Bana Baştan Anlat - Dr. Bahar Tezcan

  • 2 hafta önce
Bana Baştan Anlat'ın 5. Bölüm Konuğu: Dr. Ayşegül Çoruhlu

Destek Olmak İçin:
https://www.youtube.com/channel/UCojOP7HHZvM2nZz4Rwnd6-Q/join

Özlem Gürses'le 5 Dakikada Dünya Gündemi
Podcast Linki : https://open.spotify.com/episode/2BrfT4VHgTtUJcevyM2cLn?si=rIy-2Q8eS7O0y9zvblRArw

Özlem Gürses gündemi sizin için yorumluyor...
•••

Yeni Videolardan Haberdar Olmak İçin - https://bit.ly/3dEwomR
•••
- Sosyal Medya -
https://www.instagram.com/ozlemgurses/
https://twitter.com/OzlemGurses
http://www.ozlemgurses.com/
•••
Bize Ulaşmak ve İşbirliği Yapmak İçin : iletisim@ozlemgurses.com

#ÖzlemGürses #bahartezcan

Category

🗞
News
Transcript
00:00Türkiye'de çok az sayıda ruhvesinin rastlıklar hastanesi olduğunu düşünüyorum.
00:03Ruhsal sağlığın olmadığı bir dünyada kişinin kendi beden sağlığına yatırım yapabilmesi, koruyabilmesi, tedavi ettirebilmesi neredeyse imkansız.
00:13Ruhumuz nasıl yaralanıyor? Ne oluyor da biz yara almaya başlıyoruz? Nerede başlıyor yaralanma?
00:20İlişkinin olduğu her yerde yara vardır. Mutsuzluğu yönetmek ya da yönetmemek ya da onun içinde kaybolmak evet bir seçim.
00:28Ağır akıl hastalıkları olan insanlarla çalışmak, onların dünyasını keşfetmek, anlamak, onlara yardım eli uzatmak o kadar özel bir konumdu ki.
00:37Türkiye'de son dönemde antidepresan kullanımının çok arttığını biliyoruz. Yani gerçekten dünyada mental sağlık basitlikleri artıyor mu?
00:44Bu toplum nereye gidiyor? Gittikçe deliriyor mu?
00:46Şimdi son yıllarıma bakıyorum. Şimdi bugün artık 55 yaşındayım. Oldukça insansızlaştırılmış bir hayat biçimi kurmuşum kendime.
00:54Yalnızlığı, acı nasıl bir yerden okumuyorsunuz? Tek başına bir kişi, bir sayı da olabiliyorsunuz ve hala çok değerli hissedebiliyorsunuz.
01:02Ben kendimi senin sevdiğinden daha iyi sevebilirim.
01:05Zaten tanıdığınız zaman aşkın da söndüğünü ve kaybolduğunu görüyoruz.
01:09İnsanlar sahte olabiliyor. En kötüsü bu bence yani. İnsan sevmeyi mi özler, sevinmeyi mi özler?
01:15Burada ne var ve ne iyi? Ne sebeple burada kalıyorsun diye sorguladığımızda çok önemli bir oranda cinsellik çok iyi diyebildiklerini duyuyoruz.
01:24Belki de kaosun yarattığı haz cinselliğe dönüşebiliyor.
01:28Şunu yapabiliyoruz. Seçilmiş sadakat ya da seçilmiş poligan var. Hangisini olmak istiyorsanız.
01:41Merhaba herkese iyi pazarlar. Bir Bana Baştan Anlatta tekrar karşınızdayım.
01:45Şahane bir kadınla daha beraberiz.
01:47Hep diyeceksiniz ki hep kadınları konuk alıyorsunuz.
01:49Valla bizim programımızda kadınlar kadınları seviyor ve destekliyor ama beyleri de seviyoruz yani.
01:54Onlar da gelecek. Geldiler de zaten.
01:56İlerleyen bölümlerde onları da izleyeceksiniz.
01:58Merak etmeyin. Sadece kadın kadına sohbet etmiyoruz yani.
02:02Şahane güzel bir kadın bir psikiyatrist.
02:04Doktor Bahar Tezcan bizimle beraber.
02:06Hoş geldiniz.
02:08Hoş bulduk. Çok teşekkür ederim. Harika sözler için.
02:11Bir şey söyleyeceğim. Bu kadar güzel bir psikiyatrist hastalarınız size aşık olmuyor mu danışanlarınız?
02:15Valla aşık oluyorlarsa da belli etmiyorlar bence.
02:19O cesareti gösteremiyorlardır herhalde yani.
02:21Hocam falan diyorlardır size herhalde seanslarda.
02:25Ben genellikle şunu söylüyorum ilk seanstan sonra.
02:27Sen dilini kullandığım zaman daha verimli hissediyorum.
02:31O yüzden bunun için izin alıyorum.
02:33Kendilerine de genellikle bana nasıl hitap etmek isterseniz o şekilde hitap edebilirsiniz diyorum.
02:39Kimisi Bahar hocam, kimisi Bahar hanım, kimisi Bahar.
02:41Herkes kendini nasıl verimli hissetmek istiyorsa o şekilde devam ediyor.
02:45Ama bizim aslında genelde terapist olarak seanslarda çok nötr bir duruşumuz oluyor.
02:49Aslında bu bir teknik.
02:51Dolayısıyla bir kadın ya da bir erkeği simgelemek üzere oturmuyoruz.
02:55Ama bu kadar güzel yani mesela böyle mi giyiniyorsunuz şu hale bakın yani.
02:59Dövmeleriniz kendiniz.
03:01Ay çok teşekkür ederim.
03:03Dünya güzeli bir kadın var karşımda.
03:06Gözlerinizde kaybolurken ne kadar anlatabilirim derdimi tasamı bilemedim doğrusu.
03:10İşte galiba orada teknik devreye giriyor.
03:12Ben buradan seansa gideceğim zaten bu kıyafetlerle.
03:14Peki.
03:16Sizin için de ayrıca da özendim aslında ama.
03:18Şahanesiniz.
03:20Aslında çok özel bir gerçekten çok uzun yıllarda çok takip ettiğim çok çok özel bir bence hem bir kadın hem bir birey.
03:28Hem de mesleğinizde harikasınız.
03:30Bir duayensiniz.
03:32O yüzden çok mutlu oldum beni ağırladığınız için.
03:34Sizin de biliyorsunuz her zaman için bir teknik var ve tekniğinize hayranım.
03:38Benim de var.
03:40İşte bizde de o psikoterapi tekniği kadın olmayı ve erkek olmayı muhtemelen göz ardı ediyor.
03:46Dolayısıyla herkes kendi sorununa odaklanabiliyor.
03:48Çünkü bir sohbet olmanın ötesinde aslında psikoterapi kendi kuramı olan bir 100 yıllık geleneğe dayanan.
03:57Kendi içinde her cümlenin bir sebebi olan yorum yapmaktan daha öte neyi neden söylediğimize dair çok analitik bir altyapısı olan bir durum.
04:07Bir bilim dalı gerçekten de.
04:09Neden psikiyatri okudunuz?
04:11Siz aslında hekimsiniz tabi önce tıp fakültesini bitirdiniz.
04:13Niye psikiyatriyi seçtiniz?
04:15İnsan ruhu beni insan bedeninden çok daha fazla cezbetti.
04:19İnsan ruhuyla uğraşmak.
04:21Bence çok özel bir matematiği var.
04:24Ben tıp fakültesini okurken de her zaman için çok zevk aldım.
04:28Ve çok mutlu oldum.
04:30Böyle bir alanın içinde olmaktan öte ama.
04:32Psikiyatri benim için bir aşk oldu.
04:34Sevgi ve aşk birleşti.
04:36Çok zor bir uzmanlık alanı.
04:38Çok zor.
04:40Belki çok uzun yıllar yapıldığında daha tüketici olabiliyor.
04:42Yine bence orada da bir teknik adına korunabiliyoruz.
04:44Ama insan ruhuyla uğraşmak hem çok karmaşık hem çok özel.
04:50Hem kendine ait çok özel bir hikayesi var.
04:52Çok farklı hayatlar dinliyorsunuz.
04:54Bence hayatı öğrenmenin de çok önemli bir yolunun psikiyatrist olmaktan geçtiğine.
05:00Terzi kendi söküğünü diker mi diye bize her zaman sorarlar.
05:04Muhtemelen alırım o soruyu.
05:06Bence bana en büyük hediyesi psikiyatrinin budur.
05:10Terzi kendi söküğünü dikmeye öğreniyor.
05:12O yüzden iyi ki de psikiyatrist olmuşum diyorum.
05:16Kaç seneniz geçti psikiyatride şu an?
05:18Ben 2003 yılında başladım.
05:2120 seneniz.
05:23Artık saymayı unuttum.
05:25Bakırköy ruh sinir hastalıkları hastanesi mezunuyum.
05:29O da çok özel bir hastane.
05:31Çok gurur duyuyorum oradan mezun olduğum için.
05:33Çok zor bir hastane.
05:35Türkiye'de çok az sayıda ruh ve sinir hastalıkları hastanesi olduğunu düşünüyorum.
05:39Dünya istatistiklerine kıyasla çok fazla mental sıkıntı var.
05:43Ülkemizde ruh sağlık bozuklukları var.
05:45Ama onlara yetecek kadar fazla hastanemiz yok sanki bu alanda.
05:49Muhakkak teknik donanıma olan mental sağlığa yönelik eminim çok daha farklı çalışmalar yapılmalı.
05:57Ve bu işe çok ciddi bir maddi manevi yatırım yapılmalı diye düşünüyorum.
06:01Çünkü mental sağlık olmadığı zaman beden sağlığını da koruyamıyorsunuz.
06:05Sağlık bir bütündür.
06:07Ve ruhsal sağlığın olmadığı bir dünyada kişinin kendi beden sağlığına yatırım yapabilmesi,
06:13koruyabilmesi, tedavi ettirebilmesi neredeyse imkansız.
06:18Dolayısıyla ruhsal hastalıklarla ilgili daha çok bilgi sahibi olmak,
06:22hastalanıldığında da onları yatılı olarak takip edebilecek,
06:26özellikle terapinin altını çizmek istiyorum.
06:30Çünkü ilaç tedavisi adına düzenlediğimiz tedaviler muhakkak yarım kalıyor.
06:34Psikoterapinin olmadığı bir psikiyatri tedavisi düşünülemez.
06:38Dolayısıyla bence her anlamda siyasi, ekonomik,
06:42her anlamda politikaların buraya doğru eğilmesi gerektiğini düşünüyorum.
06:46Ruh sağlığını korumak, geliştirmek ve iyileştirmek adına.
06:48Şimdi tabii soracağım size, danışanlarınız en çok hangi şikayetlerle geliyorlar?
06:52En çok ne dinliyorsunuz kadınlardan, erkeklerden, farklı yaş gruplarından?
06:56Önce kitaplarınızdan bahsetmek istiyorum.
06:58Tamamı aynı yayın evinden, Psikoloji Küsürat'tan çıkmış kitaplar.
07:05İmkansız ilişkilerden mümkün ilişkilere.
07:09Böyle bir şey var mı gerçekten?
07:11Yani benim bildiğim imkansız ilişki, imkansız ilişki.
07:15No way out yani çıkmaz sokak orası.
07:17En azından benim deneyimim öyleydi ama bunları soracağım.
07:20Duygusal oyunlar, duygusal manipülasyonları anlamak ve yönetmek.
07:24Bu çok acayip bir şey.
07:25Türkiye'de ülkeden daha fazla yaygın olduğunu düşünüyorum.
07:29Çünkü burada suçluluk duygusu, duygusal manipülasyon filan çok fazla var.
07:35Bu ülkede gibi geliyor bana.
07:37Terapi odasında iyileşen ilişkiler.
07:39Bu da var mı diye çok merak ediyorum gerçekten.
07:41Benim de yıllarım geçti.
07:43İyileşeni var, iyileşmeyeni var terapi odasında yaralarımın.
07:46Hepsini tek tek soracağım.
07:48Önce şöyle başlayayım isterseniz.
07:50İnsan nasıl yaralanıyor?
07:52Yani ruhumuz nasıl yaralanıyor?
07:56Ne oluyor da biz yara almaya başlıyoruz?
07:58Nerede başlıyor yaralanma?
08:00Ne güzel bir soru.
08:02Çünkü bence insanlar yaralardan ibaret.
08:04Ben her zaman için şunu kullanırım sohbetlerimde.
08:09Yara çok özel ve değerli bir olgu.
08:13Ve hepimiz yaralardan ibaretiz.
08:15Doğduğumuz andan itibaren bir doğum travması olarak zaten aslında insan ruhu bir yarayla başlıyor.
08:22Ve sonra içine doğduğumuz şartlar her ne olursa olsun ki mükemmel ebeveynlik yoktur.
08:29Yeteri kadar iyi annelik ve babalık zaten belki de sağlanması gereken,
08:35optime edilebilecek bir ortağımdır ama aslında bütün ilişkiler yarayı da içinde barındırır.
08:43Dolayısıyla ebeveynlik durumları üzerine eklenen sosyal çevresel kültürel faktörler,
08:49akran ilişkileri, toplumda nasıl bir döneme denk geldiğiniz gelenekler
08:54ve bütün bunların birleşiminde maddi manevi bütün koşullarınız birleştiğinde
09:00kazanımlarınız kadar yaralarınızın da olması çok beklenen bir durumdur.
09:06Yani yarasız bir hayat mümkün değildir.
09:10Yani nasıl ki bedenimizde yarasız bir hayat yaşamak ve sürdürmek ve ölmek mümkün değil.
09:17Daima yaralanıyor organlarımız, derimiz, zihnimizde tam olarak böyle bir şey.
09:23Aslında yaraya da açık, ruhumuz yaraya çok açık.
09:26Aslında kırılganca anılarız.
09:29Dolayısıyla belki de öğrenmenin bir yolu olarak da yaraya ihtiyacımız var.
09:33Yarasız bir hayat mümkün değil ama ne kadar yaralandığımız,
09:38ne kadar derin yaralandığımızda aslında mental sağlığımızın,
09:41ya da akıl sağlığımızın, ya da ruh sağlığımızın ne kadar kötü olduğuyla ilişkili değil mi?
09:46Çünkü bir çizgi var sanki ve onu geçtikten sonra sanki bana böyle iyileşmek mümkün değilmiş gibi geliyor.
09:52Ve hiçbir şekilde sağlıklı bir ilişki kuramazsın, bir aşk yaşayamazsın, bir temas yaşayamazsın gibi geliyor.
09:58Nasıl yaşayacağız yaralarımızda, yaralarımızda var olmayı nasıl öğreneceğiz?
10:02İlişkinin olduğu her yerde yara vardır.
10:05Dolayısıyla yara çok kaçınılmazdır ve iyi ki de vardır.
10:09Ama o kadar önemli bir nokta ki söylediğiniz yaranın dozu önemlidir.
10:13Belki de her şeyde olduğu gibi dozu ve süresi,
10:17buna ne kadar maruz kaldığımız ve ne zaman maruz kaldığımız, ne şekilde maruz kaldığımız.
10:22Dolayısıyla yara eşittir, travma demek değildir.
10:27Yara dediğimizde insanlara çok kötücül ve olumsuz bir yerden dokunuyor.
10:31Ama aslına baktığımızda bu bir travmaya dönüşüp dönüşmediğiyle ilgili olarak,
10:37ne kadar kapsayıcı olduğu ile, ne kadar öğretici olduğu ile ilgili olarak da okunabilir.
10:41Belli bir dozdan sonra ve hayatta hangi konuda, hayatınızın neresindesiniz,
10:47nasıl bir kırılganlık dönemindesiniz,
10:50ya da nasıl bir güçlü kapasiteyle sarıldığınız bir dönemdesiniz.
10:54O kadar çok belirleyici var ki ve tam olarak hayatta önceliğiniz ne
10:58ve yara aldığınız yer bu önceliğinize ne kadar yakın ya da ne kadar uzak.
11:02Dolayısıyla her insanın yarası ve yaşama şekli o kadar değişken oluyor ki.
11:06Çok çeşitli kombinasyonlar var.
11:08Mesela mutsuz çocukluk diye bir şey var mı?
11:10Mutsuz çocukluk diye bir kavram muhakkak var ama.
11:14Geri çevirebilir bir şey mi yani?
11:16Mutsuz bir ailede büyüdüysen, sevilmediysen,
11:20hatta tam tersine çok incitildiysen, daha travmatik tecrübeler yaşadıysan
11:24bile geri çevirilebilir şeyler mi bunlar?
11:26Çoğunlukla.
11:27Tıpta hiçbir zaman kesin konuşmamak lazım denir.
11:30Yani bilim böyle bir şeydir çünkü.
11:32Aynı şekilde psikiyatri de bunu aynı şekilde dikte eder ama
11:37psikoterapinin amacı tam olarak böyle bir durumdur.
11:40Buna hizmet etmektir.
11:42Mutsuz çocukluk, aynı mutsuz erişkin kavramından bakarsak eğer,
11:47mutsuzluk dönemseldir, durumsaldır ve değişkendir.
11:51Bir çocukluğun bütünüyle mutsuz geçebildiği,
11:54bütünüyle her anıyla travmatize olduğu,
11:57yaralandığı, acıtıldığı, şiddete maruz kaldığı,
12:01maalesef insan hikayeleri vardır ama çok şükür ki daha nadirdir.
12:05Daha sıra dışı durumlardır.
12:07Böyle durumlarda iyileşmek mümkün mü?
12:10Kişinin ruhsal kapasitesi çok etkili.
12:13Bu ruhsal kapasite nasıl bir tedaviye maruz kalıyor?
12:17Ya da kendini geliştirmek adına nasıl bir mental kapasitesi var?
12:21Çünkü bir insanın zekasını ne kadar kullanabildiği,
12:25terapiye ne kadar ulaşabildiği,
12:27kendini iyileştirmeye ne kadar adandığı,
12:30bunlarla ne kadar inanarak uğraştığı o kadar belirleyici ki.
12:34Dolayısıyla aslında mümkün.
12:36Şifalanmak, mutlu olmak, mutlu olmayı seçmek bunlar bir seçim mi?
12:41Bu bir seçim.
12:42Mutsuz olmayı da seçebilir mi mesela?
12:46Mutsuz olmak genellikle seçilen bir şey değildir.
12:48Çok dramatik bir yerden ben artık mutsuz olayım.
12:51Bundan sonra mutsuz yaşayayım gibi bir yerden olmaz ama
12:54mutsuzluğu yönetmek ya da yönetmemek
12:57ya da onun içinde kaybolmak evet bir seçim.
13:00Mutsuzluktan çıkmak ya da çıkmamak.
13:02O da bir seçim.
13:03Çıkabileceğine inanmak evet kesinlikle bir seçim.
13:06Dolayısıyla aslında burada beynimizin en önemli bölümü
13:09frontal lob dediğimiz düşünebilme, anlayabilme, yargılayabilme, analiz edebilme.
13:15Dolayısıyla değiştirebilme, düşünebilme yeteneğimiz devreye giriyor.
13:19Bu insan canlısı için çok çok önemli bir özellik.
13:22Bunu ne kadar geliştirir, kullanır ve
13:25okuyarak, görerek, eğiterek, duyarak
13:28bunu bir yere evirtebilirsek eğer iyileşmeyi seçebiliyoruz.
13:32Mutsuzluğun içinde kalmak da aslında böyle baktığımızda
13:36konforlu alandan çıkmamak gibi.
13:39Burada konforu şu şekilde kullanıyorum.
13:42Hareket etmek, değişmek zor ve
13:45bir anlamda insanın kendini farklı sulara doğru atması.
13:49Başka deneyimler kazandırması.
13:51Bir emek gerektiriyor, bir risk alıyorsun kendini.
13:54Bir risk değil mi?
13:55Bir anlamda risk dediğimiz zaman da tehlike içeriyor.
13:58Dolayısıyla insanlar yeni bir şey öğrenmek,
14:01farklı ve bilmedikleri yerlerde olmak,
14:04kendini geliştirmek yerine bazen o konfor alanı dediğimiz
14:07bilindik, tanıdık, güvenli ama acıtıcı yerde kalmayı
14:11tercih edebiliyorlar, hareket etmemiş oluyorlar.
14:14O zaman mutsuzluğun içinde kalmayı tercih etmiş oluyorlar.
14:17Tercih aslında hiçbir zaman yargılamak için
14:20kullandığım bir terim olmaz.
14:22Farkında olmadan yapılmış tercihler belki.
14:24Değil mi? Bazen farkında, bazen farkında olmadan.
14:27Ama hareket etmeyi seçmemekle ilgili bir durum.
14:30Değişimden korkmak.
14:32Değişimden korkmakla ilgili bir durum.
14:35Ama korku yönetilebilir.
14:38Korku yönetilebildiği zaman bizi bence gerçek hayat
14:41ve çok mükemmel bir hediye bekliyor.
14:44Şu ana kadar kaç danışanla konuşmuşsunuzdur terapi odasında?
14:48Bunu saymam neredeyse imkansız.
14:51Çünkü bir son 8 yıldır sanıyorum
14:54özel muayenehanemde çalışıyorum ama ondan öncesinde
14:57çok çok uzun yıllar devlet hastanesinde görev yaptım.
15:01Kaç dakika ayırabiliyordunuz?
15:036 yıl kadar Bakırköy Ruh Vesni Hastalıkları Hastanesi.
15:06Sonra mecbur hizmetime başladığım ve devam ettiğim
15:09Bağcalı İletim Araştırma Hastanesi.
15:11Ne kadar zor yerlerde çalışıyorsunuz?
15:13Buralarda hasta sayısını tahmin edebilmemiz de imkansız.
15:16Sayabilmemiz de imkansız.
15:19Evet çok zordu, çok zorlayıcıydı.
15:22Ama ben Bakırköy Ruh Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde
15:25geçirdiğim yılları hayatımın en özel, en güzel yılları olarak işaretliyorum.
15:29Neden bu arada?
15:31Mental sağlığı çok zor durumda olan,
15:35iyileşmeye çok aç olan kişilerin bulunduğu, tedavi edildiği
15:39ve yatırıldığı bir yerdir ve psikiyatrinin neredeyse
15:43annesi babası diyebileceğimiz çok özel bir yerdir.
15:46Hem eğitim adına hem tedavi adına.
15:48Dolayısıyla orada ağır akıl hastalıkları olan insanlarla
15:52çalışmak, onların dünyasını keşfetmek, anlamak,
15:55onlara yardım eli uzatmak o kadar özel bir konumdu ki.
15:59O yılları unutabilmem mümkün değil.
16:03Benim için çok çok hediyeydi o dünyalardan aldığım.
16:06Şizofreni biliyorsunuz çok etiketlenen, yargılanan
16:10ve ötekileştirebilen, ötekileştirilen bir aslında hastalıktır maalesef.
16:16Ama şizofreni dediğimiz durum gerçekten tedavi edilebilir,
16:22toplumun içine kazandırılabilir, iş ve istihdam sağlanabilir.
16:26Bir yandan insanın toplumun kabullenebileceği,
16:32birlikte yaşayabileceği, ürkmeden, korkmadan, benimseyebileceği
16:36ve bence çok doğal, neredeyse doğal bir insanlık hali.
16:40Dolayısıyla o insanların dünyasını anlamak,
16:44onların hikayesinde, yaratıcılıklarında var olmak
16:49benim için çok öğretici oldu.
16:51Bir polerde herhalde Türkiye'de şizofreni kadar vardır
16:55ve yaygındır diye düşünüyorum.
16:56Evet, hemen hemen aynı oranlarda, yüzde bir gibi.
16:59Yüzde bir mi ikisi de Türkiye'de?
17:01Ortalama, genel toplum düzeyinde kadınlar ve erkeklerde
17:05de çok yakın oranlarda genellikle değişiyor.
17:08Bipolar bozukluk çok özel bir hastalıktır.
17:12Manik depresif diye bilinir genellikle toplum arasında.
17:18Bir yandan da duymuşsunuzdur eminim,
17:21sanatçı hastalığı falan diye bilinir.
17:23Aslında çok zor, yönetilmesi çok zor.
17:26Yaşayan kişi için son derece acılı,
17:28farklı dramaları olan bir problemdir, bir bozukluktur.
17:33Dolayısıyla bir sanatçı hastalığı değildir.
17:36Evet, daha kreatif olabilirler,
17:38daha farklı ve daha yaratıcı düşünen bir grup olabilir.
17:42Ama baktığımızda gerçekten özel önem gerektiriyor
17:47ve hastanelerde özel servislerde bulunulması gerekiyor.
17:52Dolayısıyla Bıkırköy gibi hastanelerin bence çoğaltılması gerekiyor.
17:55Kesinlikle katılıyorum.
17:56Türkiye'de çok az olduğunu düşünüyorum.
17:58Türkiye'de son dönemde antidepresan kullanımının çok arttığını biliyoruz.
18:02Mental sağlık bozukluklarının sadece Türkiye'de değil,
18:05dünyada çok yükseldiğini.
18:06Yani işte bu yapay zekalar, sosyal medya, pandemi çağı,
18:11savaşlar, belirsizlik, ekonomik sıkıntılar.
18:14Bütün bunlar aslında dünya ölçeğinde insanların
18:17gerçekten dengesini bozabilecek şeyler.
18:19Son derece basit ve sade bir yaşam için programlanmış homo sapiens.
18:23Hakkına, hayaline gelmeyecek bir takım devrimleri
18:27içselleştirmek durumunda ve temas koptu.
18:30Dolayısıyla böyle bir acayip yükseliş gözlemliyorum ben.
18:33Doğru bir gözlem mi bu yoksa yanlış bir gözlem mi sizce?
18:36Yani gerçekten dünyada mental sağlık bozuklukları artıyor mu?
18:40Verilere göre artıyor.
18:42Her ülke, bizim ülkemizde dahil olmak üzere,
18:47sürekli olarak istatistiklerde,
18:50bütün hastalık gruplarının psikiyatride artış gösterdiğini,
18:55sayısal olarak artış gösterdiğini bildiriyor.
18:58Şimdi bunun ama pek çok açıklaması olabilir.
19:01Elbette dünya her anlamda ekonomik olarak, manevi olarak,
19:05kültürel, ilişkisel boyutlarda,
19:07pek çok durumda daha zorlayıcı bir hale geliyor.
19:10Ancak bilimin gelişmesi ve verilerin toplanması,
19:16doru analiz edilmesi, hastalıkların tanınması, tedavi edilmesi,
19:20tedaviden tanıların konması gibi pek çok faktörle de belki
19:24önce tanınamayan durumlar artık tanınabilir hale geldi ve
19:28bu oranların daha fazla olduğunu görüyoruz.
19:31Çünkü bu şekilde okumanın biraz da faydalı olduğunu düşünüyorum.
19:35Hani dünya gittikçe bozuluyor gibi bir yerden okumanın
19:38çok karamsar bir bakışı.
19:39Daha da depresyonumuzu artıracak bir şey o.
19:42Hep beraber deliriyor muyuz acaba?
19:44Falan gibi bir duyguya geliyor insan.
19:46Bu çok kullanılıyor.
19:47Hep beraber toplum deliriyor mu?
19:48Nereye gidecek?
19:49Daha da nereye gidecek?
19:50Çok kaotik bir söylem olduğunu düşünüyorum.
19:52Aslında gittikçe daha da delirmiyoruz.
19:54Yani istatistikler böyle söylüyor ama belki de daha fazla
19:57tespit edebildikleri için böyle söylüyorlar.
19:59Elbette ki zorlanmalar bu hastalıkları arttırır.
20:03Doğrudur ama bence gittikçe delirmiyoruz.
20:05Ya da gittikçe ilişkilerimiz bozulmuyor.
20:07Gittikçe o kadar da yozlaşmıyoruz.
20:09Çünkü bundan yüzyıllar önce yazılmış metinlerde de
20:11aynı söylemleri buluyoruz.
20:13Bu toplum nereye gidiyor?
20:14Gittikçe deliriyor mu?
20:16Demek ki insanın var olduğu her yerde böyle kaygıların
20:19eşlik ettiğini görüyoruz.
20:20Herkes gittikçe delirmekten korkuyor ama iyi haber
20:23bence gittikçe delirmiyoruz.
20:25Zaman zaman evet daha delirebiliriz.
20:27Zaman zaman iyileşebiliriz.
20:29Az önceki sorunuza yönelik olarak da cevaplayayım.
20:31Evet iyileşebiliriz.
20:32İnsan döngüsel bir varlıktır.
20:34Ne mutlu ki.
20:35Zaten bütün bunlarla ruhsal bir bütünlük de sağlayabiliyoruz.
20:40Delirmek bazen fena değildir.
20:42Bunu elbette ki bir psikiyatrik bozukluk olarak
20:46varsaydığımız akıl hastalığı olarak
20:48anlıyorum felsefi bir yerden söylüyorum ama
20:50delirmek farklı düşünebilmek,
20:52açık fikirli olabilmek,
20:54farklı bakış açılarını yakalayabilmek adına
20:57bence dışlanacak değil
20:59tam da aslında içselleştirecek bir kavram bile
21:02olabilir felsefi olarak.
21:03Bununla yaşamayı öğrenebilirsek eğer
21:05ve yaralarımızı derinleştirmemesini sağlayabilirsek
21:08ben hayatımın ilk yıllarında ilk otuz yılında
21:12kırılganlığını çok rahat ifade edebilen
21:16ve kırıladabilen ve o duygusal iniş çıkışlara
21:21kendimi çok açabilen
21:23kişisel ilişkilerde insan ilişkilerinde
21:26büyük krediler ve rezervler kullanabilen biriydim.
21:28Sonra şimdi son yıllarıma bakıyorum
21:31şimdi bugün artık elli beş yaşındayım
21:33oldukça insansızlaştırılmış bir hayat biçimi
21:35kurmuşum kendime.
21:37Ne kadar az insanla temas o kadar çok
21:39huzur şeklinde daha böyle doğaya dönmüşüm.
21:42İşte altı kediyle yaşıyorum bir köpeğim var
21:44dost çevremde daha az görüşüyorum
21:46daha az sosyalleşiyorum filan
21:48böyle kendimi kapatmaya gitmişim.
21:50Niye yapmışım acaba bunu
21:52ya da niye yapıyoruz?
21:54Demin söylediğiniz ya insan ilişki dediğiniz
21:56her yerde yara var aslında.
21:58Sartr'ın önemli bir sözü
22:00L'enfant c'est les autres
22:02Cehennem başkalarıdır.
22:04Hem insanlardan
22:06zaman zaman
22:08nefret ediyoruz çok zorluyor bizi
22:10insan ilişkisi dediğimiz şey
22:12çok yorucu bir şey
22:14kendimizi anlatmak karşı tarafı anlamaya
22:16çalışmak ama öte yandan
22:18insansızlık da sağlıksız bir şey.
22:20Bu dengeyi nerede bulacağız?
22:22Uçlardan ortalara
22:24doğru geleceğiz galiba.
22:26Hayatın her anlamında
22:28söylediğimiz gibi siyah ve beyazların
22:30ortalarında bir yerlerde duygusal anlamda
22:32bulunacağız belki de
22:34dinlenme bölgeleri diyebiliriz
22:36bence oralara.
22:38Hayatın önemli bir bölümü
22:40gençlik yılları dediğimiz
22:42işte yirmiler ilk gençlik yılları
22:44dediğimiz zamanlarda
22:46insan kalabalıklaşmaya çalışıyor.
22:48Çünkü hayatı insanlardan öğreniyoruz
22:50ilişkilerden öğreniyoruz.
22:52Dolayısıyla merak ediyoruz.
22:54Tabii merak bir anlamda
22:56çok geliştiricidir
22:58ama bir yandan da merak ettiğimiz
23:00ve içine girdiğimiz
23:02her olaydan yarı alarak çıkabiliriz.
23:04Dolayısıyla kalabalıkların içerisinde
23:06bir gün yorulur hale gelebiliriz.
23:08Olgunluk dönemleri dediğimiz ki
23:10ben kırklara bayıldım yani
23:12kırklara bayılmıştım.
23:14Gerçekten çok çok özel yıllardı.
23:16Zaman zaman
23:18yorulmaya izin verdiğimiz
23:20içe kapandığımız kendimizle
23:22baş başa kalmayı başardığımız
23:24insan kalabalıklara karışabildiğimiz dönemler
23:26ve işin en güzel tarafı
23:28bence şu oluyor
23:30belki siz de dinlendiğiniz bir döneme
23:32geçtiniz. Belki yeniden bir zaman
23:34sonra kalabalıkların içine belki
23:36tekrar karışmak isteyeceksiniz.
23:38Çünkü ilişkilerin ve hayatın neresinde olduğumuzda
23:40aslında çok değişiyor.
23:42Yalnızlığı
23:44anlamlı bir yerden okumaya başlıyor sanırım
23:46insan yıllar içinde.
23:48Yalnızlık ya da
23:50o sırada herhangi bir ilişkiye sahip olmamak
23:53evli olmamak, bir partnerinin olmaması
23:55toplum tarafından
23:57yalnız ve
23:59istenmeyen insan olarak etiketleniyor ya
24:01belki ilk gençlik yıllarında
24:03insanlar bunlarla çok daha zor başa çıkıyor.
24:05Çok arkadaşı olmak sanki çok özel bir durum.
24:07Değerli, istenilen
24:09sevilen, beğenilen biri olmak
24:11özel biri olmak gibi algılanıyor.
24:13İnsanlar bunu aşıyor.
24:15Yıllar geçtikçe şunu öğreniyorsunuz.
24:17Çok kalabalıklarla tanımlanmıyorsunuz aslında.
24:19İçerikle
24:21olduğunuz dostluk bağlarıyla, gerçek sevgiyle
24:23ya da kendinizle kurduğunuz
24:25gerçek değerlerle, anlamlı bir hayatla
24:27kendinizi tanımlamaya başlıyorsunuz.
24:29Bu da yalnız kalmayı öğretiyor insana.
24:31Yalnızlığı, acı nasıl
24:33bir yerden okumuyorsunuz?
24:35Tek başına bir kişi, bir sayı da
24:37olabiliyorsunuz ve hala çok değerli hissedebiliyorsunuz.
24:39Geçen senelerde
24:41Miley Cyrus'ın bir şarkısı
24:43çok meşhur oldu biliyorsunuz, Flowers.
24:45Herkes bu şarkıyı çalıyor ve söylüyordu.
24:47Geçen sabah, ben her sabah
24:49bir şarkıyla uyanıyorum.
24:51Kafamda bir şey çalıyor uyandığımda
24:53ve bütün günde onu dinlemeye başlıyorum.
24:55Ellen McBeal diye bir dizi vardı, hatırlar mısınız bilmiyorum.
24:57Bir avukat, genç kadının New York Manhattan
24:59ofisindeki hikayeleri. Aynı onun gibi.
25:01Her sabah kafamda bir şarkı. Flowers ile uyandım.
25:03Flowers şarkısı şeyi söylüyor ya
25:05kendime çiçekler alabilirim.
25:07Kendi adımı kumların üzerine yazabilirim.
25:09Kendimi dansa götürebilirim.
25:11Hatta kendimle
25:13sohbet edebilirim.
25:15Ve seninle edemediğim kadar derinlikli
25:17şarkılar edebilirim.
25:19Gerekirse kendi elimi de tutabilirim.
25:21Ben kendimi senin sevdiğinden daha iyi sevebilirim.
25:23Şarkının sözleri bu.
25:25I could buy myself flowers.
25:27Çok özel, çok güzel.
25:29Bu şarkıyla uyandım.
25:31Ama öte yandan da herkes günde diyorsun ki
25:33aşk ne güzel şeydi.
25:35Güzel mi aşk gerçekten?
25:37Aşk var mı?
25:39Kişisel olarak söyleyeyim önce
25:41bence aşk olağanüstü bir duygu.
25:43Çok özel bir duygu durumunda oluyorsunuz
25:45çok hediyeli bir durum.
25:47Her zamankinden çok daha farklı bir şey
25:49hissetme olanağı sağlıyor size.
25:51Kendinize olduğunuzdan çok daha
25:53yüksekte, yaratıcı,
25:55özel, biricik hissettiğiniz
25:57bir durum. Tabi burada gerçek bir
25:59aşktan bahsediyorum.
26:01Aşkımsı bir şeyden bahsetmiyorum.
26:03Aşkımsı da mı?
26:05Aşka benzeyen ya da
26:07bazen kültürün dayattığı
26:09aşkı taklit eden durumlardan
26:11bahsetmiyorum. Hepimizin çok iyi tanıdığı
26:13hani o tanımlama yani bazen
26:15sevgi ve aşkı tanımladığımız zaman
26:17içinin çok da doldurulamadığını görüyorum ben.
26:19O yüzden şu anda biz aşk ne diyorsak
26:21bence gerçekten aşık olan
26:23herkes bunu şu arasında şu anda hissediyor ya
26:25ben tam da o aşktan
26:27bahsediyorum. Bence aşk var.
26:29Olmaz olur mu hiç? Ve iyi ki de var.
26:31Çok özel bir durum ama çok nadide.
26:33Sürekli
26:35aşık oluyorum diyen insanlara baktığımız zaman
26:37çünkü böyle tanımlamakta
26:39serbestler elbette ama bunun sürekli
26:41aşık değil sürekli bir partnerle olmak gibi
26:43bir yerden yaşadıklarını görüyoruz.
26:45İşte kalabalıkların içinde olmayı
26:47çok farklı tanımlıyorlar az önce dediğimiz gibi.
26:49Ama
26:51aşk gerçekten birisi için biricik
26:53olabilmek. Onun hayatına
26:55çok farklı bir yerden tanıklık edebilmek.
26:57İnsan hiç tanımadığı yeni tanıştığı
26:59birine nasıl böyle bir şey hissedebilir?
27:01İdealize ederseniz eğer birisine
27:03zaten tanıdığınız zaman
27:05aşkında söndüğünü ve kaybolduğunu görüyoruz ya
27:07Tam da onu söylüyorum yani sonuçta
27:09yarattığın insana aşık oluyorsun aslında.
27:11Kafandaki bir fikre bir adama ya da bir kadına
27:13aşık oluyorsun. Geçici bir şey.
27:15Doğru. Aşk kavramsal olarak var.
27:17Dolayısıyla aşkın bir öznesi var.
27:19Dolayısıyla aşk var ama
27:21idealize ettiğiniz bir durum gerçekten.
27:23Bir hayranlık beslediğiniz
27:25onu olduğundan çok daha farklı değerlendirdiğiniz
27:27zaten onu
27:29her yönüyle gördüğünüz zaman
27:31aşkın sevgiye
27:33ya evrilebildiğini ya da kaybolup
27:35gittiğini görüyoruz. Sevgiye nasıl evrilir
27:37aşk?
27:39Sevgi durumunun içinde
27:41her anlamda bir insanı
27:43zafiyetleriyle
27:45güçlü yönleriyle
27:47insani olan tüm taraflarıyla
27:49görebildiğiniz
27:51değeriyle onu kendi değeriyle
27:53görebildiğiniz bir durum vardır ya
27:55artık o sizin için
27:57idealize etmediğiniz hayranlık beslemediğiniz
27:59bu anlamda
28:01ama hala çok özel olabildi
28:03sizin için. Onun hayatına tanıklık
28:05etmek istediğiniz onun tarafından
28:07görüldüğünüzü anlaşıldığınızı
28:09duyulduğunuzu hissettiğiniz ve
28:11tam olarak buna karşılık verebildiğiniz bir
28:13durumda işte sağlıklı sevgi ve
28:15güvenli bağlanmayı burada tanımlıyoruz
28:17bu bir sevgiye evrilme diyebiliriz
28:19belki de. Bu dostluk aynı zamanda ama
28:21birlikte eğlenme birlikte büyüme yani
28:23özünde dostluk var. Bu tarif ettiğiniz şey
28:25ben kedilerimle yaşıyorum örneğin
28:27yani şöyle kedilerim
28:29zaman zaman kedi gibi
28:31davranıyorlar ne bileyim bir yere çiş yapıyor
28:33bir taraftan atlıyor evdeki bir vazoyu kırıyor
28:35filan ve ben onu sevmeye devam ediyorum
28:37çünkü o. Evet. Çünkü seviyorum yani
28:39evet sevmek böyle bir şey
28:41seviyorum yani hani eve zarar verdiği
28:43anlarda ya da ne bileyim benim yaşantımı
28:45zorlaştırdığı anlarda nedir işte efendim
28:47tatile gittiğim zaman
28:49kedilerimi kimselere emanet edemiyorum
28:51ya da işte efendim tatile gittiğim zaman
28:53uzaklaştığım zaman özlüyorum
28:55onlara dokunmak istiyorum onlarla
28:57minnoş minnoş kuçu kuçu oturmak
28:59istiyorum bazen onlarla birlikte uyumak
29:01bir kediyi sever gibi bir insanı
29:03sevmek yani bütün varlığıyla
29:05evet. Sevmek bu çok zor
29:07bir şey çünkü insanlar
29:12insanlar sahte olabiliyor
29:14kendileri gibi
29:16davranmayabiliyor ve
29:18bu en kötüsü
29:20bu bence yani en azından benim başıma
29:22gelenler arasında en kötüsü bu
29:24bir anda terapi seansına dönüştü yalnız ola
29:26bir saniye normalde
29:28Bahar hocanın bana baştan anlatıyor olması gerekiyordu
29:30galiba ben şu anda o da baştan anlatıyorum
29:32demin söylediği
29:34tekniğe fena halde takılmış durumdayım
29:36galiba yavaş yavaş tekniğe fırlıyor
29:38aynen aynen
29:40sizin tekniğinizin oltasındayım şu anda ama
29:42yok gerçekten anlatmak istiyorum
29:44insanlar bazen yani çok sahte
29:46olabiliyor bir kedi istese de sahte olamaz
29:48ve insanlar hesaplı kötü
29:50olabiliyor yani
29:52ben eskiden kötü insan diye bir şeye inanmazdım
29:54artık inanıyorum yani bilerek
29:56tasarlayarak sonunu
29:58hesaplayarak kötü
30:00olabiliyor mu insan böyle
30:02olabiliyor
30:04kötülük var
30:06ve bu bir hastalık değil
30:08yani kesinlikle iyilik ve kötülük diye
30:10ayırabileceğimiz durumlar var
30:12seçilebilir şeyler mi bunu
30:14organize kötülük yapabilen
30:16hakikaten
30:18tabii ki sadistik ve psikopatik
30:20özellikle olan şiddete meyilli olan
30:22ve bunu
30:24patolojik bir yerden okumak zorunda da değiliz
30:26kötücül olan durumlar
30:28insanlar var
30:30ilişkilerin içinde kadınlara eziyet eden ya da tersi
30:32erkeklere eziyet eden kadınlarda olduğunu
30:34düşünüyorum ben bunu sadece
30:36şiddet hususlarının yaşandığı ve kasıtlı olarak yaşandığı
30:38üstelik muhtelif olaylarla değil
30:40organize ederek devam ederek
30:42ve karşıdakine şiddet uyguladığını
30:44gayet de bilerek
30:46bunun farkında olarak
30:48yapılan durumlar var evet var
30:50ama bence neyse ki
30:52çok değil yani insanın
30:54içinde zaman zaman
30:56iyilikler ya da
30:58zarar verici unsurları
31:00olduğunu görüyoruz biliyoruz
31:02ama organize kötülük yapan insanların
31:04ben çok daha
31:06belki çok iyimser olduğumu
31:08düşüneceksiniz bana genellikle böyle bir
31:10aşırı iyimser olduğuma
31:12dair eleştiri çok alırım ama
31:14bunların çok daha az sayıda olduğunu düşünüyorum
31:16insana çok inanıyorum insanın özünde
31:18iyi olmaya evrilebileceğine
31:20kötülüğün içinden bile
31:22iyiliklerin çıkabileceğine çok inanıyorum
31:24çünkü var
31:26iyilik dediğimiz bir durum genellikle galip geliyor
31:28diye düşünüyorum ben de size aynı fikirdeyim
31:30ve hep buna inandım küçükken de buna
31:32inandırıldım aslına bakarsanız
31:34bana anlatılan masalların tamamında
31:36verilen felsefi çıkarımların
31:38büyük ailem tarafından
31:40tamamında hep iyiliğin kazanacağı
31:42emeğin kazanacağı
31:44çalışmanın ödüllendirileceği
31:46sabrın ödüllendirileceği bizim ailemizin
31:48temel değerleri bunlardı böyle yetiştim ve
31:51önemli ölçüde de
31:53böyle yaşamaya çalışıyorum ama
31:55dediğim gibi işte demek ki ben de böyle bir
31:57geri çekilme dönemine girmiş olabilirim
31:59birçok insan bunu yaşıyordur diye
32:01tahmin ediyorum ama öte yandan
32:03sevmek ve sevilmek gerçekten bir ihtiyaç
32:05tam da onu soracağım
32:07insan sevmeyi mi özler
32:09sevilmeyi mi özler
32:11bu o kadar değişken bir durum ki
32:13aslında sevmek ve sevilmeyi
32:15eş zamanlı olarak
32:17istiyoruz elbette ama az önce
32:19dediğiniz gibi bazen bu bir masal
32:21olarak tınlayabiliyor bize
32:23çünkü insanın ilişkileri zor ve karmaşık bir yandan da
32:25bazen gerçekten
32:27seviyoruz ama istediğimiz düzeyde
32:29sevilmiyoruz
32:31bazen de çok seviliyoruz
32:33ama o dozda
32:35karşılık veremiyoruz dolayısıyla
32:37insan ne yaşamıyorsa onu özlüyor galiba
32:39yaşamadığımız şey bizim için
32:41daima daha çekici gelir ya
32:43yine de
32:45şöyle düşünüyorum
32:47insanı kendi içine doyuran çok özel
32:49bir besin yani
32:51bir anlamda duygusal açlığınızı
32:53bir başkası tarafından
32:55sevildiğinizde doyuracağınızı düşünürsünüz ya
32:57genellikle böyle bir söylem vardır ya
32:59birisi beni sevsin
33:01yalnız kalmayayım başkası beni çok
33:03önemsesin çok değerli bulsun ki duygusal
33:05açlığım doysun
33:07aslında değil insan sevdiği zaman
33:09verdiği zaman
33:11doyabilen
33:13ve beslenebilen bir canlı
33:15duygusal açlığımızın bence
33:17en temel unsurlarından
33:19birinin tedavi edici iyileştirici ve
33:21iyi gelici gelen
33:23olgulardan bir tanesinin sevmek
33:25olduğunu düşünüyorum sevme becerisi
33:27bence insan olarak
33:29öğrenebileceğimiz en önemli unsur
33:31sevme becerisi öğrenilebilen
33:33bir durumdur evet önce
33:35niyet etmek sevgiye inanmak
33:37sevgiyi yaşatmaya inanmak
33:39ve buna emek vermek
33:41bunun tadını bir kere aldıktan sonra
33:43geçemiyorsunuz dolayısıyla
33:45kötülerin olduğu bir dünyada
33:47kötülüğe rağmen
33:49özel kalmayı sevmeyi
33:51o bayrağı taşımayı tercih ediyorsunuz
33:53çünkü neden olmasın
33:55Melek Mosso'nun şarkısı geldi aklıma
33:57insanlar aşka küsmüş sen onlar gibi
33:59olma
34:01bence de çok güzel en büyük
34:03direniş kalbi temiz tutmaktır
34:05benim ihtiyacım gene bana baştan
34:07anlatıyorum arkadaşlar her zaman
34:09sevmek yönünde olmuştur
34:11bir insanı sevmek
34:13bir varlığı sevebilmek sevgimi verebilmek
34:15benim için çok önemli bir ihtiyaçtır
34:17ama bazı insanlar
34:19sevgiyi alamıyor
34:21çok doğru
34:23bir nokta bu bence
34:25neden acaba
34:27sevilmeye layık olduğunu düşünemeyen
34:29insanlar var
34:31çocukluk döneminde yeterince
34:33sevilmediyseniz sevgiyle
34:35yoğrulmadıysa
34:37hamurunuz
34:39çok önemli değerli sevilirse
34:41hissettirilmediğiniz
34:43bu deneyimlediğiniz bir durum değilse
34:45ve bu süreklilik arz ettiyse
34:47ileri yaşlarda kurduğunuz ilişkilerde
34:49sevilmeye layık olduğunuzu
34:51bir türlü düşünemiyorsunuz
34:53o yüzden de birisi size sevgisini verdiğinde
34:55mesela bazı insanlar
34:57itiyor onu
34:59tam tersine onlara kötü davranıldığında
35:01onlara ters davranıldığında
35:03onların duygu dünyaları o toksik
35:05duygulardan daha fazla besleniyor
35:07daha fazla kalmayı tercih ediyor
35:09çok tuhaf geliyor bana mesela
35:11ama başıma geldi
35:13yaşadım böyle şeyler
35:15aslında burada şöyle çok önemli bir
35:17durumdan bahsediyoruz
35:19burada
35:21böyle bir kişinin amacı
35:23sevgiyi almak değil
35:25sevgi değil burada
35:27eğer siz ona kötü davrandığınız zaman
35:29sizi görür hale
35:31ve size bakar hale geliyorsa
35:33aslında burada fethetmeye yönelik
35:35bir girişimi vardır
35:37kaybettiği bir şeyi geri almaya çalışıyordur
35:39kendini göstermeye çalışıyordur
35:41çok daha naristik bir tutum vardır aslında bir yandan
35:43çünkü güvenli
35:45sevgiyi tatmış olan bir insan
35:47sevgi verildiğinde almayı da bilir
35:49sevgiyi reddetmez
35:51sevgi onun için korkutucu bir durum olmaz
35:53sevginin içinde yutulduğunu düşünüyorsa
35:55sevgiden zarar gördüyse
35:57ve hala zarar göreceğini düşünüyorsa
35:59insanlarla kurduğu ilişkilere
36:01çok fazla mesafe koyar
36:03mesafeleri ilişkilerde kopukluk getirir
36:05dolayısıyla ne yaparsanız yapın
36:07onu sevdiğinize ikna edemezsiniz
36:09tabi burada şu duruma da bakmak lazım
36:11siz ısrarla sevgi almayan bir insanı
36:13ısrarla sevmeye mi çalışıyorsunuz
36:15hala orada mısınız
36:17hala vazgeçmiyor musunuz
36:19belki de bu durumda kendi adınıza da düşünmeniz lazım
36:21çok doğru
36:23bazen şu örneği veriyorum
36:25bu mesela ahşaptan yangın merdiveni yapmaya
36:27çalışmak gibi bir şey
36:29çünkü eğer siz bir yangın merdivenini
36:31ahşaptan inşa ederseniz
36:33ilk yangında
36:35o merdiven
36:37kül olacaktır dolayısıyla hiçbir şekilde
36:39sizin yardımınıza
36:41ya da sorununuza bir çözüm üretmeyecektir
36:43onun için malzemenin doğasına
36:45aykırı bir şeyi zorlamaya çalışmak
36:47belki de
36:49karşı tarafta yani benimle ilgili olabilir
36:51evet gerçekten
36:53belki karşıdaki kişi
36:55herkes bir gün gerçekten sevgiyi de
36:57alabilecek bir hale gelir ama
36:59sevmekle ilgili
37:01çok mesafede olduğu bir durum
37:03yani çok ısrar etmemek lazım
37:05tutturmamak lazım
37:07fethedeceğim diye
37:09bence bireysel mesafeleri korumak lazım
37:11böyle bir durumda ve herkesin kendi alanına
37:13çekilip kendi alanında iyileşmeyi tercih etmesi lazım
37:15yani aslında imkansız
37:17bir ilişkiye ısrar etmemek lazım
37:19siz şimdi tam da onu söylüyordunuz
37:21imkansız ilişkilerden mümkün ilişkilere
37:23terapi odasında
37:25konuştuğunuz zaman ilişkinin imkansız olduğunu
37:27kaçıncı seansta anlıyorsunuz mesela
37:29her ilişkide değişiyor şiddetin çok belirgin
37:31öğeleri vardır
37:33o zaman ilk seansta muhakkak
37:35yani bazen
37:37uyarmak üzerinden bile çok gerekli
37:39olduğunda nütür duruşu biraz daha
37:41sağa sola kaydırarak
37:43yapmak zorunda olduğumuz bazı belli
37:45durumlar var ama bazen
37:47imkansız bir ilişki
37:49kendi hikayesini kendi
37:51anlatmak kendini bulmak zorundadır
37:53dolayısıyla o sürece sadece eşlik etmemiz
37:55gerekir ama bazı durumlar
37:57gerçekten imkansızdır az önce bahsettiğimiz
37:59gibi kişi belki de ilişki kuramayacağı
38:01bir dönemde kendi içinde sağlıklı
38:03bir yerde hissetmiyor kendi
38:05kaoslarını çözememiş olduğu bir yerde
38:07bağlanmaktan kaçınıyor ya da
38:09önemli bir başka mental hastalık geçiriyor
38:11vesaire vesaire çoğaltılabilir
38:13dolayısıyla imkansızlığın
38:15olduğu aslında kelime
38:17burada kendini tanımlıyor hayatta imkansız olan
38:19şeyler vardır ya o kişiyle
38:21o sırada o dönemde
38:23tam olarak imkansız aslında
38:25yani imkansızı mümkün
38:27yapmak değil mesele
38:29imkansızla imkansız olduğunu kabul edebilmek
38:31kabul edebilmek bence çok
38:33olgun ve çok önemli
38:35öğrenmemiz gereken bir öge olduğunu
38:37düşünüyorum kabul edebilmek
38:39ve kendi yolunuzda ilerleyebilmek
38:41yani mümkünü var olduğunu
38:43bilmek ve mümkünü seçmeye doğru
38:45yol almak hangi
38:47terapi odasında kimler buna daha yatkın
38:49kadınlar mı erkekler mi kabule daha
38:51yatkın yani imkansızla imkansız olduğunu
38:53kabul etmeye kim daha fazla
38:55yatkın
38:57çok enteresan o kadar
38:59değişken ki kadınlar
39:01ya da erkekler diyemeyeceğim
39:03kadınlarda şöyle bir durum
39:05daha fazla görülüyor sadece
39:07onu söyleyebilirim
39:09ilişke bağımlılığı
39:11tarzında yani bağımlı stilde
39:13bir ilişki kurmaya hem
39:15kültürel hem
39:17büyürken yüklenen değerler hem
39:20adamın ondan beklentileri vesaire
39:22ilişkisel olmaya doğru şartlandırılmış
39:24bir
39:26epigenetik durum eşliğinde
39:28kadınların bağımlı stilde daha çok bağlandığını
39:30dolayısıyla bir ilişkiden gitmekte
39:32bazen çok daha zorlandıklarını
39:34imkansızı bir türlü kabul
39:36etmediklerini bağımlı ilişkinin
39:38içerisinde kalmaya değiştirmeye
39:40dönüştürmeye onu kontrol etmeye
39:42ve günün birinde kendini
39:44sevilir hale getirmeye devam ettiğini
39:46görebiliyoruz. Çok aynı fikirdeyim
39:48tam da bu cevabı bekliyordum
39:50çünkü insanlar zannedebilir ki kadınlar
39:52imkansız ilişkileri daha
39:54çünkü duygusal zekaları daha yüksek aslında normalde ama
39:56bunu kabul etmek için belki de
39:58duygusal zeka değil biraz rasyonelite gerekiyor
40:00o erkeklerde daha fazla
40:02gerçeklerle
40:04yüzleşebilme cesareti gerekiyor
40:06erkekler çok daha kolay çıkabiliyorlar
40:08burada olmuyor ve gidiyorum diyebilme
40:10bunu erkekler daha kolay yapabiliyor
40:12biraz daha farklı kabul edemeyen erkeklerde
40:14de şunu görüyoruz yani
40:16fethetmek çünkü o kadar öğretilmiş
40:18kültürel bir durum ki
40:20biraz kültürel de bir durum erkeklikte
40:22geleneksel erkeklikte fethetmek
40:24sahip olmak ve sahip olduğu şeyden
40:26vazgeçmemek gibi bir yerden
40:28sarıldıklarında onlarda da
40:30ısrarlı bir kalış çünkü bunu bir yenilgi
40:32gibi görebiliyorlar erkeklerde de
40:34böyle bir durumda bir ilişkide
40:36ısrarla kalmak imkansız da
40:38ısrar etmek gibi durumlar görebiliyoruz
40:40orada da bir savaş yani
40:42güç savaşı devreye girdiği zaman
40:44insan sağlıklı bağlanamadığı
40:46güvenli bir sevgi ilişkisi kuramadığı
40:48ama her şeye rağmen
40:50kendisini aşık hissettiği bir insanla
40:52sadece cinsel uyum nedeniyle
40:54ya da tutkular nedeniyle ilişkisini
40:56sürdürebilir mi yani daha düz sorayım
40:58sevmediğin aşık olmadığın biriyle
41:00cinsel olarak
41:02seksüel olarak uzun bir ilişki yaşanabilir mi?
41:04böyle ilişkiler çok fazla
41:06aslında cinsellik
41:08son derece bağlayıcı bir etmendir
41:10çok önemli bir ülkedir
41:12ve ilişkiye
41:14neredeyse hakimiyet kurabilecek
41:16kadar da etkilidir diyebiliriz
41:18bazen aşk hikayeleri
41:20sevgi hikayeleri adı altında
41:22dinlediğim öyküler oluyor
41:24bence hepiniz duymuşsunuzdur
41:26baktığınızda
41:28ilişkinin psikolojik doğasında son derece
41:30hasarlı durumlar var
41:32kişilerin birbiriyle mental olarak asla
41:34anlaşamadıklarını ama
41:36cinselliğin çok iyi olduğunu duyuyoruz
41:38mümkün mü böyle bir şey?
41:40yani insan sevmediği
41:42bir bağ kurmadı
41:44cinsellik kendi doğasını da yaratabilir
41:46böyle bir özelliği de vardır
41:48bazı insanlar için cinsellikte ön koşul
41:50sevmek, anlaşabilmek
41:52onunla duygusal bir yerden
41:54de birleşebilmektir
41:56ama bazı kişilerde
41:58duygusallık, sevmek, ilişkisellik aramadan
42:00sadece cinsellik
42:02cinsel tutku, cinsel arzu
42:04haz üzerinden ilişki yaşama
42:06biçimleri de vardır
42:08cinsel ilişki gerçekten
42:10kendi içinde çok
42:12hasarlı, yanlış, kaotik, dramatik
42:14olabilir ama sadece cinsel ilişkinin
42:16onlardaki tarifiyle
42:18çok iyi olmasından dolayı
42:20çok uzun yıllar devam edebilir
42:22genellikle o işte
42:24karşılıklı olarak birbirine zarar veren insanlarda
42:26burada ne var ve ne iyi
42:28ne sebeple burada kalıyorsun
42:30diye sorguladığımızda
42:32çok önemli bir oranda
42:34cinsellik çok iyi diyebildiklerini duyuyoruz
42:36bir de kaosun yarattığı haz
42:38cinselliğe dönüşebiliyor
42:40çünkü cinsellik bir yandan da
42:42arzuların yükselmesi, tutkunun ateşlenmesi
42:44dediğimiz durum aslında
42:46bir yandan da maceradan
42:48kaostan, dramatize olmaktan
42:50da beslenebildiği
42:52bir şeydir çünkü güvenli sularda
42:54çok uzun yıllar devam eden
42:56ilişkiye devam eden insanlarda
42:58gördüğümüz o maceranın
43:00bitmesi, kendini çok
43:02belirli, bilinir bir yerde hissettiği
43:04durumlarda da cinselliğin söndüğünü görüyoruz
43:06demek ki aslında cinsellik
43:08bir yandan da kaos isteyen de bir durum
43:10o zaman insanlar doğal olarak
43:12poligam öyle mi?
43:14bu çok tartışılır aslında
43:16biliyorsunuz
43:18o kadar fazla görüş var ki
43:20bu anlamda hani
43:22psikiyatri, politika, işte
43:24sosyoloji, tarihi, felsefe
43:26ben hep erkeklerin kendi aralarında böyle bir şey
43:28uydurduğuna inanmıştım yani
43:30herhalde böyle bir dayanışma kültürüyle
43:32ama şimdi bakıyorum
43:34kadınlar da poligam
43:36aslında bu bir nasıl yaşayacağınıza dair
43:38bir karar vermekle ilgili
43:40burada bunu sadece
43:42bir bahane olarak kullanabiliriz
43:44yani bir insan
43:46sadakat duygusuyla ilgili
43:48hayatın neresinde olduğu hakkında
43:50kendi üzerinde düşünmeli
43:52bu değerler sisteminde var mı?
43:54sadık olarak mı yaşamak istiyorsunuz?
43:56yoksa aldatma
43:58ya da sadakatsizlik üzerine mi devam etmek
44:00istiyorsunuz?
44:02bence bir yandan da
44:04dediğiniz gibi pek çok insanda
44:06erkekler poligamdır, kadınlar artık
44:08onlar da işte poligam olmaya doğru
44:10evrildi, hani çaresiz ne yapalım ki
44:12insan doğası böyle gibi bir yerden
44:14okumanın çok da
44:16işler bir yanı olmadığını düşünüyorum
44:18bir ilişkide neyi tercih ettiğiniz
44:20önemli? yani sadakat
44:22ve sevgi odaklı
44:24bir ilişki yaşamak istiyorsanız
44:26o zaman
44:28sizin için doğalı budur
44:30kendi doğalınızı kendiniz oluşturabiliyorsunuz
44:32ama ben
44:34böyle bir hayatın içinde
44:36tatmin olmuyorum ve kendimi böyle bir
44:38hayatın içinde var edemiyorum
44:40dediğiniz noktada
44:42çok farklı partnerlerle devam edebilirsiniz
44:44ahlaki unsurlar da devam ediyor
44:46etik devreye giriyor
44:48yani sizin etiğiniz tam olarak
44:50nerede başlıyor ve nerede bitiyor
44:52dolayısıyla
44:54kendi sınırlarınızla ilgili bir şey
44:56dolayısıyla insanlar için
44:58loyal yani sadık ya da
45:00poligam çok eşli
45:02genellemelerini yapamıyoruz
45:04seçilmiş sadakat ya da seçilmiş poligam var
45:06hangisini olmak istiyorsanız
45:08hangisini yaşamak istiyorsanız
45:10kendi sınırlarınız nereye evriliyorsa
45:12onu tercih etmiş oluyorsunuz aslında
45:14yani her şey bir karar
45:16günün sonunda
45:18böyle baktığımızda
45:20psikolojik etmenlerinize yenilebilirsiniz de
45:22baktığımızda o kadar da rasyonel
45:24yani biz sadakarlıklar değiliz
45:26eninde sonunda duygularla da
45:28ve dedik ya yaralarımızla da birlikteyiz
45:30travmalarımızla da birlikteyiz vesaire
45:32sonuçta evet
45:34yani etiğimize de yenilebiliriz
45:36baktığımızda
45:38sadakat duygularımız vardır değerlerimiz vardır ama
45:40bazen bunları ihlal ettiğimiz de olur
45:42ve zaten o zaman da
45:44tam da buna aldatmak diyoruz
45:46yani aldatmak kelimesi
45:48burada neredeyse
45:50genelde tutunduğumuz
45:52inandığımız bir duruma
45:54yenilmek gibi tınlıyor
45:56çünkü eğer böyle olmasaydı
45:58pek çok ilişkinin genel geçer kuralı
46:00hatta üzerinde konuşulan ve konuşulmayan
46:02bir kuralıdır ya
46:04zaten sadaka sözü
46:06doğalında zaten vardır
46:08bir ilişkiye başladığınızda değil mi
46:10sevgili olduğunuzda evlendiğinizde
46:12sadık olduğumuzu varsayarız zaten
46:14bunun üzerinde özel bir yazılı anlaşma
46:16falan yapmayız ama
46:18aldatmak dediğimiz şey de işte
46:20eşinin kendine yenilmesi
46:22dolayısıyla pek çok açıdan bakabiliriz
46:24çiftler aldatmak konusunda
46:26çok başvururlar
46:28aldatmak
46:30aldatmak çok işlenen bir konudur
46:32şimdi bu kadar
46:34yaygın olduğuna göre demek ki çok insan
46:36yeniliyor sadakat konusunda
46:38böyle baktığımızda
46:40pek çok unsur var
46:42kültür bunu ne kadar destekliyor
46:44çünkü yeni dünya düzeninde oluşan
46:46ilişki kültürüne baktığımızda
46:48bir söylemle işte erkekler çok eşlidir
46:50biyolojisinde vardır gibi
46:52kadınlar da onlara eşlik etmelidir
46:54ya da herkes aldatıyorsa ben neden yapmayayım ki
46:56gibi oluşturulan genel geçer
46:58söylemlerin belki de bir sonucunu
47:00görüyoruz artık ya da insanlar
47:02çok acı çekmekten korktuğu için
47:04sevgili karşısında çok yara
47:06aldıkları için
47:08hayatında birisi varken bir başkasının da
47:10olması
47:12hayatında başka alternatiflerin de olması
47:14kendini bir koruma unsuru
47:17olarak güvende hissetme olarak gördüğü için
47:19başkalarıyla da birlikte olabiliyor
47:21belki de acıdan kaçınıyor böyle
47:23baktığımızda günün sonunda insan
47:25acı çekmekten korkan bir
47:27varlık aslında kırılganca
47:29anılırız ama ünlü bar filozofu Teoman
47:31ne diyor çok kadın tek kadındır oğlum
47:33öyle bir şarkısı var ya zampara diye
47:35bir şarkısı var Teoman'ın
47:37kendisiyle benzer hayatlar yaşadıktan sonra
47:39anladık kadarıyla çok kadın hiç kadındır gibi bir şey
47:41diyordu galiba değil mi? evet evet çok kadın hiç kadındır
47:43oğlum diye onun şeyi var ya
47:45meşhur bir şarkısı aynı şey belki
47:47çok erkek için geçerli bilmiyorum çünkü
47:49artık kadınlar da böyle hayatlar yaşayabiliyorlar
47:51bunları seçebiliyorlar çok enteresan
47:53bir dünyaya geldik gerçekten de
47:55peki size en çok hangi
47:57şikayetle geliyor insanlar?
47:59Neyi çözemiyorlar? Nerede en büyük
48:01düğümler? Benim tespit ettiğim
48:03şey oluyor biliyor musunuz Özlem Hanım
48:05ilişki sorunlarıyla geliyorlar
48:07bu çok büyük bir ana başlık
48:09biliyorsunuz ben aslında
48:11bir psikiyatrist olarak elbette her başvuruyla
48:13ilgileniyorum bir özelleşme
48:15olmuyor ama yazılarım
48:17kitaplarım, söyleşilerim üzerinden
48:19genellikle ilişkiler üzerinde daha fazla
48:21çalışmaya başladım
48:23şimdi bu ana başlık altında
48:25ilişki dediğinizde iki insanın var olduğu
48:27her yerde her sorunu görebiliyoruz
48:29elbette ama ben en çok
48:31ilişkilerde dostluğun kaybolduğunu
48:33görüyorum
48:35yoldaşlığın, arkadaşlığın
48:37el ele tutuşmanın, birlikte var
48:39olmanın, çıkar gütmemenin
48:41bir başkasını çok kendi kadar
48:43önemsemenin bunların yitirildiği
48:45noktada aslında çok kaotik durumlar
48:47yaşıyorlar güvenememek
48:49var ya
48:51güvenin kırılması
48:53bir ilişkiyi bitirici unsurlardan birisi oluyor
48:55mayın döşüyor bir ilişkiye
48:57tam da oralarda belki de bir çift terapisine ihtiyaç
48:59duyuyorlar ve az önce dediğim gibi
49:01aldatmak da bunlardan birisi
49:03aldatmak çünkü sadece aslında
49:05bir başka partnerle olmak demek değildir
49:07öyle mi?
49:09insanı pek çok yönle aldatabilirsiniz
49:11pek çok şekilde yalan söyleyerek
49:13manipüle ederek
49:15olmayan şeyleri
49:17olmuş gibi göstererek vesaire yani
49:19manipülasyonların kol gezdiği bir dünyada
49:21aslında onu her anlamda
49:23aldatmış da oluyorsunuz dolayısıyla
49:25güven kırılıyor. Temel güven duygusunun
49:27sarsılması demek zaten
49:29bir ilişkinin bitişini hazırlayan
49:31bir durum ve ben
49:33genellikle ilişkilerle
49:35çiftlerle çalıştığımda özellikle
49:37önem vermek istediğim durum
49:39hep dostluğu yeniden inşa edebilmek
49:41olur. Aslında sevginin
49:43en önemli tesisidir bu. Nasıl yapılabilir o?
49:45Nasıl yapılabilir? Çok zor bir şey.
49:47Aslında çok zor
49:49elbette çok zor ama
49:51o kadar mümkün ki. Çünkü
49:53insanlar gerçekten dost olmaya
49:55dost kalmaya
49:57bir yerde güvende hissetmeye
49:59ait olmaya bağlar kurmaya
50:01meyilliler. Zaten bu yüzden
50:03bir araya gelmişler zamanında
50:05bu yüzden bir çift olmuşlar.
50:07Birbirlerini neden seçtiklerini
50:09neden bir çift olduklarını
50:11neden sevgili ya da eş olduklarını
50:13onlara tekrar hatırlattığımızda
50:15seçme sebeplerinden
50:17vazgeçtikleri
50:19o kaybetmeye doğru gittiği
50:21durumları tekrar gösterdiğimizde
50:23o yolculuğu insanlar genellikle
50:25dostluğu seçiyorlar.
50:27Birini neden hayatına aldığını hatırladığında
50:29tekrar arkadaşları ve
50:31dostu seçebiliyorlar. Elbette
50:33uzun bir yolculuk
50:35muhakkak emek verilmesi gereken
50:37bir süreç. Ama kaybetmek de öyle
50:39ya belki de kaybetmenin
50:41getirdiği acılı durumlar yerine
50:43sancılı durumlar yerine
50:45iyileşebilecek ve yeniden dostun
50:47tesis edebileceği emeklere
50:49oradaki sancılara katlanmak
50:51daha anlamlı, daha işlevsel gibi
50:53geliyor. Geçen hafta Amerika'da
50:55çıkan bir dergide bir makale
50:57okudum. Polly Amore üzerine
50:59Amerika şu anda özellikle kadınlar
51:01üstünde bu konuyu konuşuyor.
51:03Polly Amore, poligamiden
51:05biraz daha farklı bir durum anladığım kadarıyla
51:07Polly Amore aynı anda
51:09birkaç kişiye aşık olabilme hali.
51:11Mümkün mü bu?
51:13Bu soru bana çok sık soruluyor
51:15biliyor musunuz? Öyle mi?
51:17Türkiye'de de bunun bir konu olduğunu
51:19bilmiyordum doğrusu. Çünkü Amerika'da
51:21şu anda birçok insan bunu konuşuyor.
51:23Terapilerde de önemli bir konuymuş
51:25Polly Amore. Evet evet. Bu benim
51:27sadece terapilerde değil
51:29yani sosyal çevremde
51:31ya da psikiyatrist olduğum ilişkilerle
51:33çalıştığımı duyan herkeste ben çok
51:35aşık oluyorum gibi
51:37terimler. Az önce dedim ya
51:39aşkı nasıl tanımladığımızla
51:41bağlantılı olarak buna çok aşık
51:43oluyorum da diyebilirsiniz. Çok fazla
51:45kişiyi tanımak istiyorum. Çok fazla partnerle
51:47olmak istiyorum. Çok fazla
51:49kişiyle yolculuk yapmak istiyorum
51:51da diyebilirsiniz. Şimdi aşk bir
51:53idealizasyonsa baktığımızda
51:55doğası gereği şu anda
51:57felsefiyi de düşünüyorum. Çünkü bu
51:59psikiyatrik bir durum değil elbette.
52:01Çok fazla
52:03kişiyi idealize etme şansınız yoktur.
52:05Aşkın biricikliği de buradan geliyor zaten.
52:07O çok yoğun hayranlık
52:09çok yoğun biricikliği aynı anda
52:11aynı şekilde pek çok kişiye dair
52:13hissediyorsanız zaten orada
52:15kavramsallaştırdığınız başka bir şey var.
52:17Siz pek çok kişiyi merak ediyorsunuz
52:19pek çok kişiden besleniyorsunuz demek ki
52:21diyebiliriz o kişiye.
52:23Sağlıklı bir durum mu? Nereye kadar götürülebilir?
52:25Sağlıklı ya da sağlıksız demek için
52:27bağlanma stilinin geneline bakmak lazım.
52:29Hayatının
52:31hangi dönemini böyle geçiriyor?
52:33Bir insan hayatının her evresini
52:35böyle geçiriyorsa eğer bağlanmakla
52:37ilgili durumu
52:39güvenli ya da güvensiz bağlanmakla ilgili
52:41durumunu sorgulaması
52:43önemlidir diye düşünüyorum.
52:45Dövmelerinize bayıldım.
52:47Çok teşekkür ederim. Gösterebilir miyiz?
52:49Herkes biliyordur zaten ama bu çiçek.
52:51Evet bu genelde göz önünde olan bir dövme.
52:53Evet bayıldım buna gerçekten çok zarif.
52:55Bacağınızda ayak bileğinizde
52:57bir şey var. Nedir bu?
52:59Bu anka kuşu. Neden seçtiniz
53:01anka kuşunu? Kız kardeşim
53:03Pınar Tezcan ile birlikte
53:05kız kardeş dövmesi yaptıralım dedik.
53:07Küllerinden yeniden
53:09doğmak anlamına geliyor biliyorsunuz anka kuşu.
53:11İkiniz aynı anda yaptınız. İkimiz aynı yere
53:13aynı dövmeye yaptırdık. Süpermiş.
53:15Dolayısıyla o dövmemin çok özel
53:17bir anlamı var benim için. Bir de bileğinizin
53:19içinde bir şey var. Onu şöyle gösterebilir misiniz?
53:21Şöyle göstereyim.
53:23Bileğimde sanskritçe
53:25My Penalan yazıyor.
53:27Nerede yaptırdınız bu dövmeyi?
53:29Tayland'da. Tayland'a gittiğimde
53:31bambu
53:33kamışı ile yapılan yani dövmenin
53:35aslında ilk keşfe dilleşi
53:37bambu ile yapılmasıdır ve
53:39oralarda başlamıştır.
53:41Dolayısıyla dövme merakım üzerine ben
53:43oraya gittiğimde bambu ile dövme yaptırmak
53:45istedim. Bu ülkenin
53:47felsefesi nedir diye sordum herkese.
53:49Size ait olan ne var
53:51burada? Herkes sanskritçe
53:53My Penalan diyordu. Doğru telaffuz ediyor
53:55tam olarak bilmiyorum sanskritçeyi.
53:57Hiç tasa yok demekmiş.
53:59Hiç tasa yok.
54:01Bayıldım bu cümleye.
54:03Bundan sonra hepimiz My Penalan'cı
54:05olduk. Hiç tasa yok ama öyle bir dünya
54:07mümkün değil tabii yani. İyi ki mümkün değil
54:09aslında. Sadece bu kulağa
54:11çok hoş geliyor. Şarkı gibi geliyor bana.
54:13Çok olumlu bir yerden söylüyor.
54:15Sizin sabah şarkılarınız gibi.
54:17Ben de buna bayılıyorum.
54:19Kaç kere okudunuz derseniz. Çok okumuyorum
54:21tabii. Unutma gidiyor ama. Anlamı
54:23benimle birlikte yaşıyor.
54:25İyi ki tabii tasalar vardı. Öğreniyoruz
54:27bir şeyler. Başka türlü olmazdı zaten.
54:29Çok teşekkür ediyorum Doktor Bahar Tezcan.
54:31Bugün bana baştan anlattı. Bu pazar
54:33bizimle birlikteydi. Terapi odasında iyileşen
54:35ilişkiler, duygusal oyunlar.
54:37Nefret ediyorum hepsinden.
54:39İmkansız ilişkiler. Gerçekten
54:41bence çok fenalar. İmkansız
54:43ilişkilerden mümkün ilişkileri kitaplarının
54:45yazarı. Kim kime baştan anlattı
54:47hiç anlamadığımız bir bölüm oldu
54:49bana sorarsanız. Yorumlara yazın
54:51lütfen. Başka kimleri görmek istiyorsunuz
54:53bana baştan anlattı.
54:55Bahar Tezcan'ı nasıl buldunuz?
54:57Önümüzdeki pazar günü bir başka bana
54:59baştan anlattı. Tekrar görüşünceye dek
55:01çok teşekkür ediyorum. Ben teşekkür ediyorum.
55:03Çok mutlu ettiniz beni. Sizinle
55:05olmak çok güzeldi. Benim için de öyleydi.
55:07Çok teşekkürler. Hoşçakalın.

Önerilen