Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, İzmir'in Kınık ilçesinde gerçekleşen 'Halk Buluşması'nda vergi aflarını eleştirerek, zenginlerin servetine servet katanların her yıl vergisi ya indirime uğrar, ya affa uğrar, ya da erteleme gelirken işçi, köylü, yoksul ve memurun vergisinin hiç affedilmediğini söyledi.
HABER: FATİH ÖZKILINÇ KAMERA: KERİM UĞUR
(İZMİR)- İzmir'in Kınık ilçesinde gerçekleşen 'Halk Buluşması'nda konuşan Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, vergi aflarına değinerek "Ben hiç işçinin, köylünün, yoksulun, memurun, vergisinin affedildiğini görmedim. 100 yıllık cumhuriyet var, hiç affedildiğini görmedim. Ama zenginlerin, çok para kazananların servetine servet katanların her yıl vergisi ya indirime uğrar, ya affa uğrar, ya erteleme gelir ama mutlaka bir şey gelir" dedi.
Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, İzmir'in Kınık ilçesinde 'Halk Buluşması'nda konuştu.
hbrlr1.com/cbbwldiykckckl
HABER: FATİH ÖZKILINÇ KAMERA: KERİM UĞUR
(İZMİR)- İzmir'in Kınık ilçesinde gerçekleşen 'Halk Buluşması'nda konuşan Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, vergi aflarına değinerek "Ben hiç işçinin, köylünün, yoksulun, memurun, vergisinin affedildiğini görmedim. 100 yıllık cumhuriyet var, hiç affedildiğini görmedim. Ama zenginlerin, çok para kazananların servetine servet katanların her yıl vergisi ya indirime uğrar, ya affa uğrar, ya erteleme gelir ama mutlaka bir şey gelir" dedi.
Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, İzmir'in Kınık ilçesinde 'Halk Buluşması'nda konuştu.
hbrlr1.com/cbbwldiykckckl
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Başkanım.
00:30Altyazı
00:32Başkanı
00:34Hatice
00:36Egemen
00:38Bişir
00:40Başkanı
00:42Sual
00:44Başkanı
00:46Hatice
00:48Egemen
00:50Başkanı
00:52Büşra
00:54Başkanı
00:56Büşra
00:58can atalayın. Çok büyük mücadele oluyorlar. Çünkü
01:01bunların milletvekili, milletin vekili değil. Ya boksördür, ya
01:04futbolcudur. Gücü kuvvetli yerinde, mecliste insan
01:06dövsün diye alınan insanlardır. Şimdi bunlarla aynı nefes nasıl
01:10alınıyor ben onu çok merak ediyorum. Gerçekten bu halk bu
01:13kadar eziyet çekerkene, sürünürkene bizim muhalefet
01:17MHP'yle AKP baş başa kalsın. Zaten yirmi iki yıldan beri bir
01:21şey önlenmiyor, çözülmüyor yani. Muhalefetin bir faydası
01:24yok. Verdiği önerge reddediliyor. Sayı olarak
01:27olmaz. Çoğunluk olmaz. Sayı olarak
02:27Çalışmıyor diyor ama bir vursana mikrofonu.
02:44Herkese merhaba, herkese hoş geldin. Ben Fena Yazılıbağlı
02:48avukatım aynı zamanda. Ben de Türkiye İşçi Partisi üyesiyim.
02:52Bugün az evvel Soma'daydık. Şimdi sizlerle birlikteyiz. Eee
02:57size Somalıların da selamını getirdik. Can Atalay'ın çok
03:01büyük mücadele verdiği maden faciasında, Soma Maden
03:05Katliamı'nda çok büyük mücadele verdiği bir ilçedeydik. Bugün
03:10şimdi aslına bakarsanız temel çerçeveyi belirlerken
03:14oluşturduğumuz şeyde işçi mücadelesinde önemli ayaklar
03:18var. Bugün yine bildiğiniz üzere kabinede bir kullanan
03:23işçi planlaması yapılıyor. Burası da bildiğimiz kadarıyla
03:27maden işçilerinin, çiftçilerin yoğun olarak mesai harcadığı bir
03:32yer. Kullanan işçi modelinde gördüğümüz üzere aslında bir
03:37bağıç söz konusu, esnek çalışma olacağı, işte çalışma
03:42saatlerine düşeceği gibi yalanlarla aslında işçilerin
03:45fidan tazminatının işe iade davalarının, ihbar
03:49tazminatlarının elinden alınacağı bir hakkasının söz
03:52konusu olduğu bir gün. Her zaman bu gerilim haklarında
03:55hep işçilerin haklarına göz dikilmiş durumdadır. Biz bunu
03:58çok iyi biliyoruz. Birleşik mücadelenin birlikte hareket
04:01etmenin çok kıymetli olduğunu düşünüyoruz. Türkiye İşçi
04:04Partisi haline kadar toplumun bütün sorunlarına değiniyor olsa
04:07da işçi mücadelesini önceler ancak bir işçiyi sadece işçiliği
04:13bakımından değil, onu sosyal hayatın bir parçası olmak
04:16bakımından da ele alır. Kadın işçinin kadın olmasından
04:19kaynaklı özellikle hem iş yerinde hem eve gelince tekrar
04:23çalışması adeta bir çift valideye çalışmasının ne kadar
04:26önemli olduğunun altını çizer ve yine diğer iş kollarındaki
04:30önemli vurgular. Bugün bizler de Sayın Genel Başkan'ın da
04:36teşrif etmesiyle birlikte aslında bu çerçevede bir sohbet
04:40gerçekleştireceğiz. Sözü ben uzatmadan kendisine
04:43bırakacağım. Daha sonra sizler de kaskı koymak isterseniz çok
04:46mutlu oluruz. Teşekkürler. Şu ayağa kalkın da hepimiz
04:51birbirimizi bir görelim. Hepiniz hoş geldiniz. Yani bu
04:57saatte vakit ayırıp bizi ağırladığınız için bizimle
05:00birlikte olduğunuz için hepinize teker teker teşekkür
05:04ediyorum. Aslına bakarsanız hani sabah metal işçileriyle
05:08başladık. Sonra çağrı merkezlerinde çalışan
05:12arkadaşlarla devam ettik. Sonra soma falan. Şimdi burada
05:15yapacağım konuşma aklımda olan bir konuşma değildi. Onu bir
05:19paylaşayım sizlere. Çünkü biraz bilmiyorum size nasıl geliyor
05:23ama ben düz söyleyeyim uyuz oluyorum. Şuna uyuz oluyorum.
05:28Ankara'dan milletvekili siyasetçi geliyor. Türkiye'nin
05:33herhangi bir yerine, köyüne, mahallesine, ilçesine
05:35vatandaşa ne kadar yoksul olduğunu anlatıyor. Nasıl
05:39zorlandığımızı anlatıyor. Nasıl açlık çektiğimizi anlatıyor. Ben
05:43onu dinlerken hep şöyle diyorum. Ya birader ne anlatıyor? Biz
05:45onu yaşıyoruz zaten. Evet. Bize bizim yaşadığımız yoksulluğu
05:50anlatmanın bir anlamı var mı? Çaresizliği anlatmanın bir
05:53anlamı var mı? Sen bize çözümün varsa onu anlat. Nasıl
05:56çözeceksin? Nasıl bu yoksulluk bitecek? Nasıl bu açlık
05:59bitecek? Nasıl bu işsizlik bitecek? Bu tarım nasıl yeniden
06:02ayağa kalkacak? İnsanlar nasıl üretecek? İnsanlar nasıl
06:05ürettiğini satacak? Nasıl emeğin aklını alacak? Anlatabiliyorsan
06:08onu anlat. Anlatamıyorsan beni dinle. Vatandaşı dinle.
06:13Vatandaş sana zaten çareyi anlatır. Öyle birbirimiz hani
06:18Türk'ün Türkiye propagandası diyorlar ya. Buna ihtiyacımız
06:21yok. O yüzden Türkiye'de ekonomi şöyle battı, şöyle
06:24kötü, şöyle açlık yaşıyoruz, şöyle sefalet yaşıyoruz falan.
06:27Bunları anlatmaya gerçekten ihtiyaç duymuyorum. Sizin
06:31ihtiyaç duyduğunuzu da hiç sanmıyorum. Daha çok bu
06:35ziyaretlerimizin amacı arkadaşlar. Bakın Türkiye'de
06:39insanların yüzde doksan dokuzu emeğiyle alın teriyle yaşayan
06:43insanlardan oluşuyor doğru mu? Yani hepimiz tarlada,
06:45fabrikada, madende, sanayide, plazada, devlette memur olarak
06:50bir yerlerde çalışıyoruz. Alın terimizi satıyoruz. Onun
06:54karşılığında evimize ekmek götürmeye çalışıyoruz. Ama dönüp
06:57milletin meclisi olduğu söylenen milletin vekillerinden
07:01oluştuğu söylenen Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne bakın.
07:03Yüzde doksan dokuzunun patron olduğunu göreceksiniz. Daha ben
07:08ne anlatayım ki? Yani milletin yüzde doksan dokuzu işçi,
07:12emekçi, yoksul. Meclisin yüzde doksan dokuzu zengin patron.
07:18Peki zengin yoksulun halinden anlar mı? Anlamaz. Tam tersine
07:23o her gün nasıl daha zengin olacağını düşünür. Nasıl daha
07:26çok para kazanacağını düşünür. Zaten yaşıyorsunuz. Yani bizim
07:30aldığımız ücretleri düşünün. Enflasyonu düşünün. Bizim
07:33ödediğimiz vergileri düşünün. Zenginlerin affedilen
07:36vergilerini düşünün. Onlara uygulanan vergi aflarını, vergi
07:39indirimlerini düşünün. Ben hiç işçinin, köylünün, yoksulun,
07:43memurun vergisinin affedildiğini görmedim. Bak
07:45yüz yıllık cumhuriyet var. Hiç affedildiğini görmedim. Ama
07:48zenginlerin çok para kazananların servetine servet
07:51katanların her yıl vergisi gel indirme uğrar ya affa uğrar ya
07:56erteleme gelir mutlaka bir şey gelir. Geçen gün bir
07:59arkadaşımla konuşuyordu. Çok güzel bir laf söyledi. Ya
08:02çalanlar büyük çaldığında hiçbir şey olmuyor diyor. Küçük
08:05çalan cezayet ediyor. Büyük çalanlar kurtuluyor diyor. Ne
08:09kadar büyük çalarsan o kadar fazla kurtulma imkanın var
08:12diyor. Şimdi arkadaşlar o yüzden esas mesele ben o tırnak için
08:18de söyleyeceğim. Patronlar tarafından kirletilen
08:21meclisten bu ülkenin gerçeklerinden kopan
08:24meclisten bu halkın gerçek sorunlarını hiç konuşmayan
08:27meclisten orada oturmaktansa gidelim halkımıza beraber
08:32oturalım. Çayda oturalım, kahvede oturalım, tarlada
08:35oturalım. Atölyede, fabrikada, sanayide oturalım. Onlarla
08:39sohbet edelim. Memleketin gerçeklerini daha rahat görelim.
08:43Memleketin gerçek sorunlarla ilişkinle daha güzel çözüm
08:46önerileri geliştirmeye çalışalım. Inancıyla düştük
08:49yollara işte aylardır pazarlarda, sokaklarda,
08:52mahallelerde geziyoruz. Hem gördüğümüzü anlatmaya
08:55çalışıyoruz. Hep oralarda vatandaşı dinleyerek gerçeği
08:59bütün Türkiye'ye aktarmaya çalışıyoruz. Esas niyetim o
09:02yüzden sizi dinlemek burada. Ama şimdi tam geldim televizyon
09:06açıldı. Arkadaşlar haber vermişlerdi. Tayyip Erdoğan
09:09bugün geçen hafta mecliste yaşanan olaylarla ilgili
09:13konuşma yapmış. Bir daha dinledim. Ya dikkatli
09:17dinledim. Notumu da aldım. Ya yemin ediyorum size bizim
09:20yaptığımız şey ne biliyor musunuz? Ya biz aslında bu
09:23memlekette yalana karşı savaşıyoruz. Yani tek ayağı
09:27üstünde on dakikada bin tane yalan söyleyebilen bir iktidara
09:31karşı savaşıyoruz. Benim aklım neyi almıyor biliyor musunuz
09:33arkadaşlar? Şimdi kelime kelime anlatacağım size. Biraz önce
09:37orada yapılan konuşmanın yalan olduğu o kadar ayan beyan
09:41ortada ki. Şimdi ne diyor? Diyor ki millete hakaret eder. Allah
09:47rızası için diyorum. Herkesten rica ediyorum. Açın Türkiye
09:51Büyük Millet Meclisi sitesini. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde
09:55yapılan her konuşma anlık olarak tutanağa geçer biliyoruz
09:57değil mi? Hani meclis tutanakları diye bir şey