Bakan Göktaş: Siz kendinize inandığınız takdirde başarabilirsiniz
Category
🗞
NewsTranscript
00:00etmedim. Ve ııı ilginç bir şey oldu o akşam. Ben en yüksek ııı
00:04oylardan bir tanesi alarak BDM'yi kazandım. Partim de o
00:08seçimde ilk defa yirmi yıl sonra beş sandalye çıkardı.
00:10Partimdeki senatörden fazla oy aldım. Dolayısıyla şunu
00:14söylemek istiyorum. Eee engeller her zaman karşınıza
00:19çıkacak çocuklar. Ve sizi ulaştı ulaşmak istediğiniz
00:23yerden her daim bazıları diyecek ki oraya varamazsın,
00:26yapamazsın, edemezsin. Ama siz kendinize inandığınız takdirde
00:29çünkü ben inanıyordum. Alacaktım seçimi. Ve aldım.
00:34Belediyenin en genç belediye meclis üyesi oldum. Ve bana o
00:37zaman belediyede dediler ki belediye başkan yardımcısı
00:39olabilirsin. Ancak bir şartımız var. Şartı ne olduğunu tahmin
00:43edebiliyor musunuz? Başını aç dediler. Ben de dedim ki kusura
00:48bakmayın. Başımı açamam dediler ki ama o zaman
00:50muhalefete belediye meclis üyesi olarak devam edeceksin.
00:53Partinin koalisyona giremeyecek. Dedim o zaman ben
00:55de bu şekilde devam etmeyi tercih ediyorum dedim. Bu da
00:59bir tercih. Ve ben de dedim ki madem bu partide belediye
01:01meclis üyesiyim ben de adaylığımı koyayım
01:04parlamentoya. Fakat orada bir sorun çıktı. Bu sefer dediler
01:07ki sen eee başörtülüsün. Belediye meclisine
01:12girebilirsin ancak meclise girersen Avrupa'nın ilk
01:16başörtüsü olacaksın. Başörtülü milletvekili olacaksın. Ve
01:20dolayısıyla başkalarına kapı açacaksın. Biz bunu
01:22istemiyoruz. Biz meclise girilmesini istemiyoruz diyenler
01:26oldu. Fakat parti başkanım çok vizyoner bir kadındı ve şunu
01:30söyledi. Benim için önemli olan kafasının içindekidir. Kafasının
01:35üstündeki değildir dedi. Günlerce yani haftalarca gündem
01:39oldu ve beni aday gösterdi. Bu sefer yine yirmi birinci
01:42sıradan aday gösterildim. Yine terbiyeyle oylarla ama bu sefer
01:45daha büyük bir çünkü ben seksen dokuzuncu seksen dokuz
01:49kişilik bir listede yirmi birinci sıradayım. Partim
01:52yıllarca sekiz, dokuz sandalye yapmış ve bu sefer on iki şey
01:57değil otuz tane liste çarpışıyoruz ve ııı hitap
02:01ettiğimiz kitlenin çok belli. Şunu söylemek istiyorum yani
02:05burada da kazanma şansınız neredeyse yok. Tercihli oylarla
02:08kazanmanız şart. Yani vatandaş o partiye bulacak. Sizi bulacak,
02:13sizin isminizin yanınıza tıklarsa ancak meclise
02:15girebiliyorsunuz. Bu da ııı yani büyük bir şans. İsmimi
02:19kolay değil. Mahinur Özdemir çok yaygın olan bir isim değil
02:23ve bir sürü aday var. Partim de diyor ki bir yandan sen
02:27başörtülüsün her mahalleye sakın ııı çıkma. Iıı düşünsenize
02:32siz adaysınız, milletvekili olmak istiyorsunuz. Herkes
02:35tabuları yıktığınızı sanıyorsunuz, mücadele
02:37veriyorsunuz. Kişisel olarak bütün vatandaşlara hizmet
02:41edeceğinizi söylüyorsunuz. Ancak birileri gelip sizin
02:44başörtünüzü bu şekilde saklayabiliyor. Yani diyor ki
02:47seni bu şekilde kabul etmiyoruz. Bu benim seçimlerim
02:51üç hafta önceki ııı üç hafta önceki durumdu. Bütün posta
02:55kutularına benim fotoğrafım bu şekilde gitti. Düşünün kimse
02:58sizin ne olduğunuzu anlamıyor. Iıı ancak ne oldu? Ben son
03:05sandıkta yüz yirmi iki oyla seçildim. Ve tek tek oy
03:09topladım. Vatandaşlara yine tek tek gittim. Son sandıkta yüz
03:13yirmi iki farklı arkadaşlar seçildim. Yani şunu söylemek
03:16istiyorum size. Avrupa'nın ilk başörtülü milletvekili oldum
03:20o seçimlerde. O seçim sonrası. Bazen tüm dünya size karşı
03:25çıkabilir. Eğer değerlerinize sahip çıkarsanız tarih
03:29karşılıklarınızı değil sizin hikayenizi yazar çocuklar.
03:32Hakikaten çok zordu çünkü uzun süre bazı arkadaşlarım benim
03:36yanımda fotoğraf vermek istemedi. Benim yanıma gelmedi.
03:39Düşünsenize size ııı tecrübeli bir durumla karşı
03:43karşıyasınız. Eee yıllarca gittiğiniz mecliste arkadaşlarınız
03:47sizin yanınıza fotoğraf ve görüntü vermek istemiyor. Zor
03:50bir süreçti. Eee araba sürüyorsunuz, trafikte siz tabii
03:53ki milletvekili olduğunuz süreçte hiç kolay olmadı. Ben
03:56size çok özet geçirdim her şeyi. Trafik cezası alıyorsunuz,
04:00manşete taşınıyorsunuz. Hiç kimsenin yaşamadığı şeyler. Biz
04:03siz bir farklı yaşıyorsunuz. Bir level üstünü yaşıyorsunuz.
04:06Bunlar beni güçlendirmişti. O yüzden iki bin on beş yani iki
04:11bin on beş yılında ben ihraç olduğumda