Bursa'da İncir Üreticisi Dertli: "Gerekirse Tarım Politikasını Değiştirelim. Bırak Yurt Dışını, Yurt İçindeki Vatandaşlarımız da Yiyemeyecek"

  • geçen ay
Bursa'nın Gündoğdu köyünde üreticiler incir alım fiyatlarının düşüklüğünden dert yandı. Emeklerinin karşılığını alamadığını söyleyen incir üreticisi Adnan Kırcalı, "Bu sefer bırak yurt dışını, yurt içindeki vatandaşımız da yiyemeyecek. Gerekirse tarım politikasını değiştirelim. Benim için AK Parti, kara parti, yeşil parti önemli değil. Emeğimin karşılığını alamıyorum. İhracatçılar Birliği, kooperatifler, Tarım İl Müdürlüğü, ziraat odaları bu işlerle kim ilgileniyorsa ilgilenmeli" dedi.
SİBEL KAHRAMAN
(BURSA) -
Bursa'nın coğrafi işaretli siyah incirini üretenler zor günler geçiriyor. İncirlerini dökme noktasına geldiklerini söyleyen üreticiler, maliyetlerin geçen yıla göre artmasına karşın incirin alım fiyatlarının düşmesine tepki gösteriyor. Osmangazi ilçesi Gündoğdu köyündeki üreticiler, ANKA Haber Ajansı'na yaptıkları açıklamalarla, tarım polikatalarını ve firmaları eleştirdi.

hbrlr1.com/cbbwccwckckckl

Category

🗞
News
Transcript
00:00Burada çekelim ya. Nasıl? Şu anda köylü perişan yani. Incir
00:08kırk lira, yarın otuz beş lira, otuz liraya düşürmeye
00:10çalışıyorlar. Bu köylünün hali iyi değil yani. Işçi
00:15yövmeleri bin lira, yabancı işçiler. Iki yüz lira yemek
00:17parası veriyor. Bin iki yüz lira. Topladığımız incir işçi
00:21parası, mazot parasını karşılamıyoruz şu anda yani. Şu
00:24halimize bak bak saat kaç olmuş. Malımızı da satamıyoruz
00:26bırak. Bugün gene kapalılar. Üç dört tane firma kapalı. Fiyat
00:30düşürme politikası yani. Incir azıcık fazlalaşınca tarihi
00:35bile biliyorlar. Bizden daha iyi biliyorlar yani. Tabii canım.
00:40Yani hava azıcık sıcaklığı lodos çıkıyor bir de incirin
00:43fiyatı düşüyor yani. Geçen sene iyiydi. Bu sene berbat.
00:46Geçen sene yüz yirmi, yüz otuz liradan açıldı incir. Bu sene
00:49seksen liradan açtı. Maliyetlerde iki katı. E maliyet
00:52gördüğünüz gibi mazot yirmi liraydı kırk lira oldu abi.
00:55Işçi biz beş yüz lira, altı yüz lirayı ömrüye veriyorduk.
00:57Şimdi bin iki yüz lira işçi bulamıyor. Her şey ona keza.
01:01Yani. Bir euro yirmi liraydı. Otuz yedi lira oldu. Yok abi
01:04çok. Bırak bize malımızı da satamıyoruz yani. Ortalama fiyat
01:08elli lira civarında oldu. Yarın şimdi bugün elli lirayı tutmaya
01:12çalışıyoruz. Yarın kırk lira belki de otuz beş lira yani.
01:16Bilmiyorum. Allah yardımcımız olsun. Avrupa'ya adamlar
01:19ilacat yapıyor. Kırk lirayı almaya çalışıyor. Otuz beş
01:23Biz Türkiye'de bizim kendi halkımız bunu elli liraya
01:26yetmiş liraya yiyorsa Avrupa nasıl yemiyor bunu abi? Bunu
01:30anlamıyoruz ya. Sıkıntı orada. Bugün ilacat kırk lira. Biz iç
01:34piyasaya yani bizim kendi yediğimiz markete, pazara
01:37yaptığımız malı elli liraya alıyoruz. Yani hadi diyoruz
01:41azıcık azıcık piyasaya ayakta tutalım ama nereye kadar bilmiyorum.
01:44Allah yardımcımız olsun. Çok sağ olun.
01:52Dört bin.
01:56Baksınlar bir yere. Burası Osmangaz Gündoğdu Köyü'nden
02:00konuşuyorum. Eee genç işçi inci üreticisi olarak. Eee şu anda
02:06köylüyüm çok eee kötü bir vaziyette. Geçen sene vaziyetle
02:12kıyaslama yapılamaz. Geçen sene seksen lira yüz lira sattığımız
02:14inci mi? Bu sene kırk lira elli lira satamıyoruz alıcı
02:18kullanmamış. Maliyetlere geldiğimizde eee geçen sene
02:21iki katı, üç katı maliyetlerle karşılaşıyoruz. Bu yüzden eee
02:25tüm yetkililere bu inciri en güzel şekilde pazarlayıp
02:28köylünün cebinde güzel bir para kazanması için eee nezaketle
02:31işler düşürmeni bekliyorum. Eee şu an gördüğünüz gibi inci
02:37bekletmek, bitmek üzere. Ama eee bizim ilacat şirketleri sırf
02:41politika yaratmak için, fiyat düşürmek için teşhis normalde
02:44her sene olduğu gibi çözümlerini bekliyorlar. Bu yüzden hepsine
02:48sesleniyorum. Eee köylüyü bu vaziyette bırakmanızı
02:51rica ediyorum. Herkes genç yaratıcı diyor ama eee genç
02:54yaratıcı köyde durmuyor. Durmak istese de duramıyor. Ben köyde
02:57durmak istiyorum ama eee duramıyorum yazık ki
03:00yettiremiyorum, yetmiyor. Aynı zamanda ek iş yapıyorum.
03:02Fabrikada çalışıyorum. Buradaki malıma bakmaya çalışıyorum.
03:05Ama yine de yettiremiyorum. O yüzden eee genç işçi eee
03:09tamamıyla yalan genç işçi diye bir şey kalmıyor. Çünkü gençler
03:12köyde kalmıyor. Kalmak isteseler de kalamıyorlar. Eee
03:15geçinemedikleri için ek iş yapmak zorunda herkes. Aynı
03:18anda oluyor. Üç, dört, beş, altı, altısı birden aldık.
03:20Altısını bir yere getireceğiz. Vallahi sorunlarımız eee burası
03:25Bursa'nın merkez Gündoğdu Köyü. Sorunlarımız bu sene çok büyük.
03:29Eee firmalardan, ihracat firmalarından şikayetimiz var.
03:35Emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Eee yurt dışı
03:39toplanan, yurt içine giden incirlerimiz elli lira,
03:43ihracata giden incirimiz altmış kırk lira. Yani bu
03:48şirketler yurt içine giden çalışan şirketimiz kazanıyor da
03:52ihracata giden şirketimiz neden kazanamıyor? Geçen sene mozot
03:57fiyatları yirmi iki lira civarıydı. Bu sene kırk beş
04:01lira. Iıı işçi yövmelerimiz beş yüz, altı yüz liraydı. Bu
04:06sene bin liradan başlıyor, bin beş yüz liraya kadar. Yani
04:09yatılı işçimiz var. Yemekli işçimiz var. E ilaçlarımız ona
04:15ceza, gübrelerimiz yüzde yüz. Attığımız, kullandığımız
04:19gübreler. Yani bu şirketler bu seneki işimize bizim de aklımız
04:24ermedi. Emeğimizin karşılığını da alamadık. Gerekirse
04:27incirleri toplamayacağız. O sefer bırak yurt dışını, yurt
04:30dışındaki vatandaşımız da yiyemeyecek. Yani bu işlere kim
04:35ilgileniyorsa sesimizi en yukarılara kadar gerekirse
04:40tarım politikasını değiştirir. Benim için AK Parti, Kara Parti,
04:44Yeşil Parti önemli değil. Ben emeğimin derdindeyim. Yani
04:49emeğimin karşılığını alamıyorum. Irak Atçılar
04:53Birliği mi? Kooperatifler mi? Eee tarım il müdürlüğü, ziraat
04:58odaları bu işlere kim ilgileniyorsa Aydın'ın ilaçlı
05:02inciri yüz yirmi lira, yüz otuz lirayı gitti. Gündoğdu'nun
05:05buz gibi inciri orada zarar ettik diye cezasını biz mi
05:09çekelim? Veya bu Gündoğdu'nun etrafındaki üç beş tane köy mü
05:13çeksin bunun cezasını? Incir kırk lira. Bir litre mazot
05:18alamıyorum ben o paraya. E çalıştırdığım işçinin parasını
05:22nasıl verelim? Yani bu devlet politikası mı değişecek?
05:27Tarım politikası mı değişecek? Anayasayı mı değiştirelim?
05:30Birini değiştirelim yani buna bir çare bulalım. Sesimizi
05:35sizin aracılığınızla en yukarıya kadar ulaştırmak
05:39istiyoruz. Yoksa biz de toplamayız, bizim malımız da
05:42kalsın. Ama bir sene emek verdik biz buna. On bir ay
05:46dibinde bekliyoruz yani. Olsun da üç beş kazanalım. Biz
05:51parçayı toplama derdinde değiliz. Ekmeğimizi çıkaralım.
05:56Bu türgenin tarımı ne oldu? Nereye gidiyor? Kimlerin eli
06:00var bu işlerde? Bizim derdimiz bu. Ve sizin
06:05aracılığınızla en yukarıya kadar ulaştırmak istiyoruz.
06:09Eğer ulaşırsa yani seviniriz, mutlu oluruz. Derdimize derman
06:13olursunuz. Allah razı olsun. Inşallah. Yarın sabah bir
06:19acapta gidecek olamayız.
06:22Bak şurada bunun bir boğulması var. Dünyada kırk sekiz köyde
06:29siyah inciri yetiştiriliyor. Sadece dünyada kırk sekiz
06:31köyde. Yani biz bu ürünü yetiştirirken dokuz ay
06:34emeğimizi döküyoruz. Emeğimizi döktükten sonra karşılığında bir
06:38bedel bekliyoruz. Ama her sezon aynı şekilde firmacıların
06:42yaptığı politikalardan dolayı artık tamamen yorulduk. Yani
06:46şimdi burada yan firmalar var. Üç beş tane firma açılıyor.
06:49Açıldıktan sonra zamanla aradan bir zaman geçtikten sonra
06:52fiyat yüz liradan açılıp iki gün içerisinde seksen lira,
06:56elli liraya düşmesi çok kötü bir durum. Yani ben bugün sekiz
06:59tane işçi çalıştırıyorum. Sekiz tane işçinin tanesinin bir
07:03tanesinin bin iki yüz lira maliyeti var. Ben günde beş yüz
07:06kilo bin ton incir toplayacağım. Onun bir kısmını
07:10ııı yarıya baktığımız ııı mal sahipleri var. Ona vereceğim.
07:13Ondan sonra ben kazanacağım. Yani burada üçte bire
07:16çalışmak çok zor bir şey. Yani işçi benden daha çok para
07:19kazanıyor şu anda. Yani bizim ve ııı bizim kendi incirimiz
07:23gerçekten civar köylerde yok. Yani bu kabuğu bulma şansınız
07:27yok. Yani bunun lezzetini bulma şansınız yok. Yani dünyada yok.
07:32Yani bu kadar güzel özel bir ürüne ııı talepler o kadar
07:35çokken gelen firmaların hepsi zamanla kendi aralarında yaptığı
07:39politikalardan dolayı bir akşamda fiyat yüz lirayken
07:42yetmiş liraya seksen liraya düşüyor. Ve bugün kırk liraya
07:45düştü. Yarın belki yirmi lira diyecekler. Ben geçen akşamda
07:48bir yazı yazmıştım hatta. Insanları yani bunu kendimiz
07:52artık toplanıp ya iki üç gün vermeyeceğiz ya da ürünü
07:55dökeceğiz artık. Yani o kadar bu dereceye kadar geldi. Yani
07:58bizi bıktırdılar. Ya biz ürün mü yetiştirelim yoksa
08:01yetiştirmeyelim mi? Yani biz yetiştirmedikten sonra bu
08:04insanlar neyi yiyecekler? Olgun piyasası bile şu anda elli
08:07lira. Yani öyle bir şey yapabilsek keşke Türkiye
08:10çapında seksen vilayette bizim ürünümüzü alsınlar. Biz sadece
08:14Türkiye'ye verelim istemiyorlarsa. Ya da bu
08:16firmalar gerçekten para kazanmıyorsa gelmesinler.
08:19Açmasınlar burada. Yani burada bir sorun var. Bunu açıyorsan
08:23gelip bana burada depo kuruyorsan yirmi beş firma
08:25geliyorsa yirmi beş firmanın aynı şekilde aynı kafayla bir
08:30şeyleri ortadan kaldırmak için uğraşıyorlarsa biz bıktık
08:32artık. Yorulduk yani. Ya şimdi ben bırakacağım. Ahmet
08:36bırakacak, Mehmet bırakacak. Yani bunun sonu ne olacak?
08:38Kendi insanımız bile bizim çıkarttığımız siyah inciri
08:41yiyemeyecek yani. Ya biz istiyoruz kardeşim herkes için.
08:44Ya olgunu bütün iç piyasa yesin. Yani bütün Türkiye'ye
08:48dağıtalım. Ama insanların gerçekten bizi acımaları lazım
08:51şu anda. Gelip bize yani yardımcı olmaları lazım.
08:55Özellikle büyüklerimiz, valimiz, belediye başkanımız,
08:57bütün hepsi gelip burada bir şekilde koğuşlanması lazım.
09:00Sabah oluyor, sabahleyin insan bir açar. Bu Türkiye'de bir
09:04politika vardır. Politikada nedir? Sabahleyin üretici koyar
09:07tezgahına malını ve üstüne belediyelerde yazar. Etiketini
09:11koyarsın. Saat dokuz olur fiyat yok. On olur yok. On bir
09:14olur yok. On iki olur yok. Akşamüstü bir bakıyorsun saat
09:17dokuzda beyefendinin birisi açıklıyor. Bugün fiyat elli lira
09:21ya sen neye dayanarak benim malıma elli lira fiyat veriyorsun?
09:24Sen kimsin? Yani böyle bir durum var. Yani bunun bir
09:27şekilde bir an önce çözülmesini istiyoruz. Gerçekten bizi
09:30bıktırdılar. On ikide saat on ikide birbirlerini arayıp gece
09:33saat on ikide birbirlerini arayıp bunu duyumlu alıyoruz.
09:36Bazı kişiler söylüyor. Fiyatı yarın şu fiyata çekelim. Ya sen
09:40fiyatı bu fiyata çekiyorsun da karşı taraftaki insanları hiç
09:43düşünmüyor musun? Ya defolun gidin köye gelmeyin. Bize
09:47sadece yerli üreticiler gelsin. Alsın bütün Türkiye'ye
09:50dağılsın. Biz malımızı dışarıda almayalım yani. Kendi malımızı
09:53yesin ya. Biz zaten kendi malımızı Bursa'da satılsın,
09:56elli liraya satılsın, altmış liraya satılsın, yetmişe. Bunda
09:59kesinlikle

Önerilen