• 3 ay önce
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, partisinin Diyarbakır 2. Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Türkiye ile Suriye arasında normalleşme tartışmalarına değinerek, farklı başlangıç noktaları yapabileceklerini belirtti. Doğan ayrıca, kayyum atamalarının sona erdiğini ve kayyum rejimine karşı mücadele edeceklerini ifade etti.
AHMET ÜN
(DİYARBAKIR) - DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, partisinin Diyarbakır 2. Olağan İl Kongresi'nde; Türkiye ile Suriye arasında normalleşme tartışmalarına değinerek, "Esad ile yapılacak görüşmeler bir yanlıştan geri dönmek içinse, eskiyi, dünü, yeniden düşünmek içinse, geçen onlarca yılı yeniden muhasebe edip öyle yola koyulmak içinse, o halde eş zamanlı farklı başlangıç noktaları yapabiliriz" dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, partisinin Diyarbakır 2. Olağan İl Kongresi'nde konuştu.

hbrlr1.com/cbwilcyykckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Partimizin değerli yöneticileri, sivil toplum
00:04kuruluşlarının temsilcileri, milletvekili arkadaşlarımız,
00:09değerli annelerimiz, bana yol verdiler. Sevgili kadınlar ve
00:15gençler, sevgili gazeteci meslektaşların, sizler de
00:20hoş geldiniz. Hepinizi Dem Parti adına sevgi ve saygıyla
00:25selamlıyorum. Ben bu mikrofondan biraz yakın sesi
00:28duyuyoruz. Size de geliyor mu? Geliyorsa değiştireyim
00:31mikrofonu. Geliyor mu? Peki. Şimdi nasıl? Iyi mi? Tamam.
00:37Tekrar lazım. Şimdi biraz önce söylediklerimi önce bir
00:46Türkçe'ye çevireyim. Burada anlamayanlar kurmancı
00:50anlamayanlar ve bizi dinleyip merak edenler için Türkçe'ye de
00:55Dedim ki Ahmet'te konuşmak hiç kimse için kolay değildir. Ne
01:02biz siyasetçiler için kolay bir şey. Ne iktidar partisine
01:09mevzu olanlar için kolay bir şey. Ne bugün ülkeyi yönetenler
01:13için kolay bir şey. Bizzat Cumhurbaşkanı için de. Ne de
01:18muhalefet partileri için Ahmet'te konuşmak kolay bir
01:22Ahmet'te konuşmak adeta ateşten bir gömlekliğin hekibidir.
01:28Peki neden ateşten bir gömlekliğin hekibidir Ahmet'te
01:32konuşmak? Çünkü Ahmet tarihiyle, direnişiyle ki bugün
01:39bu salonda gördüğümüz Türk sloganlar bu direnişin bir
01:44parçası olarak tekrar bize hem tarihi hem bugünü hatırlatıyor
01:49hem de yarın yapılması ve yapılmaması gerekenleri. Eğer
01:54bu gömleği böyle bir sorumluluk gibi kabul edip onunla ısınmak
02:00ve ısıtmak isterse ısınırız ve ısıtırız. Yalnız bu gömleğin
02:06ateşini yanlış parlarsa o gömlek hepimizi yakar. Bakın
02:13nasıl yaktı? Birlikte hatırlayalım. Bu ülkede kaç
02:18başbakan Kürt meselesinin çözümü Diyarbakır'dan geçer
02:23dedi. Bu ülkede kaç muhalefet partisinin genel başkanı,
02:30lideri, gelip demokrasinin yolu Diyarbakır'dan geçer dedi.
02:37Isimlerini hatırlıyor musunuz sevgili Diyarbakırlılar? Ahmet
02:41Halkı hatırlıyor mu bunların isimlerini? Hatırlamıyor. Ama
02:45yaptıklarını hatırlıyorsunuz değil mi? Ne yaptılar? Bunları
02:50söylediler. Onlarca yıldır söylüyorlar. Geldiler,
02:55gittiler. Her zaman Diyarbakır'a adres gösterdiler.
02:59Biz yaparız, biz çözeriz dediler. En iyi biz biliriz
03:04dediler. En çok biz size kardeşiz dediler. En çok biz
03:09sizin dilinizi savunuruz dediler. Dediler de dediler.
03:13Bu listeleri uzatabiliriz. Bazılarının isimlerini dahi
03:17hatırlamıyoruz. Ne oldu? Sandığa gömdünüz. Kim gömdü?
03:21Siz gömdünüz. Nazik davranıyorum. Aslında siyasetin
03:26çöp sepetine gönderdiniz. Böyle demeyi tercih etmediğin için
03:31sandığa gömdünüz diyorum. Ama esasında siyasetin çöp
03:37sepetine gönderdiniz hepsini. Şimdi Cumhurbaşkanı Erdoğan da
03:43buraya geldi. Defalarca defalarca en görkemlisinden en
03:50az görkemlisine kadar Diyarbakır'ın çeşitli
03:57lezzetlerde tadına vardı diyelim. Katılır mısınız?
04:02Vardı. Çok iyi karşılandığı zamanlar da oldu. Hiç ilgi
04:10görmeyip kızdığı zamanlar da oldu. Diyarbakır'a sitem ettiği
04:15zamanlar da oldu. Diyarbakır bizi yalnız bırakmak dediği
04:19zamanlar da oldu. Yeri gelmişken hatırlatalım. Niye
04:25hatırlatıyoruz? Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan diyor ki
04:33bir yumuşama dönemi başlatmak istiyorum. Belli ki küfleri muhab
04:38tutuyor bu yumuşama döneminden. Çünkü biz Türkler
04:41yumuşama görmüyoruz. Eğer biz Türkler için bir yumuşama
04:46emaneti olsaydı bugün Diyarbakır İl Kongresi'nin
04:51sağındaki pankartta zindan dinen işleri selamlanmazdı.
04:59Oradan çıkanlar karşılanırdı. Oradan çıkmalarını sağlayan
05:06güç selamlanırdı. O mücadele selamlanırdı. Tezlit
05:13hatırlatılmazdı. Sayın Hocam ona dönüp tezlit için boykotta
05:19olan çocuklu anneleri burada elleri yüreklerinde acaba ne
05:25olacak diye beklemezlerdi.
05:29Insanlar kırk derece yaşlı sıcakta Hakkari'de,
05:36Diyarbakır'da, Cizre'de, Basman'da, Mardin'de belediyeler
05:43önünde kayyum nöbeti tutmak zorunda kalmazlardı. Demek ki
05:52normalleşme bir diğer adıyla bazılarını iktidarın
05:58istediği sınırlar içerisinde muhalefete zorlamalı. Bugüne
06:06kadar ortaya çıkan sonuca bakınca ne yazık ki bunu
06:09görüyoruz. Bizim günlerimiz sağımızda zindan, tezlik,
06:14solumuzda kayyum. Karşımızda kadınlar, gençler, geleceğimizi
06:22nasıl koruyacağımızı bizim günlerimiz bunlar. Diyarbakır'ın
06:27gündemi bunlar. O yüzden iç politikada, dış politikada
06:35normalleşme arayanlara buradan hep birlikte seslenelim. Bize
06:40bu normalizasyonun sinyallerini gösterin. Yeni hesaplar
06:47yapmayın. Yaptığınız hesaplar tarihte buna şahittir ki
06:56Kürtlerin varlık mücadelelerine çarpar, bu merak olur, geri
07:03döner ve size Türkiye'nin yakın siyaset tarihini
07:07hatırlatıyorum. Buraya gelip konuşup konuştuklarının verdiği
07:17sözlerin sorumluluklarını yerine getirmeyen siyasetçileri
07:21hatırlatıyoruz sayın başkanım. Diyarbakır'da konuşmak kolay
07:26değildir. Diyarbakır'a söz vermek kolay değildir. Eğer
07:32Diyarbakır'a bir söz verdiyseniz Diyarbakır o sözün mutlaka
07:39takipçisi olur, en demokratik biçimlerine hesabını sorar.
07:44Diyarbakır'a ilgilemişken Diyarbakır öyle itaat etmez,
07:50diz çökmez, boyun eğmez, tarih vermez. Onlar da yıldır
07:58vermedi, bugün de vermez, vermeyecektir. Diyarbakır'dan
08:03tarih bekleyenlere buradan bir daha seslenelim. Diyarbakır
08:08boyun eğmez, amel diz çökmez.
08:15Şimdi bunu niye söylüyorum biliyor musunuz bir yandan?
08:20Hani kentimize saldırılar var ya Diyarbakır'a bazıları belli
08:26ki bize bazı tarihsel anları hatırlatmak niyetinde. Buradan
08:33onlara da seslenmek istiyorum. Hani ağlamalarınızı öldürdük,
08:38siz onların mezar yerlerini böyle bilmiyorsunuz diyenler
08:42var ya
08:45Onlara seslenmek istiyorum. Bu ateşi harlamaya kalkışmayın.
08:53Bu ateşi harlayacak olanlar bu ateşte yanarlar. Kimse buradan
09:00cımbızlayıp Diyarbakır'dan tehdit etti falan demesin. Bu
09:06bir tehdit değil. Uşaklar söylüyor. Bu çok açık bir
09:10tarihsel gerçek. Türkiye bugün yanıyor. Esnafıyla, işçisiyle,
09:19çiftçisiyle hepimiz yanıyoruz. Niye yanıyoruz? Kürt
09:24meselesiyle ne alakası var diyenlere? Savaş bütçelerine
09:28yıllardır harcanan bütçelere bakmalarına önemli.
09:35Açıklanmayan şeffaf bir ilçede kavanoyu ile paylaşılmayan bu
09:42bütçe kalemleri nereye gidiyor? Nereye harcanıyor?
09:50Bir kurşun ne kadar eder? Biliyor musunuz diye soracağınıza
09:56bir kurşun alma ihtiyacından

Önerilen