• evvelsi gün
Elibollar bir yandan Fiko’nun merdivenden ittiği çocuğun başlarına açtığı beladan kurtulmaya çalışırken bir yandan da Kiraz’la uğraşmaktadır. Barış’ın tüm ikazlarına rağmen kendiyle ilgilenmeyi ihmal eden Filiz ise gittikçe daha çok hastalanmaktadır. Barış’ın hem aileyi hem de Filiz’i koruma çabaları tam meyvesini verecekken Fiko’yla Kiraz’ın başına buyruk hareketleri bardağı taşıran son damla olur ve Elibollar bu kez Filiz’i kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Yaptıklarının bedelini ablalarını kaybetmekle ödeyecek olmanın farkına varan Elibollar Filiz’in etrafında tek yürek olmuşken bu kez tehlike bambaşka yerden gelir. Barış, Filiz’i neyin bu kadar hasta ettiğini anlamaya çalışırken kendini büyük bir ikilemin tam ortasında bulur.
Döküm
00:00Kalk! Kalk bak, vallahi sabrım taşıyor. Kalk!
00:03Vallahi, Allah Allah! Bu ne lan?
00:06Ay bellerim, bellerim, bellerim, bellerim.
00:09Ulan Tufan var ya, senin yapacağın işin içine *** ben ya.
00:13Of!
00:14Müstahak sana, müstahak.
00:17Ya şuraya bak, eğmiş burası.
00:19Ya biz burada ne yapacağız? Burada yatak yok, döşek yok.
00:22Oo, ya kadın amma söylendin sabah sabah ha.
00:25Al işte, mis gibi ev. Bak ne güzel halısı var, kolonu var, abizesi var.
00:30Hatta tapusu bile var. Git sor istersen.
00:33Devletten daim biliyorsun ya.
00:35Bana bak Fikri, sabrımı taşıma benim.
00:36Ya sen buraya ev mi diyorsun? Burada sadece dört tane duvar var ya.
00:39Allah Allah! Ya of! Hadi, hadi.
00:42Gidelim de kahvaltı yapalım. Acamızdan ölüyoruz.
00:45Allah! Şimdi var ya, o kadın var ya, Karaçan'ı mis gibi yapmıştır yumurtalar.
00:52Böyle lük lük lük yumurta sarılarına gideriz, ekmekleri banarız.
00:55Bana tavanın böyle her tarafına sızar. Ona uvuvv!
01:00Acayip acıktım.
01:01Ay sus, sus. Ben de çok acıktım. Ay vallahi ne güzel sofra hazırlamış.
01:04Ama bana bak, o sarıya ben ekmek banacağım ona göre.

Önerilen