Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay, MEB'den gelen davetin geri çevrilmesinin detaylarını Cumhuriyet TV'ye anlattı. "Yusuf Tekin, Cumhurbaşkanı'nın hayalini gerçekleştiriyor!"

  • 2 ay önce

Category

🗞
News
Transcript
00:00MÜZİK
00:13Cumhuriyet TV ekranlarından herkese merhaba sevgili seyirciler.
00:17Milli Eğitim Bakanlığı tarafından çeşitli sendika ve kuruluşlara bir yemek daveti gönderildi.
00:23Fakat eğitim iş, eğitim sen gibi sendikalar bu daveti reddettiler.
00:28Bugün davetin niçin reddedildiğinin detaylarını konuşacağız.
00:32Konuğumuz Eğitim İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay. Hoş geldiniz.
00:36Kadem Bey şimdi öncelikle bu gönderilen yemek davetinin ana gündemi neydi?
00:43Yemekte konuşulacak konu neydi?
00:45Evet yani bu davetin gündemi öyle değildi.
00:49Yani asıl soru da tam da bu.
00:51Bir davetiye geldi 14 Haziran günü yani eğitim öğretmeninin kapandığı günde.
00:57Ve davetiye de kurban bayramınız kutlu olsun yazıyor.
01:01Eğitim İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay.
01:04Kurban bayramınızı bu mübarek günleri kutluyorum.
01:07Sağlık, mutluluk getirmesini temenni ediyorum.
01:1024 Haziran pazartesi günü saat 18.30'da eğitimin paydaşlarıyla bir araya gelmeyi planladığı
01:18akşam yemeğinde sizleri de aramızda görmek istiyoruz diyor.
01:21Yani gündemi belli değil.
01:23Eğitimin paydaşı erkeklerin kastedildiği belli değil.
01:26Neden böyle bir toplantı yapılacağı ve ne sonuç beklendiği belli değil.
01:30Ki bunun yanı sıra daha çok yakın bir geçmişte, yakın bir tarihte tüm itirazlarımıza rağmen
01:37müfredatı dayatan ki eğitim işin bu konuda oldukça ciddi eylemleri, itirazları varken
01:44bakan beyle iki görüşmemiz gerçekleşmişken bu itirazlara dikkate almayan çağ dışı bir müfredatı
01:50içinde Cumhuriyet'in Atatürk'ün yurttaşlığının olmadığı, bilim yok sayıldığı bir müfredatı
01:54ben yaptım oldu anlayışıyla dayatan bir milliyetin bakanlığı ve yine bizim mesleğimizi ilgilendiren
02:00öğretmenlik meslek kanunu, bakanlık koridorlarında kendi yakın çevresiyle hazırlayan bir bakanlık anlayışı
02:07öğretmenlik mesleğine hakaret niteliğini taşıyan ve meslek iki anlamda
02:12belki Cumhuriyet tarihinin en büyük kıyımını da beraberinde getirecek
02:16kamu personel rejimde çok ciddi değişiklikleri beraberinde getirecek bir meslek kanunu
02:21meslek kanunu yine ilerimizi almadan, görüşlerimizi dikkate almadan
02:26haklarımızı gasp edercesine dayatan bir anlayış
02:29yine yaptıkları protokolere baktığımızda ÇEDESC gibi protokollerde
02:33hep tarikat ve cemaat uzantısı olduğunu bildiğimiz
02:36hatta direkt tarikat ve cemaat olduğunu bildiğimiz yapılan
02:39meclis kürsüsünden tarikat ve cemaatlere STK denildiğini
02:44bundan sonra da birlikte çalışacağını söyleyen bir bakanlıkla
02:47bir akşam yemeğinde eğitimin hangi sorunu çözülebilirdi?
02:50O nedenle biz dedik ki biz dolgumuz olmayacak
02:53biz herhangi birinin figüranı değiliz
02:56eğitimin gerçekten sorunlarını konuşmak ve çözmek istiyorsanız
03:00eğitimi ilgilendiren konularda gündemimiz belli olur
03:03katılımcılar belli olur, şeffaf bir şekilde yürütülür
03:06ve herkesin eşit bir şekilde söz hakkı olur
03:09bunlar olacaksa yani gerçek eğitim birleşenleri
03:12sendikalar ve eğitim fakülteleri, üniversiteler olacaksa
03:16gündemi belli olacaksa isterseniz sabah kahvaltıyla başlarız
03:19akşam yemeğinde devam ederiz, gece yarısında çalışırız
03:23bir haftada çalışırız ama bizi oraya çağırıp
03:27bir kendinin meşruiyet oluşturmasına izin vermeyiz dedik
03:31ve o nedenle de bu davete katılmama kararımızı
03:34kendilerine bildirdik ve katılmadık.
03:37Şimdi bu eğitim paydaşları olarak belirtilen kesim
03:42Milli Eğitim Bakanlığı daha önce de eleştirilmişti zaten
03:45cemaat ve tarikatlara
03:47hatta Yusuf Tekin'in şöyle bir açıklaması vardı
03:50hatırlatmış olalım, sizlerin cemaat ve tarikat dediğiniz
03:54bizlerimse STK yani Sivil Toplum Kuruluşları dediğimiz
03:58bu oluşumlarla protokoller devam edecek
04:02tarzında bir açıklaması vardı. Burada da bu eğitim paydaşlarından
04:06kastımız masaya davet edilen, yemeğe davet edilen
04:09cemaat, tarikat gibi oluşumlar olabilir mi acaba?
04:12Evet yani biz de bu soruyu sorduk ama bu soruya net bir cevap
04:16alamadık yani. O nedenle eğitimin paydaşları derken
04:19kimin olduğunu ifade etmek zorundasınız. Çünkü bu konuda
04:22zaten şaibeli bir geçmişiniz var. Yani daha önceki
04:27söylemleriniz, bu yapılarla bir araya gelmeniz, eğitimin birçok
04:32sürecine tarikat ve cemaat yapılarını dahil etmeniz,
04:35onlara teşekkür etmeniz zaten sizi bu konuda fazlasıyla
04:38şüpheli hale getirmiş durumda. Bu açıklanmadı ama sonraki
04:42görüntüye baktık bakanlığın paylaşımı. Eee sendikalardan
04:45bahsediyor. Tabii bu sendikaların isimlerinde açık
04:48açık orada belirtilmiyor. Bir bir fotoğraf karesi var. Ve
04:51Milliyetim Bakanlığı sitesinde geçen açıklamada şu geçiyor.
04:55Yani katılılan sendikalar var, çok teşekkür ediyoruz. Eee
04:59bakanlığımızın yaptığı yapılara teşekkür ettiler, bakanımıza
05:02teşekkür ettiler. Yani katılanlar da herhalde
05:05teşekkür ederek ayrılmış. Eee bazı katılan sendika başkanlarına
05:08bakıyoruz. Hayır onlar teşekkür etti ama biz şöyle dedik filan
05:11diyorlar. Tam olarak da biz bunu anlatmaya çalıştık Erdem Bey.
05:14Oraya gidip dolgu malzemesi olmanın bir anlamı yok. Gündem
05:18net belli olur. Şeffaf olur. Bundan önceki süreçte
05:21katılımcılığı yok sayan eee sendikaların güçlerini dikkate
05:24almayan, itirazlarını dikkate almayan bir bakanlığın yemekli
05:28bir toplantısında eğitim hiçbir sorunu çözemezsiniz. Ancak
05:32dolgu malzemesi olursunuz dedik ve görüntü bakanlığın yaptığı
05:35açıklamaya da baktığınızda bakan gerçekten oraya katılanlara
05:39bir dolgu malzemesi olarak kullanmış. Zaten bir kıtmı
05:42bakanı alkışlayarak teşekkürlerle toplantıyı
05:45bitirmiş. Bakan da kendine bir meşruiyet ortamı yaratma
05:49algısını kamuoyuna sunmak istemiş. Ama Türkiye'nin en
05:53büyük sendikalarından biri eğitmiş. Bakanın bu konuda bir
05:56meşruiyeti olmadığını bir kez daha net bir şekilde kamuoyuna
05:59göstermiş oldu. Bu uygulamaları yapan bugün
06:02eğitimdeki sorunları çözmeyi bırakın Erdem Bey. Her
06:06konuşmasıyla her uygulamasıyla eğitimde yeni sorunlar yaratan
06:10bir bakanlıkla karşı karşıyayız. Ya daha hani şimdi
06:13bayram davetiyesi yapıyorsunuz. Bayram sürecinde daha demediniz
06:17mi siz? Öğretmenler fonlanıyor diye. Yani öğretmene fonlanmakla
06:21yaklaşan geçtiğimiz gün katıldığı programda ya bizim
06:24verilerimiz işte Finlandiya'yla şurayla karşılaştırıyorlar. E
06:28veriler bir kendine baksın dedi. Yani öğretmene hakaret
06:31var. Veriye hakaret var. Öğrencinin eşit nitelikte
06:35eğitim hakkını gasp etmek var. Tarikat cemaatlerin fiili
06:38işgal ortamına zemin oluşturmak bile bir bunu desteklemek var.
06:42Öğretmenlik Beslek Kanunu'yla öğretmenin adı var eee fikri
06:46yok, talepleri yok, hakları gasp edilecek. Çağ dışı müfredatla
06:50yatılacak. Biz de milletim bakanına yemek yiyeceğiz. Sonra
06:53da onlar ne kadar güzel katıldılar, teşekkür edeceğiz.
06:55Meşrut oluşacaklar. Biz buna izin vermeyeceğiz dedik.
06:58Tekrar söylüyorum, biz doldu malzemesi değiliz. Eğer
07:00gerçekten eğitim sorunları çözmek istiyorsa eğitim
07:03sendikalarının gerçek sendikalarının sözünü
07:05dinleyecek, dikkat alacak. Yoksa yandaşlarla iş birliği
07:09yaptığı yapılarla böyle birbirlerini alkışlayıp
07:12kamuoyuna eee bir böyle algı operasyonu yapabilirler ama
07:15kamuoyun neyin ne olduğunu biliyor. Milliyetim Bakanlığı
07:18eğitime gerçekten cümle tarihi boyunca verilmiş en büyük
07:22zararı vermeye devam ediyor.
07:26Siz eğitim iş olarak bizler dolgu malzemesi değiliz. Bunu
07:30meşrulaştırmayacağız. Milliyetim Bakanlığı'nın
07:33yaptıklarını meşrulaştırmayacağız dediniz.
07:35Peki ııı o zaman da yine çok gündem olan bu ııı tarikat ve
07:41cemaat mevzunda Milliyetim Bakanlığı ısrarcı mı protokol
07:44imzalamakta? Eğitimin içine tarikat ve cemaatleri katmakta
07:47daha doğrusu. Tabii ki yani kendisi zaten teşekkür etti ııı
07:52ve bu protokolleri yapmaya devam edeceklerini, eğitime
07:56hizmet ettiklerini söyledi. Yani eğitimin alakası olmayan
07:59bakın Erdem Bey eğitim bir bilim dalı. Ve ciddi bir iştir.
08:03Yani eğitim ciddiyet ister. Ya bu kadar ciddiyetsizlik olur
08:06mu? Yani eğitimde bu kadar sorun yaratacaksınız. Ondan
08:08sonra kurban bayramını kutluyorum. Gelin akşam
08:10yemeğinde bir araya gelelim diyeceksiniz. Ya biz iki defa
08:13görüşme yapmışız. Eğitimin gerçek sorunlarını size
08:16anlatmışız. Siz bu sorunları çözmeyi bırakın. Üzerine daha
08:20yeni sorunlar ekleyerek artık burada gerçekten eğitime tam
08:25anlamıyla bir çöküşün adeta mimarı olmuşsunuz. Ve ondan
08:29sonra da yemekte ııı bu sorunları çözeceksiniz. Ve
08:33söylediğiniz gibi yani bugün tarikat ve cemaatlere STK
08:37diyen, bir milletim bakanlığın başında olup onlara teşekkür
08:40eden, yapması gereken tek bir iş varken eğitimi kendisi
08:44doğru düzgün yapmayıp, yapamayıp sürekli başka
08:48yapılara ııı bunları adeta bir taşeron gibi başka yapılara
08:53devreden. E bugün Diyanet İşleri Başkanlığı'nı adeta
08:55alt kurum haline dönüştü. Eğitimin her alanında
08:58Diyanet İşleri Başkanlığı var. Her alanında. Milliyetin
09:00Bakanlığı'nın içerisinde birçok kurum var ama din öğretimi
09:04kurumu orada daha özerk ve daha fazla kaynak ayrılan daha
09:09ayrıcalıklı bir yapı ve birçok iş ve işlemler de bunun
09:12üzerinden geliyor. E bu da yetmiyor. Tarikat ve cemaatlerle
09:16protokol yapıyorsunuz. Eğitimin içerisine dahil
09:18ediyorsunuz. Yani o nedenle Milliyetim Bakanı'nın bakış
09:22açısı zaten aslında çok net. Yani cumhuriyetin eğitim
09:25felsefesinden uzak olduğunu, cumhuriyetçi bir bakış açısının
09:28olmadığını, eğitim işini kendisinin yapamadığını
09:32yapmayacağını bunun da sürekli STK ııı krisvesi adı altında
09:38tarikat ve cemaat olduğunda kendi itiraf yapılarla yapmaya
09:42devam edeceğini zaten söylüyor. Yani aslında bakan
09:45çok net bir şekilde AKP iktidarının da bu ülkeye
09:49bakışını aslında net bir şekilde ifade ediyor. Yani
09:52burada yalnızca Milliyetim Bakanı'nı da tek başına
09:54suçlamak da bence eksik kalır. Çünkü bu kendisinde söylediği
09:58üzere cumhurbaşkanı hayalini gerçekleştiriyorum diyor. Yani
10:01bugün Milliyetim Bakanı'nın eğitimde yaptığı iş ve
10:05işlemlerin birinci sorumlusu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
10:08Erdoğan'da bir AKP iktidardır. Çünkü bunu istediler diyor.
10:11Milliyetim Bakanı bunu söylüyor. Ben söylüyorum.
10:12Milliyetim Bakanı diyor ki cumhurbaşkanımızın hayallerini
10:15gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Demek ki cumhurbaşkanının
10:17hayalini işte böyle bir nesil yetiştirmek. Peki o nesil ne?
10:21Bakın o nesil yalnızca onların tarif ediyorlar ya. Dinini bilen
10:25filan. Bu da değil yanlışı. Evet. Siyasal İslamcı bir
10:29dayatma var. Cumhurbaşkanı'nın söylemiyle dininin, kininin
10:33takipçisi. Ya çocuklar kininin takipçisi olacakmış ya. Kimle
10:37kime kin duyacak Erdem Bey bu ülkede çocuklar? Düşünebiliyor
10:39musunuz yani? Bu ülkenin çocukları bir kinin takipçisi
10:43bunu cumhurbaşkanı söyledi. Ama yalnızca bu da değil. Bakın
10:46sabır telkin üzerinden, şükür telkin üzerinden aslında piyasaya
10:51hizmet edecek ucuz işgidi olarak gördükleri çocuklarımız,
10:54insanlarımız var. Yani şu anda AKP iktidarının gericiliği ve
10:59piyasacılığı birbirleriyle yarışır halde. Yani piyasaya
11:03hizmet eden ucuz işgidi olarak gördükleri yoksul bıraktıkları
11:08halkın çocuklarını babadan, atadan, anadan yoksulluğu bir
11:13miras olarak devam ettiren piyasaya hizmet eden,
11:16kendilerine hizmet eden, kendi çocuklarıyla eşit imkanlara
11:20ulaşma ortamının asla olmadığı bir ortam yaratıp bunu da din
11:25üzerinden örtmeye çalışmak. Yani inancı aslında burada
11:31piyasa hizmet etmek için ve siyasi iktidarını kültürel
11:35egemoniyasını oluşturabilmek için kullandığını çok net görmek
11:39lazım. Yani dini bunun üzerinde bir örtü olarak
11:41kullandıklarını gerçekten de aslında inançla ilgili buradaki
11:46planlamaların insanların eee kendi inançları üzerinden
11:50şekillenmesinden öte aslında bir siyasi iktidarını egemen
11:55kılmak isteyen kültürel egemoniyi oluşturmak isteyen
11:58bir anlayış var. Kaldı ki Türkiye Cumhuriyeti kuruluş
12:01ilkesinin en temeli layıklıktır. Ve layıklıkta da
12:04siz insanların inançlarını herhangi bir şekilde
12:08göstermelerini ifade etmelerini ya da o inanca illa ait
12:13olmalarını zorlayamazsınız. O nedenle diyorum ki layıklık
12:16diktarların gerçek anlamında da inançlı insanların güvencesidir
12:21ama dinbazların yani dini siyasete alet edenlerin din
12:26üzerinden toplumu ayrıştıranların, din üzerinden
12:29toplumun tamamına bir yol vermek isteyenlerin belli bir
12:33dini bir uygulamanın dayatmak isteyenleri de korkulu bir
12:36yastır. O nedenle cumhuriyetin temel ilkelerine, cumhuriyetin
12:39varoluş sebeplerine açıkça bir saldırıdır bu. Eğitim alanında
12:44yapılanlarını yalnızca eğitim temini ve pedagojasından
12:46değerlendiremeyiz. Bu bir cumhuriyet karşılığıdır. Yani
12:50AKP iktidarının eğitim alanında yaptığı şey cumhuriyetin
12:53yapmak istediğinin tam karşısındadır. Cumhuriyet diyor
12:56ki vicdan ürtesinler yetişsin. Bunlar diyor ki hayır.
13:02İtaat eden, sorgulamayan, sabır terk edilebilen, piyasaya
13:07hizmet eden ve siyasi iktidarımızı koşullar ne olursa
13:10olsun, ekonomik anlamda ne olursa olsun, hukuken ne olursa
13:13olsun, insan hakları açısından ne olursa olsun, bize siyasi
13:17iktidarımızı daim kılacak bir toplum yer asmak. Bir toplum
13:21mühendisliği var burada. Ama bu cumhuriyet karşısında bir
13:24toplum mühendisliği. Bunu görmek lazım. O nedenle
13:27İletim Bakanlığı siyasi iktidarın Cumhurbaşkanı'nın
13:31talimatıyla toplumsal bir dönüşüm, cumhuriyet karşısı bir
13:35dönüşümü var etmek istiyor. Buna da izin vermemek lazım. Bu da
13:40herkesin sorumluluğu. O nedenle Mustafa Kemal Atatürk ne diyor?
13:43Mustafa Kemal Atatürk diyor ki eğitim bir ülkenin en esaslı,
13:47en önemli meselesidir. Tüm siyasi partilerin öncelikle
13:51sahip çıkması gereken bir alandır. Ve eğer siz eğitime
13:55sahip çıkmıyorsanız bu ülkeye sahip çıktığını söyleyemezsiniz.
13:58Cumhuriyete sahip çıktığını söyleyemezsiniz. O nedenle şunu
14:01söyleyeyim. Müfredat dediğimiz eğitimin anayasasıdır. Ya siz
14:04eğitimin anayasasına sahip çıkmıyorsanız Cumhuriyet'in
14:07kuruluk derslerinde Cumhuriyet'in anayasasına nasıl
14:09sahip çıkacaksınız? Burada bir çağ dışı dayatma var. Cumhuriyet
14:12karşısında dayatma var. Eğitim bilim pedagojinin dışında
14:15Cumhuriyet'e bir saldırı var. İletim Bakanlığı da eğitim bu
14:19anlamda araştırarak bir toplumsal dönüşüm kendi
14:22yetiştirme kültürel ekonomiyi oluşturma siyasi iktidarlarının
14:26koşulları ne olursa olsun daim kılınma anlayışıyla ülkenin
14:30geleceğine yazıcık geliyorlar gerçekten. Kadem Bey son
14:33olarak da eee Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in eee geçen
14:37günlerde bir açıklaması oldu. Bu sefer velileri hedef aldı ve
14:40dedi ki Türkiye'deki eğitim sistemi sadece okullar ve
14:44öğretmenler üzerinden değerlendirilmemeli. Veliler de
14:47kendilerini sorgulamalı. Eee Almanya ve Finlandiya'daki
14:51velilerle kendilerini kıyaslamalılar. Bizler en son
14:54ne zaman çocuklarımıza git başımdan işim var demek yerine
14:58eee oturup birer saat kitap okuduk şeklinde bir açıklaması
15:01oldu. Peki bir eğitimci olarak eğitim iş sendikası genel
15:05başkanı olarak siz bu açıklamayı nasıl
15:08değerlendiriyorsunuz? Yani bunlar eee hatta eleştiriler mi
15:11velilere yönelik? Şimdi ne kadar tanıdık bir söylem. Yani bakın
15:16Türkiye Cumhuriyeti kuruluş felsefesi açısından bir
15:19cumhuriyet ve halka ait olan demek tüm halkın eşit temelli
15:23yaşam hakkı demek, yurttaşlık bilici demek. Yani siyasi
15:27iktidarlar seçimleri dönem üzerinden anayasaya eee
15:31uluslararası hukuka, insan haklarına bağlı kalarak ülkeyi
15:34yönetmekle, temsil etmekle yetkilidir. Devletin sahibi
15:38değil, ülkenin sahibi değildir. Milliyetin bakanlığı da
15:40okulların öğretmenleri, velilerin ve öğrencilerin sahibi
15:43değildir. Yasalara göre görev alanı vardır, bir temsiliyeti
15:47vardır. Ama bir matruşka gibi adeta Türkiye Cumhuriyeti
15:52kuruluş ilkesi gereği bir cumhuriyetken şahsım devleti
15:55anlayışına dönüşmüş ve bütün bakanlıklarda şahsım bakanlığı
15:59yasa tanımaz bir halde, hukuk tanımaz bir halde hiç kendine
16:03sorumluluk hissetmez bir hale gelmiş. Şimdi eğitimde bu kadar
16:06sorun var. Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihinde en
16:08siyasi iktidarsınız. Eğitimde her adımı paralı hale gelmiş.
16:12Devlet okullarında bile yoksulla zengin ayrımı
16:15oluşmuş, sınıflar ayrılmış, okullar ayrılmış. Devlet
16:18okulunda bile her adımda veliler paralı hale gelmiş. O
16:22istediği ülkeler arasında yapılan incelemelerde,
16:24raporlarda Türkiye'de hane halkının eğitimi harcadığı
16:28paranın ortalamanın en az üç dört kat üzerinde olduğunu ki
16:32Milliyetin Bakanı'nın örnek verdiği Finlandiya gibi
16:35ülkelerde eğitimin tamamına yakını yükü kamunun çektiği bir
16:39alanda burada devletin bu sorumluluğu, kamusal hizmeti
16:42terk etmiş çocuklarımızın bilimsel eğitim hakkı, gasp
16:45edilmiş, nitelikli eğitim hakkı gasp edilmiş ve Milliyetin
16:49Bakanı sorunu öğretmene, sorunu öğrenciye, sorunu veliye atıyor.
16:53Yani yirmi iki yıldır yönetiyorsun. Beş yıl
16:57müsteşarlık görevim var Milliyetin Bakanlığı'nda. Şimdi
17:00Milliyetin Bakanı'sın. Söylediğin her söz, yaptığın
17:03her uygulamayla daha da büyük sorunları beraberinde
17:05getiriyorsun. Bakın sorun o nedenle ne öğrencide, ne
17:09öğretmende, ne velide. Sorun bu zihniyette. Şimdi Milliyetin
17:13Bakanı velilerin başka ülkedeki velilerle kendini
17:16karşılaştırmasını isteyeceğine gelişmiş ülkelerdeki bakanlarla
17:20bir kendini karşılaştırsın. Hatta başka ülkeye gerek yok.
17:24Milliyetin Bakanı'ysa cumhuriyetin tarihini bir
17:27okusun. Cumhuriyetin ilk kurulduğu yıllardaki
17:29milliyetin bakanların ne yapmak istediğine baksın. Dünyadaki
17:33başöğretmeninden tek lider Mustafa Kemal Atatürk'ün
17:36eğitime nasıl yaklaştığına baksın. Veliye nasıl
17:39yaklaştığını, öğrenciye nasıl yaklaştığını, öğretmene nasıl
17:42değer verdiğine baksın. Yani sorunun kendilerinde olduğunu
17:46biliyorlar aslında ama sürekli sorunu bütün bir başkalarına
17:51atıyorlar. Ya ülkeyi o kadar yoksullaştırmışsınız ki. Diyor
17:54ki yani velilerimiz acaba kitap okuyor mu? Işte gazete okuyor
17:57mu? Öğrenci yapıyor mu? Ya insanlar temel ihtiyaçlarını
18:01karşıya mazare getirmişsiniz insanlarınız. Ev
18:03pilalarını ödeyemiyor insanların maaşlarını. Ciddi
18:06anlamda toplumda artık şiddet yaşamızın ayrılmaz bir parçası
18:10haline gelmiş. Çünkü insanların çok ciddi kaygıları
18:14var. Ve eğitimde gelecek arasındaki, meslek arasındaki,
18:18statü arasındaki, sistem arasındaki ilişki tamamen
18:21kopmuş Erdem Bey. Bugün insanlar şuna inanmıyor artık. Yani
18:24çocuğum ben okutacağım. Bu kadar bir de cebimden para
18:27harcayacağım artık. Kamusal hizmet olmaktan da çıkmış. Ama
18:30çocuğum üniversiteyi bitirdiğinde bu ülkede iş
18:32bulur. Bulduk işle de yaşamını devam ettirir. Güveni artık
18:35kimsede yok. Yani bu ülkenin gençlerinin bu ülkenin
18:38insanlarının umudunu çaldılar tüketti. Şimdi o nedenle asıl
18:42sorun kendilerindeyken bakan bir gün çıkıyor öğretmenlere
18:46hakaret ediyor. Bir gün çıkıyor velilere hakaret ediyor. Sorunu
18:49çok net koymak lazım. Ve gerçekten yani bu bir de ya
18:53adı eğitim olduğu için ya bir eğitimci gözüyle de şunu
18:56söylerim. Ya bir eğitimciye hiç yakışmıyor. O nedenle
19:00milletin bakanlığı gerçekten yakışmıyor buraya. Yani bu kadar
19:03olmaz yani. Her sözüyle yani öğretmen emek veriyor otuz yıl
19:08aldığı emekli maaşıyla ev alamaz. Mevcut maaşıyla evin
19:13kirasını ödeyemez. Bir milyona yakın atanmayan öğretmen iki yüz
19:17bin özelde patronların adeta emek sömürüsüne mahkum ettiği
19:22insanlar var. Veliler devlet okuluna bile gitti. Her adımda
19:26para ödemek zorunda kalıyor. Çocukların materyeli yok,
19:29sosyal alanı yok, yaşam alanı yok. Ama milletin bakanı
19:34eğitimle ilgili bunca sorunu çözmek yerine yeni sorunları
19:38üzerine ekliyor. Ve hakaret ediyor aslında. Öğretmeni
19:42hakaret ediyor, öğrenciye hakaret ediyor, veriye hakaret
19:44ediyor. Gerçekten yakışmıyor. Yani o nedenle cumhuriyet
19:48bilinciyle ilgili bir sorunları olduğu için cumhuriyet dersleri
19:52eksik olduğu için ve cumhuriyetle ilgili tamamen bir
19:57karşılık üzerinden kendilerini var ettikleri ve bu karşılıkla
20:02aslında kendi tarif ettikleri yeni bir nesil inşa etme. O
20:07nedenle Türkiye'yi söz ediyorlar. Nasıl orada
20:09cumhuriyet yoksa onların içerisinde de cumhuriyet yok.
20:11Işte içerisinde cumhuriyet olmazsa o zaman halka ait olan
20:15bir şey olarak bakılmaz. Halkla eşit hakları kendine görmez,
20:19kendine ayrıcalıklı görür. Maalesef ki cumhuriyetin temel
20:23felsefesinden uzaklaşılmış bir anlayış bu tarz söylemleri de
20:26bu tarz zihin yapısını çok net ortaya koyuyor. Bu cumhuriyet
20:30karşılıklıdır. Bu Atatürk karşılıklıdır. Bu cumhuriyet
20:33bilinci sorunlu olan bir bakış açısıdır. Bu ülkenin geleceği
20:38olan çocuklar aynı zamanda bugünümüz olan çünkü gün
20:43eğitim ortamında yaptıklarınız onların gelecek yaşamlarında
20:46fiziksel ve dursal olarak ciddi travmalarının zemini
20:49oluşturacaktır. Zihinsel olarak ciddi travmaların zemini
20:51oluşturacaktır. O nedenle gerçekten bu ülkenin bugün de
20:55ve yarın da çok büyük kötülük yapıyorlar. Bu anlayışa karşı
20:59cumhuriyetçi bir bakış açısıyla cumhuriyetin
21:02kuruluş felsefesindeki temel ilkeleriyle birlikte bir karşı
21:05duruş göstermek lazım. Eğitime sahip çıkmak ülkenin geleceğine
21:09sahip çıkmak demektir. O nedenle velilerimiz o nedenle
21:12siyasi partiler gütlü yapılar eğitimdeki bu fiili işgal
21:17ortamını eğitimde yaratılan bu kötülüğü geleceğimizde yapılan
21:22bu kötülüğü görmeli ve eğitim konusunda daha çok sesi
21:25yükseltmeli, mücadeleyi büyütmeli. Biz de bu alanda
21:28eğitimçi olarak mücadeleyi en üst noktada yükseltmeye, devam
21:33ettirmeye kararlıyız. Bu konuda da tüm velilerimizden, tüm
21:37yurttaşlarımızdan ve geleceğe sahip çıkma sorumluluğuyla
21:40bizlerle birlikte mücadeleye omuz vermeliyiz. Teşekkürler.
21:44Eee Kadem Bey. Ben teşekkür ederim. Eee değerli
21:48fikirleriniz için çok teşekkür ederiz. Bizleri
21:50bilgilendirdiniz. Eee Milli Eğitim Bakanlığı'nın eee yemek
21:54daveti hakkında konuştuk. Eee yaptığı yapacağı politikalar
21:58hakkında konuştuk. Velileri hedef alması hakkında konuştuk
22:01Milli Eğitim Bakanlığı'nın. Eee bugünlük bize vakit
22:04ayırdınız. Çok teşekkür ediyoruz. Bilgilendirdiniz. Ben
22:07teşekkür ediyorum. Ben teşekkür ederim Erdem Bey. Çok
22:10sağ olun. Kolaylıklar dilerim. Sağ olun. Sizlere de. Evet
22:14sevgili Cumhuriyet TV izleyenleri eee Eğitim İş
22:17Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay'la birlikte eee gündemi
22:22değerlendirdik. Milli Eğitim Bakanlığı'nın yemek davetini
22:25konuştuk. Milli Eğitim Bakanlığı ve eee cemaatler,
22:27tarikatlar arasındaki protokol imzalarını konuştuk. Milli
22:31Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in velileri hedef alan
22:34açıklamalarını konuştuk. Bugünlük burada noktalayalım.
22:37Başka bir programda görüşmek üzere.

Önerilen