İzmir'in Karşıyaka ilçesinde devam eden yangına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Tarım Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Şükrü Durmuş, ilk tespitlere göre 2 bin hektarın üzerinde orman alanın yandığını belirtti, orman yangınlarıyla mücadelenin yanlış politika izlenerek yürütülmeye çalışıldığını söyledi.
(İZMİR) -
İzmir'in Karşıyaka ilçesinde Yamanlar Dağı'nda başlayıp rüzgarın etkisiyle geniş bir alana yayılan orman yangını bölgesinde Tarım Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Şükrü Durmuş, ANKA Haber Ajansı'na değerlendirmelerde bulundu.
Yanan orman alanlarının tüm insanlığın ortak değeri olduğunu ve orman yangınlarıyla mücadelenin zorluğunu vurgulayan Durmuş, İzmir'de devam eden yangına ilişkin şöyle konuştu:
"Günlerdir mücadele eden, başta orman emekçilerine gerçekten kolaylıklar diliyorum. Çok zor bir işi yapıyorlar. İşçisinden muhafaza memuruna, işletme şefinden, işletme müdürüne kadar tüm meslektaşlarımız burada elinden geleni yapmaya çalışıyor.
hbrlr1.com/cbbftaiykckckl
(İZMİR) -
İzmir'in Karşıyaka ilçesinde Yamanlar Dağı'nda başlayıp rüzgarın etkisiyle geniş bir alana yayılan orman yangını bölgesinde Tarım Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Şükrü Durmuş, ANKA Haber Ajansı'na değerlendirmelerde bulundu.
Yanan orman alanlarının tüm insanlığın ortak değeri olduğunu ve orman yangınlarıyla mücadelenin zorluğunu vurgulayan Durmuş, İzmir'de devam eden yangına ilişkin şöyle konuştu:
"Günlerdir mücadele eden, başta orman emekçilerine gerçekten kolaylıklar diliyorum. Çok zor bir işi yapıyorlar. İşçisinden muhafaza memuruna, işletme şefinden, işletme müdürüne kadar tüm meslektaşlarımız burada elinden geleni yapmaya çalışıyor.
hbrlr1.com/cbbftaiykckckl
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00halkına, dünya insanlığına geçmiş olsun diyorum. Çünkü
00:03yanan orman ııı tüm insanlığın ortak değeridir. Ve bir başka
00:07önemli konu bu yangınla mücadele dünyanın en zor
00:11işidir. Burada günlerdir mücadele eden başta orman
00:15emekçilerine ııı gerçekten kolaylıklar diliyorum. Çok zor
00:19bir işi yapıyorlar. Işçisinden muhafaza memuruna, işletme
00:23şehrinden işletme müdürüne kadar tüm meslektaşlarımız
00:26burada elinden geleni yapmaya çalışıyor. Ama maalesef yıkıcı
00:30bir yangın. Iıı şu an ben yangının baştan sona ııı
00:34genişliğine baktığım yaklaşık kırk kilometreyi buluyor. Ve ilk
00:38tespitimize göre de yaklaşık iki bin hektarın üzerinde orman
00:43alanı maalesef yanmış durumda. Yani ııı gerçekten çok ııı
00:48kötü. Iıı bu konuda özellikle şunu söylemek istiyorum.
00:53Maalesef ııı Türkiye'de orman yangınlarıyla mücadeleyi ııı
00:58yanlış bir politika izlenerek yürütülmeye çalışılıyor.
01:01Türkiye'de bir sonuç üzerinden hareket ediyoruz. Yangın bir
01:05sonuçtur aslında. Yani önemli olan yangının çıkmamasıdır.
01:10Yani koruyucu tedbirlerin alınmasıdır. Ama ülkemizde
01:13yürütülen özellikle son yirmi, yirmi beş yıldır maalesef
01:17Türkiye'de yürütülen ormancılık politikaları kesip satma
01:21üzerine. Yani para gelsin de nasıl gelirse gelsin. Oysa
01:26ormancılık başta ormanların korunmasıdır, kollanmasıdır. Ve
01:30önleyici tedbirler alınmasıdır. Önleyici tedbir alınmadığı
01:34sürece önleyici tedbir alınmadığı sürece bu yıkım
01:38devam edecektir. Dolayısıyla bu neydi önleyici tedbirler? Bakın
01:42daha önce orman yangınlarıyla mücadelede en ııı önemli etken
01:48orman köylüsüydü. Orman köylüleri ormanda yaşadığı
01:51için ııı üretim ııı ormancılık faaliyetlerinin tümünü
01:55yapıyordu ve yaşamını orada sürdürüyordu. Olası yangınlarda
01:59da orman köylüleri müdahale ediyordu. Çıkmasını önlüyordu.
02:03Yani yangının en önemli ııı yanı yerinde ve zamanında
02:08müdahale. Yangın üç aşamalıdır. Ilk çıktığı an örtü yangını
02:12deriz. Yani yerdeki kuru otlarla tutuşur. Daha sonra ııı
02:17anında müdahale edilirse yani örtü halindeyken başarıs şansı
02:21ııı yüzde seksendir. Eğer örtü giderek gövdeye sıçramışsa bu
02:27gövde yangını deriz. Ikinci aşamada başarı şansı yüzde
02:31elliye düşer. Eğer gövdeyi de geçip dallara yapraklara
02:35ulaşırsa buna da tepe yangını deriz. Başarı şansı yüzde
02:39yirminin altına düşer. Dolayısıyla burada zamanla
02:43yarışmak gerekiyor. Burada da önemli olan orada yaşayan
02:48insanların anında müdahalesi. Ama bugün Türkiye'de seksenli
02:52yıllarla günümüzü karşılaştırdığımızda vahşi bir
02:55durum ortaya çıkıyor. Seksenli yıllarda orman yangınlarıyla
03:00mücadeleyi başta orman köylüleri yapıyordu.
03:03Teknolojik olarak da ellerinde kazma kürek vardı. Bir de
03:06şaplak dediğimiz bir alet vardı. Vurarak uzaktan yangını
03:09söndürüldü. Şimdi ise dünyanın en gelişmiş teknolojisi Orman
03:13Genel Müdürlüğü'nün elinde var. Ama seksenli yıllarda yanan
03:16alan ile bugün yanan alan arasında on kat fark var. Çok
03:21daha fazla alan yanıyor. Tabii bunun küresel iklim
03:24değişikliğinde bu ııı yangınlar üzerinde olumsuz etkileri var
03:28ama esas sorun kurumların önleyici tedbir almamasıdır.
03:32Bakın seksenli yıllarda doksanlı yıllara kadar yangın
03:36mevsimi dediğimiz yani havaların ısınmaya başladığı
03:40hazirin ayının başına kadar özellikle insan hareketinin bol
03:44olduğu alanda ııı gazeli yani kuru örtüyü toplar, kontrollü
03:50bir şekilde imha ederdik. Bunu da orman köylülerine para
03:54ödeyerek yani ııı çırpıcı derdik veya tırmıkçı derdik. O
03:58köylüler o işi yapardı. Insan hareketi yol kenarlarında yoğun
04:03olması nedeniyle yangın riskini bu şekilde azaltırdık. Şimdi
04:08ise maalesef zaman zaman valilikler genelge yayınlıyor.
04:13Işte diyor ki ormana çıkmak yasaktır ama esas devlet eliyle
04:18orman alanlarına verilen izinler büyük bir risk taşıyor.
04:21Ipini koparan tabiri caizse ormanda soluğu alıyor.
04:25Madencisi ormanda, turizmcisi ormanda, bir başka ııı
04:29kesimcileri ormanda, dikili satış alanlar ormanda. Dolayısıyla
04:32ormanda insan hareketi ne kadar fazlaysa risk o kadar fazlası
04:37ııı bunları önceden görmek gerekir. Önlem almak gerekir.
04:40Biz geçmişte orman üretimi sadece kış ayında yapılırdı.
04:44Şimdi ise ııı on iki ay boyunca üretim yapılıyor. Neden? E
04:49bütçede para yok. E Bergama'daki yangında ııı
04:53oradaki üretimden ııı kaynaklandığı söyleniyor. Yine
04:57kurumlar arası bir eş güdüm yok. Mesela tarım alanlarında
05:01tarım faaliyetleri ııı yangına sebebiyet verebiliyor. Iıı nedir
05:06o? Mesela biçer döverler ııı alçaktan biçtiği an taşlara
05:11sürtünerek yangın çıkartabiliyor. Bir tarlada
05:13tankerin olması gerekir. E bu tedbirler alınmazsa maalesef
05:18yangın giderek büyüyor. Burada da aynı şey. Burada bir şeyin
05:22daha altını çizmek istiyorum. Sayın bakan çok iyiyiz, çok
05:26şükür. Işte hamdolsun iyiyiz gibi laflar ediyor. Az önce
05:30buradan açıklama yaptı. Hamdolsun ateşi düştü
05:32yangının dedi. Hayır ateşi falan düşmedi. Ve şu anda
05:36bakın bir tane hava aracı yok. Neden yok? Gece görüşte hava
05:40araçları yok. Belki bunun bir başka nedeni daha şu an
05:44itibariyle Türkiye'nin birçok yerinde yangın var maalesef. Eee
05:48birçok yerde şu an aldığımız bilgiye göre Çanakkale'ye
05:51müdahale ediliyorlar. Gelipodu'da yangın var ama
05:55yeterli mi? Değil. Bakın yine hava araçları konusunda bu yıl
05:59oldukça sıkıntı yaşandı. Bu sıkıntılarından birisi Orman
06:04Genel Müdürlüğü hava araçları ihalesi açmış ama ihaleyi alan
06:09MGA firması taahhüt ettiği hava araçlarını getirememiş. Şu
06:14anda yirmi araç eksik. Dolayısıyla bunlar ciddi bir
06:19risktir. Yani bir başka şey bazı araçlar kalkmadı. Neden?
06:25Yakıtı ödenmediği için, parası ödenmediği için. Yani biz
06:28araştırdığımızda bakıyoruz ki maalesef yüz seksen beş yıllık
06:33geçmişi olan Orman Genel Müdürlüğü yangınları
06:36söndürmede organizasyon eksikliğinde ciddi bir sıkıntı
06:40yaşadı ve sınıfta kaldı. Yani tabiri caizse dolandırıldı bir
06:45firma tarafından. Kurum bunu yapmamalı. Sırf yandaşı
06:51korumak adına bu zafiyet yaşatılmamalıydı. Bir kere
06:56sadece hava aracı değil. Tabii ki çok önemlidir. Ilk çıkış
07:00anında hava araçları zamanda müdahale etmiş olsa yangın
07:04büyümeden söndürülebilir. Ama yangını sadece hava araçlarına
07:08bağlamak söndürmeyi doğru değil. Burada işçiler çok
07:11önemli. Yangınla mücadele işçileri ııı donanımlı ve bu
07:17işe uygun olmalı. Bakın ııı büyük yangınlar yaşadık iki
07:21bin yirmi bir yılında. Iki bin yirmi bir yılında yangınlar
07:24devam ederken Orman Genel Müdürlüğü olağanüstü bir karar
07:27aldı ve bunu meclisten de geçirerek ııı işçi alma kararı
07:31verdi. Işçi alınırken bölge müdürlüklerine belirli kontajan
07:37tanıdı. Hemen işçi alın diye. Belirli kriterleri var. Nedir?
07:40Sağlıklı olacak, güçlü, kuvvetli olacak, genç insanlardan olması
07:43gerekir. Çünkü yangın böyle düz bir alanda değil, engebeli
07:47alandadır. Iıı hareketi uygun olacak. Sadece Erzurum'da
07:54sadece Erzurum'da sadece Erzurum'da ııı o zamanki
08:01bölge müdürü ııı o zamanki bölge müdürü öz yeğenin altı
08:05yeğenini işe aldı. Ve bir tanesi engelli yani iki iki
08:11koltuk değneğiyle yürüyen bir adam işçi olarak alındı.
08:15Dolayısıyla böyle bir şey doğru değil. Yani sırf yandaşlar
08:19korunsun diye böyle bir şey yapılamaz. Bir başka şey. Iıı
08:24İzmir'de çok uzağa gitmeyelim. Dört sene öncesine kadar işçi
08:29eğitim merkezi vardı. Buca'da. Iıı son derece modern yani ııı
08:35bu konuda donanımlı ııı bir merkez kurulmuştu. Uluslararası
08:40standartlara uygun ama ihtiyaç yok diye satıldı. Katip Çelebi
08:44Üniversitesi'ne tesisatıyla birlikte sattılar. Şimdi
08:48aldığınız işçiler yangına uygun eğitilmemişse başarılı
08:52olma şansı yok. Burada bu şöyle söyleyeyim ııı yangın adeti
08:56oldukça fazla ama giderek de artacak. Bu kesin. Iıı neden?
09:01Iıı iklim kuşulları değişiyor. Bakın ııı normalde sıcaklı
09:07kırklı dereceleri bulduğunda nemin seksen olması lazım yüzde
09:12seksen. Ama küresel iklim değişikliği giderek ııı bunu
09:16değiştirdi. Nem onlu derecelerin altına düştü ve
09:19rüzgar var. Ve ııı yangına ııı yangında risk oluşturacak
09:25etmenlerin ortadan kaldırılması gerekir. Yine koruyucu
09:28önlemler öne çıkıyor. Bu koruyucu önlemler alınmazsa
09:32yangın ııı sayısı maalesef artacak.