Türkiye Emekliler Derneği Elazığ Şube Başkanı Vedat Gür, emeklinin kaderine terkedildiğini ve temmuz zamlarının kök maaşlara yapıldığını söyleyerek hükümete maaşlarda iyileştirme yapılması çağrısında bulundu. Gür, emeklilerin refah seviyelerinin yükseltilmesi gerektiğini ve İntibak Yasası'nın bir an önce devreye girmesini istedi. Ayrıca, emeklilerin kredi alacak durumda olmadığını belirtti.
(ELAZIĞ) - Türkiye Emekliler Derneği Elazığ Şube Başkanı Vedat Gür, emeklinin kaderine terkedildiğini ve temmuz zamlarının kök maaşlara yapıldığını söyleyerek hükümete maaşlarda iyileştirme yapılması çağrısında bulundu. Gür, "Emeklinin alım gücü kalmadı. Marketlere giremez, tenceresi kaynamaz oldu. Bakın kış kapıya dayandı. Artık bu saatten sonra vatandaşın ve her kesimdeki insanların kış hazırlıkları başlayacak. Bu konunun ivedilikle düzeltilmesi istiyoruz" dedi.
hbrlr1.com/cbblcddckckckl
(ELAZIĞ) - Türkiye Emekliler Derneği Elazığ Şube Başkanı Vedat Gür, emeklinin kaderine terkedildiğini ve temmuz zamlarının kök maaşlara yapıldığını söyleyerek hükümete maaşlarda iyileştirme yapılması çağrısında bulundu. Gür, "Emeklinin alım gücü kalmadı. Marketlere giremez, tenceresi kaynamaz oldu. Bakın kış kapıya dayandı. Artık bu saatten sonra vatandaşın ve her kesimdeki insanların kış hazırlıkları başlayacak. Bu konunun ivedilikle düzeltilmesi istiyoruz" dedi.
hbrlr1.com/cbblcddckckckl
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Bir Temmuz'da yapılan yüzde yirmi dört nokta yetmiş üçlük
00:03zamın alt taban maaşları kesinlikle yansıtılmadı. Bu
00:09insanları mağdur eden bir sistem olmuştur. Önce ııı bir
00:13Ocak'tan sonra yirmi sekiz bin lira maaş alanların maaşlarını
00:16Sayın Cumhurbaşkanımız on bin liraya tamamlayarak bu
00:19insanlar bugüne kadar on bin lira maaş aldı. Ama bir
00:23Temmuz'da verilen yirmi dört nokta yetmiş üçlük zam ııı bir
00:27Ocak'tan sonra gerçek kök maaşı yedi bin sekiz bin liraysa
00:31yüzde yirmi dördü onlara uğrarak bugün on bin, on bin
00:34iki yüz elli liraya yükseltildi. Ama bu insanların
00:37beklentisi odaydı. En azından o kök maaşı on bin lira üzerinden
00:41olarak hesaplansaydı bugün on bin lira olan maaş alan
00:46vatandaşlarımız, dar gelinimiz, barkurumuz, üşük emeklerimiz
00:49en azından on iki bin beş yüz on üç bin lira maaş alırlardı.
00:53Ama devletimiz nedense bu insanları tamamen bırakın
00:57yoksullukla, açlıkla baş başa bırakmıştır. Yani devlet her
01:02zaman babadır. Yani devlet milletsiz millet devletsiz
01:06olmaz. Ama bir baba da evlatlar arasında yapmaz. Çünkü devlet
01:11babadır. Biz bu konunun ivedilikle düzeltilmesini,
01:15telafi edilmesini istiyoruz. Bu alt taban maaşı düşük olan
01:19insanların bir reka seviyelerinin yükseltilmesini
01:22istiyoruz. Yaşam şartlarının yükseltilmesini istiyoruz. Yani
01:25bu insanlar artık ııı bırakın bugün ev kiraları en kötü ev
01:32bile onla on beş bin lira arası oldu. Ama bugün oysa ııı
01:36emeklimizin onla on beş bin lira maaş alıyor. Bu insanların
01:40maaşı tamamen sadece kiraya gidiyor. Yani bu insanlar bakın
01:44elektriğe yüzde otuz sekiz, doğal gaza yüzde otuz sekizlik
01:47gibi zamlar peş peşe yağmur gibi gelmeye başladı. Emeklilerin
01:52bakılımının alım gücünü gün geçe ııı hiçe sayıldı. Yani
01:57artık emeklinin alım gücü kalmadı. Marketlere giremez
02:01oldu. Tenceresi kaynamaz oldu. Bakın kış kapıya dayandı. Artık
02:05bu saatten sonra vatandaşın ve hep de her Türkiye'sindeki
02:10insanlarımızın kış hazırlıkları başlayacak ama bu insanlar neyle
02:14yapacak? Nasıl edecek? Yani biz bu konunun ivedilikle
02:17düzeltilmesini istiyoruz. Neden bizim intibakımız halen
02:21verilmedi. İntibak verilseydi bugünkü bu insanların ııı yani
02:25gelirsevlerinin bugün şartlardan biraz daha iyi
02:29olacağını düşünüyorduk. Biz her koşulda söylüyoruz. Şu
02:32intibakımızın devlet babamızın vermiş olduğu intibak
02:35cezasını ivedilikle harça geçirilmesini istiyoruz. Yani
02:39iki bin öncesi emeklerimiz intibaka aldı ama iki bin
02:43sonrası emeklerimiz ııı bu imkanlardan faydalanmadı. Yani
02:47bugün tabii ki otuz kırk bin lira alan emeklimiz de var.
02:50Bunlar hani hiç değilse acil sınırın üstünde. Bugün acil
02:54sınırı Türkiye'de ülkemiz ekonomik koşulları altında on
02:59dokuz bin lira olarak seyrediyor. Yani emeklinin
03:02yüzde altmışı on dokuz lira değil on beş bin liranın
03:04altında maaş alıyor. Yani bu demektir ki devletimiz emekli
03:08yani artık görmemezlikten mi geliyor? Artık yani imkanlar
03:13dolusunda mı hareket ediyor? Ne hikmetse bu insanlarımızın
03:16seviyesini yükseltmiyorlar. Emekliyi hiçbir zaman
03:19unutmasınlar. Emekliyi emekliye kapamasınlar. Yani emekliliği
03:25arka çerçevede bırakmasınlar. Çünkü emekli arkasını bir
03:29döndürme bir döner. Nitekim belediye seçimlerini de
03:33gördük. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yirmi iki yıllık
03:37dönemde AK Parti'ye ııı en büyük darbeyi emekliler
03:41bulmuştur. Yani bugünkü mevcut hükümetimizi eğer bugünkü
03:46mevcut hükümetimiz eski ııı oy potansiyellerine uğraşmak
03:50istiyorsa bunu gerçek ve samimiyetimle söylüyorum.
03:53Bugünkü koşullarda bu on beş bin liranın altında maaş almak
03:57insanlarımızın refah seviyelerini güvenlikle
04:00yükseltmeleri lazım. Aksi takdirde hem bugünkü mevcut
04:04hükümetin oy sayı potansiyeli gün geçte düşürmeye mecburdur.
04:11Hem de bu insanlar gün geçte daha da aczı ve sefalete
04:14sürüklenmiş demektir. Kaldı ki ııı Sosyal Güvenlik Kurumu on
04:19üç bankayla bir kredi anlaşması yapmış. Ya Allah aşkına
04:23emeklinin kira verecek gücü yok. Krediyi bedava mı
04:26vereceksiniz? Vette nasıl vereceksiniz? Fahişsiz falan.
04:31Yani üç ay beş ay sonra geri ödemesi başlayacak. Bu vatandaş
04:35on bin on üç bin lira maaş alan insan yüz bin lira kredinin
04:40geri ödemesini nasıl yapacak? Zaten on bin lira maaş alana
04:43hiçbir bankada yüz bin lira kredisi kredi verme imkanına
04:47sahip değil. Vermez çünkü. Yaş olarak da ondan sigorta
04:51kesecek, yok dosya masrafı kesecek. Yani altı yedi bin
04:55lirası şeye gidecek. Masrafa giderek. Yani bence bu gene
05:00durumu orta hali insanlara yerleyecektir bu kredi
05:04olayları. Yani dar gerili on bin lira on iki bin lira alan
05:08emeklinin hiçbir zaman bu kredinin yanında bile
05:10yaklaşacağını zannetmiyorum. Ama nasıl olur? Adam mecbur
05:15kalmıştır. Ben alacağım bu yüz lirayı bazı borçlarımı
05:19vereceğim. Ha ondan sonra ne yapacak? Kira mı verecek? Bu
05:22parayı mı ödeyecek? Ondan sonraki bir felaket de onun
05:25kapsına bir mürekkepli mühür gibi kendisine geri
05:30dönecektir. Bunun da bilinmesini arz ederim.