Kınalı ali hikayesi çanakkale

  • 16 yıl önce
Üsteğmen Faruk cepheye yeni gelen askerleri kontrol ediyor bir taraftan da onlarla laflıyor, nerelisin gibi sorular soruyordu. Bir ara saçının ortası sararmış bir çocuk gördü. Merakla "adın ne senin evladım?" der.

Çocuk: "Ali", diye cevap verir.

- "Nerelisin?" der.

Ali: "Tokat, Zile'denim" der.

- "Peki evladım bu kafanın hali ne?"

Ali: "Anam cepheye gelirken kına yaktı komutanım" der.

- "Neden?" der üsteğmen.

Ali: "Bilmiyorum komutanım" der.

"Peki gidebilirsin Kınalı Ali" der komutan. O günden sonra herkes ona 'Kınalı Ali' der. Herkes kafasındaki kınayla dalga geçer.

Kısa surede cana yakın ve cesur tavırlarıyla tüm arkadaşlarının sevgisini kazanır Kınali Ali. Bir gün ailesine mektup yazmak ister. Ali'nin okuma yazması da yoktur. Arkadaşlarından yardim ister ve hep beraber başlarlar yazmaya. Ali söyler arkadaşları yazar:

"Sevgili Anne ve Babacım. Ellerinizden öperim. Ben burada çok iyiyim. Beni merak etmeyin" diye başlar. Kız kardeşini, kendinden bir küçük erkek kardeşini sorar. Köyündekilerin burnunda tüttüğünü yazdırır. Kendilerini merak etmemesini, kendileri var oldukça düşmanın bir adım bile ilerleyemeyeceğini yazdırır.

Gururla mektubu bitirir. Neden sonra aklına gelir ve yazının sonuna anasına not düşer. Alinin kendisinden hemen sonra askere gelecek bir kardeşi daha vardır:

"Anacağım kafama kına yaktın, burada komutanlarım ve arkadaşlarım benle hep dalga geçtiler. Sakın kardeşim Ahmet'e de yakma. Onla da dalga geçmesinler" der. "Ellerinden öptüm" diye bitirir.

Önerilen