• 4 ay önce
İslami şahsiyeti oluşturan ve onun devamını sağlayan esaslar büyük bir saldırı altında. Şahsiyeti oluşturan esaslar nelerdir? Şahsiyetimizi nasıl koruyacağız gibi pek çok soruya cevap bulacağınız “İslami Şahsiyet” programı Serdar Yılmaz ile sizlerle.

Programımızın altıncı konusu Şer'î Delillerin ilki olan "Kur'an-ı Kerim"

- Fıkıh usulünde şeri deliller
- Kur'an-ı Kerim'in şeri bir delil olma yönü
- Kur'an'ın Tanımı
- Kur'an'ın ayırt edici özellikleri nelerdir?
- Kur'an neden arapçadır?
- Kur'an'ın mucize olması
- Kur'an'ın insanları aciz bırakan mucizesi nedir?
- Kur'an neden parça parça indirildi?
- Kur'an'daki sure ve ayetlerin sırlaması neye göre yapılmıştır?
- Ayet ve surelerin tertibine uymak vacib midir?
- Kur'an nasıl korundu?
- Kur'an günümüze kadar nasıl ulaştı?
- Kur'an ne zaman bir araya getirildi?
- Kur'an ne zaman çoğaltılmıştır?
- Kur'an'ın "Yedi Harf Üzere İnmesi" meselesi nedir?
- Kur'an'ın noktalanması ve harekelendirilmesi ne zaman oldu?
- Kur'an'da neden harekelendirme yapıldı?

"İslam Kültürü" https://dai.ly/x923cji
"Fıkıh Usulü" https://dai.ly/x923e8y
"Hüküm Bahsi" https://dai.ly/x923hp2
"Şer-î Hüküm Ve Çeşitleri" https://dai.ly/x9272fk
"Şer-î Delil" https://dai.ly/x9277w6
"Şer-î Delil Kur'an" https://dai.ly/x927b20
"Şer-î Delil Sünnet" https://dai.ly/x927hi0
"Şer-î Delil İcma" https://dai.ly/x929g4k


Değişim TV'yi sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz

✔️ http://twitter.com/DegisimtvKD
✔️ http://facebook.com/degisimtvmedia
✔️ http://instagram.com/degisimtv

Değişimin medya portalı degisim.tv http://degisim.tv/kategori/20/islami-...
Döküm
00:00Euzubillahimineşşeytanirracim, Bismillahirrahmanirrahim, Elhamdulillah, Esselatu vesselamu ala Resulillah emme abad, Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuh.
00:14Kıymetli kardeşlerim, bu hafta İslami şahsiyet derslerimizde fıkıh usulünün şer'i deliller bahsinde ilk delil olan kitap delilini,
00:27yani Kur'an-ı Kerim'in şer'i bir delil olma yönünü ele alacağız inşallah.
00:35Fıkıh usulünde şer'i deliller konusunda ilk ve temel kaynak olarak kitap denildiğinde bilindiği gibi Kur'an-ı Kerim kastedilir ve Kur'an'ın tanımı yapılır.
00:47Nedir Kur'an'ın tanımı?
00:49Kur'an'ın tanımı hemen hemen tüm alimlerin üzerinde ittifak ettiği şekilde Kur'an'ın tanımı şudur.
00:56Kur'an Resul Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme Arapça lafız ve mana olarak indirilmiş, tilavetiyle ibadet edilen ve bize tevatürle nakledilmiş olan muciz bir Allah kelamıdır.
01:13Kur'an'ın bu tanımında yer alan usuller onun aynı zamanda ayırt edici özelliklerini de ortaya koymaktadır.
01:20Nedir bunlar?
01:22Birincisi Resul Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme indirilmesidir.
01:27Bu itibarla Tevrat, İncil ve Zebur gibi diğer Resullere indirilmiş tüm kitaplara iman etmekle birlikte
01:36fıkhın kaynağı olan kitabın ancak Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme indirilen Kur'an olduğu,
01:44diğer kitapların da Allah katından indirildiği iddiasıyla Kur'an dışındaki kitaplara kaynak olarak başvurulamayacağını ortaya koymaktır.
01:57Zira Rabbimiz şöyle buyurmaktadır.
02:00Resulüm sana da kendisinden önceki kitapları tasdik edici ve onların üzerinde müheymin olarak bu kitabı hak ile indirdik.
02:12Artık aralarında Allah'ın indirdiği ile hükmet, sana gelen hakkı bırakıp da onların hevalarına, isteklerine uyma.
02:21Her birinize bir şeriat, bir metot, yol, yöntem verdik buyuruluyor.
02:27Dolayısıyla kitabın tanımında geçen bu vasıf, Kur'an dışında diğer kitapların şer'i hükümlere kaynak olamayacağını ortaya koymaktadır.
02:39Tanımda geçen diğer husus ise Kur'an'ın lafız ve mana olarak indirilmesidir.
02:47Ve lafzı ve nazmı Arapçadır.
02:50Zira Kur'an manalarına delalet ederek indirilen lafızdır.
02:56Yani Kur'an hem lafzı hem de manası ile Kur'andır.
03:00Yalnızca mana Kur'an olarak isimlendirilemez.
03:04Aynı şekilde mana olmaksızın yalnızca lafız da Kur'an sayılmaz.
03:11Çünkü lafızda asıl durum belirli manaya delalet etmektedir.
03:17Bu nedenle Kur'an lafzının vasfı ile nitelendirilmiştir ki bu da Arapça olmazdır.
03:23Allah-u Teala Kur'an'ın Arapça olduğunu ifade ederek şöyle buyurur.
03:32Muhakkak ki biz onu Arapça bir Kur'an olarak indirdik buyuruyor.
03:41Bu Kur'an ayetleri uzun uzun açıklanmış Arapça bir kitaptır buyurur.
03:46Bunlar gibi bir çok ayet Kur'an'ın Arapça olduğuna açıkça delalet eder.
03:53Ancak Arapça Kur'an'ın manalarının değil lafzının niteliğidir ve vasfıdır.
04:00Çünkü Kur'an'ın anlamları Araplığa yönelik değil tüm insanlığa yönelik manalar içerir.
04:08Kur'an sadece Araplara ait bir kitap değil bütün insanlığa ait bir kitaptır.
04:13Bundan dolayı Arapça Kur'an'ın lafzının niteliğidir.
04:19Ve bu lafızlar da belirli manaları içerir.
04:22Bu nedenle Kur'an'ın bir kısım anlamlarının Arap lügatının dışında yazılmasına Kur'an denilmez.
04:29Ve yine tercümelere de Kur'an denilmez.
04:33Bu da Kur'an hakkında tüm usul alimlerinin ittifak ettiği bir husustur.
04:40Yine kıymetli dostlar tanımda geçen diğer bir husus ise Kur'an'ın muciz bir Allah kelamı olmasıdır.
04:50Zira Resul sallallahu aleyhi ve sellemin en büyük mucizesi Kur'an-ı Kerim'dir.
04:58O herkese Kur'an'la meydan okumuştur.
05:02Bu nedenle Kur'an indiği günden kıyamete kadar geçen süreçte Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin Resullüğünü ispatlayan bir mucizedir.
05:16Nitekim Kur'an Arapları benzerini getirmekten aciz bıraktı.
05:24Ve benzerini getirmeleri için onlara meydan okudu.
05:29Allah-u Teala onlara meydan okurken şöyle buyurdu.
05:34وَاِنْ كُنْتُمْ ف۪ي رَيْبٍ مِمَّا نَزَلْنَا عَلَى عَبْدِنَا فَأْتُوا بِسُورَةٍ مِنْ مِثْلِهِ وَادْعُوا شُهَدَاءَكُمْ مِنْ دُونِ اللّٰهِ اِنْ كُنْتُمْ صَادِق۪ينَ
05:47Şayet siz kulumuza indirdiğimizden şüphe ediyorsanız haydi ona benzer bir surete siz getirin.
05:56Allah'tan başka şahitlerinizi de çağırın eğer doğru söyleyenlerdenseniz diye buyurdu Rabbimiz.
06:03Ve yine şöyle buyurulur ayet-i kerimede.
06:06De ki insanlar ve cinler birbirine yardımcı olarak bu Kur'an'ın bir benzerini ortaya koymak için bir araya gelseler
06:17andolsun ki yine de bir benzerini ortaya koyamazlar buyruluyor.
06:24İşte Kur'an'ın bunlar gibi meydan okumalarına rağmen hem ilk dönemlerdeki Arap müşrikleri hem de ondan sonrakiler benzerini getirmekten aciz kaldılar.
06:39Onların tümünün acizliği bizlere tevatür yoluyla sabit olmuştur.
06:47Aynı zamanda bu meydan okuma yalnızca hitap ettiği kimselere ait bir meydan okuma da değildir.
06:56Kıyamete kadar bütün herkese yapılan bir meydan okumadır.
07:00Çünkü önemli olan sebebin hususu değil lafzın umumiliğidir.
07:09Kur'an indiği günden kıyamete kadar bütün insanlara benzerini getirmeleri hususunda meydan okumaktadır.
07:18Bu nedenle Kur'an ne yalnızca Resul sallallahu aleyhi ve sellem zamanındaki Araplara ait bir mucizedir
07:26ne de herhangi bir zaman ve mekandaki Araplara ait bir mucize değildir.
07:32Aksine bütün insanlara ait bir mucizedir.
07:37Zira Rabbimiz açıkça de ki insanlar ve cinler bu Kur'an'ın bir benzerini ortaya koymak için bir araya gelseler de benzerini getiremezler buyurdu.
07:50İşte bu özellik yalnızca Kur'an'a hastır ve onun kelamının muciz olduğunu ortaya koyar.
07:59Peki nedir bu insanları aciz bırakan mucizlik yönü?
08:04İşte kıymeti dostlar Kur'an'ın mucize oluşu fesahat ve belagatındaki dehşet verici yüksekliktir.
08:13Üslubundaki açıklıktır, kuvvet ve güzelliktir.
08:17Bunun gibi yönler insanları kendisini benzerini getirmekten aciz bırakmaktadır.
08:24Zira Kur'an'ın üslubu ahenkli lafızlarla düzenlenmiş manalardır.
08:31Onun manaları tasvir edişi en üst seviyede açıklık ve belirginlik ile ortaya konulmuştur.
08:40Öyle kuvvetli bir üsluba sahiptir ki anlatılmak istenen manayla tam uyumlu kelimeler seçilmiştir.
08:49İnce hoş ve güzel anlamlar ince lafızlarla, sert kötü ve kalın anlamlar kalın lafızlarla ifade edilmiştir.
08:58Mesela cenneti ve nimetleri tasvir ederken ince harflerle oluşmuş lafızlar tercih edilir.
09:06Cehennemden ve azaptan bahsederken de kalın ve zor harflerden oluşan kelimeleri seçer.
09:13Yani Kur'an'ın kendisine ait özel bir ifade tarzı vardır.
09:18Kur'an'ın nazmı ne kafiyeli ve zinli şiir metoduna göredir ne de normal düz yazı metoduna göredir.
09:27Kur'an'ın ifade üslubu daha önce Araplar tarafından bilinmeyen Araplara ait olmayan bizzat Kur'an'ın kendisine ait bir üsluptur.
09:40Bundan dolayı Araplar Kur'an'ın bu eşsizliğe nereden ve nasıl ulaştığını bir türlü anlayamamışlardır.
09:47Ve in haza illa sehrun mubin bu apaçık bir sihirdir demek zorunda kalmışlardır.
09:55Yani Kur'an'ın bu muciz ifadeleri ile karşılaştıklarında sihirlendiklerini zannetmişlerdir.
10:02İşte böylece Kur'an'ın nazmı bir mucizedir ve mucizevi özelliği kıyamete kadar da devam edecektir.
10:11Evet kıymetli dostlar bilindiği gibi Kur'an-ı Kerim Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme 23 yılda parça parça indi.
10:22Konuları bazen peş peşe bazen de aralıklı olarak iniyordu.
10:27Allah-u Teala'nın Kur'an'da da zikrettiği hikmetlere göre bir defa da değil parça parça inmiştir.
10:36Şöyle buyurur Rabbimiz o küfredenler dediler ki Kur'an ona bir kerede topluca indirilmeli değil miydi?
10:47Halbuki biz onu senin kalbine iyice yerleştirmek için böylece azar azar indirir ve ağır ağır okuruz buyuruldu.
10:58Kur'an Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme iniyordu ve o da Kur'an'ın hafızalarda ezberlenmesini
11:10deri, kağıt, yapraklar ve kemikler gibi yazı malzemeleri üzerine yazılmasını emrediyordu.
11:19Aynı şekilde ayetler indiğinde suredeki yerlerine konulmasını da bizzat Allah Resulü emrediyordu.
11:28Ve bu ayeti şu suredeki şu ayetten sonraya koyun ya da yazın diyerek ayetlerin yerlerini tek tek belirtiyordu.
11:39Sahabe efendilerimiz de ayetleri suredeki surelerdeki yerlerine koyuyorlardı.
11:47Resul sallallahu aleyhi ve sellem vefat edinceye kadar bu durum aynı minval üzere devam etti.
11:57Bu nedenle şu anda musaflardaki bütün surelerde bulunan ayetlerin tertibi, dizilişi Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'den,
12:10onun Cibril'den, Cibril'in de Allah subhanehu ve teala'dan aldığı şekilde tevkifidir yani vahiy ile belirtilmiştir.
12:22İşte İslam ümmeti Kur'an'ı Resul sallallahu aleyhi ve sellem'den bu tertibe göre nakletmiştir ve bu hususta kesinlikle hiçbir ihtilaf yoktur.
12:37Şu anda gördüğümüz şekle göre surelerdeki ayetlerin tertibi bizzat Resul sallallahu aleyhi ve sellemin emrettiği
12:48ve emrine göre de çeşitli yazım araçlarına yazılan ve hafızalarda hıfzedilen, muhafaza edilen tertibin, dizilişin bizzat aynısıdır.
13:02Fakat kıymetli dostlar surelerin sıralanışı ve tertibi sahabe radiyallahu anhumun içtihadına göre düzenlenmiştir.
13:15Yani şu sureden sonra şu sure gelir şeklindeki sıralama içtihadıdır.
13:22Ancak bir surenin içindeki ayetlerin sıralaması tertibi bizzat Allah Resul'ün gösterdiği şekildedir.
13:31Ayetlerin tertibinde herhangi bir ihtilaf olmamakla beraber surelerin tertibinde sahabelerin farklı mushafları muhafaza ettikleri, korudukları rivayet edilmiştir.
13:46Mesela surelerin tertibi ve sıralanması açısından İbni Mesud'un mushafi ile Osman radiyallahu anhun mushafı farklıdır.
13:59İbni Mesud'un mushafının tertibinde önce Fatiha suresi, sonra Bakara, sonra Nisa suresi, sonra Ali İmran suresi gelmektedir.
14:10Osman radiyallahu anhun mushafındaki düzenleme ise Fatiha suresi, Bakara suresi, Ali İmran suresi ve Nisa suresi şeklindedir.
14:19Aynı şekilde Ali radiyallahu anhun mushafı ise müzul sırasına göre düzenlenmiştir.
14:28Önce Alak suresi, sonra Müddessir, Kalem, Müzzemmil, Tebbet, Tekvir, Ala suresi gibi sıralamayla önce Mekki sureler sonra da sırasıyla Medeni sureler şekilde tertip edildiği rivayet edilir.
14:48Surelerin tertibinde görülen bu farklılıklar surelerin sıralanmasının tevkifi olmayıp sahabelerin içtihadının bir sonucu olduğuna delalet eder.
15:02Bu nedenle okurken surelerin tertibine uymak ne namazda ne Kur'an tilavetinde ne de eğitim esnasında vacip değildir.
15:12İsteyen istediği sureyi önce ya da sonra okuyabilir. Bunun delili ise birçok hadislerde Resulullah'ın farklı farklı sureleri öncelik ve sonralık sıralamasına uymaksızın okumasıdır.
15:27Mesela Müslim'de geçen bir hadiste Resulullah'ın bir gece namazında Ali İmran suresinden önce Nisa suresini okuduğu rivayet ettir.
15:41Kur'an-ı Kerim'in tersten okunmasını yasaklayan rivayetler vardır ama bu rivayetler sureleri tersten okumayı değil aynı suredeki ayetlerin tersten okunmasını yasaklayan rivayetlerdir.
15:56Buna göre şu an elimizde bulunan musaflardaki surelerin sıralaması iştihadidir ama suredeki ayetlerin sıralaması vahiy ile belirtilen şekil üzere tevkifidir.
16:13Evet değerli Müslümanlar ve kıymetli dostlar Resul sallallahu aleyhi ve sellem vefat ettiğinde Kur'an'ın tamamı onun ikrar ettiği şekliyle gözü önünde yazılmış bir halde bulunuyordu.
16:30Lakin her bir surenin ayetleri ardı ardına sıraya dizilmiş olmamakla birlikte bunların tertibi hafızalarda kayıtlıydı.
16:43Resul sallallahu aleyhi ve sellem vefat etti ve Kur'an bu şekilde korunmuş ve yazılmış oldu.
16:50İşte hadislerde Resul'ün Kur'an'ı iki kapak arasına alıp bıraktığına dair rivayetlerin manası ve kastedilen husus budur.
17:00Hem Resul'ün yanında görevli olan vahiy katipleri yazıyorlardı hem de Müslümanlar bireysel olarak kendileri için de yazıyorlardı.
17:11Nitekim Resul sallallahu aleyhi ve sellemin şu meşhur uyarısı ve rivayeti bunu ikrar niteliğindedir.
17:20La tektubu anni gayra'l-Kur'an benden Kur'an dışında bir şey yazmayın buyuruyor Allah Resulü.
17:28Bu sebeple Resul sallallahu aleyhi ve sellem vefat ettiğinde Kur'an vahiy katipleri tarafından yazılmış bir şekilde kendisinde ve bireysel çabalarıyla yazmış olan bazı Müslümanlarda bulunuyordu.
17:43Ancak ayrı ayrı sayfalardaydı ve müminlerin hafızalarında bulunan Kur'an'ın bugün bildiğimiz şekilde bir araya toplanıp tek bir mushafta toplanması ise Hazreti Ebu Bekir döneminde gerçekleştirilmiştir.
18:00Ebu Bekir radıyallahu anh mürtedlerle yapılan savaşlar sırasında Kur'an hafızlarının ki onlar Kur'an ayetlerini surelerdeki sıralarıyla ezberlemiş kimselerdi.
18:14Onların şehit edilmelerinden endişe duyarak Resul sallallahu aleyhi ve sellemin ikrar ettiği şekliyle her bir surenin yazılmış ayetlerinin sırasıyla bir yerde toplanmasını emretti.
18:30Ve sırayla bütün surelerin ayetlerinin yazılı olduğu parçalar Allah Resulünün bırakmış olduğu yazmalarla bire bir aynı olduğu teyit edilerek bir araya getirildi.
18:46Her bir parçanın Resulünün gözü önünde yazılmış bir yazma olduğuna dair de sahabeden iki kişinin şahitlik yapmasını talep ediyorlardı.
18:58Yani onlar her bir ayetin sahabeden mütevatir sayısında bir topluluk tarafından ezberlenmiş olduğunu bilmelerine rağmen yazı ile ezberin uyumlu olmasıyla yetinmediler.
19:15Ne yaptılar? Her bir parçanın Resulünün gözü önünde yazılmış bir yazma olduğuna dair delil aradılar.
19:25Ki bunun için de sahabeden iki kişinin şahitlik yapmasını talep ettiler.
19:31İşte bu onların Kur'an'ı muhafaza etme hususundaki o yüksek duyarlılıklarından kaynaklanıyordu.
19:38Zira onlar Kur'an'ı ezberlerinde olduğu şekliyle yazmayı değil Resulünün gözü önünde yazılan sayfaları cem etmek ve musaf haline getirmek istiyorlardı.
19:52İşte Ebu Bekir Radiyallahu Anh zamanında yapılan budur.
19:57Ebu Bekir'in Kur'an'ı toplaması Resul Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in ikrar ettiği gibi sureler ve sırasıyla ayetlerin yazılı olduğu yazı malzemelerin toplanmasıdır.
20:12Yani her sureye ait olan ayetlerin yazılı olduğu parçaları peş peşe istiflemektir.
20:19Ve toplanan bu kitap Ebu Bekir'in yanında ondan sonra Ömer'in yanında ondan sonra işte Ömer'in kızı ve müminlerin annesi Hafsa Radiyallahu Anh'ın yanında kaldı.
20:29İşte Ebu Bekir zamanında olan Kur'an'ın cem'i ve toplanması meselesi budur.
20:35Bir de bu ana musaftan kopyalanarak çoğaltma meselesi vardır ki bu da ilk olarak Hazreti Osman zamanında olmuştur.
20:45Osman Radiyallahu Anh hilafeti döneminde Ebu Bekir döneminde musaf haline getirilen ve Hafsa'nın yanında bulunan musafı getirtti ve bundan belirli sayıda çoğaltmak için bir komisyon oluşturdu.
21:01İnsanların Kur'an konusunda ihtilafa düşmemeleri için bu musafları da şehirlere gönderdi.
21:09Ve bunların dışında mütevatire aykırı olan nüshaların ise yakılmasını istedi.
21:16Zira tüm rivayetlere göre Azerbaycan fethinde Suriye ve Irakların Kur'an'ı farklı şekillerde okumalarından korkan Huzeyfe İbni Yeman Osman Radiyallahu Anh'a gelerek
21:33Ey müminlerin emiri bu ümmet Yahudi ve Hristiyanların ihtilaf ettikleri gibi kitaplarında ihtilaf etmeden helak olmadan onlara yetiş bu işi çöz dedi.
21:47Bunun üzerine Osman Radiyallahu Anh Ömer Radiyallahu Anh'ın kızı Hafsa'ya haber göndererek elinde bulunan musaftan başka nüshalar kopyalayacağını
21:57ve çoğaltma işi bittikten sonra da asıl nüshayı kendisine iade edeceğini söyleyerek elindeki nüshayı istedi.
22:04Hafsa Radiyallahu Anh da o nüshayı Osman'a gönderdi.
22:07Osman Radiyallahu Anh Zeyd Bin Sabit, Abdullah İbni Zübeyr, Said Bin As ve Abdurrahman Bin Haris Bin Hişam'dan oluşan komisyona Kur'an'ı çoğaltmalarını emretti.
22:22Bu şekilde musafı çoğaltma işlemi tamamlandıktan sonra da Hazreti Osman ilk nüshayı Hazreti Hafsa'ya iade etti.
22:32Çoğaltılan nüshaları da merkezi bölgelere göndererek bunun dışında farklı kıraatler içeren sayfaların ve musafların imha edilmesini emretti.
22:46Hatta bu çoğaltma sırasında meşhurdur. Bakara suresinde geçen et-tabut kelimesinin yazımında ihtilafa düştüler.
22:57Bakın bir tek kelimenin yazımında. O da kelimenin tek bir harfinde.
23:02Kureyşliler et-tabut şeklinde yazılması gerektiğini ileri sürdüler. Yani sonunda t harfinin yazılmasını istediler.
23:15Zeyd ise et-tabuh şeklinde olması gerektiğini iddia ediyordu. Son harfinin yani yuvarlak t harfiyle yazılması gerektiğini söylüyordu.
23:25Nihayetinde mesele Hazreti Osman'a intikal ettirildi. O da et-tabut şeklinde yazın. Zira Kur'an Kureyş lehçesinde inmiştir diyerek bu şekilde yazdırdı.
23:40Zira ana metinde öyle yazıyordu. Bunun dışında da başka bir kelime üzerinde ihtilaf etmemişlerdir.
23:51Çünkü onlar kendi içtihatlarından olanı değil Musaf'ın resmini aynısıyla yazıyorlardı.
23:59Böylece Musafların çoğaltma işlemi Hazreti Ebu Bekir'in topladığı, sahifelerde mevcut olan ve Resulullah'ın gözü önünde yazılmış olan resmin aynısı esas alınarak bu şekilde tamamlandı.
24:17Ve Hazreti Osman bu Musafları çeşitli büyük şehirlere gönderdi.
24:23Hazreti Osman'ın çoğalttığı bu Musaflarda Resulullah'tan mütevatir olarak gelen tüm kıraatleri cem etmiştir, toplamıştır.
24:36Zira bu kıraatlerin çoğunun tek bir yazım şekli vardı. Ama farklı olan bir iki şekil dahi muhafaza edilmiştir.
24:44Mesela Hadid suresinde fe innallaha huvel ghaniyyülhamid şeklinde Allah lafından sonra hüve zamiri vardır.
24:55Aynı şekilde fe innallaha el ghaniyyülhamid şeklinde hüve zamiri olmaksızın da bir yazılışı ve kıraati vardır.
25:04İşte tüm bu kıraat farklılıkları bile muhafaza edilerek şehirlere gönderilen çoğaltılmış nüshalara dağıtılarak yazılmıştır.
25:15Yani bir kıraat bir Musaf'ta yazıldı resmedildi bir başkası başka bir Musaf'ta resmedilmiştir.
25:22Çünkü Resulü sallallahu aleyhi ve sellem her iki kıraati ve resmi de ikrar etmiştir.
25:29Bu şekilde Osman radiyallahu anh Musaflar da tek ya da çeşitli resimlerle Resulü sallallahu aleyhi ve sellemin gözü önünde yazılmış olan
25:38harflerin şekline ve resmine uygun olarak yazılmış mütevatir kıraatlerin tümünü korumuştur.
25:47Belirli sayıda olan bu yerleri de Hazreti Osman şehirlere gönderdiği Musaflara dağıtmıştır.
25:54İlerleyen asırlarda Müslümanlar bu Musaflardan aynı resim ve kıraat çeşitliliklerini içeren Musaflar çoğaltmışlardır.
26:03Ve Kur'an Resulü sallallahu aleyhi ve sellemin gözü önünde yazıldığı ve sahabe radiyallahu anhuma okuduğu gibi günümüze kadar ulaşmıştır.
26:14Zira şüphesiz ki Allah Kur'an'ı korumaya onun ne ardından ne de önünden hiçbir batılın gelmeyeceğine ve hiçbir kimsenin onun bir tek harfini dahi değiştiremeyeceğine kefil olmuştur.
26:32Şüphesiz biz o zikri yani Kur'an'ı biz indirdik ve biz onun koruyucusuyuz buyurdu Rabbimiz.
26:46Muhakkak ki Allah subhanehu ve teala Kur'an'ı korumuştur.
26:53Değişim ve tahrif edilmesinin önünü alarak günümüze kadar mütevatir yolla bizlere ulaşması için onu toplayacak ve muhafaza edecek kimseleri Rabbimiz seferber etmiştir.
27:08Sahabe radiyallahu anhum efendilerimiz de vahyi indirildiği gibi ve Resulullahın emrettiği üzere bizlere ulaştırmışlardır.
27:20Ve vahyi Allah yeryüzü ve üzerindekilere varis oluncaya kadar da korunmaya devam edecektir biiznillah.
27:29Evet kıymetli dostlar işte Kur'an'dan bize ancak mütevatir olarak nakledilen ve Kur'an'dan olduğunu bildiğimiz ayetler ancak hüccet olur.
27:46Bunların dışında İbni Mesud'un Mus'af'ı ve diğerleri gibi bize ahat yollarla ulaşanlar mütevatir yolla ulaşmayanlar ise hüccet sayılmazlar.
27:58Çünkü Allah Resulü kendisine indirilen Kur'an'ı sözleri kesin hüccet sayılan bir topluluğa öğretmekle ve yazdırmakla mükelleftir.
28:14Sözleri kesin hüccet sayılan topluluğun ise Resulullah'tan işittiklerini nakletmemek hususunda birleşmeleri ittifak etmeleri düşünülemez.
28:27Yani tüm sahabelerin bir araya gelip Allah'ın kitabını tahrif edecekleri ya da içindekileri gizleyecekleri tasavvur dahi edilemez.
28:38Çünkü Rabbimiz onları daha Kur'an inmeden yüzlerce yıl önce inmiş olan kitaplarında dahi övdü.
28:49Evet Rabbimiz Fetih suresinde şöyle buyuruyor.
28:54Muhammed Allah'ın Resulüdür. Beraberinde bulunanlar da kafirlere karşı çetin kendi aralarında merhametlidirler.
29:05Onları rükuya varırken, secde ederken görürsün. Allah'tan lütuf ve rıza isterler.
29:13Onların nişanları yüzlerindeki secde izidir. Bu onların Tevrat'taki vasıflarıdır.
29:21Bakın Rabbimiz Tevrat'ta bile Allah Resulü ile beraber olan sahabe efendilerimizi övmüştür.
29:30Ve ayet şöyle devam ediyor. İncil'deki vasıfları da şöyledir.
29:36Onlar filizini yarıp çıkarmış, gittikçe onu kuvvetlendirerek kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş bir ekine benzerler ki bu çiftçilerin hoşuna gider.
29:52Allah böylece onları çoğaltıp kuvvetlendirmekle kafirleri öfkelendirir.
29:58Allah onlardan iman edip salih ameller işleyenlere mağfiret ve büyük mükafat vadetmiştir buyuruyor Rabbimiz.
30:09İşte Kur'an'ı ve bu dini bizlere nakledenlerin vasıfları bunlardır.
30:16Ancak bugün dinlerini oyun ve eğlence edinenler ve dinden bir nasibi olmayanlar Allah'ın indirdiği tüm kitaplarda övdüğü bu kimseleri küçültmeye çalışıyorlar.
30:31Onları tahkir etmeye çalışıyorlar ki böylece Müslümanlarda şüpheler oluşturabilsinler.
30:38Allah onları kahretsin ve şerlerinden muhafaza eylesin inşallah.
30:43Evet kıymetli dostlar, Kur'an'dan sözleri kesin hücre sayılan bir topluluk tarafından nakledilmeyen bir şey varsa
30:52o ancak ahat olarak nakledilmiştir ve ona itibar edilmez.
30:56Çünkü o naklinde tek kalmış olması nedeniyle Resulullah'ın sorumlu tutulduğu şeklin dışındadır.
31:04Ve Kur'an'ın Resulullah'tan alınış şekline muhalif olarak gelmiştir.
31:09Dolayısıyla Kur'an'dan ahat olarak nakledilen şey mutlak olarak ücret olmaz.
31:16Evet değerli kardeşlerim, bir de Kur'an'ın yedi harf üzere inmesi meselesi vardır ki
31:25o da Resul Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şu hadisinde bildirilen husustur.
31:31Allah Resulü buyuruyor ki kuşkusuz ki Kur'an yedi harf üzerine inmiştir.
31:36Siz ondan kolayınıza geleni okuyun buyuruyor Allah Resulü.
31:41İşte İslam alimleri bu yedi harften maksadın ne olduğu hususunda ihtilaf etmişlerdir.
31:47Lakin Kur'an'ın mütevatir olan tüm kıraatlerin genel bir incelenmesi sonucu
31:53bunların yedi Arap kabilesinin lehçeleri olduğu anlaşılmaktadır.
31:59Bunlar da Kureyş, Temim, Kays, Esed, Huzeyl, Kinane ve Tay kabilelerinin lehçeleridir.
32:08Bunlar Arap dilinin kendilerinden alındığı kabilelerdir.
32:12Bu sebeple yedi harfin hangi anlama geldiği hususunda tercih edilen görüş bunların
32:19bu saydığımız kabilelerin lehçeleri olduğu şeklindeki görüştür.
32:25Bir diğer konu ise kıymetli hazurun mushafların noktalanması ve harekelenmesi konusudur.
32:34Bilindiği gibi bugün elimizde bulunan mushaflardaki noktalama ve harekeler
32:41ilk Kur'an'ın indiği ve biraz önce bahsettiğimiz ve Hazreti Osman'ın çoğalttığı mushaflarda yoktu.
32:51Yani üstün, esre ve ötre denilen harekeler yoktu.
32:58Aynı şekilde B, T ve F harflerini ayıran bugünkü altta bir nokta ya da üstte iki nokta ve üç nokta da yoktu.
33:09Musaf'ın harekelenmesi Muaviye bin Ebu Süfyan döneminde
33:16Kur'an okuduğu esnada yapılan gramer hataları nedeniyle Ebul Esfet Eddueli tarafından gerçekleştirilmiştir.
33:28Ve bu harekelemeye de rivayetlerde noktalama denilir.
33:34Noktalamadan söz edilirken Kur'an harflerine E, U, İ seslerini veren o üstün, ötre ve esre şekillerinin verilmesi kastedilmektedir.
33:47Bu işlemin de noktalama olarak adlandırılmasının sebebi ise bu harekelerin başlangıçta nokta işaretleriyle verilmiş olmasıdır.
33:59Ebul Esfet Eddueli harekeleme işlemi yaparken kendisine yardımcı olması için görevlendirdiği kişiye
34:08Musaf metninin yazılı olduğu mürekkebin renginden farklı bir mürekkep kullanmasını söylemiştir.
34:16Ve kendisi okurken A sesi verdiğinde harfin üzerine bir nokta koymasını
34:22U sesi yani ötre sesi verdiğinde harfin yanına bir nokta koymasını
34:27Esre sesi, İ sesi verdiğinde de harfin altına bir nokta koymasını söyler.
34:33Ve bu şekilde Kur'an başından sonuna kadar nokta işaretleriyle harekelenmiştir.
34:39Daha sonra Abbasi hilafeti döneminde ise büyük dil alimi Halil bin Ahmet noktaların yerine Elif, Vav ve Ye harflerini kullanmıştır.
34:50Ötre'yi harfin üzerine küçük Vav, Fetha'yı harfin üzerine küçük Elif, Esre'yi de harfin altına küçük Ye harflerini koyarak yazmıştır.
35:01Ayrıca cezim ve şedde işaretlerinde ilk olarak o kullanmıştır.
35:06Ve bugün bildiğimiz harekeleme şekline gelmiştir.
35:12Bir de B, T ve S harflerinde olduğu gibi bazı harflerin üstüne veya altına noktaların konulması ise
35:21şekil açısından benzeyen bu harfleri birbirinden ayırmak için yapılmıştır.
35:27Bu işlemi ise o günkü yöneticilerin talebi üzerine Arap olmayan ve yeni Müslüman olan kimselerin daha rahat okuması için yapılmış bir işlemdir.
35:37Ve bu uygulamada Nasır bin Asır, Asım ve Yahya bin Yamer tarafından gerçekleştirilmiştir.
35:45Ve böylece bugün elimizde bulunan Musaflar haline gelmiş ve o günden beri de bu şekilde yazılmaya devam etmiştir.
35:54İşte kıymetli dostlar Kur'an'ın bir şer'i delil olarak vakası ve kısacası kısaca bugünkü şekline ulaşma süreci bu şekilde olmuştur.
36:06Rabbimiz vaadini gerçekleştirmiş ve Kur'an'ı indiği şekliyle muhafaza etmiş ve bugün bizlere ulaştırmıştır Allah'a hamdolsun.
36:16Rabbim bizleri bu Kur'an'ı hakkıyla okuyan, üzerinde tefekkür ve tedbür eden ve içindekilerle hakkıyla amel eden kullarından eylesin.
36:28Bizleri Kur'an'ın mehcur bırakıldığı, hükümlerinin terk edildiği bu halden kurtarıp sadece Allah'ın hükümleriyle hükmedilen Raşid-i Hilafete en kısa sürede kavuştursun.
36:43Ve bizleri İslami bir hayat ile rızıklandırsın. Amin. Allahümme amin.
36:49Kıymetli dostlar bugün de İslami şahsiyet derslerimizin böylece sonuna geldik.
36:56Bir sonraki dersimizde buluşmak üzere. Her birinizi Allah'a emanet ediyorum.
37:01Esselamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berekatuhu.

Önerilen