CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, Gaziantep’te İsmail Haniye'nin posterinin asılmasını provokasyon olarak değerlendirdi. Bakan, “Haniye'nin posterini kim astıysa onunla ilgili gereğini yapmak önce İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sonra o ilin valisine düşer” dedi.
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:0030 Ağustos Mustafa Kemal Atatürk'ün, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün silah arkadaşlarının, onunla beraber İstiklal Harbi'nde mücadele edenlerin, cephede savaşanların ve onların evlatlarının bizlerin bayramı, Zafer Bayramı adı üzerinde.
00:17Dolayısıyla bizim milli değerlerimizle hiçbir alakası olmayan, bizim ulusumuzla hiçbir alakası olmayan, Henry'nin posterini getirip oraya asılması bir provokasyon.
00:27Onunla ilgili bunu kim yaptıysa, oraya Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve ulusumuzu temsil eden, bayrağımız yerine Henry'nin posterini kim astıysa, onunla ilgili gereğini yapmak önce İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sonra oyunun valisine düşer eğer onlar bu işin arkasına değse.
00:46Bunun gereğini kim yaptı diyecekseniz, Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları ve Gazi Antep İl Başkanlığı yaptı, onu indirdi ve oraya Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Türk bayrağını astı.
00:58Dolayısıyla bizim böyle bir şeye hoş karşılamamız mümkün değil. Zaten Türkiye kendi ulusal değerlerinden uzaklaşıyor giderek.
01:08İktidarın böyle bir derdi yok. Şehit veriyoruz, yas ilan edilmiyor. Bu ülkenin çocukları ölüyor, yas ilan edilmiyor. Trengarı katliamı oluyor, bir sürü katliam yaşadık bu ülkede yas ilan edilmiyor. Henry için yas ilan edildi.
01:24Halbuki ulusun birlik içinde olduğu noktalarda yas ilan edilmesi lazım. Şimdi de Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün yerine Henry'nin posterini asıyorlar. Gereğini yaptık, bundan sonra da yaparız.
01:36Bir defa bu tutukluluk normal bir tutukluluk değildi. Dilruba'nın ne söylerse söylesin, bir defa söz söyleme özgürlüğü en önemli temel insan hakkıdır dünyanın her yerinde, tüm demokratik ülkelerde.
01:49Ne söylerseniz söyleyin, eğer şiddet içermiyorsa sözden dolayı tutuklanmazsınız. Ama Dilruba apar topar başsavcı vekili marifetiyle hemen iki suçtan ayrıca, hem Cumhurbaşkanlığı hakaretten hem de halkı kim ve düşmanlığa tahrik etme suçundan soruşturma açıldı.
02:06Birinden tahliye edildi, diğerinden tutuklu kaldı biliyorsunuz. Büyük bir toplumsal tepki vardı. Biz sürecin başından itibaren takip ettik. Hem ben değerli annesiyle görüştüm, hem burada bizim avukat arkadaşlarımız, iki avukat arkadaşımız, il başkan amcamız Ahmet Doğukan Gül ve Hüseyin Yıldız avukat arkadaşlarımız süreci başından itibaren takip etti.
02:29Sayın Genel Başkanımızın görevlendirmesiyle geldi, Asu Kaya ve Gökhan Zeybek kendisini cezaevinde ziyaret etti. En son biz Sayın Genel Başkanımıza dün cezaevinde kendisini ziyaret ettik. Sayın Genel Başkanımız görüştü ve bu konudaki tutumunu net olarak ifade etti.
02:44Biz siyasi düşüncesi ne olursa olsun, ayrım yapmaksın, bu ülkede herkesin söz söyleme özgürlüğü, ifade özgürlüğünü savunuyoruz ve bunun mücadelesini veriyoruz. Dolayısıyla Dilruba'nın tutuklanması zaten haksızdı. Böyle bir konuda denetimli serbestlik kapsamında olacak. Üst sınır itibariyle bir suçla tutuklanması zaten abesti.
03:05Dün nasıl tutuklandıysa o şekilde de tahliye edildi. Apar topar, gecenin bir yarısı, gece üç buçukta evine gittiğini öğrendik. Avukatların haberi yok. Uyaptan bunu görememiş arkadaşlar, avukat arkadaşlarla da konuştum. Nasıl tutukladılarsa haksız hukuksuz, tahliyesi de böyle ani bir şekilde Sayın Genel Başkanı ziyaretinden sonra olması dikkat çekici Genel Başkan'ın açıklamalarından önce.
03:30Ama buna gerek olmamalıydı. Hiç tutuklanmamalıydı. Bu zaten haksız bir tutuklamaydı. Toplumsal bir tepki oluşmuştu. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı, ana muhalefet liderinin ziyareti önemli. Kamuoyunun dikkatini tekrar oraya çekti ve bu karar hızlı bir şekilde aynı günün gecesi bu karar alınmış oldu.