- Doğancılar Derneği standından görüntüler - Doğan kuşundan detaylar - Doğancılar Derneği Başkanı Metin Şahin ile röportajAvcılıkta öze dönüş - Doğancılar Derneği Başkanı Metin Şahin: - "Kaybolan kültür mirasımızın bir parçası olan kuşlarla avcılığı devam ettirmek istiyoruz"İSTANBUL (AA) - HÜSEYİN EROĞUL - Dünya Etnospor Konfederasyonu tarafından organize edilen ve Anadolu Ajansının (AA) global iletişim ortağı olduğu 3. Etnospor Kültür Festivali'nde Doğancılar Derneği'nin standı büyük ilgi çekiyor.Festivalde doğanla avcılığın tanıtımını yapan Doğancılar Derneği Başkanı Metin Şahin, avcılıkta geleneksel yöntemi teşvik etmeye çalıştıklarını belirterek, "Kaybolan kültür mirasımızın bir parçası olan kuşlarla avcılığı devam ettirmek istiyoruz." dedi.
Yeni bir dernek olmalarına rağmen büyük bir ilgiyle karşılaştıklarını söyleyen Şahin, "Kuşlar ürkütücü bir hayvan olarak görülüyor. Ancak bu kuşlar sorun teşkil etmeyen, zarar vermeyen, nasıl eğitim verdiyseniz onu size geri veren hayvanlar. Buna rağmen artarak devam eden bir ilgi var. Üyelerimizin hepsi bu işin bilincinde, profesyonel, bu işin eğitimini alan, kuşların değerini bilen arkadaşlar. Yurt çapında yayılmak ve bu işi geliştirmek istiyoruz. Tüm dünyaya buradan yayılmış olan kültürü geri kazandırmak istiyoruz." ifadelerini kullandı. - "Kuşların eğitimi çok kolay"Yırtıcı kuşlarla yapılan avcılığın Osmanlı zamanında yaygın olduğundan ve avlanmanın nasıl yapıldığından bahseden Şahin şunları kaydetti:"Kuşların eğitimi çok kolay. Eğitim için bilgi birikimi gerekiyor. Yavruyken yurt dışından ithal edip kendimize alıştırıyoruz. Avda tüfek yerine kuşları kullanıyoruz. Kuşların önce insana sonra da ava alışması gerekiyor. Çok uzun bir süreç. 2 - 3 ay gibi bir süre zarfında doğru şeyi öğrettiyseniz başarılı olursunuz. Kuşu neye alıştırdıysanız onu avlar. Kuşu uçurmadan önce sahaya bir köpek salıyoruz. Köpek avı bulduğu anda kuşun şapkasını çıkarıp doğaya bırakıyoruz. Kısa sürede 300 metreye ulaşıp bizden komut bekliyor. Komutu alınca köpeğe avı kaldırmasını söylüyoruz, doğanlar da yüksek hızla dalarak avı etkisiz hale getiriyor. Bu şekilde yapılan avcılık Osmanlı'da sürekli devam etmiş. Osmanlı padişahlarının sofrasına bıldırcınlar, tavşanlar, keklikler, sülünler bu hayvanlar sayesinde gelmiş. Topkapı Sarayı'nda hala Doğancıbaşı mevcut."Türkiye'de doğan, şahin, atmaca yetiştirmeye izin olmadığı için kuşları yurt dışından ithal ettiklerini söyleyen dernek başkanı Metin Şahin, "Kuş sahibi olabilmek için öncelikle belge sahibi olmanız gerekiyor. Belgeden sonra böyle bir kuşu edinebilme hakkınız oluyor. Daha sonra yurt dışında üretim yeriyle anlaşıyorsunuz ve kuşa sahip oluyorsunuz." şeklinde konuştu.
Yurt dışında fiyatların değişken olduğundan bahseden Şahin, Arapların yırtıcı kuşlar için yüksek meblağları gözden çıkardığı için üreticilerin ilk tercihi olduğunu söyledi.
http://beyazgazete.com/video/webtv/yasam-11/avcilikta-oze-donus-istanbul-538168.html
Yeni bir dernek olmalarına rağmen büyük bir ilgiyle karşılaştıklarını söyleyen Şahin, "Kuşlar ürkütücü bir hayvan olarak görülüyor. Ancak bu kuşlar sorun teşkil etmeyen, zarar vermeyen, nasıl eğitim verdiyseniz onu size geri veren hayvanlar. Buna rağmen artarak devam eden bir ilgi var. Üyelerimizin hepsi bu işin bilincinde, profesyonel, bu işin eğitimini alan, kuşların değerini bilen arkadaşlar. Yurt çapında yayılmak ve bu işi geliştirmek istiyoruz. Tüm dünyaya buradan yayılmış olan kültürü geri kazandırmak istiyoruz." ifadelerini kullandı. - "Kuşların eğitimi çok kolay"Yırtıcı kuşlarla yapılan avcılığın Osmanlı zamanında yaygın olduğundan ve avlanmanın nasıl yapıldığından bahseden Şahin şunları kaydetti:"Kuşların eğitimi çok kolay. Eğitim için bilgi birikimi gerekiyor. Yavruyken yurt dışından ithal edip kendimize alıştırıyoruz. Avda tüfek yerine kuşları kullanıyoruz. Kuşların önce insana sonra da ava alışması gerekiyor. Çok uzun bir süreç. 2 - 3 ay gibi bir süre zarfında doğru şeyi öğrettiyseniz başarılı olursunuz. Kuşu neye alıştırdıysanız onu avlar. Kuşu uçurmadan önce sahaya bir köpek salıyoruz. Köpek avı bulduğu anda kuşun şapkasını çıkarıp doğaya bırakıyoruz. Kısa sürede 300 metreye ulaşıp bizden komut bekliyor. Komutu alınca köpeğe avı kaldırmasını söylüyoruz, doğanlar da yüksek hızla dalarak avı etkisiz hale getiriyor. Bu şekilde yapılan avcılık Osmanlı'da sürekli devam etmiş. Osmanlı padişahlarının sofrasına bıldırcınlar, tavşanlar, keklikler, sülünler bu hayvanlar sayesinde gelmiş. Topkapı Sarayı'nda hala Doğancıbaşı mevcut."Türkiye'de doğan, şahin, atmaca yetiştirmeye izin olmadığı için kuşları yurt dışından ithal ettiklerini söyleyen dernek başkanı Metin Şahin, "Kuş sahibi olabilmek için öncelikle belge sahibi olmanız gerekiyor. Belgeden sonra böyle bir kuşu edinebilme hakkınız oluyor. Daha sonra yurt dışında üretim yeriyle anlaşıyorsunuz ve kuşa sahip oluyorsunuz." şeklinde konuştu.
Yurt dışında fiyatların değişken olduğundan bahseden Şahin, Arapların yırtıcı kuşlar için yüksek meblağları gözden çıkardığı için üreticilerin ilk tercihi olduğunu söyledi.
http://beyazgazete.com/video/webtv/yasam-11/avcilikta-oze-donus-istanbul-538168.html
Category
🗞
Haberler