Komisyoncu sistemi çiftçiyi de tüketiciyi de mağdur ediyor

  • 2 ay önce
Antalya'da çiftçilik yapan emekli doktor İbrahim Bodur, komisyoncuların düşük fiyat teklifleri nedeniyle ürünlerini satamadığını ve 100 ton karpuzun tarlada kaldığını belirtti. Belediyelere yarı fiyatına ürün teklifinde bulunan Bodur, olumsuz cevaplar alınca çiftçiliğe veda etmeye karar verdiğini söyledi. Bodur, komisyoncu sisteminin çiftçileri ve tüketicileri mağdur ettiğini ifade etti.
Komisyoncu sistemi çiftçiyi de tüketiciyi de mağdur ediyor
Dr. İbrahim Bodur:
"Çarşıda pazarda 20 liradan satılan karpuzu tarlada 75 kuruşa satamadık, 100 ton karpuz elimizde kaldı"
"Aracıların hepsi birbiriyle irtibatlı, bir müddet sonra bu meyve ne olacak elimde kalacak düşüncesiyle ucuz pahalı demeden veriyorsunuz"
"Son çare belediyeyi de aradım, 'Bana bir yer gösterin, kendi ürünümü oradaki pazarda satılan fiyatın yarı fiyatına satacağım' dedim.

hbrlr1.com/cbwcawdfkckckl

Category

🗞
News
Transcript
00:00Bu meyvelerin olması için bir sene öncesinden bakımınızı tam yapmış olmanız lazım.
00:29Yani bu meyveler bu sene kendi kendine olmuyor.
00:33Bir sene öncesinden buradan kendi özel bir çıkıntıları var.
00:37Bir sene baktım ağaca, bu sene meyve aldım şeklindedir.
00:41Bunlar zaman içinde büyür ve yılın sonunda erken toplamamanız gerekiyor.
00:482016 yılında ilk defa buraya geldim.
00:51Baktım çok da güzel de bir yer.
00:53Arazi çok verimli, toprak çok güzel.
00:55Buraya karar verdim burada bir şeyler yapmaya.
00:59Buraya altyapı kurdum.
01:01Burada her ağacın 30 santimetre sağından ve solundan, tabandan giden boru hattı var, sistemi var.
01:10Bu bayağı maliyetli bir sistemdir.
01:13O zamanki parayla yaklaşık olarak şimdi hatırladım yaklaşık 160 bin euro civarında bir parayı harcadığımı hatırlıyorum.
01:24Üstüne sonradan eklediklerimi saymıyorum.
01:26Yani Ramazan Bey'in burada çok emeği var.
01:29O yüzden de o kesilmesine benden daha çok üzülüyor.
01:33Bu aşağıya gitmiyor, işte diplerini çapalattık, üstü bozuldu, biz yardımcı olduk.
01:46İnsan kıyamıyor ama yapacak gerçekten bir şey yok yani.
02:26Dolayısıyla bunları yavaş yavaş elden çıkarmak noktasındayız.
02:31Burası 2016 yılında ben işlemlere başladım.
02:36Aşağı yukarı kaç ediyor, 7-8. senedeyiz.
02:39Yani armut ağacının olduğu kısım 51 dönüm.
02:42Bir de daha ileride bir 18 dönüm yerimiz vardı.
02:47Orayı evvelki sene oradaki ağaçları kökledim.
02:49Toplam 4100 tane ağaç vardı.
02:53Şimdi 2300 tane ağaç var şu gördüğünüz yerde.
02:57Bu 2300'ün bahsettiğim son kısımdakileri kökleteceğim.
03:01Burayı yani kıyamıyoruz ama mantık olması gereken burayı kökletmek.
03:08Eşime ait buralar.
03:09O da pek ilgilenemiyordu, ben ilgileneyim istedim.
03:15Sonra geldim baktım buralar niye böyle.
03:17O sırada da ülkemizi yöneten kişiler ya işte tarlalarınızla ilgilenin, bir şeyler yapın deyince biz de bir şeyler yapalım diye başladık.
03:25Buraya geldim, buraya işte bir yerleşme anlamında kanunların izin verdiği bir yapılanma yaptık.
03:32Sonra bu bahçeyi revize ettik.
03:35Burayı tek tek ne ekelim diye karar verdik.
03:39Burada ekili olan ağaçlar Ankara armududur.
03:41Eski adıyla Karyağada armududur.
03:44Sebebi de çok geç toplandığı için artık neredeyse kar yağacak gibisinden oradan geliyor.
03:49Buradaki bütün ağaçların yerlerini tek tek haritacıya tespit ettirdim.
03:54Aralıkları bellidir.
03:56Onları tek tek usule uygun ektirdim.
03:58Ve 5 sene boyunca bunlar zaten meyve vermiyor.
04:02Siz bunu çocuk gibi büyütüyorsunuz.
04:04Her sene ilaçlıyorsunuz, gübreliyorsunuz, suluyorsunuz bunlar hepsi bir emek.
04:08Her senenin sonunda buduyorsunuz.
04:10Bunların hepsi büyük bir maliyettir.
04:125 sene sonra ufak ufak meyve vermeye başlıyor.
04:157 ile 10. senede de asıl meyveyi vermeye başladığı zaman
04:19yani bir kişinin 7-8 sene hiç verim almadan yapabileceği zor bir iştir bu.
04:24Şimdi eskiden biz burayı 15 günde bir ilaçlıyorduk.
04:28Sonra haftada bir ilaçla ama yetmez oldu.
04:31Ankara armudu bu bahçede var.
04:33Bunun dışında biz mevsimlik domates ektik, salçalık domates.
04:37Onun dışında biber ektik.
04:40Herkesin mecburiye aldığı ürünlerdir bunlar.
04:43Zarar etmemek kazandık gibi anlaşılıyor burada.
04:45Benim karpuzum var, kamyonum var.
04:49Ben karpuzu kamyona yükleyeceğim, getireceğim.
04:52Pazarda kaç lira satılıyorsa ben yarı fiyatına satacağım.
04:55Bana sadece şuraya koyun kamyonu deyin.
04:57Ben onu getireceğim, bunun maliyetini de üstleneceğim.
05:00Dedim, oradakiler bana aynen şunu söylüyor.
05:02Böyle bir uygulamamız yok belediyesinin.
05:05Dedim ki bana bir yer gösterin.
05:06Ben oradaki pazarda satılan fiyatın yarı fiyatına satacağım.
05:10Kendi ürünüm.
05:11Yani öyle bir şey uygulama yok burada dediler.
05:15Yani gerçeği de biraz öyle.
05:16Yani ben görüyorum pazarlarda kenarlarda böyle kendi ürününü satmaya gelenlere.
05:22Onlara daha iyi muamele edilmiyor orada.
05:25Yani siz de gözlemlemişsinizdir.
05:28Yani bu sistem dahilinde sizin ürününüzü önce bir aracıya satıp
05:33o aracının takdir ettiği parayı almanız gerekiyor.
05:37Vatandaş da o şahsın vicdanı ölçüsünde üstüne ekleyeceği,
05:41masrafa dağıltında yükleyeceği kısmı karşılaması lazım.
05:44Yani alacağı fiyatı da onlar belirliyor, satacağı fiyatı da onlar belirliyor.
05:49Ve çok az sayıda insan belirliyor onu.
05:51Hani siz zannetmeyin orada bir sürü insan var, bir rekabet falan var.
05:54Hayır kendi aralarında karar veriyorlar.
05:56Çiftçi asla para kazanamıyor.
05:59Kazansa ben kazanırım.
06:00Yani en fazla dayanabilecek olan insan benim.
06:03Yani hani bu parayı kazanmadım.
06:05Gelecek sene ne yiyeceğim derdi olmayan bir insanım.
06:08Dolayısıyla eğer ben kazanamıyorsam hiç kimse kazanamaz bu işten.
06:12Ve buraya gelirken de kendi kendime yemin ettim.
06:15Dedim ki asla pes etmeyeceksin, asla pişman olmayacaksın diye.
06:19İtiraf ediyorum pesledim ve son derece de pişmanım.
06:23Buraya yatırdığım parayı bankaya yatırsaydım
06:26bu toprakları beş kere daha satın alacak kadar konuma gelirdim.
06:29Kötü olan da bu zaten.
06:31Yani kıyamıyoruz burayı.
06:33Çok emek var.
06:34Eşimle oturduk düşündük ne yapalım diye.
06:38Ama ağaçlara kıyamıyorum.
06:40En sonunda eşimle konuştuk dedim ki biz olmazsa tarlanın bir bölümünü köklemeyelim.
06:46Sanki böyle burada hani çam ağacı gibi bir ağaç olsun, yeşillik olsun.
06:51Yani işte karar aşamasındayız ama o gördüğünüz çevrili kısmı.
06:57Yukarıda yine 13 dönüm daha bir yer var.
07:00Yani oradaki ağaçları kesin kökleteceğiz, karar verdik.
07:03Yani işte bir hafta 10 gün içinde başlayacağız işleme.
07:07Yuvancılık, çiftçilik, kurbanlık, yani bağaça, elma, elma bağaçlarındakilerin hepsini yapıyoruz.
07:13Ama dediğim gibi maliyetler çok pahalı.
07:15Sattığım para eğer mesela bugün şartla 10 dönüm bağaçın olsa
07:19bugün şartla 2-3 milyon para alıyordum.
07:21Ama şu anda 10 dönüm bağaçtan aldığım para 100 TL.
07:24Yani ışık ıraşı parasını ancak aşırıyor.
07:25Mesela salçak tomaz ekiyoruz.
07:27Fidesini alıyoruz, şeyini alıyoruz mesela.
07:29Yani satmaya vardığın zaman adam bizden mesela pazarda 20 TL,
07:33adam buraya bize mesela 5 TL veriyor.
07:35Bunu yani genelde hiç adamın eline yardım edemediği,
07:37mesela tüccarın, komisyoncunun senden çok para kazanıyor.
07:40Domates bahçemiz.
07:42Domates, bunlar salçalık domates.
07:45Halk dilinde Ankon domatesi deniyor.
07:47Ramazan Bey buranın yani takipçisidir, gece gündüz buradadır.
07:53Bakın burada mesela sulama tertibatını görüyorsunuz.
07:56Hem son sarfiyatı kontrolüyoruz, hem de yalnız.

Önerilen