Özel'den Mehmet Şimşek ve Yalçın Karatepe görüşmesine ilişkin açıklama

  • 3 ay önce
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Özel, Mehmet Şimşek ve Yalçın Karatepe görüşmesine ilişkin ayrıntıları açıkladı.
https://haberglobal.com.tr/gundem/chp-genel-baskani-ozgur-ozelden-mehmet-simsek-ve-yalcin-karatepe-gorusmesine-iliskin-aciklama-355586

Category

🗞
News
Transcript
00:00yaşamı tehlikeye atılıyor. Dedaş'ın dağıtım hizmeti
00:04verdiği pek çok yerde voltaj düşük, dalgalanmalar yüzünden
00:10sürekli arızalar yaşanıyor. Ev aletleri yanıyor, kullanılamaz
00:15hale getiriliyor. Bu konudaki tazminat başvuruları kabul
00:18edilmiyor. Yapılan başvurular incelenmiyor, cevaplanmıyor.
00:23Elektrik altyapısının geçmişten kalması ve Dedaş tarafından
00:29gerekli yenilemenin yapılmaması yüzünden sürekli kesintiler
00:33yaşanıyor. Biz bu özelleştirmeler yapılırken
00:39elektrik mühendisleri odasına kulak verdik. Tüketici
00:43derneklerine kulak verdik. Cumhuriyet Halk Partisi'nin bu
00:47konuda sayısız raporu meclis görüşmelerinde komisyonlarda
00:52görüşmelerde itirazları koca koca karşı oylarını
00:57dinlemediler. Tam da bunları yazdık. Elektrik dağıtımı
01:01üretimi sadece bir ticari faaliyet değildir. Elektrik
01:06artık bir insan hakkıdır. Elektriğe ulaşma, sağlık
01:10hakkıdır, suya ulaşma hakkıdır. Elektrik olmadığında sıkıntı
01:15olur. Böyle stratejik bir alanı özelleştirmeyin. Alırlar,
01:20satarlar, tahsilatı yaparlar, yatırımı yapmazlar, bakımı
01:26yapmazlar, iyileştirme yapmazlar. Böyle bir kamusal
01:30alan ranta terk edilemez dedik, dinletemedik. Şimdi orman
01:36yangınına bakıyorsunuz on beş can gitmiş DEDAŞ'ın ihmalinden
01:41kaynaklanıyor. Dializ hastası zehirlenecek DEDAŞ'ın ihmalinden
01:45kaynaklanıyor. Evde elektriği kendi kendine sağlayacak bir
01:51jeneratörü olamaz yoksul hastanın. Solunum cihazı var,
01:55elektrik gidiyor, solunum duruyor. Bu sıcak havada
01:59sağlık tehdit altında ve bu konuda bütün itirazlara rağmen
02:05bir iyileştirme yapılmadığı gibi bir dezenformasyonla elbette
02:10kayıp vardır, kaçak vardır. Sebebi vardır, mücadele etmenin
02:15yolları vardır. Ama bir kent, bir bölge sadece bu kârın
02:23peşinde koşanların dezenformasyonuyla efendim
02:27kaçak kullanıyorlar da ondan oluyor. Kaçak kullanan varsa
02:31onunla ilgili yapılacak iş başkadır. Bir şehre düzenli
02:37elektrik sağlamak için yapılacak iş başkadır. Kâra, hırsa terk
02:42edilmiş böyle bir alanın ülkeye nelere mal olduğu
02:46ortadadır. Biz grup başkan vekillerimiz dün meclis açılır
02:53açılmaz ilk iş orman yangınları konusunda bir araştırma
02:58önergesi hazırladılar. Verildi, görüşülecek. Bu orman
03:03yangınlarının tüm yönleriyle araştırılması lazım. Hem DEDAŞ
03:08gibi şirketlerin sorumlulukları hem orman işletmesinin
03:12sorumlulukları hem orman mühendisleri gibi konunun
03:17uzmanlarının dışlanmasının getirdikleri hem orman köylüsü
03:22geleneğinin terk edilip ormana evladı gibi bakan ormanı
03:28büyüten ormandan geçinen köylüyü bir kenara bırakıp
03:32ormanı rant alanı görüp onu ihaleye veren anlayışın
03:36sorgulanması hem de orman yangınından çıkması durumunda
03:42nasıl müdahale edilmeli? Hangi ekipmanlar bulundurulmalı?
03:47Ulusal ormanlarımızı koruma orman yangınlarıyla mücadele
03:52planı ne olmalı? Buna artık bu meclis el koymalı. Önümüzdeki
03:58günlerde görüşülecek, oylanacak. Buna hayır diyenlere
04:03soma faciasından altı ay önce verdiğimiz önerge. Yirmi iki
04:09gün önce o maden Türkiye'nin en güvenli madenidir diye hayreli
04:14kaldırtanların on kez on kez hekime ve sağlık çalışanlarına
04:20şiddete araştırılmasın diye hayreyi kaldırtanların faciadan
04:26sonra somayı araştırdıklarını en son Gaziantep'te Ersin
04:31kardeşimizin karnına bıçağı adam böyle çevirince hadi gelin
04:36araştıralım dediklerini her faciadan sonra gelenlerin bu
04:41sorumsuzluğunu hatırlatıyoruz. Ve bütün Türkiye'yle birlikte
04:46AK Parti ve MHP gruplarının grup başkan vekillerinin
04:51gözlerinin içine bakacağız. Orman yangınlarını sebeplerini
04:56mücadele yöntemlerini çözüm önerilerini araştıralım mı?
05:00Yoksa bırakalım yansınlar, ölsünler mi? Gözünüzün içine
05:05bakacağız.
05:12Yirmi iki yıllık yanlış ekonomi politikası sonucu ortaya bir
05:19enkaz çıktı. Geçtiğimiz ay sözde büyük ümitlerle alayla
05:25valayla tasarruf paketi açıkladılar. Açıkladıkları
05:30tasarrufun tümünü yapsalar yüz milyar TL. Yani bu yılın
05:36bütçesinin binde dokuzu, yüzde sıfır nokta dokuzu, yüzde bir
05:41değil. Yani tasarruf tasarruf dedikleri yüzde bir değil. Ama
05:47bir yandan emekçinin memurun servisini kaldıralım. Öğretmeni
05:53atamayalım tasarruf ederiz. Efendim emekliye zam vermeyelim.
05:59Asgari ücrete iyileştirme yapmayalım. Tasarrufa ihtiyaç
06:04var. Bu konulara ayrıca birazdan geleceğim. Ama bakın
06:08ne oldu biliyor musunuz? Daha bir ay geçti. Temsil ve
06:13tanıtma giderlerine baktık. Bir ay öncesine göre yedi kat
06:18artmış. Üç yüz elli milyon TL'ye artmış. Temsil ağırlama
06:22gidelim. Haberleşme gideri bir ayda yüz elli milyon TL'ye
06:27artmış. Ikisinin toplamı yani haberleşme ve temsil ağırlama
06:34giderleri yarım milyar. Yani yüz milyar tasarruf edecek
06:40olanlar şimdiden bir ay içinde iki kalemde yarım milyardan
06:45fazla israfa gitmişler. Taşıt kiralama giderleri bir yıl
06:50öncesine göre yüzde seksen artmış. Bakın azalmamış artmış.
06:56Kamu binaları kiralama giderleri. Bir yıl öncesine
07:00göre yüzde yüz altmış artmış. Yani bir ayın sonunda dönüp
07:06baktığınızda tasarruf yok. Bütün hızıyla israfa devam var.
07:11Geçen yıl Merkez Bankası sekiz yüz milyar TL zarar etti.
07:16Yapılacak tasarrufun tam sekiz katı. Kur Korumalı Mevduat'a
07:21bir nokta iki trilyon verdiler. Tasarrufun on iki katı. Kamu
07:28özel işletmelerine üç yılda altı yüz yetmiş beş milyar
07:34ödeyecekler. Tasarrufun altı katı. Bütçeden bu yıl sadece
07:40faize bir nokta üç trilyon ödenecek öngörülen tasarrufun
07:46on üç katı. Yani tarihin en büyük kaynak transferini
07:51düşünün. Yoksullardan alıp fakire verdikleri kur korumalı
07:55Mevduat o büyük ve muhteşem tasarruf paketinin on iki katı
08:01ve hiçbiri gerçekleşmiyor. Gerçekleşen yine israf yine
08:07masraf, yoksullaşan yine vatandaş, zenginleşen yine
08:11yandaş. Altı Şubat depreminin üzerinden tam on altı ay
08:17geçti. Geçtiğimiz cumartesi günü Malatya'daydım. Malatya
08:24Merkez Merkez'in çokça köyü dışında Yazıhan ve Doğanşehir'in
08:30merkezlerinde eski beldelerinde, şimdiki
08:34mahallelerinde, köylerinde ziyaretler yaptım. Konteynır
08:39kente gittik, orayı gördük. On altı ayın sonunda Malatya'da
08:44bir arpa boyu yol alınmadığını maalesef kentin geceleri adeta
08:51bir hayalet kente dönüştüğünü hayatın konteynırlarda
08:56çadırlarda ya da göç edilen şehir dışındaki yakınların
09:01yanında sürdüğünü ama Malatya'da kimsenin yüzünün
09:06gülmediğini söylemeliyim. Depremin altından Türkiye'ye
09:10bir yılda altı yüz elli bin konut sözü verenler neredeyse
09:16bir buçuk yıl oluyor yetmiş dokuz bin konut yaptılar. Yani
09:20bir yılda konutlar elinizde diye oy alanlar bu sözün yüzde on
09:26ikisini tuttular. Çok önemli bir kısmı köy evleridir.
09:32Malatya'da rakama gelince Malatya'daki ortalama yüzde altı
09:39nokta yedi. Yani Malatya'ya gidiyorsunuz depremde evini
09:44kaybeden yüz kişiden doksan dördünü sokakta, çadırda
09:49konteynırda görüyorsunuz. Sıcakta bu sıcakta çadırdalar,
09:54konteynırdalar ve sağlık sorunlarıyla ve psikolojik
09:59sorunlarla karşı karşıyalar. Ayrıca deprem bölgesinde büyük
10:07bir barınma krizinin yanında Mart ayında bundan sonra her
10:14ay on beş yirmi bin konut teslim edeceğiz diyenlerin şu
10:18ana kadar üç ayda bütün şehirlerde sadece iki bin beş
10:24yüz konut teslim ettiklerini dikkatinize sunarım. Sebep şu
10:29bütün ilgili odalar, mühendisler, mimarlar, inşaat
10:33mühendisleri, Cumhuriyet Halk Partisi, muhalefet partileri
10:38demişti. Bir yılda bu yöntemle bu konutlar olmaz. Kapasite
10:43sorunu var. Siz bütün gücünüzle bunu yaparsanız bile takip eden
10:49süreçte bu rakamları tutturamazsınız. Sözlerinin
10:53yüzde altısını tuttular. O günden bugüne de on şehirde
10:58sadece iki bin beş yüz konut teslim edebildiler. Ve işin
11:03kötüsü bu ay kira yardımı da bitiyor. Ve alınan duyum
11:10aldığımız izlenim odur ki kira yardımını uzatmayı
11:15düşünmüyorlar. Yani insanlar bu haldeyken bir de tira
11:20yardımından mahrum bırakılacaklar. Bu konuda hem
11:26sağduyulu meseleye çok duyarlı meseleyi bir siyasi çekişme
11:32haline getirmeden konunun muhattaplarından hızla çözüm
11:37bekliyoruz. Grup başkan vekillerimiz bu hafta
11:40gruplarla meclis açılınca bugün temas edecekler. Bu kira
11:45yardımının uzatılmasıyla ilgili gerekli öneride bulunacağız.
11:50Yok biz kira yardımını uzatmayız. Ne halleri varsa
11:55görsün diyorlarsa şunu bilsinler deprem bölgesindeki kimse
12:00sahipsiz değildir. Karıncanın kardeşi vardır. O da Cumhuriyet
12:04Halk Partisi'ndir.
12:11Bütün deprem bölgesinde bütün deprem bölgesinde iki önemli
12:19itiraz var. En önemlisi belirsizlik. Yani diyorlar ki az
12:27hasarlı evin var. Yap geç. Evi yapıp geçiyor. Nasıl geçecek?
12:31Elde yok, avuçta yok. Kredi çekiyor, kredi kartından
12:35çekiyor, eşten dosttan borç alıyor. Evi yapıyor, geçecek.
12:39Geçme. Ne oldu? Orası rezerv alanı içinde kaldı. Hepsini
12:45yıkacağız.
12:49Elinde elinde asla ve asla elinde derdinizi anlatmaya
12:55çalışıyorum arkadaşlar. Müsaade edin. Elinde para yok. Borç var.
13:03Ödenmesi gereken kredi borcu var. Ama evde gidiyor. Gez
13:09kenara diyorlar ve burası rezerv alan başka yerde konut
13:13yapacağız, vereceğiz. Tam tersi. Tek tek anlattılar
13:17dinledim. Sesinizi duyuracağım dedim, onu anlatmaya
13:20çalışıyorum. Diyor ki evim orta hasarlıydı. Yıkılacak dediler.
13:27Elde yok, avuçta yok. Yıkılmadan önce hayatımı
13:32tehlikeye attım, gittim, kapıyı söktüm, çelik kapıyı söktüm.
13:36Tahta pencereleri, pervazları söktüm. Lavaboları söktüm,
13:41aynayı söktüm. Çalınmasın diye haraç ve zat sattım, harçlık
13:45yaptım. Şimdi diyorlar ki orta hasarlıları güçlendirip içine
13:50geçin. Kapı kalmadı, bacak kalmadı, ayna kalmadı, hiçbir
13:56şey kalmadı. Şimdi geç otur diyorlar. Bu belirsizlik bir
14:01devletin vatandaşına yaşatacağı iş değil. Olacak iş değil. O
14:07yüzden bir kira sorunu bir de rezerv alanı ilan ederek
14:12insanları ters köşeye yatırma meselesi son derece şikayetçi
14:17sıkıntılıdır. Ayrıca kiracılar hak sahibi sayılmadıkları için
14:22yeni konutlardan yararlanamıyorlar, kuraya da
14:25katılamıyorlar. Öyle dert var ki yani bir devlet büyük
14:30devletse sorunu gidecek, görecek ve çözecek. Belki
14:37biricik bir örnektir, belki binlerce insanın derdidir. Bir
14:42kızcağız dedi ki bir genç kadın ben beden eğitimi dördüncü
14:46sınıftayım dedi. Ve bu bacağım gitti dedi, ampüte oldu dedi.
14:51Benden artık beden eğitimi öğretmeni olmaz dedi. Ben
14:55başka bir bölüme geçeyim diyorum, başvuruyu ikinci
14:59sınıfın sonunda yapabilirdin, kaçırdın diyorlar dedi. Ben o
15:03zaman bacağım vardı, beden öğretmeni olmak istiyordum. Ama
15:07şimdi ayağım yok, nasıl yapacağım mesleğimi ben sesimi
15:11kime duyurayım diyor. Bizim görevimiz bu çığlıkları, bu
15:15sorunları duymak, bunları anlatmak ama devleti yönetenlerin
15:21görevi bu ağır aksak süreçlerin dışında daha sahada çok
15:26sıkıntılar, çok üzüntüler var. Bunların hepsine çare olmak.
15:31Geçen sefer hatırlıyorsunuz herhalde bundan üç hafta
15:36önceydi. Yine aynı pankartlar buradaydılar. Ben onlara söz
15:40vermiştim. Sesinizi duyuracağım diye. Bakın burada anlattık.
15:44Dedik ki Adana'daki tutar yapı sitesi. Altmış üç kişiye mezar
15:50oldu diye anlattım. On dört Aralık iki bin yirmi birde bir
15:54tadilat yapılmış. Bu tadilatı yapan kişiler asli kusurlu
15:59görülmüş. Bunlar da Karadeniz Teknik Üniversitesi'nin bilir
16:03kişi raporunda yer almış. Ama on altı aydır hiçbir şey yok
16:09dedik. Burada konuştuk, ablam ağladı. Basın çekti ve bilir
16:17kişi raporu dosyaya dahil edildi. On altı aydır bekleyen
16:21şüpheliler ifadesi dahi alınmayanlar ifadeleri alındı
16:25ve tutuklandı. Şimdi yine geldiler. Burada sesimizi
16:31duyurunca ancak dönüp bakıyorlar dediler. O gün üç
16:35önlük anlatmıştık. Rica ettiler. Üç tane daha anlatacağız. Bunu
16:41dinleyeceğiz. Buna sabredeceğiz. Çünkü oradaki bu sesi bizim
16:46duymamız hepimizin vicdanının gereğidir. Antakya Ilgım
16:52Apartmanı. Daha üç yıllık apartman. Yıkılmış gitmiş.
16:57Müteahhiti dokuz ay tutuklu kalmış. Bir şekilde tahliye
17:02edilmiş. Sesimizi duyun diyorlar. Antakya Selim Köse
17:06Apartmanı kırk iki kişiye mezar olmuş. Kalk abiciğim
17:10görsünler. Kırk iki kişiye mezar olmuş Selim Köse
17:13Apartmanı. On altı aydır bilir kişi raporu yazılmamış onu
17:18bekliyorlar. Biz de bekliyoruz. Selim Köse Apartmanı'nın bilir
17:24kişi raporunu takip etmeyen talep etmeyen mahkemeye
17:29sesleniyoruz. Onların sen sesini duyurana kadar sen
17:33seslerini duyana kadar ben duyurmaya devam edeceğim.
17:37Kahraman Maraş Fazilet Apartmanı. Kalk abla görsünler.
17:41On dokuz kişiye mezar oldu Fazilet Apartmanı. Alt katta
17:45ekmek fırını vardı doğru değil mi? Ekmek fırını usulsüz
17:50tadilat yaptı. Şikayet ettiler. Geldiler binaya zarar vermiş
17:55dediler. Tam o sırada AK Parti ne yaptı? Imar affı çıkardı.
18:00Imar affından sonra binaya zarar veren kişi hakkında dava
18:07düştü. Işine devam etti. Vali dönemin valisi bu konuda
18:13inisiyatif aldı. Kamu görevlileri hakkında da
18:16soruşturma izni vermedi. Şimdi kendisinin de yargılanması
18:20isteniyor. Ama ekmek fırınını işletenler hakkında da kamu
18:25görevlileri hakkında da vali hakkında da herhangi bir işlem
18:29yok. Fazilet Apartmanı'nın sesini duyuyoruz. Duyuyoruz.
18:34Duymayanları uyarıyoruz. Bu yaptıklarınızı yanınıza
18:38bırakmayacağız. Onlar yalnız değildir. Hepimiz
18:41arkasındayız.
18:47Değerli vatandaşlarımız Avrupa İstatistik Ofisi Eurosat
18:52verilerine göre Türkiye konut girasında geçen yıl yüzde yüz
19:00yirmi beşle Avrupa şampiyonu oldu. Avrupa birincisi oldu.
19:05Şampiyonluk olumlu bir şey. Bunda olumlu bir şey yok.
19:08Utanılacak bir şey. Ikinci kim? Macar Orba'nın ülkesi yüzde on
19:14iki nokta sekiz. Onda birimiz kadar. Bakın pandemi her yerde
19:20oldu. Küresel kriz her yerde oldu. Enflasyon tırmanışı her
19:26yerde oldu. Herkes bir tedbir aldı. Bir tek bizimkiler almadı.
19:31Ben bilirim dediler, faizleri düşürdüler, enflasyon fırladı.
19:36Enflasyon fırlayınca gayrimenkule yönelme oldu
19:40parayı koruyayım diye. Gayrimenkule yönelince tiyah
19:44fiyatlarında artış oldu. Geçen sene yüzde yüz yirmi beş.
19:49Beğenmediğin Macaristan'da yüzde on iki gerisi çok daha
19:53düşük. Bu ülke nasıl yönetiliyor gördünüz mü?
19:57Onları da birileri yönetiyor. Burayı da birileri yönetiyor.
20:02Avrupa'da kira artışı yüzde üç, dört, beş, en yüksek on iki
20:07Türkiye'de yüzde yüz yirmi beş. Ve bu ülkeler içinde fiyat
20:13artışı yüzde yirmi beşi geçemez diye kira artışına tavan koyan
20:19tek ülke biziz. Tavanı takan yok. Yüzde yüz yirmi beş
20:24oluyor. Sadece doğru ekonomi politikalarıyla yüzde üçte
20:29tutmuş Avrupa Birliği ülkeleri. Bir de biri çıkıyor yönü
20:33batıdan doğuya çeviriyor. Avrupa Birliği'ne girmek hedefi
20:38varken terk edip Şangay İşbirliği Örgütü'ne gideceğim
20:42diyor. Burada kiralar düşük, liderler mütevazi, halk zengin,
20:49burada liderler itibardan tasarruf etmiyor. Saraylar
20:54büyük, halk sürünüyor. Arada böyle bir fark var. Bu meseleye
20:59bakmak bunu böyle görmek lazım. Şimdi de beyefendiler ev
21:05kirasına yüzde yirmi stopaj getiriyor. Diyor ki merak
21:09etmeyin stopajı ev sahiplerinden alacağım. Onlar
21:13zengin. Her ev sahibi olan zengin değil artık. Babadan
21:19dededen kalmış. Belki onun kirasından geçiliyor. Işsiz
21:24yoksul dünya kadar insan var. Iki nerede görülmüş stopajı ev
21:30sahibinin verdiği. Siz yüzde yirmi stopajı getirin. Bugün
21:35büyük şehirlerde ortalama kira yirmi bin lira. Yirmi dört bin
21:39lira olmazsa gelin kardeşiniz burada hesabını bana satın
21:43alın.
21:47Sen stopaj yüzde yirmi getirdin mi? Yirmi binlik evi şöyle
21:53kiraya verecek. Yirmi bin artı stopaj. Doğru mu değil mi?
21:57Türkiye'de stopaj böyle işlemiyor. O yüzden o yüzden
22:03herkes bilsin ki kim nereye özensiz göstermelik bir şekilde
22:10vergi getiriyorsa aslında yine garibanın sırtına yükü
22:15yüklüyor. Bugün kira yirmi bin lira, asgari ücret on yedi bin
22:20lira, en düşük emekli maaşı on bin lira. Ve öyle bir ülkede
22:26öyle bir yerde yaşıyoruz ki memleketi yirmi iki yıldır
22:32yönetmişler. Yirmi iki yılın sonunda batırmaktan beter
22:37etmişler. Halen daha yalan yanlış işlerde ısrar ediyorlar
22:42ve ana muhalefet partisi yanlış deyince dur kardeşim deyince
22:49bu böyle olmaz deyince nasıl olur deyince gel ben sana
22:54anlatayım diyorsun koca koca gazeteler efendim Cumhuriyet
22:59Halk Partisi AKP'nin elinden mi tutuyor? Ekonomi masası
23:03kurdular. Ortak program çalışacaklar. Arkadaşlar
23:08çalıştığımız bir tek ortak programımız var. Cumhuriyet'in
23:11ikinci yüzyılının ilk seçimlerinde Cumhuriyet Halk
23:15Partisi iktidara gelince bu enkazı nasıl kaldıracağız? Onun
23:19programını çalışıyoruz. Onun programını çalışıyoruz.
23:24Dün dün Sayın Yalçın Karatepe, Gölge Ekonomi Bakanımız,
23:34müstakbal ekonomi bakanımız, gelecekteki ekonomi
23:38yönetimindeki bakanlarımızdan birisi bu göğe rasyonel
23:45politikaların mimarı ama hala zengine, varsıla, yandaşa,
23:50müteahhite rasyonel, vatandaşa irasyonel politikaların
23:55uygulayıcısı Sayın Mehmet Şimşek'le görüştüler.
23:59Görüşmenin randevu aşamasındaki öncesinde ve sırasındaki nezaket
24:08ve devlet adamlığına yakışır tutum için öncelikle Sayın
24:12Şimşek'e teşekkür ederiz. Normali budur. Normalleşme
24:17dediğimiz budur. Şöyle bir siyaset yok. Sanıyorlar ki bir
24:23masada oturunca orada koalisyon ittifak görüşmesi olur. Onun
24:28dışında karşı tarafa el bombası atman lazım. Siyaset bu değil.
24:32Siyaset hem müzakere hem mücadele işi. Doğru bildiğini
24:37anlatma işi. Önerme işi, öneri sunma işi. Düne kadar siz
24:43değil miydiniz? Bu Cumhuriyet Halk Partisi hep eleştiriyor,
24:46çözüm önerisi söylemiyor diyen. Cumhuriyet Halk Partisi
24:50sorunu tespit ediyor. Somutlaştırıyor. Eleştiriyor.
24:55Nasıl çözülmesi gerektiğini de söylüyor. Dünkü görüşme böyle
25:00bir görüşmeydi. Uzun sürdü. Fevkalade karşılıklı nezaket
25:05içinde geçen doğru bir dilin kullanıldığı ama maalesef aynı
25:11dilin konuşulamadığı bir görüşmeydi. Biz o görüşmeye
25:14şunu söyledik. Bu krizin müsebbibi toplumun kırılsal
25:20kırılgan kesimleri değil. Bu krizi emekliler yaratmadı.
25:26Emekçiler yaratmadı. Çiftçiler, çay üreticisi, fındık
25:30üreticisi, üzüm üreticisi, buğday üreticisi yaratmadı.
25:35Narenciyeciler yaratmadı. Bu krizi esnaf hiç yaratmadı. Bu
25:40krizi işsizler de yaratmadı. Bu krizi bütün dünya
25:46yönetebilirken yönetmeyen çok bilen anlayış yarattı. Bu krizi
25:51bileyiz diye yoksuldan zengine kar transferi yapanlar yarattı.
25:57Bu krizi yaklaşan seçimi kaybedeceğiz korkusuyla seçim
26:03ekonomisi yapmayız deyip daniskasını yapanlar bilerek
26:07enflasyonist ortam yaratıp parayı fiyat ortada çoğaltıp
26:12hiper enflasyona doğru memleketi ittirenler yarattı. Bu
26:17krizi yüksek enflasyon aldım deyip Ecevit'ten yirmi dokuzla
26:22alıp bugün yüzde seksene geçen yıl yüzde yüzlere hattı
26:27zatında gerçekten yüzde yüz yetmişlere çıkaranlar yarattı.
26:31Şimdi kemer sıkalım diyorsunuz. Bizim emekliler kemer
26:37sıkacak. Emekçiler kemer sıkacak, esnaf kemer sıkacak,
26:44çiftçi kemer sıkacak, senin yandaşlar bir düğme daha
26:48boğaracak. Öyle yağma yok demeye gittik. Gittik dedik
26:52ki on bin lira emekli maaşı olmaz. En az asgari ücret
26:57yapmalısınız.
27:07Emekliler
27:10Emekliler emeklilere zam gelecek, zam gelecek.
27:34Emekliler on bin lirayla geçinemez dedik. Önce bir asgari
27:40ücret yapın. Biz gelince iki yıl sonra bir buçuk asgari
27:44ücret yapacağız dedik. Çünkü AK Parti geldiğinde en düşük
27:48emekli maaşı bir buçuk asgari ücretti. Hiç ellemese hiç
27:52dokunmasa bugün yirmi altı bin lira alacaktı bu kardeşlerimiz
27:56büyüklerimiz ama on bin lirayla geçin diyorlar. Geldiklerinde
28:02en düşük emekli maaşı iki koç alıyordu bayramda. Şimdi
28:07verdikleri emekli maaşıyla iki emekli bir kurbanlık
28:10kesebiyorlar. Geldiklerinde bir emekli maaşı sekiz çeyrek
28:15altın alıyordu. Şimdi iki buçuk çeyrek altın. Her ay beş
28:20buçuk çeyrek altın zarardalar. Sebebi Adalet ve Kalkınma
28:24Partisi'nin enflasyona ezdirmeyiz dediği emekliye
28:30maaş politikası.
28:38Işçiler emeklisiyle
28:46ikinci husus, ikinci husus asgari ücret. On yedi bin iki
28:51lira. Verildiğinden beri resmi hesaplara göre yüzde yirmi beş
28:58evidi. Bu ayki enflasyonla yüzde yirmi yedi, yirmi sekiz.
29:02Gerçek gıda enflasyonu. Yahu asgari ücretli pimpon topunu ne
29:07yapsın? Enflasyonu ona bakıp hesaplıyor. Bakır bakır boru
29:13fiyatını ne yapsın? Bakır boru fiyatını ne yapsın? Enflasyonu
29:19gıda enflasyonuna göre baktığınızda asgari ücret yüzde
29:24kırk bir kırk iki eridi. En Türk işin hesabına göre açlık
29:30sınırının iki aydır iki bin lira altında asgari ücret.
29:34Açlık sınırının iki bin lira altında. O yüzden asgari ücrete
29:39geçen sene seçimden önce diyorlar ki yılda dört zam mı
29:43bile düşünebiliriz? Şimdi diyorlar bir zam yaptık, bir
29:47daha yapmayız. Dün Sayın Karatepe'nin söylediği bir
29:52değişiklik iradesi görmüyorum dediği mesele asgari ücrete zam
29:58yapmama vicdansızlığına yeltteneceklerine ilişkin
30:03şüphemizdir. Sorduk bu konuda bir netlik yok. Çok açık
30:08söylüyoruz. Emekli maaşını asgari ücret yapmadan asgari
30:12ücrete de hem enflasyon oranında zam yapıp hem de refah
30:18artışı yapmaksızın bu insanları açlığa sefalete sürüklemenize
30:24izin vermeyeceğiz.
30:29Üç tarım kanunu yüzde birini vereceksin diyor. Yüzde birini
30:36değil, binde yüzde sıfır nokta ikisini, binde yirmisini bile
30:43vermiyorlar. Ve çaya on dokuz lira maliyeti olan çaya on
30:48yedi bin lira taban fiyat verdiler. On üç lira on bir
30:53lira maliyeti olan buğdaya dokuz yirmi beş taban fiyat
30:57verdiler. Görünen o ki kuru yüzüme de fındığa da aynı
31:03maliyet altı taban fiyat verecekler. Topraklar hipotekli,
31:07bankalara hipotekli, borçlar ödenemiyor ve bu şartlar
31:11altında tarım meselesinde mutlaka ve mutlaka taban
31:17fiyatlar verilenler güncellenmeli. Diğerleri ziraat
31:21odalarının, çiftçilerin örgütlerinin, sendikalarının
31:25sesi dinlenerek belirlenmeli. Bir dördüncü husus herkesin
31:31kendisini döndürmek için başvurduğu şey kredi kartı
31:35maalesef. En çok da esnaflar esnaf borcunu kapatmak için
31:40kredi kartından çekiyor. Eşin dostun kredi kartını kullanıyor.
31:45Ve dağ gibi büyüyor faizler. Kredi kartlarının yüksek faiz
31:51oranları acilen düşürülmeli. Faizden alınan vergi ki yüzde
31:55otuzdur sıfırlanmalı ve kredi kartları özellikle esnaflar
32:02için ve çiftçiler için çiftçi ilaç aldıysa gübre aldıysa esnaf
32:08ticari işle kullandıysa bir kereye mahsus faizleri
32:13affedilip bölünmeli. Bu dört kritik yakıcı konuda bir de
32:18makro önerimiz var. Makro önerimizin adı gün oldu disk
32:23İstanbul'dan Ankara'ya yürüdü. Gün oldu işçiler burada
32:27dövizlerini, loripoplarını kaldırdılar. Her fırsatta
32:31söyledik Mehmet Şimşek de laf arasında geçirmişti. Biz vergide
32:37adalet istiyoruz. Vergide adalet çok kazananın çok, az
32:42kazananın az vergi verdiği kazanmayanın ise vergi
32:48vermediği sistemdir. Bugün yüz liralık verginin altmış sekiz
32:53lirası dolaylı vergi. Yani fabrikatörle fabrikanın
32:58bekçisi aynı vergiyi ödüyor. Elektriğe, suya, telefona, süte,
33:03mazota. Dolaylı vergi yüzde altmış sekiz olması gereken
33:11bizce yüzde on on beş OECD ortalaması yüzde otuzlarda.
33:16Dolaylı vergi düşmezse iğneler ipliğe her şeye her an vergi
33:21vermek demek. Yüzde yirmi bir herkesin aldığı maaşlardan
33:26kesilen vergi. Toplamı seksen dokuz ediyor. Yani kurumlar
33:32vergisiyle ihracatçının, ithalatçının, üreticinin,
33:38tüccarın, müteahhitin, ihalelere girip çıkan
33:43yandaşların holdinglerin toplam verdiği yüzde on bir bizim
33:48verdiğimiz seksen dokuz, sizin verdiğiniz seksen dokuz. Bu
33:52işte bir terslik yok mu? Vergide adalet demek kazananın
33:57çok verdiği az kazananın az verdiği kazanmayanın hiç
34:01vermediği sistemdir. Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidarında
34:05vergide adalet gelecek. Mehmet Şimşek istediği kadar dirensin
34:11bu yaptıkları irasyoneldir, hakkaniyetli, vicdanlı,
34:16insaflı halktan yana vergi sistemini halkın iktidarında
34:21kuracağız.
34:28Şunu da unutmayalım. Bu kadar vergiyle milletin sırtına
34:33binecekler. Örneğin yurt dışına çıkış harcını yüz elliden üç
34:39bin lira yapacaklarmış. Oysa ki Sayın Erdoğan geldiğinde yetmiş
34:45TL'ydi, çok deyip on beşe indirmiş. Bu kadar vergi mi
34:49olur yurt dışına çıkışta demiş. Milletin deli Dumrul musunuz
34:54demiş köprünün başına geçtiniz. Her çıkandan yetmiş lira
34:57alıyorsunuz demiş. Bugün yüz elli lira olan çıkış harcını
35:02üç bin liraya çıkarmaya niyetlenmişler. Yapacakları her
35:05şeyle duyduğunuz duymadığınız iki yüz yirmi altı milyar lira
35:10gelir elde etmeyi hedefliyorlar. Bakın iğneden
35:15ipliğe zam gelecek. Ödenen kiraya yüzde yirmi stopaj
35:21gelecek. Aklınıza gelen her şeye vergi gelecek. Iki yüz
35:26yirmi altı milyar lira. Plan bütçeye bunu getirecekler. O
35:30plan bütçe. Geçen sene yandaş müteahhitlerin altı yüz altmış
35:36milyar lira kesinleşmiş vergisini affetti. Orada iki
35:42yüz yirmi altı milyon için emeklinin, emekçinin, esnafın,
35:47çiftçinin gırtlağına çökenler altı yüz altmış milyarı yandaş
35:52müteahhitlere affettiler. Bunu herkesin insafına vicdanına
35:57sürüyor. Şimdi ne yapacağız? Birisi çıkıp tek başına bir şey
36:02deyince sesini duyuramıyor. Emekliler örgütlenmişler,
36:06seslerini duyurdular.
36:12Şimdi şimdi ne yapacağız? Şimdi ne yapacağız? Biz baktık ki
36:21emeklilere sorayım. On bin lira muaşla geçinebiliyor
36:25musunuz? Hayır. Ne diyorlar? Geçinemiyoruz diyorlar. On beş
36:32bin lira kiram var diyor. On bin lirayla geçinemiyorum. Asgari
36:37ücret on yedi bin lira. Iki tane çocuk var. Eşi var. On
36:42yedi bin lira maaş var. Açlık sınırı yirmi bin lira. Çay
36:49üreticisi Rize'den seslendi Erdoğan'a. Geçinemiyoruz diye.
36:54Buğday üreticisi Edirne'den, Adana'dan seslendi.
36:58Geçinemiyoruz diye. Iki bin lira öğrenim kredisi verilen
37:03öğrenci sesleniyor geçinemiyoruz diye. Siftahsız
37:08esnaf sesleniyor geçinemiyoruz diye. Ne yapacağız? Dedik ki
37:14sizi duyuyoruz. Duyduk. Anlatacağız. Anlattık.
37:20Anlattık ama anlatamadık. Madem ki kimse anlamıyor,
37:25geçinemiyoruz. O zaman hepinizi koca eline bekliyoruz.
37:32Otuz Haziran günü emeğin başkenti Kocaeli Gebze'de asgari
37:39ücrete zammı söke söke almak için. Emekliye zammı söke söke
37:46almak için. Çaya, buğdaya zammı almak için. Geçinemeyenlerin
37:54sesi olmak için bütün geçinemeyenleri Gebze'ye
37:59bekliyoruz. Sizi duyuyoruz. Sesinizi duyurmaya geliyoruz.
38:16Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Yaşasın emeklinin
38:21ve emekçinin mücadelesi. Teşekkür ederim sayın
38:26genel başkanım. Grup genel kurulu toplantısını evet değerli
38:29izleyenler

Önerilen