• 5 yıl önce
- Radyolardan detay - Tuncay Generaloğlu ile röportaj - DetayAntika radyolara 35 yıldır hayat veriyor - Ankara 'nın İncesu semtindeki dükkanında hem çalışan hem de koleksiyonunu sergileyen 61 yaşındaki Tuncay Generaloğlu, tarihin yüküne direnen antika radyoları özenle tamir ediyor - Antika radyo tamircisi Tuncay Generaloğlu: - "Eski radyoyla uğraşan insan ince ruhludur. Buraya gelen insanlarla buluştuğumuz nokta da bu. İnce ruhlu insanlarla kolay anlaşabilirim. Zaten o noktayı bulduğun zaman da maddiyat arka plana düşüyor" - "Radyo ile televizyonu kıyasladığın zaman, radyonun bir kişiliği vardır. Mesela Amerikan radyolarının ahşabı kaliteli ama daha asık suratlıdırlar. Ama Fransız radyolarına bakarsan daha ince ve zariftir"ANKARA (AA) - Ankara 'nın İncesu semtindeki dükkanında radyo tamirciliği yapan 61 yaşındaki Tuncay Generaloğlu, tarihin ağır yüküne direnen antika radyolara 35 yıldır yeniden hayat veriyor.Generaloğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sanat okulundan mezun olduktan sonra çeşitli elektronik markalarının bayiliğini yaptığını, daha sonra da antika radyo tamiriyle uğraşmaya başladığını söyledi.

Eskiyi sevdiğini ve herkesin yaptığı işlerden daha farklı bir işle uğraşma isteğiyle 1984'ten bu yana antika radyoları tamir ettiğini belirten Generaloğlu, "Çok iyi bir koleksiyonum var. Dükkanımdakilerin dışında yaklaşık 300 radyo ve gramofon, geçen sene Malatya'daki bir müzeye gitti. Şu an buradaki radyolar ise gönderdiklerimden sonra bana gelenler." diye konuştu.
- Koleksiyonunda asırlık radyolar varTecrübesinin artmasıyla daha özel koleksiyonlara yöneldiğini ifade eden Generaloğlu, uzak mesafe ya da doğa şartlarının antika radyo tutkusunun önüne geçemeyeceğini vurguladı. Generaloğlu, "Eğer benim sevdiğim bir radyo ise sağlığım el verdiği sürece gider alırım. Mesela içeride bazı radyolar var. Bir gece telefon geldi ertesi sabah Hatay'daydım ama çok özel bir şeydi ve bir daha bulamazdım." dedi.
Generaloğlu, antika radyoların elektronik tamirinin yanı sıra ahşap kaplamalarını da onardığını söyledi.

Radyoları biriktirdiği dükkanın arka kısmındaki odada tamir işlerini yürüttüğünü dile getiren Generaloğlu, gösterdiği özeni "Başka tamircinin almadığı bir radyoyu ben alıyorum ve hem içini hem de dışını tamir ediyorum. Başka insanlar birinden birini yapabilse bile masraf olacak diye uğraşmıyor." sözleriyle anlattı. - "Eski radyoyla uğraşan insan ince ruhlu olur"Generaloğlu, mesleğe yatkınlığını sanata meraklı babasına borçlu olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:"Eski radyoyla uğraşan insan ince ruhludur. Buraya gelen insanlarla buluştuğumuz nokta da bu. İnce ruhlu insanlarla kolay anlaşabilirim. Zaten o noktayı bulduğun zaman da maddiyat arka plana düşüyor." - Nazi propaganda radyosuGeneraloğlu, müzeye bağışladığı antika radyoların haricinde halen 200'ün üzerinde radyoyu koleksiyonunda bulundurduğunu dile getirdi.Koleksiyonundaki en değerli radyolardan birinin "Nazi dönemi" radyoları olduğunu aktaran Generaloğlu, üç model olarak üretilen bu radyoları uzun araştırmalar sonucunda bulduğunu ifade etti.
Generaloğlu, Nazi Almanyası'nda propaganda amaçlı dağıtılan radyoların özel üretildiğini vurgulayarak, "O dönemde insanlardan radyoları toplayarak imha etmişler ve yerine bu radyoları dağıtmışlar. Nedeni, insanlara sadece Nazi propagandası yapabilmek. Bunu, zamanında Doğu Bloğu ülkelerde de yapmışlar. Bu radyonun antikacılar arasındaki ismi ise 'Goebbels'in çenesi'dir. Goebbels, Hitler'in propaganda bakanıdır." bilgisini verdi. - "Radyonun bir kişiliği vardır"Radyonun kendine has özellikleri olduğunu belirten Generaloğlu, "Radyo ile televizyonu kıyasladığın zaman, radyonun bir kişiliği vardır. Mesela Amerikan radyolarının ahşabı kaliteli ama daha asık suratlıdır ama Fransız radyolarına bakarsan daha ince ve zariftir." dedi.
Generaloğlu, bir radyoyu sadece düğmesine bakarak tanıyabildiğini ve hangi ülkeye ait olduğunu söyleyebildiğini ifade etti.
- "Önce alıp sonra düşüneceksin"Tamirde en büyük problemi "lambalı radyolar" ile yaşadığını anlatan Generaloğlu, "Antikacılıkta bir söz vardır, 'Önce alıp sonra düşüneceksin' diye. Radyoyu alıp sonra da 'Ben bu parayı buna niye verdim' diye çok düşünmüşümdür. Yurtdışından buraya gelen radyolar var, tamir edip gönderiyorum. Bu da insanın hoşuna gidiyor." diye konuştu.
Generaloğlu, az üretilen ve orijinal olan radyoların koleksiyonunun nadide eserleri arasında yer aldığını belirterek, şunları ifade etti:"1950 veya 60'dan sonra üretilenlerde FM kanalları olanlar var. Onlarda şu an Türkiye'de de müzik dinleyebilirsiniz ama eski radyoların yüzde sekseni, uzun, orta ve kısa dalgadır. Bizim ülkemizde de bu istasyonlar kapatıldı. Mesela çok eski radyo ve manevi bir değeri var veya mobilyası çok hoş ise orijinalliğini bozmamak kaydıyla FM takıyorum. Amacım kullanılsın ve bu nadide eserler bir köşede unutulmasın."

Category

🗞
Haberler

Önerilen