Manisa'nın Turgutlu ilçesinde yaşadıkları sıkıntıları anlatmak için CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in önüne domates ve patlıcan döken çiftçiler çok dertli..., Çiftçiler yaşadıkları sıkıntıyı, "Artık biz bu duruma dayanamıyoruz; hep borç. Ev sat, araba sat, tarla sat, satacak bir şey kalmadı. Hükümetin istediği bu. Küçük çiftçileri bitirmek istiyor. Bitirdi. Ama bizim yanımızda büyükleri de bitirdi. Hükümet emeline ulaştı, bizi bitirdi. Bizi resmen gömdü. Üstümüze toprağı attı. Ülkede insan bir şey yapmak istiyor ülke için ama nereden baksan nereden tutsak elimizde kalıyor. Hiçbir şey bize yaptırmıyorlar. Onu dikiyoruz o zarar, bunu dikiyoruz bu zarar her şey zarar. Artık bu sene son'' diye dile getirdi.
HABER: FATİH ÖZKILINÇ KAMERA: KERİM UĞUR
(MANİSA)- Manisa'nın Turgutlu ilçesinde yaşadıkları sıkıntıları anlatmak için CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in önüne domates ve patlıcan döken çiftçiler çok dertli...
hbrlr1.com/cbbbllbbkckckl
HABER: FATİH ÖZKILINÇ KAMERA: KERİM UĞUR
(MANİSA)- Manisa'nın Turgutlu ilçesinde yaşadıkları sıkıntıları anlatmak için CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in önüne domates ve patlıcan döken çiftçiler çok dertli...
hbrlr1.com/cbbbllbbkckckl
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Yapacak bir şey yok. Korkuyorlar başkanım.
00:14Bu domates, bu domates tarlada bir lira. Bu domatesi böyle
00:18sırtlık suyunu çıkardılar. Aynı bizim de suyumuzu çıkardılar.
00:21Bu patlıcanı böyle böldüler. Çiftçiyi de böldüler. Türkiye'yi
00:25böyle böldüler. Hepimizi bitirdiler. Ben otuz dört
00:29yaşındayım. On sene çiftçi, çiftçilik hayatım bitti. Bu
00:32hükümetin politikası yüzünden ilaç gübre, işçi parası, tohum
00:36parası, elektrik, su parası, her şey pahalı. Artık çiftçilik
00:40yapamıyoruz başkanım.
00:43Turgut'la dervende oturuyorum. Ben de çiftçilik yapıyorum ama
00:47emeğimizin karşılığını alamadığımız için ben de
00:49bırakıyorum. Yaşım benim otuz dört. Otuz dört yaşında yani
00:52yirmi beş yaşında başladığım çiftçiliği otuz dört yaşındayken
00:54bırakıyorum. Neden bırakıyorum? Gübre maliyeti yüksek. Tarım
00:59sağ solamada hep zam geliyor. Tarım sağ solamaya hiç farkına
01:01varmıyoruz ama devamlı zam, devamlı zam, gübreye zam,
01:04ilaca zam. Yani bir on dekar bir yer dikiyoruz. Maliyeti
01:09bizim üç yüz, dört yüz lira. Topladığımız para yüz yüz
01:11elli lira. Hep zarar. Artık biz de yani bu duruma
01:14dayanamıyoruz. Hep borç, hep borç, hep borç. Ya ev sat,
01:17araba sat, tarla sat. Satacak bir şey de kalmadı artık.
01:20Hükümetin istediği bu. Küçük çiftçileri bitirmek istiyor.
01:24Bitirdi. Ama bizim yanımızda büyükleri de bitirdi yani. Büyük
01:27çiftçiler de bitti. Yani hükümet emeline ulaştı. Bizi
01:31bitirdi yani. Bizi resmen gömdü. Üstümüze toprağı attı.
01:35Artık bundan sonra Avrupa'dan mı getirecek domatesi,
01:38patlıcanı? Nereden getirecek? Ukrayna'dan mı getirecekleri?
01:41İran'dan mı getirecek yani? Bu bize artık bir ders oldu. Yani
01:45ülkede insan bir şeyler yapmak istiyor ülke için ama nereden
01:51baksan eğer de tutsak elimizde kopuyor. Ya hiçbir şeyi bize
01:54yaptırmıyorlar yani. Onu onu dikiyoruz, o zarar, bunu
01:57dikiyoruz, bu zarar, bunu dikiyoruz, her şey zarar. Ya
02:00artık bizde hiç beğenme niyetim yok. Artık bu sene son.
02:03Artık bir daha çiftçili yemeklik daha ekmem yani. Yüzde
02:07bin fark var yani. Yüzde bin. Yüzde bin. Hele şu son yedi
02:12sekiz senedir iyice var yani. Her şey şey oldu artık. Ya
02:16eskiden ben domates dikiyorduk, salatalık dikiyorduk, kapak
02:19patlıcan dikiyorduk. Ya Allah'a şükür para kazanıyorduk. Ama
02:22şimdi ne dikersen de hiçbir şey para kazanmıyor. Hiçbir şey.
02:26Domates tarlada kalıyor, alan yok. Patlıcan tarlada. Halci
02:30getirmeyin diyor. Kasa maliyeti bizde. Hale gideriz,
02:35komisyonumuz var. Eee elektriği habire zam geliyor. Gübreye,
02:38gübre hiç yerinde durmuyor. Üç yüz zaradı, beş yüz oldu, beş
02:41yüzü bine oldu, bindi, iki bin oldu. Şu anda üç bin dört bin
02:43lira gübre alıyoruz. Eee ilaç desen aynı. Ilaç alıyoruz. Iki
02:48yüz lira ilaç bugün üç bin lira. Yani dikme gücümüz
02:52hayatta yok. Yani yani istesek de dikemeyeceğiz yani.
02:54Paramız olmadığı için istesek de dikemeyeceğiz yani. Peki
02:56Tarım Bakanlığı'nın geçtiğimiz günlerde yayınladığı bir
02:58genelge var. Ekilmeyen arazileri Tarım Bakanlığı
03:00kiralayacak diye. Eee başkalarına. Dikilecek insan
03:04yok ki kime kiralayacak? Dikçiyi insan bulursa
03:06kiralasın yani. Dikilecek insan bulursa kiralasın. Dikilecek
03:09insan olmayınca bu maliyetle hiç kimse dikemez yani. Şu
03:12maliyette hiç kimse hiçbir şey dikemez. Yani Tarım Bakanı
03:15öyle kafasına göre söylüyor ama biz de dikiyoruz. Kendi
03:18yerlerimize de dikiyoruz. Kendi yerimizde yapamıyorsak
03:20başkası buraya icat tutup hayatlı işin içinden çıkamaz
03:23yani. Tarım Bakanı biraz orada yanlış şey yapıyor. Olmaz yani.
03:27Kimse dikim olmaz yani. Eee şu anda mesela her şey ucuz ama
03:31yeni sene bu çiftçiye hiçbiri dikmeyecek. Enflasyonu
03:34düşürmeye çalışıyorlar ama enflasyon bu yeni sene iyice
03:37yükselecek. Yani çiftçinin malında enflasyon düşmez.
03:40Çiftçinin malı alın teri. Aracılar biz üç lira satıyorsak
03:45aracı alıyor pazarda on üç lira. Ya biz ilaç var, gübresi
03:48var, işçi parası var, her şey var. Üç lira kazanıyoruz.
03:51Kazanıyor bu masrafları. Alıyor aracı. On üç liraya satıyor
03:55yani. Buna bir dur diyen yok. Diyecek olan da yok. Yani bu
04:00böyle geldi, böyle gidiyor artık. Yani çiftçiliği son
04:03verdik artık yani.
04:10Çiftçilik yapıyorum. Eee bu yıl patlıcan diktik. Eee para
04:14kazanmak umuduyla. On beş liranın patlıcandan iki yüz
04:18bin lira zararla sezonu kapattık. Domates diktik.
04:21Domates tarlada kaldı. Onu da satamadık. Halde iki lira. Bir
04:25lira, iki lira. Eee üzüm de zaten eee şey düşük. Verim
04:29düşük. Ondan da sıkıntılarımız var. Hayvancılık yapıyordum. Eee
04:33şu anda çiftliğim boş. Çiftliğim boş. Koyun hayvandan
04:37da zarar ettik. Çok perişan haldeyiz. Sıkıntılıyız yani.
04:41Bayağı sıkıntı. Doğduğumda oğlu. Doğduğumda oğlu çiftçiyim ben.
04:45Eee talebimiz eee fiyatlarımızın yüksek olması
04:49tabii. Emeğimizin karşına almak. Iki lira. Evet biz iki
04:52lira satıyoruz. Bu aradaki fark nasıl çıkıyor ortaya? Aracılar
04:56kazanıyor. Aracılar kazanıyor. Bizden iki lira alıyor. Beş
04:59lira, on lira pazarcılar alıyor. Işte halde biraz üstüne
05:02fiyat koyuyorlar. Vallahi filan. Eee domatesten de öyle.
05:06Domatesten de zarar ettik. Patlıcan da öyle. Üç lira,
05:08dört lira patlıcan zorla sattık. En verimli zamanında
05:11patlıcanı bıraktık. Maliyetlerden dolayı işçi
05:15maliyeti günlük bin lira işçi maliyeti bir kadının maliyeti
05:18bin lira. Eee beş tane on tane kadın geliyor günlük. On bin
05:22yirmi bin işçilik maliyeti, ilaç, gübre. E bunların
05:25hiçbirini karşılamıyor. Yarı yarıya. Zarar cepten. Hepsi
05:30zarar. Borçtan, arşın. Peki bu borçları nasıl ödeyebilecek
05:34misiniz? Kredi çekeceğiz. Kredi çekeceğiz, bankalara gideceğiz,
05:37kredi çekeceğiz. Bankalardan kredi kullanacağız. Sekiz seneye
05:40bu durumda ekebilecek misiniz tekrar? Ekmeyeceğim. Asla bir
05:44daha ekmeği düşünmüyorum. Bırakmayı düşünüyorum. Bu yaşta
05:46bırakmayı düşünüyorum. Bıktım çünkü. E gireceğim bir işe
05:49çalışacağım. Yapacak bir şey yok. Iş arayacağım. Gireceğim
05:53bir işe çalışacağım. Kesin kararım yani bırakacağım. Kesin.
06:10Hoşça kalın.