Arıtma tesisindeki havuzlardan farklı planlarda görüntü
-Tesise gelen sudan görüntü
-Tesisten çıkan sudan görüntü
-Kontrol bölgelerinden görüntü
-Arıtılan sudan numune alınması
-Alınan numunelerden bidonlar içinde görüntü
-Ülkü Emer açıklama
-Murat Vardar açıklama
-Tesisten genel görüntü
( DENİZLİ ) - Gümüşsu Arıtma Tesisi Genel Müdürü Ülkü Emer: - “Boyahanelerden gelen günlük 7-8 bin metreküp suyu arıtıyoruz” DENİZLİ
- Denizli’nin Goncalı Mahallesi’nde kumaş boyama fabrikalarının arasından geçen dere suyunun siyah akması ile ilgili, 7 fabrikanın suyunu arıtan tesisinden açıklama geldi. Yetkililer, suyun siyah akmasının kirlilik anlamına gelmediğini ifade etti.
Bölgede oturan vatandaşlar, Denizli’nin Merkezefendi ilçesine bağlı Goncalı Mahallesi’nden geçen Karaçay Deresi'nin, Kumkısık Mahallesi'nde bulunan yaklaşık 7 kumaş boyama fabrikasının zararlı atıkları yüzünden siyah aktığını ileri sürdü. İddialar üzerine söz konusu bölgede bulunan ve 7 boya fabrikasının atık sularını arıtan Gümüşsu Arıtma Tesisi Genel Müdürü Ülkü Emer, bölge sakinlerinin iddia ettiği gibi dereden akan suyun boya fabrikalarından dolayı kirletilmediğini ve buna bağlı olarak da Büyük Menderes Nehri’nin kirlendiği yönündeki iddiaların gerçek olmadığını savundu. Tesisin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yeterlilik belgesi ile TÜBİTAK akreditasyonu olduğunu vurgulayan Emer, tesiste yapılan arıtma işlemini anlattı. Emer, “1998 yılından bu yana fabrikaların boyahanelerinin atık suyunu kesintisiz bir şekilde arıtmakta olan bir tesistir. En uzak boyahaneden gelen atık su yaklaşık 3,5 kilometredir. Atık su, kanalizasyon hattı ile tesisimize geliyor” dedi.
“Günlük 10 tonluk atık suyumuzu arıtıp tekrar geri kullanır hale getirdik” Emer, tesiste günlük 10 tonluk suyun arıtıldıktan sonra tekrar geri kullanır hale getirildiğini aktararak şunları söyledi: “Suyun fabrikalar çıkışında ızgaralar ve fiziksel arıtmaları var. Ayrıca bizim arıtma tesisine geldiğinde de fiziksel arıtma ünitesine alınıyor. Izgaralardan geçirilip dengeleme havuzuna ve pH kirlilik ve homojen hale getirilip biyolojik arıtma ünitesine alınıyor. Biyolojik arıtma ünitesinde havalandırma havuzlarımız var. Burada aktif çamur dediğimiz bakteriler var. Bunlar atık suyun içerisinde kirliliği parçalayarak suya oksijen ile karbondioksite dönüştürüyor. Biyolojik çöktürme havuzlarımızda burada da yer çekiminin etkisi ile aktif çamur çöktürülerek bir sonraki ünite olan kimyasal arıtma ünitesine gönderiliyor. Burada tekrar çöktürme işlemi yapılıp su Gümüşsu Deresi’ne deşarj ediliyor. Tesis olarak TÜBİTAK arge projesi yaparak tekstilde çok fazla su kullanımı olması sebebiyle ‘biz arıttığımız suyu neden kullanamıyoruz’dan yola çıkaraktan bir arge projesi yaptık. Günlük 10 tonluk atık suyumuzu arıtıp tekrar geri kullanır hale getirdik” “Günlük 10 bin metreküp kapasitemiz var” 7 boya fabrikasının günlük 7-8 bin tonluk atık suyunun arıtıldığını vurgulayan Emer, “Tesisimizin kapasitesi yaklaşık 10 bin tondur. Şuanda da 7-8 bin ton atık su gelmekte. Bu arıttığımızı suyu tekrar boyahanelere geri verip sadece buradan sadece tuz ve arıtma çamuru çıkarmak. Ama bununla ilgili böyle bir maliyete sanayicilerimiz katlanamayacağı için bununla ilgili araştırmalarımız devam ediyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığına da projemizi sunduk. Herhangi bir hibe ve destek alabilirsek hedefimiz tekstilde tekrar bu suyu kullanmak istiyoruz. Günlük 10 bin metreküp kapasitemiz var şuanda boyahanelerden günlük 7-8 bin metreküp saatte ortalama 300 metreküp su geliyor ve arıtılıyor.” “Suyun renkli olması bunun kirli olduğu manasında değildir” Denizli Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdür Yardımcısı Murat Vardar ise suyun renginin farklı olmasının kirli olduğu anlamına gelmediğini belirtti.
Vardar, “Biz Denizli’de sanayi, arıtma tesislerini peyderpey ani bir şekildi haberli veya habersiz baskın veya inceleme şeklinde denetim yapıyoruz. Tesislerin çıkış noktalarından numuneler alıyoruz. Ancak bazı tesisler yönetmeliğe göre günlük 10 bin metreküp kapasitesi üzerinde olan 2 tane tesis var ilimizde. Direk Bakanlığımız tarafından sürekli atık su izleme ünitelerine bağlanıp anbean bakanlıkta numuneler alınıp sonuçları gönderiliyor. Herhangi bir olumsuzluk olduğunda hemen Bakanlık bizim personelimizi firmaya yönlendirip inceleme yapılıyor. Rengin çok kirli olması veya çok kötü olması kirlilik parametresi değildir. Bizde zaten renk parametresi var o renk parametresine uygun, su arıtıldıktan sonra analizler yapıldıktan sonra dereye deşarj yapılıyor. Suyun renkli olması bunun kirli olduğu manasında değildir” diye konuştu.
Öte yandan, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tesisten alınan su numunelerinde herhangi bir sorunun olmadığı ve dereye bırakılan suyun standart seviyelerde olduğunu da belirledi.
http://beyazgazete.com/video/webtv/yasam-11/derenin-siyah-akmasi-ile-ilgili-aritma-tesisinden-aciklama-656956.html
-Tesise gelen sudan görüntü
-Tesisten çıkan sudan görüntü
-Kontrol bölgelerinden görüntü
-Arıtılan sudan numune alınması
-Alınan numunelerden bidonlar içinde görüntü
-Ülkü Emer açıklama
-Murat Vardar açıklama
-Tesisten genel görüntü
( DENİZLİ ) - Gümüşsu Arıtma Tesisi Genel Müdürü Ülkü Emer: - “Boyahanelerden gelen günlük 7-8 bin metreküp suyu arıtıyoruz” DENİZLİ
- Denizli’nin Goncalı Mahallesi’nde kumaş boyama fabrikalarının arasından geçen dere suyunun siyah akması ile ilgili, 7 fabrikanın suyunu arıtan tesisinden açıklama geldi. Yetkililer, suyun siyah akmasının kirlilik anlamına gelmediğini ifade etti.
Bölgede oturan vatandaşlar, Denizli’nin Merkezefendi ilçesine bağlı Goncalı Mahallesi’nden geçen Karaçay Deresi'nin, Kumkısık Mahallesi'nde bulunan yaklaşık 7 kumaş boyama fabrikasının zararlı atıkları yüzünden siyah aktığını ileri sürdü. İddialar üzerine söz konusu bölgede bulunan ve 7 boya fabrikasının atık sularını arıtan Gümüşsu Arıtma Tesisi Genel Müdürü Ülkü Emer, bölge sakinlerinin iddia ettiği gibi dereden akan suyun boya fabrikalarından dolayı kirletilmediğini ve buna bağlı olarak da Büyük Menderes Nehri’nin kirlendiği yönündeki iddiaların gerçek olmadığını savundu. Tesisin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yeterlilik belgesi ile TÜBİTAK akreditasyonu olduğunu vurgulayan Emer, tesiste yapılan arıtma işlemini anlattı. Emer, “1998 yılından bu yana fabrikaların boyahanelerinin atık suyunu kesintisiz bir şekilde arıtmakta olan bir tesistir. En uzak boyahaneden gelen atık su yaklaşık 3,5 kilometredir. Atık su, kanalizasyon hattı ile tesisimize geliyor” dedi.
“Günlük 10 tonluk atık suyumuzu arıtıp tekrar geri kullanır hale getirdik” Emer, tesiste günlük 10 tonluk suyun arıtıldıktan sonra tekrar geri kullanır hale getirildiğini aktararak şunları söyledi: “Suyun fabrikalar çıkışında ızgaralar ve fiziksel arıtmaları var. Ayrıca bizim arıtma tesisine geldiğinde de fiziksel arıtma ünitesine alınıyor. Izgaralardan geçirilip dengeleme havuzuna ve pH kirlilik ve homojen hale getirilip biyolojik arıtma ünitesine alınıyor. Biyolojik arıtma ünitesinde havalandırma havuzlarımız var. Burada aktif çamur dediğimiz bakteriler var. Bunlar atık suyun içerisinde kirliliği parçalayarak suya oksijen ile karbondioksite dönüştürüyor. Biyolojik çöktürme havuzlarımızda burada da yer çekiminin etkisi ile aktif çamur çöktürülerek bir sonraki ünite olan kimyasal arıtma ünitesine gönderiliyor. Burada tekrar çöktürme işlemi yapılıp su Gümüşsu Deresi’ne deşarj ediliyor. Tesis olarak TÜBİTAK arge projesi yaparak tekstilde çok fazla su kullanımı olması sebebiyle ‘biz arıttığımız suyu neden kullanamıyoruz’dan yola çıkaraktan bir arge projesi yaptık. Günlük 10 tonluk atık suyumuzu arıtıp tekrar geri kullanır hale getirdik” “Günlük 10 bin metreküp kapasitemiz var” 7 boya fabrikasının günlük 7-8 bin tonluk atık suyunun arıtıldığını vurgulayan Emer, “Tesisimizin kapasitesi yaklaşık 10 bin tondur. Şuanda da 7-8 bin ton atık su gelmekte. Bu arıttığımızı suyu tekrar boyahanelere geri verip sadece buradan sadece tuz ve arıtma çamuru çıkarmak. Ama bununla ilgili böyle bir maliyete sanayicilerimiz katlanamayacağı için bununla ilgili araştırmalarımız devam ediyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığına da projemizi sunduk. Herhangi bir hibe ve destek alabilirsek hedefimiz tekstilde tekrar bu suyu kullanmak istiyoruz. Günlük 10 bin metreküp kapasitemiz var şuanda boyahanelerden günlük 7-8 bin metreküp saatte ortalama 300 metreküp su geliyor ve arıtılıyor.” “Suyun renkli olması bunun kirli olduğu manasında değildir” Denizli Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdür Yardımcısı Murat Vardar ise suyun renginin farklı olmasının kirli olduğu anlamına gelmediğini belirtti.
Vardar, “Biz Denizli’de sanayi, arıtma tesislerini peyderpey ani bir şekildi haberli veya habersiz baskın veya inceleme şeklinde denetim yapıyoruz. Tesislerin çıkış noktalarından numuneler alıyoruz. Ancak bazı tesisler yönetmeliğe göre günlük 10 bin metreküp kapasitesi üzerinde olan 2 tane tesis var ilimizde. Direk Bakanlığımız tarafından sürekli atık su izleme ünitelerine bağlanıp anbean bakanlıkta numuneler alınıp sonuçları gönderiliyor. Herhangi bir olumsuzluk olduğunda hemen Bakanlık bizim personelimizi firmaya yönlendirip inceleme yapılıyor. Rengin çok kirli olması veya çok kötü olması kirlilik parametresi değildir. Bizde zaten renk parametresi var o renk parametresine uygun, su arıtıldıktan sonra analizler yapıldıktan sonra dereye deşarj yapılıyor. Suyun renkli olması bunun kirli olduğu manasında değildir” diye konuştu.
Öte yandan, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tesisten alınan su numunelerinde herhangi bir sorunun olmadığı ve dereye bırakılan suyun standart seviyelerde olduğunu da belirledi.
http://beyazgazete.com/video/webtv/yasam-11/derenin-siyah-akmasi-ile-ilgili-aritma-tesisinden-aciklama-656956.html
Category
🗞
Haberler