- Hamzabeyli'de bulunan rasathaneden görüntüler - Prof. Dr. Engin Beksaç'ın açıklamasıTraklar'a ait kaya anıtları bulundu - Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç, Edirne 'de Traklar'a ait rasat evi şeklinde kullanılan kaya anıtları bulunduğunu belirtti - Prof. Dr. Engin Beksaç: - "Bu yakın bağlantılar da bize bu kaya anıtlarının aslında bir tür gözlem evi ve tapınak olarak kullanıldığını gösterdi" - "Çıkan tapınak gerçekten önemli bir tapınak"EDİRNE (AA) - Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç, Edirne 'de Traklar'a ait rasat evi, tapınak işlevinde kullanılan kaya anıtları bulunduğunu belirtti.
Prof. Dr. Beksaç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sınır köylerden Hamzabeyli köyünde yaptıkları çalışmalar neticesinde Traklar'a ait gözlem evi, kaya tapınağı olarak kullanılan kaya anıtları bulunduğunu söyledi.
Daha önce söz konusu bölgeye yakın alanlarda tapınak, dolmen ve yerleşim alanları bulduklarını ifade eden Beksaç, köy sakinlerinin bildirisi üzerine şekiller barındıran kaya anıtları incelediklerini anlattı.Kayanın bulunduğu alanla diğer bölgelerin bağlantısını çözmek adına kış mevsimini beklediklerini bildiren Beksaç, şu bilgileri verdi:"Bölgedeki ağaçlar yapraklarını döktüğü için arazi ve çevresini daha yakından görme olanağımız oldu. Bu kaya oluşumlarının coğrafya içinde yer alan tepeler, yükseltiler diğer coğrafi oluşumlarla yakın bir bağlantısı vardı. Bu yakın bağlantılar da bize bu kaya anıtlarının aslında bir tür gözlem evi ve tapınak olarak kullanıldığını gösterdi. Yılın belirli dönemlerindeki yapılanmaları ve aynı zamandaki ufuk arkeolojisi olarak bildiğimiz, arkeastronomi olarak da bildiğimiz alanın içinde kalacak şekilde bir astronomik gözlemin olduğunu gösterdi."Bölgede çıkan buluntuların 4 bin yıl öncesine dayandığını anlatan Beksaç, şöyle konuştu:"Yerleşim alanı üzerindeki çanak, çömlek buluntuları bize günümüzden 4 bin yıl öncesine ait kullanımı gösterdi. Burada karşımıza çıkan buluntular ilginç bir biçimde bize son yıllarda yapılan Beşiktaş ve diğer İstanbul kazılarında çıkan ve nereden geldikleri konusunda bazı arkadaşların tartışma yapmış olduğu buluntuları da gösterdi. Oraya giden göç yollarının esasında bir Trakolog olarak bildiğim gibi Trakya üzerinden geçerek İstanbul'a gittiğini kanıtladı.Onlardan önceki malzeme de buradaki alanda bulunmaktaydı. İlginç bir biçimde bu malzeme Balkanlar'ın kuzey kesimlerine doğru ve kuzey kesimlerinin ötesinde de stepe açılan bir durum sergiledi. Bu niteliği itibarıyla tapınak hem özellikleri tarihlemesi hem de 'Trakya'da araştırma yapılmadı.' diyen arkadaşlarımıza cevap olması bakımından da çok önemli bir katkı sağladı."Prof. Dr. Beksaç, araştırmaların sürdüğünü belirterek, "Çıkan tapınak gerçekten önemli bir tapınak. Trak döneminin arkeolojisini bilenler gayet iyi bilir, Trak tapınakları diğer tapınaklardan farklıdır. Kendisine has özellikleri vardır ve uzmanlık gerektiren bir alandır. Böyle bir tapınağı bulmak gerçekten bizim için bir sevinç. Şu ana kadar tespit edebildiğimiz Kırklareli ve Edirne 'de tahrip olmuş ve sağlam olan 30 - 40 tapınak mevcut." dedi.
http://beyazgazete.com/video/webtv/yasam-11/traklar-a-ait-kaya-anitlari-bulundu-edirne-685932.html
Prof. Dr. Beksaç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sınır köylerden Hamzabeyli köyünde yaptıkları çalışmalar neticesinde Traklar'a ait gözlem evi, kaya tapınağı olarak kullanılan kaya anıtları bulunduğunu söyledi.
Daha önce söz konusu bölgeye yakın alanlarda tapınak, dolmen ve yerleşim alanları bulduklarını ifade eden Beksaç, köy sakinlerinin bildirisi üzerine şekiller barındıran kaya anıtları incelediklerini anlattı.Kayanın bulunduğu alanla diğer bölgelerin bağlantısını çözmek adına kış mevsimini beklediklerini bildiren Beksaç, şu bilgileri verdi:"Bölgedeki ağaçlar yapraklarını döktüğü için arazi ve çevresini daha yakından görme olanağımız oldu. Bu kaya oluşumlarının coğrafya içinde yer alan tepeler, yükseltiler diğer coğrafi oluşumlarla yakın bir bağlantısı vardı. Bu yakın bağlantılar da bize bu kaya anıtlarının aslında bir tür gözlem evi ve tapınak olarak kullanıldığını gösterdi. Yılın belirli dönemlerindeki yapılanmaları ve aynı zamandaki ufuk arkeolojisi olarak bildiğimiz, arkeastronomi olarak da bildiğimiz alanın içinde kalacak şekilde bir astronomik gözlemin olduğunu gösterdi."Bölgede çıkan buluntuların 4 bin yıl öncesine dayandığını anlatan Beksaç, şöyle konuştu:"Yerleşim alanı üzerindeki çanak, çömlek buluntuları bize günümüzden 4 bin yıl öncesine ait kullanımı gösterdi. Burada karşımıza çıkan buluntular ilginç bir biçimde bize son yıllarda yapılan Beşiktaş ve diğer İstanbul kazılarında çıkan ve nereden geldikleri konusunda bazı arkadaşların tartışma yapmış olduğu buluntuları da gösterdi. Oraya giden göç yollarının esasında bir Trakolog olarak bildiğim gibi Trakya üzerinden geçerek İstanbul'a gittiğini kanıtladı.Onlardan önceki malzeme de buradaki alanda bulunmaktaydı. İlginç bir biçimde bu malzeme Balkanlar'ın kuzey kesimlerine doğru ve kuzey kesimlerinin ötesinde de stepe açılan bir durum sergiledi. Bu niteliği itibarıyla tapınak hem özellikleri tarihlemesi hem de 'Trakya'da araştırma yapılmadı.' diyen arkadaşlarımıza cevap olması bakımından da çok önemli bir katkı sağladı."Prof. Dr. Beksaç, araştırmaların sürdüğünü belirterek, "Çıkan tapınak gerçekten önemli bir tapınak. Trak döneminin arkeolojisini bilenler gayet iyi bilir, Trak tapınakları diğer tapınaklardan farklıdır. Kendisine has özellikleri vardır ve uzmanlık gerektiren bir alandır. Böyle bir tapınağı bulmak gerçekten bizim için bir sevinç. Şu ana kadar tespit edebildiğimiz Kırklareli ve Edirne 'de tahrip olmuş ve sağlam olan 30 - 40 tapınak mevcut." dedi.
http://beyazgazete.com/video/webtv/yasam-11/traklar-a-ait-kaya-anitlari-bulundu-edirne-685932.html
Category
🗞
Haberler