Eğitim-Sen İzmir Üniversiteler Şube Başkanı Lülüfer Körükmez, Ege Üniversitesi Öğrenci Köyü fiyatlarına yapılan fahiş zam ve YÖK’ün devlet üniversitelerinde ikinci öğretimi kaldırmasına tepki göstererek, "Eğitimin bir sınıfsal ayrıcalığa dönüştürülmesi demektir bu" değerlendirmesini yaptı.
Haber: TENZİLE AŞÇI Kamera: ÖZGÜR ŞENGÜL
(İZMİR) - Eğitim-Sen İzmir Üniversiteler Şube Başkanı Lülüfer Körükmez, Ege Üniversitesi Öğrenci Köyü fiyatlarına yapılan fahiş zam ve YÖK'ün devlet üniversitelerinde ikinci öğretimi kaldırmasına tepki göstererek, "Eğitimin bir sınıfsal ayrıcalığa dönüştürülmesi demektir bu" değerlendirmesini yaptı.
Türkiye'nin köklü üniversitelerinden Ege Üniversitesi'nin yaklaşık 2 bin öğrencinin barındığı Öğrenci Köyü'nde 2024-2025 öğretim yılı için aylık aidatlara yüzde 300'ün üzerinde zam yapıldı.
hbrlr1.com/cbwciillkckckl
Haber: TENZİLE AŞÇI Kamera: ÖZGÜR ŞENGÜL
(İZMİR) - Eğitim-Sen İzmir Üniversiteler Şube Başkanı Lülüfer Körükmez, Ege Üniversitesi Öğrenci Köyü fiyatlarına yapılan fahiş zam ve YÖK'ün devlet üniversitelerinde ikinci öğretimi kaldırmasına tepki göstererek, "Eğitimin bir sınıfsal ayrıcalığa dönüştürülmesi demektir bu" değerlendirmesini yaptı.
Türkiye'nin köklü üniversitelerinden Ege Üniversitesi'nin yaklaşık 2 bin öğrencinin barındığı Öğrenci Köyü'nde 2024-2025 öğretim yılı için aylık aidatlara yüzde 300'ün üzerinde zam yapıldı.
hbrlr1.com/cbwciillkckckl
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Ege Üniversitesi malum ki Türkiye'de en fazla ııı okul
00:03bırakma oranının olduğu üniversite. Geçen sene
00:05yayınlanan istatistiklere ııı istatistikler temelinde bunu
00:08söyleyebiliriz. On iki bin öğrenci resmi olarak kaydını
00:11üniversiteden sildirmişti. Bunun yanı sıra bir de fiili
00:14olarak üniversiteye devam edemeyenler var. Yani okula
00:17kayıtlı olduğu halde çalışmak zorunda olduğu için derslere
00:21gelemeyen tamamına veya bir kısmına gelemeyen
00:24öğrencilerimiz var. Bunun yanı sıra tabii ki yeni başka bir
00:27şehre gelip barınma problemi yaşadığı için ııı gelemeyen
00:30öğrencilerimiz var. Dolayısıyla yurtların ııı ücretlerinin
00:34arttırılması doğrudan ııı sosyoekonomik olarak darda
00:38olan ııı sınıfların ııı öğrencilerin ııı eğitimden
00:43uzaklaştırılması demek. Bunun uzun madeli etkilere çok acı
00:48olacaktır. Iıı eğitimin bir sınıfsal ayrıcalığa dönüşmesi
00:51demektir bu. Yani sadece parası olanın okuyabileceği eğitim
00:55alabilmesi anlamına gelir. Dolayısıyla üniversitesi bu
01:00kararlar alırken ııı bütün bunları ne kadar düşünüyor, ne
01:03kadar tartıyor bilmiyoruz. Iıı yönetimden maalesef ki hiçbir
01:08konuda neredeyse üniversitenin paydaşları olarak sendikalarla
01:11ııı bir fikir oluş verişinde bulunduğu veya bir açıklama
01:14yaptığını görmüyoruz. Öbür yandan sosyal yani bütün bu
01:18ülkede süre giden ekonomik kriz artık kriz bir anlık olur ama
01:23bizde süren bir kriz hali var. Bu yanlış ekonomik ııı
01:26politikaların etkilerinin bir kez daha bir kez daha ııı yine
01:30dar gelirliden çıkarıldığını görüyoruz. Ilk gözden
01:33çıkarılanın eğitim olduğunu, gençler olduğunu görüyoruz
01:36maalesef ki. Iıı şimdi ikinci öğretimlerin kaldırılması yine
01:40yökte de aynı problem var. Önce bunu vurgulamak isterim. Iıı
01:44herhangi bir ııı bu kararların nasıl alındığıyla ilgili
01:47süreçle ilgili herhangi bir bilgi paylaşımında bulunmuyor
01:50maalesef ki. Iıı ne öğretimleriyle bir bilgi
01:53alışverişi var, nasıl bu sürece ııı işlettiler ve nereye nasıl
01:57bir kararı aldılar bilmiyoruz. Ancak yapılan açıklamada ııı
02:01iş piyasalarındaki hani gözlemleri itibariyle verileri
02:05itibariyle böyle bir karar aldıklarını söylüyorlar. Ancak
02:08eğitimde demesi sadece iş piyasalarıyla ilgili değilir.
02:10Iıı doğrudan iş piyasasına katkı yapması yüksek öğretimin,
02:16akademik eğitimin gerekmiyor zaten. Ama elbette ki bir
02:19ilişki var. Doğrudan olması şart olmamakla birlikte elbette
02:23ki bazı bölümler için bu söz konusu. Ancak burada şunu
02:27göz ardı ııı edemeyiz. Çalışan kişilerin eğitim hakkı
02:31engellenemez. Yani bu kadar yaygın ve kapsamlı olmak
02:35zorunda değil. Her üniversitede her bölümde olması
02:38gerekmiyor. Ama en azından belirli oranlarda çalışan
02:42kişilerin ııı mesai saatleri dışında yüksek öğrenim eğitim
02:46olabilecekleri olanakların olması gerekiyor. Eee bu ııı
02:49temel meselelerden bir tanesi. Bir ikincisi de eee işte birden
02:53bire ben bugün karar verdim. Bu işte bu yıl kaldırıyorum gibi
02:57kararların alınması. Önceden öğrencilerin sınav döneminde
03:00bunu hazırlan hazırlanılmaması özel üniversiteler için vakıf
03:04üniversiteleri için bu öngörüde bulunuyor. Bir sene sonrasında
03:08tarih veriliyor. Ama ııı devlet üniversitelerinde bu karar
03:11hemen alınıyor ve hemen uygulanıyor. Dolayısıyla
03:13buradaki hem çifte standart hem de ııı devlet üniversitelerinin
03:17bir tür ııı keyfi ııı idaresi çok ciddi problemlerden bir
03:22tanesi. Ilkesel düzeyde kişiler ya eğitim ya çalışma gibi bir
03:28hani seçme durumunda bırakılmaması gerekiyor. Belirli
03:32oranlarda ııı gündüz mesaisi yapan, çalışan kişilerin mesai
03:38saatleri dışında yüksek öğrenim görebilecekleri olanakların
03:41olması gerekiyor. Bunları toptan kaldırmak, kapatmak söz
03:45konusu olamaz. Benzer şekilde aynı kararında otuz beş yaş
03:50üstü yani ikinci üniversite programlarında bazı bölümlerin
03:54sadece ııı otuz beş yaş üstüne açıldığına ilişkin onun altını
03:58kapatıldığına ilişkin bir karar da var örneğin. Sosyoloji
04:02işte filoloji bölümleri vesaire. Bunu nasıl, neye
04:05göre aldılar bu kararın için? Işte yirmi iki, otuz beş yaş
04:08arası yani birinci üniversiteyi yirmi iki yaşında bitirdiğini
04:11varsayarsak bir kişinin otuz beş yaşa kadar örneğin neden
04:15sosyoloji eğitimi olamıyor? Neden otuz beş yaşının
04:17üstündekiler olabiliyor? Gibi pek çok soru var. Ancak bu
04:20sorularımıza muhatap çok fazla bulamıyoruz maalesef ki.