• 4 yıl önce
Seyyah, Derviş Fazıl’a Horasan’ın manevi güneşi Molla Cami’nin hikayesini anlatır. Derviş Fazıl, Molla Cami’nin ilmine, kelimelerinin ihtişamına hayrandır. Güzel ve hikmetli sözleri doğudan batıya tüm hükümdarlara ulaşan bu irfan güneşinin hikayesini dinleyince Derviş Fazıl’ın gözü kamaşır. Seyyah hikayesine Molla Cami’nin tek bir kitabını ithaf etmesi için sultanların dünyaları verebileceklerini eklemiştir. Derviş Fazıl’ın kalemi güçlüdür. Şeyhinin verdiği sayfaları temize çekerken içini kemiren o duyguyu iyiden iyiye hissetmeye başlar. Kendi kitabını yazmak, sultana ithaf etmek istiyordur. Dergaha gelen sultanın katibi şeyh efendiden dervişini geçici olarak saraya yollamasını rica eder. Kaderin cilvesi ile ruhundaki emel Derviş Fazıl’ın ayağına gelmiştir. Derviş Fazıl dergahı bırakıp gider. O artık sultanın sarayında, sultanın yanı başındaki kafeste gözleri bağlı duran “Doğan” gibidir.