Artvin Şavşat'ta Ekoloji Paneli: Turizm Yatırımcıları Yeşil Yolu Kullanarak Yaylaları Satabiliyor

  • 2 ay önce
Artvin Şavşat'ta 1'inci Kültür ve Sanat Festivali, ekoloji paneli ile başladı. Panelde konuşan metalurji yüksek mühendisi Cemalettin Küçük, "Turizm yatırımcılarının ana sermayesi gidiyor madenlerle, HES'lerle gidiyor, barajlarla gidiyor, yollarla gidiyor. Yeşil yolu turizm için yaptık diyorlar ya bu büyük bir yalandır. Yaylaların imar planını değiştirmek için yani yaylaları satabilmek için yapılıyor bütün bunlar" dedi.
UĞUR İSTANBULLU
(ARTVİN) - 
Artvin'in Şavşat ilçesinde 1'inci Kültür Sanat Şenliği başladı. Üç gün sürecek olan festivalde panel, kitap söyleşileri ve konserler gibi çeşitli etkinlikler yapılacak. Şenliğin ilk günü ekoloji paneli düzenlendi.

hbrlr1.com/cbbawdtbkckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Bu kadar basit.
00:05Çavşat'tan böyle bir ekoloji paneliyle yaşam alanlarımızı
00:11savunalım paneliyle herkese merhaba demek istedik. Hepiniz
00:16tekrar hoş geldiniz.
00:24Eee mücadeleden asla vazgeçmemek gerekiyor. Hakikaten
00:29çevre mücadeleleri Artvin'in başına ııı Artvin'in hiçbir
00:32yerine dokunulmaması gerekiyor. Ama ne yazık ki her
00:35tarafında büyük bir sorunla karşı karşıyayız. Birlik
00:38beraberlik içerisinde hareket edersek yapamayacağımız
00:42yenemeyeceğimiz herhangi bir şey yok. Yani turizm
00:45yatırımcılarının ana sermayesi gidiyor. Madenlerle gidiyor.
00:49Peslerle gidiyor. Barajlarla gidiyor. Yollarla gidiyor. Ya
00:53yeşil yolu turizm için yaptık diyorlar. Ya bu büyük bir
00:57yalandır. Yaylaları imar planını değiştirmek için ve
01:02özel mülkiyete konu edilemen yaylaları satabilmek için
01:06yapılıyor bütün bunlar. Madencilikle de ilgili değil.
01:09Madenci o kadar iyi para kazanıyor ki Türkiye'de ons
01:14başına dört yüz dolara mal ettiği altını yurt dışında
01:18sekiz yüz ile bin dolara mal ediyor. Tabii ki buraya
01:21gelecek. Çünkü çevre kaygısı yok. Her şeyi atıp atıp
01:25gidiyor. Sonra ne oluyor? Sularımız kirleniyor. Daha sonra
01:29ne oluyor? Bizler bu suları hava alanında tonuna yüz elli bin
01:34lira veriyoruz. Burada şu an on liraysa tonuna yirmi bin lira
01:40verip içiyoruz. Oysa musluktan akan sular temiz olursa tonuna
01:45sadece beş lira veriyoruz. Bakın bunun en ucuzu tonu on
01:49bin lira musluktan akan suyu içebiliyorsak tonu beş lira.
01:55Anlatabiliyor muyum? Böyle büyük bir fark var. Size böyle
01:59çok şaşırmış gibi bakıyorsunuz. Hesap ortada. Yarım litresi beş
02:04lira. Iki tanesi on lira. Yani bir litresi. Bin litresi. Yani
02:09bir metre küpü. Yani bir tonu on bin lira. Suları korumak
02:13istiyor isek doğamızı, vadilerimizi, ormanımızı
02:17korumak zorundayız. Işte bu yüzden madenlere de hayır.
02:22Bundan sonra yapılacak olan büyük yollara da hayır. Yavuz
02:27Köy'ün üstündeki on üç tane rüzgar santraline de hayır.
02:32Çünkü o rüzgar santrali sadece rüzgar santrali değildir. O
02:36rüzgar santralinin yüz metre seksen metrelik kanadını
02:41gövdeleri taşımak için devasa tırlağın geçici büyük yollar
02:45yapılmak zorundadır. Doğayı korursanız ekolojik olursanız
02:50dünyada tadından yenmez. Artvin tadından yenmez. Hep
02:54birlikte koruyacağız. Arali'deki içinde Şafşat için de
02:58Ardamuş'taki için de birlikte koruyacağız. Bu yorum çok
03:02uzatmadım. Hepinize selam ve saygılar.
03:07Bakın Türkiye birazdan şu örnekle göreceğiz. Bir kısmını
03:13vereyim. Türkiye'de dünya hurda üretiminde neredeyse ilk
03:17sıraya geldik. Otuz milyon ton dünyanın hurdasını alıyoruz.
03:22Kirli. Bunu eritiyoruz. Bunun ton başına neredeyse altı yüz
03:28kilowatt saat enerji harcıyoruz. Bu yaklaşık yirmi
03:31milyar kilowatt saat enerji ediyor arkadaşlar tek başına
03:35ark ocaklı tesisler hurda. Iki dünyada yüz kırk milyar ki yüz
03:41kırk milyon ton kibento kapasitesinde sahibiz. Seksen
03:46bir milyon ton üretiyoruz. Üç yüz kilowatt saatten yirmi dört
03:51milyar kilowatt saat yirmi beş milyar kilowatt saati burada
03:54harcıyoruz. Etti mi size? Kırk beş milyar kilowatt saat. Ve
03:58bunun yanında toprak sanayisi seramik. Bunun yanında alışveriş
04:03merkezleri neredeyse yüzde otuzuna geldi Türkiye'nin
04:06üretiminin. Yani neredeyse yüzde kırk civarında yüzde elli
04:10civarında enerjinin yarısı dört tane bu ülkeyi perişan eden
04:14sektöre gidiyor. Önce ona bak diyeceksiniz ondan sonra enerji
04:17ihtiyacımız var mı yok mu? Kapitalizmin kendi ihtiyaçları
04:23doğrultusunda size bir şeyleri hakikaten sizin ihtiyacınız
04:27gibi sunmaya çalışıyoruz. Tıpkı madencilikte olduğu gibi. Şimdi
04:32bakın söz ettiniz. Öğretmen arkadaşımız sordu. Ben odun
04:35nereden alacağım? Köylü nereden alacak? Arkadaşlar siz
04:38de. Köy yasağı var mıydı yok muydu? Yani ormana kimse yaprak
04:45alamaz. Bir dal kaldıramazsın. Oradan bir ağaç kesemezsin
04:49çünkü o rakorum altındadır. Oradan bir şey alırsanız
04:52başınıza felaket gelir. Şimdi ne oluyor? Altından dalıyorlar.
04:57Darma duman ediyorlar. Yüzlerce metre yarıkları yarıyorlar.
05:01Kilometrelerce dağı indiriyorlar. Şimdi burada şunu
05:08deme hakkımız var bizim. Ey sermaye ve sermayeyle işbirliği
05:12içerisinde siyasal iktidar şimdiye kadar söyledikleriniz
05:17yanlış ve yalan çıktı mı? Bizim dediklerimiz doğru oldu mu? O
05:23zaman müdüreceksiniz. Ve bütün bu faaliyetlerinizi
05:26durduracaksınız. Öğretmen arkadaşımız sorduğu gibi
05:31yeniden bizim tutup burada bir madencilik faaliyetinin ne kadar
05:36zararı olduğunu çok anlatmaya gerek yok. Ama kısaca bir iki
05:43tane örnek vereyim size. Rakam. Bakın arkadaşlar. Örneğini
05:49Ardhanuç'ta vermiştim. Sanırım Nisan ayının yedi sekizleri mi?
05:55Öyle bir şeydir. Deprem bölgesinden Atay'dan döndüm
06:00Erzurum üzerinden oraya geldim. Paneldeyiz. Orada halkın
06:04katılımı toplantısı bir uyduruklu toplantı yapıp CET
06:07raporunu geçirmek üzereydiler. Şimdi bakın o CET raporundan
06:11size rakam veriyorum. Yani Ardhanuç'un Gümüşhane Köyü'nde
06:15bir altın madeni işletmeye çalışacaklar. Salınbaş. Bir
06:20altın madeni işletmek istiyorlardı. Bakın size
06:24söylüyorum. Madencilik faaliyeti yürütülürken önce
06:28ormanı sıyırırlar. Sonra tarımsal toprağını sıyır
06:32atarlar. Sonra içerisinde onlar için kıymeti olmayan değerde
06:38metal olmayan malzemeye pasa denir. Sonra onu sıyırır
06:42atarlar. Oradaki sıyırıp açacakları malzemenin
06:45miktarını söylüyorum size. Seksen yedi milyon ton. Döndük
06:52işleyecekleri malzeme yani içerisinde miner olan malzeme
06:56on dört milyon ton sekiz yüz bir yapar. Ortalama yüz milyon
06:59düşünün. Şimdi bakın. Bütün deprem bölgesinde o zaman
07:05söylemiştim Halis Bey'le olduğumuz şeyde on bir vilayet
07:08yıkıldı. Yer sarsıntısından sonra kendiliğinden yıkılan ve
07:14zorunlu olarak yıkılıp kaldırılan kepçelerle yüklenen
07:17malzemenin miktarını hiç kimse biliyor mu? Söylüyorum yüz
07:21milyon ton. Yani bir ilçede yapacağınız madencilik
07:25faaliyeti bu kadar büyük bir felaketin boyutunda. Dönelim
07:31şimdi öteki tarafa. Atalım bir Erzincan'a İlice kendimizi.
07:35Hani bir bölümü kaydı ya. Onlar pasa dedi, toprak dedi,
07:40bilmem ne dedi. Hayır. O kimyasal yüklü işletmenin
07:44kazanı idi. Onu biz yirmi yıl önce kayacağını bu tür yerlerin
07:50kaymışlıklarını bildiğimiz için on bir yıl önce de belgeselini
07:55yapmış Türk Mühendisi İmparatorları Birliği üzerinden
07:58açmış olduğumuz davada bunu belgelere sokmuş,
08:01iddialaştırmış, resmileştirmiş ortaya koyduğumuz halde
08:04dinlemedikleri o akan kısmın toplam aşağıya akan ve
08:10yukarıdaki miktarı ne kadar biliyor musunuz? Doksan milyon
08:13ton. O da bir deprem bölgesi kadar. Ancak işletmeye
08:19almadıkları diğer tarafta bunun dört katı kadar da pasa var
08:22Fırat Dehri'nin içerisinde. Ve diğer tarafta da yine başka
08:26bir yöntemle işledikleri malzemeleri topladığımız zaman
08:29İliç'te on on iki senelik içerisinde beş yüz milyon ton
08:33malzemeyi kimyasallamış, alt üst etmiş, etrafa salmış, o
08:37tarafa bu tarafa götürmüştür. Şimdi biz bunlarla neyi
08:40konuşacağız, neyi tartışacağız? Bunun nesini tartışacağız? Iki
08:44bin bir yılından beri çıkarılan beş yüz milyon, beş yüz ton.
08:47Şimdi bunların tamamını getirip seni kasaya koyan
08:52karşılığında para bastak bile İliç'te yaşanan felaketin onda
08:58birini toparlayamaz. Şuradan değil. Artık bu saatten sonra
09:01madencilik şunu yapar, bunu yapar. Kardeşim yıkar. Yok eder.
09:07Aynen şöyledir. Diyelim ki bir yeri geldi düşman kuvvetleri bu
09:13dağı işgal etti. O dağı böyle kullanır. Yarın biz onu geri
09:18alırsak kullanabiliriz. Ama bir yerde bugünkü koşullarda bir
09:22madencilik yapılıyorsa ki bugün artık madencilik çok düşük
09:27düzeylere inmiş kimyasal madencilik yöntemine gelmiş
09:30olarak baktığımızda orada yapılan uygulamadan sonra orayı
09:35kendisi de kullanamaz düşmanın. Anahtarını bize teslim etse biz
09:39de artık kullanamayız. Bu ne demektir? Doğanın organlarını
09:44söküyorlar. Mesele şudur. Biz doğanın organlarının sökülmesine
09:50müsaade edecek miyiz? Bu güneş enerjisi çok faydalıdır.
09:54Dünyanın en güzel panelleri bakın o karşıda yapraklardır.
09:58Güneş enerjisini

Önerilen