Etkeni Bacillus anthracis olan bir bakterinin sebep olduğu ve daha çok geviş getiren sığır, koyun, keçi, manda gibi hayvanlarla, at ve köpeklerde görülen şarbon hastalığı ile ilgili değerlendirmelerde bulunan İstanbul Esenyurt Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Muhsin Öztürk, hayvanlarda hastalığın aşı ile önlenebildiğini, insanlarda tedavisinin mümkün olduğunu ifade etti.
İhlas Haber Ajansı YouTube Kanalına Abone Olmak İçin:
►
Özellikle sığır, koyun, keçi ve manda gibi geviş getiren ve eti yenen hayvanlardan, onların ürünlerinden ve atıklarından insanlara bulaşan ve bulaştığında solunum sisteminde, deride ve sindirim sisteminde olumsuzluklar oluşturduğunu ifade eden Öztürk, şarbon basilinin, bulaştığı kişide hastalığın formuna göre çeşitli klinik semptomların baş gösterdiğini söyledi. Öztürk, hastalığın en yaygın belirtilerini şöyle sıraladı: “Hastalığın en yaygın belirtilerinin halsizlik, iştahsızlık ve ateş olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle klasik solunum yolu sistemi rahatsızlıkları; öksürük, nefes darlığı görülebilir. En fazla görülen deri formunda ise ellerde ve kollarda ödem, ağrı ve çıban biçiminde yaralar görülür.”
“Öncelikle hayvanlar kontrol altına alınmalı”
Şarbon hastalığının fazla abartıldığını söyleyen Öztürk, “Bu hastalık günümüzde ortaya çıkan bir hastalık değildir. Ülkemizde ve birçok ülkede her zaman için var olabilen bir hastalıktır. Şarbon hemen hemen her sene görülen bir vakadır. Hayvanların sağlık kontrollerinin aksaması ve düzenli aşılarının yapılmaması durumunda da görülmesi muhtemel bir hastalıktır. Hastalığı öncelikle hayvanlarda kontrol altına almalıyız. Gerekli önlemler alındığında korkulacak ve panik oluşturacak bir durum söz konusu olmayacaktır” dedi.
“Aşı ile önlenebiliyor”
Şarbonun ortaya çıkmasının ve yayılmasının önlenebilmesi için dikkat edilmesi gereken noktalara da değinen Öztürk, “Özellikle eti yenen hayvanların sağlık durumunun yanında bir de ekonomik değeri vardır. Eti yenilen hayvanların telef olarak ekonomik kaybın da olmaması için bu hastalığın önüne geçilmesi gerekiyor. Bunun için de özelikle çiftliklerde, mezbahalarda ve Kurban Bayramı’nda kesim esnasında hijyen kurallarına uyulmalı. Çünkü mikroorganizmalar hijyen kurallarına uyulmadığında daha hızlı yayılabiliyor. Bununla birlikte hayvanların veteriner hekimler tarafından düzenli olarak aşılarının yapılması gerekiyor. Çünkü bu hastalık aşıyla önlenebilen bir hastalıktır. Şarbon hastalığı hem hayvanlarda hem de insanlarda kolaylıkla kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. Bu hastalığının önlenmesi için dikkat edilmesi gereken bir diğer husus ise; hayvanın kesim aşamasının kesinlikle veteriner hekim kontrolünde gerçekleştirilmesidir. Veteriner hekim devreden çıktığında yalnızca şarbon değil, hayvanlardan insanlara bulaşan (zoonoz) 250 civarındaki hastalıkların görülme sıklığı artacaktır” dedi.
Canlı hayvanlarda halsizlik, iştahsızlık, titreme ve tüylerin kabarmasına dikkat!
Hastalık bulaşan canlı hayvanlarda hangi belirtilerin görüldüğünü de anlatan Öztürk, “Şarbon hastası sığır ve koyunlarda ateş yükselmesi görülüyor. Bu hayvanlarda halsizlik, iştahsızlık, titreme ve tüylerin kabarması gözleniyor. Hayvan sahipleri bunlara dikkat etmeli ve hayvanlarında anormal hastalık belirtisi gözlediklerinde hemen veteriner hekime haber vermelidirler. Kesimden sonra ise hayvanın şarbon hastası olup olmadığını anlamak için dalağına bakılmalı. Çünkü şarbonlu hayvanların dalakları normalden büyüktür. Bu nedenle Şarbon hastalığının bir adı da dalak hastalığıdır. Kesim sonrasında görülen diğer belirtiler arasında deri altında kan damarlarının dolgun olması; burun, anüs ve diğer deliklerde pıhtılaşmamış kan bulunması gösterilebilir. Bunlar kesim sonrası şarbonun tipik belirtileridir. Bu belirtiler görüldüğünde o hayvanı herhangi bir işlem yapmadan derin bir çukura gömmek gerekiyor” şeklinde konuştu.
#haber #sondakika #gündem #news #haberler #şarbonhastalığı
================================
İhlas Haber Ajansı Resmi Web Sitesi
►
İhlas Haber Ajansı Sosyal Medya Adresleri
►
►
►
►
İhlas Haber Ajansı hakkında
İhlas Haber Ajansı’na ulaşmak için
►
İhlas Haber Ajansı YouTube Kanalına Abone Olmak İçin:
►
Özellikle sığır, koyun, keçi ve manda gibi geviş getiren ve eti yenen hayvanlardan, onların ürünlerinden ve atıklarından insanlara bulaşan ve bulaştığında solunum sisteminde, deride ve sindirim sisteminde olumsuzluklar oluşturduğunu ifade eden Öztürk, şarbon basilinin, bulaştığı kişide hastalığın formuna göre çeşitli klinik semptomların baş gösterdiğini söyledi. Öztürk, hastalığın en yaygın belirtilerini şöyle sıraladı: “Hastalığın en yaygın belirtilerinin halsizlik, iştahsızlık ve ateş olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle klasik solunum yolu sistemi rahatsızlıkları; öksürük, nefes darlığı görülebilir. En fazla görülen deri formunda ise ellerde ve kollarda ödem, ağrı ve çıban biçiminde yaralar görülür.”
“Öncelikle hayvanlar kontrol altına alınmalı”
Şarbon hastalığının fazla abartıldığını söyleyen Öztürk, “Bu hastalık günümüzde ortaya çıkan bir hastalık değildir. Ülkemizde ve birçok ülkede her zaman için var olabilen bir hastalıktır. Şarbon hemen hemen her sene görülen bir vakadır. Hayvanların sağlık kontrollerinin aksaması ve düzenli aşılarının yapılmaması durumunda da görülmesi muhtemel bir hastalıktır. Hastalığı öncelikle hayvanlarda kontrol altına almalıyız. Gerekli önlemler alındığında korkulacak ve panik oluşturacak bir durum söz konusu olmayacaktır” dedi.
“Aşı ile önlenebiliyor”
Şarbonun ortaya çıkmasının ve yayılmasının önlenebilmesi için dikkat edilmesi gereken noktalara da değinen Öztürk, “Özellikle eti yenen hayvanların sağlık durumunun yanında bir de ekonomik değeri vardır. Eti yenilen hayvanların telef olarak ekonomik kaybın da olmaması için bu hastalığın önüne geçilmesi gerekiyor. Bunun için de özelikle çiftliklerde, mezbahalarda ve Kurban Bayramı’nda kesim esnasında hijyen kurallarına uyulmalı. Çünkü mikroorganizmalar hijyen kurallarına uyulmadığında daha hızlı yayılabiliyor. Bununla birlikte hayvanların veteriner hekimler tarafından düzenli olarak aşılarının yapılması gerekiyor. Çünkü bu hastalık aşıyla önlenebilen bir hastalıktır. Şarbon hastalığı hem hayvanlarda hem de insanlarda kolaylıkla kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. Bu hastalığının önlenmesi için dikkat edilmesi gereken bir diğer husus ise; hayvanın kesim aşamasının kesinlikle veteriner hekim kontrolünde gerçekleştirilmesidir. Veteriner hekim devreden çıktığında yalnızca şarbon değil, hayvanlardan insanlara bulaşan (zoonoz) 250 civarındaki hastalıkların görülme sıklığı artacaktır” dedi.
Canlı hayvanlarda halsizlik, iştahsızlık, titreme ve tüylerin kabarmasına dikkat!
Hastalık bulaşan canlı hayvanlarda hangi belirtilerin görüldüğünü de anlatan Öztürk, “Şarbon hastası sığır ve koyunlarda ateş yükselmesi görülüyor. Bu hayvanlarda halsizlik, iştahsızlık, titreme ve tüylerin kabarması gözleniyor. Hayvan sahipleri bunlara dikkat etmeli ve hayvanlarında anormal hastalık belirtisi gözlediklerinde hemen veteriner hekime haber vermelidirler. Kesimden sonra ise hayvanın şarbon hastası olup olmadığını anlamak için dalağına bakılmalı. Çünkü şarbonlu hayvanların dalakları normalden büyüktür. Bu nedenle Şarbon hastalığının bir adı da dalak hastalığıdır. Kesim sonrasında görülen diğer belirtiler arasında deri altında kan damarlarının dolgun olması; burun, anüs ve diğer deliklerde pıhtılaşmamış kan bulunması gösterilebilir. Bunlar kesim sonrası şarbonun tipik belirtileridir. Bu belirtiler görüldüğünde o hayvanı herhangi bir işlem yapmadan derin bir çukura gömmek gerekiyor” şeklinde konuştu.
#haber #sondakika #gündem #news #haberler #şarbonhastalığı
================================
İhlas Haber Ajansı Resmi Web Sitesi
►
İhlas Haber Ajansı Sosyal Medya Adresleri
►
►
►
►
İhlas Haber Ajansı hakkında
İhlas Haber Ajansı’na ulaşmak için
►
Category
🗞
Haberler