- Karia Yolu bölgesinden görünüm - Altay Özcan'ın yaşadığı karavanı - Altay Özcan'ın doğada yürüyüşü - Altay Özcan ile röportajKaria Yolu rehberinin sıra dışı yaşamı - Doğaya ve gezmeye olan tutkusunu mesleğe dönüştürerek profesyonel rehberlik yapmaya başlayan Altay Özcan, doğayla iç içe yaşam sürüyor - Doğa tutkunu Özcan: - "Bir kere ev tuttum, 6 ay boyunca sadece iki hafta kaldım. Ev tutmanın gereksiz olduğunu gördüm. Karavan gibi kullandığım bir araba aldım. Dört yıldır arabada yaşıyorum" - "Yürüyüş rotasında, arazide keşifler yapıyorum. Araştırma yaparken aynı zamanda geziyorum. Gezi ve rotalar yaşam tarzım oldu. Hem geziyorum hem de insanları gezdiriyorum"MUĞLA (AA) - SABRİ KESEN - Türkiye'nin en uzun yürüyüş rotası olarak kabul edilen Karia Yolu'nun tanınması için proje hazırlayan ve rehber kitaplar yazan Altay Özcan, sıra dışı yaşamıyla dikkati çekiyor.Hacettepe Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Bölümünden mezun olan 37 yaşındaki Özcan, 2004'te doğa sporlarına merak saldı. Temel kampçılık, doğada yürüyüş, kış kampçılığı, kış tırmanışı, kaya tırmanışı ve ileri kaya tırmanışı eğitimleri alan Özcan, yılın büyük bir kısmını doğada geçirmeye başladı.
Aladağlara, Erciyes Dağı'na ve Kaçkarlara tırmanma fırsatı bulan Özcan, 2006'da geçirdiği kazanın ardından dağcılık faaliyetleri yerine doğa yürüyüşlerine yöneldi.Özcan, doğaya ve gezmeye olan tutkusunu mesleğe dönüştürerek, profesyonel rehberlik yapmaya başladı.
Doğa ve spor tutkunu Özcan, Karia Yolu'nun daha fazla kişi tarafından ziyaret edilmesini sağlayan projeye imza attı. Karia Yolu ile ilgili rehber kitaplar hazırlayan Özcan, 2013'te açılan ve 46 etaptan oluşan yolun bakımıyla ilgileniyor. - Gezi ve rotalar yaşam tarzı olduÖzcan, AA muhabirine, doğada yürüyüp yeni insanlar, yeni lezzetler keşfetmenin keyfini yaşayan bir insan olduğunu söyledi.
Üniversite yıllarında dağcılıkla başladığı rehberlik hayatına ailesinin ilk başta gençlik hevesi olarak görüp "nasılsa bırakır" düşüncesiyle karşı çıkmadığını belirten Özcan, doğaya bakışının hiç değişmediğini dile getirdi.Evi olmadığını ifade eden Özcan, "Bir kere ev tuttum, 6 ay boyunca sadece iki hafta kaldım. Ev tutmanın gereksiz olduğunu gördüm. Karavan gibi kullandığım bir araba aldım. Dört yıldır arabada yaşıyorum. Yürüyüş rotasında, arazide keşifler yapıyorum. Araştırma yaparken aynı zamanda geziyorum. Gezi ve rotalar yaşam tarzım oldu. Hem geziyorum hem de insanları gezdiriyorum." diye konuştu.
Doğa yürüyüşünün bir konsept olduğunu, yürüyüş yollarına ilginin arttığını vurgulayan Özcan, şunları kaydetti:"İnsanlar sırt çantalarına yolda ihtiyaç duyacağı şeyleri alıp yolculuğa çıkıyorlar. Hem gezdikleri yeri hem de bir anlamda kendilerini keşfediyorlar. Son 15 yılda Türkiye'de yürüyüşe ilgi inanılmaz arttı. Bunun en önemli sebebi yürüyüş rotalarının çoğalması. İnsanlar psikolojik olarak buna ihtiyaç duyuyor. Modernleşen yaşamla birlikte yeni deneyimler elde etmek istiyorlar. Bunun içinde yolculuğa çıkıyorlar."Özcan, uzun mesafeli doğa yürüyüş rotası Karia Yolu'nun köylerden, antik kentlerden, koylardan, plajlardan geçtiğini, yönüyle emsalsiz olduğunu vurguladı.Karia Yolu'nun beş bölümden oluştuğunu anlatan Özcan, "850 kilometre uzunluğundaki rota, Bozburun ve Datça yarımadaları, Gökova Körfezi ve İç Karia ve Muğla çevresi bölümleri bulunan sürprizlerle dolu bir güzergah." dedi.
http://beyazgazete.com/video/webtv/yasam-11/karia-yolu-rehberinin-sira-disi-yasami-mugla-809436.html
Aladağlara, Erciyes Dağı'na ve Kaçkarlara tırmanma fırsatı bulan Özcan, 2006'da geçirdiği kazanın ardından dağcılık faaliyetleri yerine doğa yürüyüşlerine yöneldi.Özcan, doğaya ve gezmeye olan tutkusunu mesleğe dönüştürerek, profesyonel rehberlik yapmaya başladı.
Doğa ve spor tutkunu Özcan, Karia Yolu'nun daha fazla kişi tarafından ziyaret edilmesini sağlayan projeye imza attı. Karia Yolu ile ilgili rehber kitaplar hazırlayan Özcan, 2013'te açılan ve 46 etaptan oluşan yolun bakımıyla ilgileniyor. - Gezi ve rotalar yaşam tarzı olduÖzcan, AA muhabirine, doğada yürüyüp yeni insanlar, yeni lezzetler keşfetmenin keyfini yaşayan bir insan olduğunu söyledi.
Üniversite yıllarında dağcılıkla başladığı rehberlik hayatına ailesinin ilk başta gençlik hevesi olarak görüp "nasılsa bırakır" düşüncesiyle karşı çıkmadığını belirten Özcan, doğaya bakışının hiç değişmediğini dile getirdi.Evi olmadığını ifade eden Özcan, "Bir kere ev tuttum, 6 ay boyunca sadece iki hafta kaldım. Ev tutmanın gereksiz olduğunu gördüm. Karavan gibi kullandığım bir araba aldım. Dört yıldır arabada yaşıyorum. Yürüyüş rotasında, arazide keşifler yapıyorum. Araştırma yaparken aynı zamanda geziyorum. Gezi ve rotalar yaşam tarzım oldu. Hem geziyorum hem de insanları gezdiriyorum." diye konuştu.
Doğa yürüyüşünün bir konsept olduğunu, yürüyüş yollarına ilginin arttığını vurgulayan Özcan, şunları kaydetti:"İnsanlar sırt çantalarına yolda ihtiyaç duyacağı şeyleri alıp yolculuğa çıkıyorlar. Hem gezdikleri yeri hem de bir anlamda kendilerini keşfediyorlar. Son 15 yılda Türkiye'de yürüyüşe ilgi inanılmaz arttı. Bunun en önemli sebebi yürüyüş rotalarının çoğalması. İnsanlar psikolojik olarak buna ihtiyaç duyuyor. Modernleşen yaşamla birlikte yeni deneyimler elde etmek istiyorlar. Bunun içinde yolculuğa çıkıyorlar."Özcan, uzun mesafeli doğa yürüyüş rotası Karia Yolu'nun köylerden, antik kentlerden, koylardan, plajlardan geçtiğini, yönüyle emsalsiz olduğunu vurguladı.Karia Yolu'nun beş bölümden oluştuğunu anlatan Özcan, "850 kilometre uzunluğundaki rota, Bozburun ve Datça yarımadaları, Gökova Körfezi ve İç Karia ve Muğla çevresi bölümleri bulunan sürprizlerle dolu bir güzergah." dedi.
http://beyazgazete.com/video/webtv/yasam-11/karia-yolu-rehberinin-sira-disi-yasami-mugla-809436.html
Category
🗞
Haberler