CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ordu'da Fındık Üreticilerinin Sorunlarını Dinledi

Haberler.com

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ordu'da fındık bahçesini ziyaret ederek üreticilerin sorunlarını dinledi. Üreticiler, yüksek maliyetler ve düşük fiyatlar nedeniyle fındıkçılığı bırakmayı düşündüklerini belirtti. <br>Haber: GÜLARA SUBAŞI / Kamera: UĞUR DEMİRCİ<br>(ORDU) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ordu'da fındık bahçesini ziyaret etti. Özel, üreticilerin sorunlarını dinledi. Fındık üreticisi, "İlk defa hayatımda fındıkçılığı bırakmayı düşünüyorum. Seneye toplamayacağım. Bu fiyatlara daha toplamaz kimse. Bir işçi yevmiyesi bin 500 lira olmuş, gübrenin tonu 12 bin lira olmuş, bir tırpan motor yevmiyesi 4 bin lira günlüğü" diye konuştu.<br>CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ordu'da fındık bahçesini ziyaret ederek üreticilerin sorunlarını dinledi. Beline fındık toplama sepetini takan Özel'e sorunlarını anlatan bir üretici, "İlk defa hayatımda fındıkçılığı bırakmayı düşünüyorum. Seneye toplamayacağım. Bu fiyatlara daha toplamaz kimse.  hbrlr1.com/cbwtcyddkckckl

Transcript

00:00Merhaba. Merhaba. Hoş geldiniz. Hoş geldiniz. Buyurun. Merhaba.

00:09Yine buraya bir düzen vermemiz lazım. Yok sizin değil, bizim

00:14arkadaşlar. Arkanızda önünüzde. Hepsini elimden geleni

00:18yaptırdılar.

00:21Hocam merhaba.

00:25Zor mu? Bahçeyi sattım. Fiyat olmamanın yüzünden bahçeyi

00:31sattım. En sonunda parçaladık. En sonunda parçaladık.

00:36Başkanım misle çarptığınızda ben koyarım.

00:43Başkanım şurada da var.

00:46Al. Bak. Hiç olmamış.

00:51Başkanım burada da var. Buyurun. Evet. Buyurun bak.

00:58Hoş bulduk. Geldi. Evet. Şu dalı bir çek bak. Şu dalı bir

01:06çek. Çek. Yavaş. Dikkat et. Yavaş. Yavaş yavaş. Şöyle.

01:09Çek çek çek çek çek çek.

01:17Fındık kaldı fındık kaldı. Fiyat yok. Dayı başı. Buyur.

01:24Genel başkanım.

01:28Çift yemeği alıyorsun. Lütfen birazcık kendini tanıtır mısın?

01:32Soma'da dayı başılara çok karşıyız. Maden işçilerinin

01:36dayı başı var. Işçiyiz. Yok biz ondan değiliz. Değiliz.

01:39Hizmetkarıyız işçilerimize. Anlat bakalım. Anlatalım.

01:44Genel başkanım yine bir fiyat vermediler doğru dürüst. Bu

01:48fiyat nasıl bir fiyat yüz otuz lira? Bu fiyat maliyeti bile

01:50kurtarmaz. Maliyeti yüz otuz beş lira yüz kırk lira. Bize

01:55şimdi yüz otuz liradan fiyat açıklıyorlar. Bu sene de zarar

02:00edeceğiz. Seni yaptık. Son defa topluyorum diye düşünüyorum ben

02:04fındığı. Bu maliyetlerle herkes bırakır fındıkçılığı. Niye

02:09böyle yapıyorlar? Nasıl olacak peki? Her şey ikimiz. Nasıl

02:11olacak? Yani altın yumurtlayan tavuğu kesiyoruz. Biz iki

02:15milyar dolar gibi bir para kazanıyorduk biz fındıktan.

02:17Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak. Bu parayı elimizin

02:20tersiyle itiyoruz. İtalyan Ferraro yiyecek bu parayı. Yüz

02:24yüz milyar bir bütçesi varmış bunun toplamda. Bunun iki

02:29milyarı Türkiye'ye kalıyor. Doksan sekiz milyarı. Doksan

02:32sekizini Ferraro'ya alıyor bu paranın. Biz sadece ameleliğini,

02:36işçiliğini yapıyoruz. Bırakacağız. Büyük ihtimalle

02:41benim gibi yani elli beş yıldır renk verim, üreticiyim ben.

02:45Fındık üreticisi. Ilk defa hayatımda fındıkçılığı

02:49bırakmayı düşünüyorum. Ilk defa seneye toplamayacağım. Yani bu

02:53fiyatlara daha toplamaz kimse. Bir işçi yevmiyesi bin beş yüz

02:58lira olmuş. Gübren'in tonu on iki bin lira olmuş. Bir tırpan

03:02yevmiyesi dört bin lira. Şimdi bunlar geçen sene kaç paraydı?

03:07Bu geçen sene bin beş yüz liraydı tırpan yevmiyesi. Yedi

03:10bin liraydı gübre. Şimdi bir geçen seneki söyle bir bu

03:13seneki söyle. Kaçtan sene eee bin beş yüz liraydı tırpan

03:19yevmiyesi. Yedi yüz liraydı. Bak. Geçen sene tırpan

03:22yevmiyesi kaç paraydı? Yedi yüz lira. Şimdi? Dört bin lira. Ha.

03:26Yedi yüz liradan dört bin liraya çıktı. Bin beş yüzden

03:29pardon. Bin beş yüz liradan dört bin liraya çıktı. Yevmiye

03:32kaçtı geçen sene? Yedi yüz liraydı. Şimdi? Bin beş yüz

03:35lira diyorlar. Evet. Ilaç? Gübreyi biliyorum. Yedi bin

03:39liraya almıştım geçen yıl. Bu sene on iki bin liraya aldım.

03:42Geçen sene fındığı kaça sattın? Geçen sene fındığı seksen

03:45liraya. Seksen liraya. Şimdi mesela sırf öbürü gibi olsa

03:49işte kimi dört kat artmış kimi iki iki kat artsa yüz altmış

03:53lira. Yüz altmış lira olması gerekiyordu. Yüz altmış olsa

03:56kurtarır mıydı? Kurtarmaz. Yine kurtarmaz. O bile kurtarmaz.

03:58Yüz kırk lira maliyeti var. Ben bundan yirmi lira kazanmak

04:01için bir de kendi ııı yevmiyem olacak. Şimdi sen bu sene

04:05zararına mı satacaksın? Evet bu sene zarar ediyorum. Aldığım

04:08maaşı kirayı fındığa yatırdım. Artık ne çıkarsa bahtımıza. Bir

04:14de bu maliyet hesaplarını okuyoruz orada hiç şeyi

04:16katmıyorlar işin içine. Toprağın maliyetini. Evet.

04:19Kendi yevmiyemizi de katıyoruz. Kendi yevmiyemizi de

04:21katmıyoruz. Şimdi ben dört gündür harman biçiyorum. Bir

04:26motor yevmiyesi dört bin lira. Dört günde on altı bin lira

04:30yapar. Bir asgari ücret. Bir asgari ücreti ben hiç hesaba

04:34katmıyorum. Dört günde. Evet. Hiç hesaba katmıyorum onları.

04:38Kendi yevmiyemi hiç katmıyorum. Peki borcu borcu var mı

04:41fındıkçının? Var tabii. Nerelere borcu var? Nereye?

04:44Ziraat Bankası'na var. Tüccara var. Tüccara. Tüccardan ne

04:48almış? Şimdi ben işçi parası alacağım tüccardan. Ne olur

04:52benim işçilik param yüz altmış yüz yetmiş bin lira. Yüz yetmiş

04:55bin lirayı talep edeceğim. Benim fındığımı zaten esir

04:58almış oluyor tüccar. Istkediği fiyattan fiyatını kesecek.

05:02Fiyatını da altına satacaklar. Evet. Yani normal serbest

05:05piyasada satılanlar ben daha düşük satmak zorundayım

05:07fındığı. Yüz lira. Normal ııı borcu olmayan adam girecek.

05:11Yüz yirmi, yüz yirmi beşe fındık satacak. Bana diyecek

05:14ki adam yüz on beş lira senin fındığını alınca kapına vermiş

05:17gibi oluyor. Mecburen ona götürmek. Ona götürüyor. Ona

05:20mahkum olduğun için de. Evet. Işçi yevmiyesi için paraya

05:22lazım o da. O yüzden. Benim şimdi yüz altmış bin lira gibi

05:26bir parayı çıkartıp küt diye verme şansım yok. Yevmiye o

05:30kadar mı tutar şimdi şeyde? Iıı o kadar tutar. Benim için o

05:34kadar tutar. Diğerleri için yüz bin olur. Iki yüz elli bin

05:37olur. Öyle maliyetler oluyor. En yüksek maliyet işçilik ve

05:42gübre. Şimdi bugün şeye Giresun'a gideceğiz.

05:45Giresun'da miting yapacağız. Biz aslında fiyatı ilan edin.

05:49Bir de maliyetlerin üzerinde en az yüz altmış beş lira. Hatta

05:53Trabzon milletvekillerimiz yüz seksen lira diye açıklama

05:55yapmıştı. Fiyat isteyelim diyorduk. Yüz otuz lira fiyat

05:58verdiler. Bakalım nasıl olacak miting? Sayın Genel Başkanım

06:02yüz altmış lira bile fındığı şu anda kurtarmıyor. Anladım. Ben

06:06doksan sekiz yılında altı ton Fiskobirlik'e fındık verdiğimde

06:09üç tane sıfır araba alıyordum. Fiskobirlik'ten aldığım

06:12parayla üç tane sıfır araba alıyordum. Şimdi üç tane sıfır

06:15araba bin beşer yüzünden hesapsız dört buçuk milyon

06:18lira. Yani o kadar kaybettik. Doksan sekizden sonra. Devamlı

06:22geri gidiyoruz. Orduya ev yaptırdım. Hep iki binden önce.

06:26Fındık parasıyla yaptım ben bunları. Şimdi? Şimdi. Kendi

06:31maaşımı harcıyorum ben fındığı bahçede bırakmamak için, rezil

06:34olmamak için. Artık bundan sonra daha da toplamayız. Ben

06:39gelirken bir şarkı söylüyordunuz burada. Neydi o?

06:41Kim söylüyordu onu? Hadi kızlar. Hadi söyle bir dinleyelim. Ben

06:46bilmiyorum ki. Bildiğin kadar söyle bildiğin kadar. O Ümit

06:49Hanım daha güzel diyor. Ben ona eşlik etmişsem. Gel gel

06:52bacılar. Öne gelin buraya gelin. Ümit abla gel abla.

06:55Ablalar öne gel. Ümit. Sen benim küçümsün ama çabuk gel.

06:59Peki bir söyle bakalım hadi. Fındık toplayan kızlar fındık

07:05dalda kalmasın. Fındık toplayan kızlar fındık dalda kalmasın.

07:14Fındık toplayan kızlar fındıklar almasın. Toplayan

07:22kızlar başa çığlar almasın. Hocam çok teşekkür ederiz

07:29başkanım. Kanadımız. Ha sonlama. Bırakırsa sonra o

07:36giriyor topluyor onları. Başa gidiyor. Ha. Evet hocam.

07:39Tamam biz başak diyoruz. Ha sonlama. Evet. Başak. Sonradan

07:44yapıldığı için sonlama. Sonlama belki o. Sonun. Sonlama evet.

07:49Evet evet. Evet evet.

07:56Dalları çekeceğim zaten.

08:01Evet.

08:05Bana gelme.

08:10Fındık olmaya gelmesin. O tarafa gitmesin. Burada panik

08:15yaratıyor. Süre gitsin.

08:19Bu yerde kaanisi gelsin. Tebrik olsun karşımıza. Bereket

08:26kalsın karşımıza. Erenlerin yemesi Yunus'un duasından olsun.

08:29Allah'ım sev bizi, sevdir bizi. Dünya ve ahirette ağlatma,

08:34güldür bizi. Her işimizi asan eyle. Dünya ve ahiretimizi

08:38mamur eyle. Bir kürsü kurulmuş kalplerin önüne. Sizden selam

08:42olsun. Derdimiz Muhammed derdi Allah aşkına. Elhamdülillah.

08:47Elhamdülillah. Elhamdülillah. Elhamdülillahi

08:51lezzi edemena ve ferana ve cealena minel müslümin.

08:55Bereketi şefaat senden yarattığın Allah. Ölmüşlerimizin

09:01ruhu için. Ağzıyla kalanların selameti için. Şuraya toplanan

09:05şu cemaatimizin de bütün ölmüşlerimizin ruhu için. Allah

09:09rızası için el Fatiha.

09:14Ağızlarına sağlık hanımefendi. Ağızlarına sağlık.

09:19Annem zaten

09:24Allah'a emanet olun.

Category

Transcript

Önerilen