyucu aile olmanın İslam dinindeki önemine vurgu yaptı. Hukukçular da ailelerin bu tür durumlarda yapması gereken noktaları anlattı. Umut Yıldızı Derneği, daha önceki yıllarda da Almanya'da çeşitli şehirlerde ve Avrupa Parlamentosu önünde oturma eylemleri düzenlemişti. Dernek, geçtiğimiz yıllarda Gençlik Daireleri tarafından ailelerinden koparılan Türk çocukların, ailelerine geri verilmesi noktasında başarılı çalışmalar gerçekleştirmişti.
http://beyazgazete.com/video/webtv/guncel-1/altay-almanya-da-her-yil-4-bin-turk-cocugu-ailelerinden-kopariliyor-483381.html
-Umut Yıldızı Derneği Başkanı Kamil Altay röp.
-Gülsüm Yalçınöz röp.
(DUİSBURG) - Altay, "Almanya'da, her yıl 4 bin Türk çocuğu ailelerinden koparılıyor" DUİSBURG
- Almanya'nın Kuzey Ren Vestfalya eyaletine (KRV) bağlı Duisburg şehrindeki Muhsin Yazıcıoğlu Kültür Merkezi'nde "Koruyucu Aile" Konferansı düzenlendi.
Umut Yıldızı Derneği Başkanı Kamil Altay, her yıl yaklaşık 4 bin Türk çocuğunun Alman Gençlik Dairesi tarafından ailelerinden koparıldığını ifade ederek, koruyucu aile olma çağrısı yaptı. Almanya'da, gençlik daireleri tarafından alınmış çocuklar konusunda çalışmaları ile bilinen Umut Yıldızı Derneği ve Muhsin Yazıcıoğlu Kültür Merkezinin birlikte organize ettiği konferansa çok sayıda dernek başkanı, yerel siyasetçiler, hukukçular ve vatandaşlar katıldı.
Toplantıda konuşan Umut Yıldızı Derneği Başkanı Kamil Altay, Alman Gençlik Dairesi tarafından ailelerinden alınan çocuklarının sayısında her geçen gün artış olduğunu belirterek, vatandaşların koruyucu aile olması noktasında tavsiyelerde bulundu. Altay, "Almanya'da geçen yıl yaklaşık 84 bin çocuk koruma altına alınmış. Bu rakamın 23 bini Alman kökenli çocuklar olarak geçerken, 60 bini de yabancı kökenli çocuk olarak geçiyor. Burada, göçmen çocukların koruma altına alınmasında ciddi bir artış söz konusu. Gençlik daireleri tarafından koruma altına alınan çocukların öncelikle akrabalarına verilmesi gerekiyor fakat her zaman böyle olmuyor. Türk ve Müslüman kökenli koruyucu ailelerin az olması nedeniyle çocuklar genelde Alman ve Hristiyan ailelere veriliyor. Ancak, Türklerin çok az bir kısmı koruyucu aile oluyor. Bu rakam da çok düşük. Acilen, bu rakamın yükseltilmesi gerekiyor. Bunun için de toplumun her kesimine ciddi görevler düşüyor. Almanya'da senede 4-5 bin Türk çocuğuna sahip çıkamamamız ayrı bir acı. Bu konuya duyarlılığın artmasını umuyoruz. Bunun böyle olmaması için korunmaya muhtaç tek bir çocuğumuz kalmayana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. "Koruyucu aile olun" Derneğin Başkan Yardımcısı, gönüllü koruyucu aile ve özel vasi Gülsüm Yalçınöz ise ailelerin çocuklarına sahip çıkmaları gerektiğini vurgulayarak, gençlik daireleri ve vasilik hakkında bilgiler verdi. Yalçınöz, vasilik konusunun halk tarafından fazla bilinmediğini ve aslında çok önemli bir konu olduğunu ifade etti.
Yalçınöz, "Gençlik yurdunda çocukları yaşayan aileler, mahkemeye bir dilekçe yazarak vasisini seçebilir. Bunun için bir kişiyi tavsiye etmeleri gerekiyor. 14 yaşına kadar anne ve baba vasisini seçebilir. Aile, çocuğunu yurttan çıkartamıyorsa ve bu kurumlarla ilgili sorun yaşıyorsa çocuklarını geri almaya değil de, haklarını almakla meşgul olsunlar. Derneğimize başvuran ailelere bunu tavsiye ediyorum, çünkü bu yolla genelde başarıya ulaşılıyor. Bu durumda mahkeme, tavsiye ettiği kişiye o çocuğu vermek zorunda kalıyor. Vasilik, gönüllü olarak yapıldığı için mahkemeler bunu öngörüyorlar. Gençlik daireleri, evde çocuk ve aile arasında sorun olduğu zaman bu araştırmak zorunda. Örneğin, evde çocuk ve aile arasında bir kavga olduğu zaman, anne ve baba bunu yetkililere net olarak anlatmalılar. Bunu eğer tam olarak anlatamazlar ise şüphe uyandırırlar. Bu de yetkililer tarafından, aile çocuğa şiddet mi uyguluyor şeklinde bir şüphe oluşturuyor ve bu aileleri denetim altına alıp, o çocuğu kısa süreli koruyucu aileye veriyorlar. Eğer bu noktada gençlik dairesinin elinde Müslüman bir koruyucu aile yoksa, o çocuk Alman bir koruyucu aileye veriliyor. Bu konuda vatandaşlarımızın duyarlı olması gerekiyor. Ailelere koruyucu aile olmalarını tavsiye ediyoruz. Bu konuda zorluk yaşayanlar, derneğimize başvurabilir" dedi.
Avrupa Türk Birliği (ATB) Genel Başkan Danışmanı İbrahim Doğancı da Türk sivil toplum kuruluşlarına koruyucu aile olma noktasında önemli görevler düştüğünü ifade ederek çocuklara sahip çıkılmasının tek yolunun koruyucu aile olmak olduğunu ifade etti.
Alman Geçlik Daireleri tarafından mağdur edilen Türk aileler de yaşadıkları sorunları anlatırken, din görevlisi, koruyucu aile olmanın İslam dinindeki önemine vurgu yaptı. Hukukçular da ailelerin bu tür durumlarda yapması gereken noktaları anlattı. Umut Yıldızı Derneği, daha önceki yıllarda da Almanya'da çeşitli şehirlerde ve Avrupa Parlamentosu önünde oturma eylemleri düzenlemişti. Dernek, geçtiğimiz yıllarda Gençlik Daireleri tarafından ailelerinden koparılan Türk çocukların, ailelerine geri verilmesi noktasında başarılı çalışmalar gerçekleştirmişti.
http://beyazgazete.com/video/webtv/guncel-1/altay-almanya-da-her-yil-4-bin-turk-cocugu-ailelerinden-kopariliyor-483381.html
Category
🗞
Haberler