• 3 ay önce
Kanalıma üye olmak için http://wedia.link/KaanUnsalAlphanKATIL linkine tıklayabilirsiniz.
Müzik:
Ender Güney https://www.youtube.com/channel/UCHEioEoqyFPsOiW8CepDaYg
Kardeş kanallarım:
Mirage Serap Yılmaz https://www.youtube.com/channel/UCRzQKQkZPnUvh9uB60W58bQ
Mesart: https://www.youtube.com/channel/UCf_7KxOeL24quiF6CX3LtCA

"Mucize diye bir şey yoktur, sadece biz evreni çok az biliyoruz..."

Kaan Ünsal Alphan YouTube Kanalına Hoş Geldiniz. Birbirinden özel içeriklerimizden haberdar olmak için http://wedia.link/kaanunsalalphan linke tıklayarak abone olabilirsiniz.

Kaan Ünsal Alphan'ı Facebook'tan takip etmek için: https://www.facebook.com/kagan.alphan linke tıklayabilirsiniz.

Kaan Ünsal Alphan'ı Instagram'dan takip etmek için:
https://www.instagram.com/kaanunsalalphan/?hl=tr linke tıklayabilirsiniz.

Kaan Ünsal Alphanı Twitter'dan takip etmek için: https://twitter.com/KaanUnsalAlphan linke tıklayabilirsiniz.

Bunlar da hoşunuza gidebilir;

Tüm belgesellerimizi izlemek için http://wedia.link/7YDX7 linkine tıklayabilirsiniz.

Şiir ve hikayeleri izlemek için http://wedia.link/JSqvG linkine tıklayabilirsiniz.

Podcastleri izlemek için http://wedia.link/wP3Wo linkine tıklayabilirsiniz.

Kaan Ünsal Alphan videolarını izlemek için http://wedia.link/le5D1 linkine tıklayabilirsiniz.

Sesli Anlatım videolarını izlemek için http://wedia.link/NALHz linkine tıklayabilirsiniz.

Kaan Ünsal Alphan Kanalı

Gerçeğin peşinde; varlığın tüm bilinmeyenlerini, gün yüzüne çıkmaya çalışan hakikati, hasır altı edilmiş fenomenleri, gizemli olayları, belge, bilgi ve tanıklarıyla ortaya çıkarmaya çalıştığımız belgesellerimizle tarihe not düşüyoruz.

#KaanÜnsalAlphan #Melezİnsan #Belgesel
Döküm
00:00Astronotlar geminin yakınlığında anlaşılmaz ve açıklanamaz birşeyler anlatan erbe yani alman ırksal araştırma ve eğitim yaklaşık 3500 yıl önce altın çağını yaşamış antik sesler çığlıklara, kurumalara ve telgraf bildirim sesleri vardır.
00:20Dünya tarihinin en korkunç seri katiliyle karşılaşmış ilk olarak koridorda 5-6 hafta sonra kameralar için İ-Gordiyan doğru yöne çıkıyor.
00:30KGB su gibidir, bulunduğu ortama okunarak insanın zamanda yorgunluk yapması meselesinin çözülebilir bir mesele olduğu iddiasını diyorlar.
00:51Aşırı koşullarda kaldıktan sonra çoğalma yeteneğini koruyan karasal organizmaların bolluğu yaşamın uzayın diğer bölümlerinde de ortaya çıkabileceği anlamına gelir.
01:02Ancak dünya dışı medeniyetler ve yaşam aktivitelerinin izleri için uzun zamandır süren arayışlarımız hiçbir sonuç vermedi.
01:10Tabii eğer büyük devletler ve bazı öncü kuruluşlar dünya insanından bir şeyler gizlemiyorlarsa...
01:17Çok fazla bilgi depoladık ancak bu konuda herhangi bir ipucuna ulaşamadık.
01:22Yine de bilim insanları emin, orada, yıldızların arasında birileri var.
01:27Peki bu fikir hangi temellere dayanıyor?
01:30İstatistiklerle başlayalım.
01:32Bilim insanları bugüne kadar 4768 dış gezegen keşfettiler.
01:37Bunlar güneş sisteminin dışındaki nesnelerdir.
01:41Sadece Samanyolu galaksisinde 2 milyonu dünya benzeri olmak üzere yaklaşık 100 milyar gezegen olduğuna inanılıyor.
01:511960 yılında Amerikalı astrofizikçi Frank Drake, insanlığın temas kurma şansına sahip olduğu dünya dışı uygarlıkların sayısını belirlemek için bir denklem geliştirdi.
02:02O zamanlar keşfettiğimiz öte gezegenler, ki onların da sayıları bu formüle dahil edilmiştir, elbette çok daha azdı.
02:10Bununla birlikte rakam birkaç bin olarak ortaya çıktı.
02:14Bazıları inandı, bazıları inanmadı.
02:17Ama Drake'in çok özel bir görevi vardı.
02:20Dünya dışı zekayı araştırmak için ortaya çıkan SETI programının bilimsel temelleri olduğunu kanıtlamaya çalışıyordu.
02:27Bu arada Drake bugün 91 yaşında ve çalışmalarına devam ediyor.
02:32Drake Denklemi genellikle meslektaşı fizikçi Enrico Fermi tarafından formüle edilen ve daha önce de anlattığımız o ünlü paradoksla birlikte hatırlanır.
02:41Bir yandan evrende önemli sayıda teknolojik olarak gelişmiş medeniyet olması gerektiğine dair sayısız argüman ileri sürülmektedir.
02:48Öte yandan bunu doğrulayacak herhangi bir gözlem bulunmamaktadır.
02:52Durum paradoksaldır veya doğa anlayışımızın ya da gözlemlerimizin eksik ve hatalı olduğu sonucuna götürür.
02:59Bu argümanların daha popüler kısa bir özeti de var.
03:02Peki bu durumda neredeler?
03:06Modern bilim insanları hem Drake'in hem de Fermi'nin haklı olduğunu kabul ediyor.
03:11Ayrıca neden onları hiçbir şekilde bulamadığımızı da anlamıyorlar.
03:15Diğer gezegenlerde zeki yaşamların varlığı hakkındaki görüşün önde gelen destekçileri,
03:20Rönesans filozofları ve bilim adamlarıydı.
03:3217. yüzyılda dünya dışı medeniyetler fikri,
03:35Kopernik dünyasının güneş merkezli sisteminin yayılması ve Galileo tarafından teleskobun icadı ile bağlantılı olarak destek kazandı.
03:44Ay'da dağlar ve vadiler keşfedildi ve ay yerlilerinin varlığı hakkında bir varsayım yapıldı.
03:50Onlara Selenitler ismi kondu.
03:53O zamanın coğrafi keşifleri sırasında okyanuslardaki birçok uzak adada bile yerliler bulunduktan sonra
03:59insanların ayda da dahil olmak üzere her yerde yaşadıkları varsayılıyordu.
04:05Daha sonra da Marslıların varlığı öne sürülmüştür.
04:09Güneş sistemi keşfedildikçe dünya dışı uygarlıkların tahmini konumu,
04:13dünyadan daha uzağa, uzayın derinliklerine uzandı.
04:19Dünya dışı medeniyetlerin varlığına dair hipotez,
04:22dünyadaki yaşamın doğal kökeni ve evrimi hakkındaki fikirlerden de kaynaklanmaktadır.
04:27Yaşamın ve ardından akıllı yaşamın ortaya çıkışı doğal bir süreçse,
04:31uygun koşulların olduğu başka herhangi bir yerde de aynı şey olabilir.
04:36Modern kavramlara göre sistemimizdeki diğer gezegenler büyük olasılıkla cansız da olsa tek güneş sistemi değildir.
04:43Güneş galaksimizdeki yüz milyarlarca yıldızdan biridir.
04:47Araştırmalar diğer yıldızlarında çoğunun kendi gezegenleri olduğunu gösteriyor.
04:52Galaksimizin kendisi de tek değil.
04:55Teleskoplar çoğu bizimkine çok benzeyen milyarlarca galaksiyi gözlemler.
05:00Tabii ki dünyadaki yaşamın kökeni sorusu hala belirsizdir
05:04ve dinozorlarla birlikte trilobitlerin kalıntıları aslında herhangi bir netlik getirmiyor.
05:10Sonuçta protein formları zaten son aşamadır ve her şeyin nasıl başladığıyla ilgili sadece varsayımlar var.
05:17Ana versiyonlar şunlardır.
05:201. Üreme hücreleri meteorlar üzerinde gezegene geldi.
05:252. Kendiliğinden başlayan kimyasal reaksiyonlar evrimi tetikledi.
05:303. Her şeyi test tüplerinde veya başka bir şekilde üreten akıllı dünya dışı varlıklar başlattı.
05:38Bilim insanları sürekli olarak bazı varsayımsal şeyleri doğrulamaya veya çürütmeye çalışıyorlar.
05:44Canlılığın ilk ortaya çıkış sürecini laboratuvar ortamında birebir tekrarlamaya çalışmak çok zor.
05:50Çünkü bir zamanlar dünyada kimyasal reaksiyonları bir dizi şanslar zincirini birlikte çalışmaya zorlayan benzersiz koşullar gelişmiş olmalı.
05:59Eğer bu doğruysa böyle bir deneyi tekrarlamak imkansızdır.
06:03Başka bir gezegende değil, başka bir dünyada değil, hiçbir yerde.
06:09Bu da yalnız olduğumuz anlamına gelir.
06:12Bundan dolayı gururlanmalı mıyız yoksa üzülmeli miyiz bilmiyorum.
06:17Dünya dışı zeka arayan araştırmacılar genellikle karbon şovenizmiyle suçlanır.
06:22Yani evrendeki diğer yaşam formlarının da bizimle aynı biyokimyasal yapı taşlarından oluşmasını öncelik olarak düşünürler.
06:31Örneğin tüm gezegenlerde sürekli su ararlar ve araştırmalarını buna göre yapılandırdıkları için sonuç alamazlar.
06:39Oysa çok farklı koşullarda yaşam formları ve hatta akıllı varlıklar olabilir.
06:44Bizim bildiğimiz biyolojik şartların çok çok dışında.
06:48Karasal yaşam alanlarına yol açan organizmalar, arkeler, bakteriler ve eukaryotlar okyanus tabanındaki volkanik kaplıcaların yakınlarında ortaya çıktılar.
06:58Onların ilkinin resmi adı Son Evrensel Ortak Atadır.
07:03Ondan ilk DNA seti gibi bir hediye aldık.
07:07Bu nedenle bir insanın genetik kodunun bir muzla çakışmasıyla ilgili şakanın komik bir tarafı yoktur.
07:13Çünkü hepimizin dedesi aynı.
07:15Evrimin başlangıç noktası olarak da adlandırılması bundandır.
07:20Ancak bir ortak atanın veya ona benzer bir yapının protein yapılarına dönüştürülmesi yüzlerce ve binlerce olası seçenekten yalnızca biri olabilir.
07:30Bilimsel tanıma göre yaşan maddenin varlığının aktif bir şekli, vücutta meydana gelen metabolizmayı ve bölünmesini sağlayan bir dizi fiziksel ve kimyasal süreçtir.
07:40Ve bu koşullar mevcut kaynak materyale bağlı olarak farklı şekillerde karşılanabilir.
07:47Bilimsel ve teknolojik ilerleme hakkındaki fikirler bizi dünya dışı medeniyetlerin bizimkinden çok daha gelişmiş olabileceği varsayımını mümkün kılıyor.
07:57Çünkü insan evrenin yaşı açısından oldukça geç ortaya çıktı.
08:02Bununla birlikte bizim medeniyetimizin evrende veya samanyolunda ilk ve en gelişmiş olması da mümkündür.
08:10Güneşimiz büyük patlamadan hemen sonra ortaya çıkan birinci nesil yıldızlardan oluşan, ikinci nesil süpernova patlamalarının kalıntılarından ortaya çıkan üçüncü nesil bir yıldızdır.
08:21Birinci neslin yıldızlarının etrafındaki gezegenler ağır elementler içermediğinden üzerlerinde bizim anladığımız türden bir yaşam ortaya çıkamazdı.
08:30İkinci nesil yıldızlar da ağır elementler açısından yeterince zengin değildi.
08:34Birinci ve ikinci neslin yıldızlarının gelişimi derinliklerinde ağır elementlerin oluştuğu süpernova'ya dönüşmelerine kadar birkaç milyar yıl sürdü.
08:44Güneş sistemi 4,5 milyar yıldır varlığını sürdürüyor ve bunun yaklaşık 4 milyarı yaşamın ortaya çıkması ve insana evrimleşmesi için harcandı.
08:53İnsanlık adına devasa yıldızlar arası mesafeler nedeniyle mevcut bilimsel ve teknolojik ilerleme düzeyiyle doğrudan temas imkansızdır.
09:08Bize güneşten sonraki en yakın yıldız olan Proxima Centauri veya latince ismiyle Proxima Centauri yaklaşık 40 trilyon kilometre uzaklıktadır.
09:18Ve mümkün olan en yüksek hızda bile ışık hızında bir uzay aracıyla uçmak yaklaşık 4 dünya yılı alacaktır.
09:26Diğer galaksilere olan mesafeler bir yana, diğer yıldızlara olan mesafeler onlarca, yüzlerce ve binlerce kat daha fazladır.
09:35Bu nedenle doğrudan temasın teorik olasılığı yalnızca diğer uygarlıkların süper ışık hızında hareket etme veya evreni bükerek mesafeyi kısaltma yollarına sahip olduklarını varsayarsak mümkün olabilir.
09:47Bununla birlikte akıllı kardeşlerimiz sinyalimizi alabilseler bile bizden çok farklı oldukları için anlayamayabilirler.
09:57Hepimiz hayatın var olduğunu anlıyoruz, hepimiz biliyoruz ama onun dünyada nereden geldiğine dair bir sorun var.
10:05Az önce de söylediğimiz gibi burada iki büyük hipotez sınıfı var.
10:09İlk hipotez sınıfı yaşamın bir şekilde, aslında bazı doğal süreçler sırasında dünyada ortaya çıktığıdır.
10:15Başka hipotez sınıfına göre dünyadaki yaşam asla ortaya çıkmadı, uzaydan bir yerden getirildi.
10:22Yani başka bir yerden kaynaklandı.
10:25Dünyada yaşam ortaya çıktıysa bunun nasıl olabileceği, yaşamın ortaya çıkmasına hangi sürecin yol açabileceği sorusu ortaya çıkar.
10:33Panspermi yani dünyadaki yaşamın aslında dünya dışında ortaya çıkıp tohumlar halinde dünyaya düştüğü varsayımında da aynı sorun var.
10:41O halde yaşam o gezegende nasıl ortaya çıktı?
10:45Yani tek başına panspermi hipotezi yaşamın kökeni sorusuna hiçbir katkı sağlamaz.
10:51Aslında panspermi hipotezi yaşamın ortaya çıkma süreci için niteliksel olarak farklı bir mekanizma anlamına gelebilir.
10:58Dünyadaki yaşam yaklaşık 3.8 milyar yıl önce ortaya çıktı ve ortaya çıktıktan sonra ilk başta evrim kabaca konuşursak çok yavaş ilerledi.
11:08Birincisi prokaryotik biosfer ve orada önemli bir şey olmadan önce en az 1 milyar yıl boyunca önemli değişiklikler ve çalkantılar olmadan var oldu.
11:17Sonra 1 milyar yıl daha ve tek hücreli ökaryotlardan oluşan bir biosfer oluştu.
11:23Genel olarak süreçler ilk başta çok yavaştı ve evrim ilerledikçe biosfer daha karmaşık hale geldi ve diğer yandan süreçler daha hızlı ve daha hızlı ilerledi.
11:34Sistem ne kadar karmaşık ve yüksek düzeyde organize olursa o kadar hızlı geliştiği hissi vardır.
11:40Bir diğer taraftan yaşam bir kerelik bir fenomen olarak ortaya çıkmış olamaz.
11:46Çünkü en basit canlı organizmalar bile inanılmaz derecede karmaşık bir şeydir ve kimyasal maddelerden tesadüfen oluşamazlar.
11:54Olasılık o kadar küçük ki iyi bir doğrulukla sıfıra eşit olarak kabul edilebilir.
12:00Bu nedenle de bir tür hazırlığın yani biyolojik öncesi kimyasal bir evrimin olması gerektiği açıktır.
12:07Yani canlılığın canlı olmayandan aşama aşama meydana gelmesi.
12:12İlk biyolojik sistemin, ilk biosferin sonraki biosferden daha düşük organize ve daha basit bir şey olduğunu biliyoruz.
12:20Bu nedenle geriye dönük tüme varım temelinde sistemin daha basit organize edilmiş, daha ilkel olduğu için daha yavaş çalışması gerektiği varsayılabilir.
12:30Ve biyolojik öncesi kimyasal evrimin, biyolojik evrimin ilk aşamalarından bile daha yavaş olması gerektiği hipotezi ortaya çıkar.
12:38Biyolojik evrimin ilk aşamaları milyarlarca yıl.
12:42O zaman burada en az birkaç kat daha büyük değerlerden bahsetmeliyiz.
12:45Yani bu değer yaklaşık 10 milyar yıldır.
12:49Bu konuda tamamen farklı bakış açıları var.
12:52Bazıları aslında kimyasal evrimin bir anlamda biyolojik evrim gibi değil, tamamen farklı bir şey olduğuna ve çok daha hızlı olabileceğine inanıyor.
13:01Bazıları da daha yavaş olabileceğini düşünüyor.
13:04Ne yazık ki hiç kimse biyolojik evrim hızı hakkında kesin tahminlerde bulunamaz.
13:09Bu yüzden de burada bazı spekülasyonlara girmeliyiz.
13:13Özellikle biyolojik evrimin ilk aşamalarından oldukça yavaş, en azından birkaç kat daha yavaş olması gerektiğine inanmak için bazı nedenler bulunduğundan bu hipotez üzerine bazı tartışmalar inşa edilebilir.
13:30Bu jeokronolojik tahminlerin bu konuda oldukça isabetli olduğu ve hem Dünya'nın hem de Güneş sisteminin 4.5-4.6 milyar yıl önce ortaya çıktığı iyi bilinmektedir.
13:424.2-4.3 milyar yıl önce Dünya'nın sağlam bir yüzeyi olmalıydı.
13:48Belki de orada su oluştu ve 3.8 milyar yıl önce zaten yaşam vardı.
13:54En iyimser tahminlere göre biyolojik öncesi kimyasal evrimin birkaç yüz milyon yıldan fazla olmadığı ortaya çıktı.
14:01Açıkçası bu bahsettiğimiz prebiyolojik kimyasal evrimin son derece yavaş olması gerektiği değerlendirmesiyle çelişiyor.
14:08Böyle bir biyolojik öncesi evrim Dünya'nın varoluşunun tüm tarihine sığamaz.
14:13Bu da bildiklerimizin bir kısmının doğru olmadığını gösteren başka bir ilginç gerçektir.
14:241952 yılında Stanley Miller ve danışmanı Harold Urey kimyasal evrimi yani cansızın canlıya dönüşebileceğini kanıtlamak için bilimsel bir deney yaptılar.
14:35Bu ipotezi test etmek için ilkel Dünya şartlarını karşıladığı düşünülen metan, amonyak, su ve hidrojen karışımı hazırlanmış,
14:42düzenekteki su kaynatılırken gazlarla etkileşime girmesi sağlanmış ve uzaydan gelen ultraviyola ışınlarının görevini yerine getirmesi için de elektrik akımı verilmiştir.
14:53Karışım ilk günün sonunda pembeleşirken ilk haftanın sonunda koyu kırmızı halini almış ve bunalıklaşmıştır.
15:00Deneyin sonuna kadar karışıma dışarıdan canlı organizmanın bulaşması engellenmiştir.
15:05Karışımın teknik analizi sonucunda 3 aminoasit tanımlanmıştır.
15:10Bunların dışındaki bazı aminoasit çeşitlerinin varlığı ise kalıntılarının zayıflığından dolayı tanımlanamamıştır.
15:17Miller'ın bu deneyinin sonucu kısaca yaşamın temel kimyasında bulunan bazı aminoasit bileşiklerinin elde edilebilecek olmasıdır.
15:25Miller deneyi hem ilk olması hem de ulaştığı sonuçlar bakımından kimyasal evrim konusunda dikkat çekici hale gelmiştir.
15:32Laboratuvarda elde edilen aminoasitlerden bazılarının canlılardaki protein yapılarında bulunmalarına karşılık bazılarının canlılarda bulunmayışı yaşamın cansız maddeye dayanan prebiyolojik temellerine işaret eder.
15:46Yani yaşamın prebiyolojik süreçlerden kimyasal evrim ile ortaya çıkabileceği üzerine bir umut verir.
15:54Örneğin Dawkins'te ilk kitabı Selfish Genes'te yaşamın başlangıcı konusunda Miller deneyini geçerli bulur ve onun temelinde kimyasal evrimi moleküler düzeyde kabul eder.
16:05Deneydeki bu organik moleküllerin oluşturduğu ortam kimyasal bir evrim aşamasıdır ve biyolojik evrimin başlaması için ilk yaşam formunun şekillenmesine hizmet etmiş olabilir.
16:16Fakat Miller-Urey deneyine birçok yönden itirazlar yöneltilmiş ve sonuçlar tartışmalı hale gelmiştir.
16:23Çünkü birçok bilim insanı Dünya'nın ilkel atmosferinin yeterince hidrojen, metan ve amonyak içermediğini düşünmekteler.
16:31Onlara göre Dünya'nın atmosferi Venüs ve Mars'ınki gibi karbondioksit ve nitrojen içeren bir duruma doğru değişmiş olmalıdır.
16:39Böyle bir durumda ise atmosfer Güneş'in de yetkisiyle yakıcı ve patlayıcı bir durum alır.
16:45Bu durumu değiştirecek tek etmen volkanik patlamalar olabilir ki volkanlar da su buharı, karbondioksit ve az miktarda da hidrojen ile karbonmonoksit salar.
16:55Yani kısacası Dünya'nın ilkel atmosferi Miller deneyinde öngörülenden çok farklıydı.
17:01Öyle ki nitrojen, su, karbondioksit veya karbonmonoksitin patlamaya hazır karışımı hayat için pozitif sonuçlar vermektense tamamen olumsuz sonuçlar vermeye yatkındır.
17:12Ancak en ilginç olanı görünüşe göre Dünya'da biyolojik öncesi kimyasal evrimin hiçbir izinin olmamasıdır.
17:20Yani tüm biosferin evriminden farklı olarak biyolojik öncesi kimyasal evrim geriye en azından görebileceğimiz bir iz bırakmadı.
17:29Yani yine bir şeyler ters gidiyor.
17:34Belki bu mesele şu şekilde halledilebilir.
17:37Erken biyolojik evrimin gerçekten belki 5 milyar yıl, belki 10 milyar yıl sürdüğü varsayılabilir.
17:44Ancak bu sadece Dünya'da değil, başka yerlerde, bizim galaksimizin başka gezegenlerinde oldu.
17:50Ve uzun bir prebiyolojik evrimin gerçekleşebileceği bu tür gezegenler görünüşe göre yeterli sayıda var.
17:57Çünkü yıldız sistemlerinin yaşadığı, içinde yaşamın var olabileceği karasal gezegenlerin bulunduğu galaktik disk 12 milyar yıldır var.
18:06Bu zaman aralığının bir yerinde, diğer gezegenlerde prebiyolojik kimyasal evrim gerçekleşmiş olabilir ve canlı organizmalar panspermi sürecinde Dünya'ya getirilmiş olabilir.
18:17Dünya'da başka gezegenlerden gelen meteorlar bulunur ve bu meteorların biyojenik olanlara benzeyen şüpheli yanları vardır.
18:26İlginç bir şekilde panspermi hipotezi yalnızca yaşamın Dünya'daki inanılmaz hızlı ortaya çıkışını değil, başka bir gerçeği de açıklayabilir.
18:36Dünya'daki yaşam basit prokaryotik organizmalar şeklinde ortaya çıktı ama ilginç bir şekilde yaşamın ortaya çıkmasıyla neredeyse aynı anda fotosentez mekanizması zaten mevcuttu.
18:48Bu tamamen anlaşılmaz çünkü fotosentes mekanizmasının ortaya çıkması oldukça uzun bir evrimsel zaman almış olmalı.
18:55Ve aslında Dünya'daki fotosentes, sıcaklıkların fotosentetik siyonobakterilerin var olabileceği bir düzeye düştüğü anda başladı.
19:03Bu ne demektir biliyor musunuz?
19:06Panspermi süreci Dünya'ya yaşam getirmekle kalmadı.
19:09Yaşam ilk ortaya çıktıktan sonra bile Dünya hala uzaydan ve Dünya yüzeyinin sıcaklığından sürekli enfeksiyon baskısı altında kalmaya devam etti ve bu baskı zamanla azaldı.
19:21Ve fotosentetik bakterilerin varlığına uygun koşullara ulaşır ulaşmaz uzaydan getirilen bu sporlar hemen filizlendi ve fotosentetik bakteriler hemen biosferde ortaya çıktı.
19:32Eğer bu gerçekten doğruysa o zaman Dünya'daki evrim süreci başlangıçta tamamen bağımsız bir karaktere sahip değildi ve süreç boyunca gezegen dışından desteklenmeye devam etti.
19:45Ancak bir noktadan sonra Dünya'nın biosferi öyle bir karmaşıklığa ulaştı ki dünyevi evrim kozmik olandan koptu ve kendi kendine devam etti.
19:54Ya da belki de evrimimiz aynı noktadan ama biyolojik olmayan yöntemlerle desteklenmeye devam ediyor.
20:05Ülkemizdeki bazı bilim insanları aslında evrim kelimesinin süreci eksik tanımladığını, doğru tanımın tekamül olduğunu söylerler.
20:14Çünkü bu kelime üzerinde sadece fiziksel olarak değil her anlamda olgunlaşmaya, kamilleşmeye doğru bir ilerlemeye ihtiva eder.
20:23Hem fiziksel hem ruhsal hem de manevi açıdan.
20:27Yani aslında hem yatay hem de dikey tekamül söz konusu.
20:31Bu noktada durup şu soruyu sormamız gerekiyor.
20:35Böyle bir tekamülün kendiliğinden başlaması ya da yürümesi mümkün mü?
20:43Eğer değilse bunu tetikleyen ya da kontrol eden güç nedir?
20:48Bu dünyaya ilk yaşam tohumlarını eken gücün ta kendisi olabilir mi?
20:54Yaşamın kökenine dair tartışmaların ötesinde ortaya çıkan diğer bir sorunda,
20:59yaşam veya yaşam sahibi olduğunu kabul ettiğimiz canlı ile neyin anlaşılması gerektiğidir?
21:05Eğer canlıyı ayırt eden özellikler söz konusu değilse, canlı ile canlı olmayan arasındaki sınırlar ortadan kalkar.
21:12Dolayısıyla yaşamın kökeni sorusu ve bunu arama çabası anlamını kaybeder.
21:17Dahası her şey canlı ise ilk canlının nereden geldiğini sormak anlamlı olmayabilir.
21:23Çünkü ilk canlının kökeninin veya yaşamın nasıl başladığını sormak,
21:27onu cansızdan ayırt edici bir takım özelliklerin nereden geldiğini sormak demektir.
21:33Antik Yunan'da bugüne kadar canlıyı cansızdan ayıran şeyin bedeni oluşturan maddeden farklı bir töz olarak,
21:39ruh olduğu görüşü insanların çoğu tarafından kabul edilmeye devam etmektedir.
21:45Fakat bilimsel açıdan ele alındığında yaşam, biyolojinin başlıca sorunlarından biridir
21:50ve bu alanda 16. yüzyıldan beri birbirinden farklı cevaplar ortaya çıkmıştır.
21:55Fizikalistler veya mekanistlere göre canlı ve cansız ayrımı geçersizdir.
22:00Tüm canlı yapılardaki yaşam cansız yani mekanik yapılara indirgenebilir.
22:05Buna karşılık vitalistler yani dirimselciler olarak adlandırılanlar ise,
22:10yaşamın sırf fizik ve mekanik yapılara indirgenemeyeceğini iddia ederler.
22:15Onlara göre yaşam, maddenin fizik ve kimyasıyla açıklanamayacak bir özelliğe sahiptir.
22:21Fizikalistlerin görüşünün haklı olduğu noktalar bulunabilirse de,
22:24vitalistler de canlıların cansız maddeyle aynı olmadığında haklıdır.
22:29Örneğin canlılar, cansız maddede bulunmayan genetik yapılara sahiptirler.
22:36Günümüzde de hala fizik, kimya ve biyoloji gibi farklı alanlardaki bilim adamlarından,
22:41özelde yaşamın kökeni sorunuyla ilgilenen bilim adamlarına,
22:44yaşamın bir tanımı üzerinde uzlaşma yoktur.
22:48Yaşam tanımları bilim insanlarının teorik ve pratik yönden benimsedikleri kuramlara göre değişiklik gösterir.
22:55Örneğin Engels, yaşamı protein yapılarının bir formu olarak tanımlar.
23:00Fakat tek başına proteinler canlı değildir.
23:03Popüler NASA'nın yaşam tanımına göre,
23:05yaşam evrimle çalışan ve kendi kendine yeten kimyasal yapılar olarak görülür.
23:11Darwin'ce evrimle çalışmayan bir canlı formu bu tanım tarafından dışlanmak zorunda kalır.
23:16Bu nedenle yaşamın Darwin teorisi üzerine kurulu olarak tanımlanması anlamlı değildir.
23:22NASA'nın kullandığı diğer bir tanıma göre ise,
23:24yaşam kendi kendini kopyalayabilen ve evrimleşebilen RNA molekülleri popülasyonu olarak kabul edilir.
23:31Fakat bu tanım, yeryüzünde şimdilik bilinen hiçbir canlı formuna karşılık gelmez.
23:37Ayrıca RNA dünyası kuramını kabul etmek, bir mucizeyi kabul etmek ile eş anlamlı görülürken
23:42ve bu nedenle sağlam bilim üzerine değil bir rüya üzerine kurulu olduğu tartışılırken,
23:47yaşamın bu kurama göre tanımlanması sorunsuz görülemez.
23:52Yine başka bir bakış açısına göre, dünya üzerindeki tüm canlı formlarının hücresel olduğu dikkate alınırsa,
23:58yaşamın tanımlanmasında da hücresel bir yaklaşıma gerek vardır.
24:02Buna göre yaşam, besin ve enerji dönüşümünü kendi kendine sağlayabilmesi açısından,
24:07kendisini çevresinden ayırt edecek şekilde yarı geçirgen bir yapıyla oluşmuş bir sistem olarak tanımlanır.
24:14Dolayısıyla artık RNA molekülleri canlı olarak görülemez.
24:18Deney tüpündeki veya sıcak küçük gölet içindeki moleküller canlı sayılamaz.
24:24Bizim canlı dediğimiz varlığın ilk ortaya çıkışının metapisişik veya spiritualist açıklaması çok daha ilginç ve ayrıntılıdır.
24:33Ünlü Türk neospiritualisti Bedri Ruhselman, İlahi Nizam ve Kainat adlı kitabında
24:39kainatta canlı ve cansız diye bir ayrımın yapılamayacağını,
24:42çünkü tüm maddelerin daha ilk safhalarından itibaren ruhlarla ilişkili olduklarını yazar.
24:48Kainattaki hiçbir süreç lüzumsuz veya tesadüfi değildir.
24:53Bizim canlı-cansız dediğimiz her şey aslında bir ruha bağlıdır ve birbirinin ve aynı tekamül sürecinin ayrılmaz parçalarıdır.
25:01Bizim canlılık diye tabir ettiğimiz olgunun dünya gezegeninde ortaya çıkma nedeni de bilinçlidir
25:06ve tüm evrenlerde devam eden sonsuz bir ruhsal tekamül sürecinin bir aşamasıdır.
25:12Bu sürecin amacı sadece tekamül değil,
25:15yani bu noktada aslında tesadüfilik dışında deminden beri bahsettiğimiz farklı teorilerin hepsini bir arada görüyoruz.
25:23Dünya yaşamı dediğimiz şey hem ruhsal hem de teknolojik açıdan aklımızın alamayacağı noktaya ulaşmış,
25:29yüksek varlıkların kontrolü altındadır ve ilahi bir program çerçevesinde oldukça dakik işlemektedir.
25:37İlk başta bir hidrojen atomu bir ruhla etkileşime girer.
25:41Bu periyodik tablodaki hidrojen atomundan çok daha düşüktür.
25:45Tabiri caizse henüz ilkel ve basit bir maddedir ve ruhun tekamülü sürecinde o da değişmeye başlar.
25:52Yani aslında her ikisi de birbirini etkilemeye başlar.
25:56Bu süreçler sırasında bu atom hidrojen elementine dönüşür.
26:00Bu durum yükselerek devam eder.
26:03Elementin içindeki dönüşümler karmaşıklaşır,
26:05değerleri yükseldikçe dağılıyor.
26:07Elementin içindeki dönüşümler karmaşıklaşır,
26:09değerleri yükseldikçe yükselir, zenginleşir, içinde yeni sistemler geliştirmeye başlar.
26:16Sırasıyla bütün diğer elementlerin özelliklerine geçer.
26:20Elemente bağlı olan ruh da bu sırada eş zamanlı olarak kendi tekamülünü gerçekleştirmektedir.
26:26En son element seviyesini de aşarak daha üst kademeye geçer.
26:30İşte bu sırada insanlığın bilmediği dünya maddesi üstü bir enerji yaymaya başlar.
26:36Bu enerji artık dünyaya ait değildir.
26:39O çok daha kudretli ve çok kıymetlidir.
26:42Oldukça hareketli, karmaşık ve zengindir.
26:46Bu enerjilerin oluşturduğu sübtil alan dünya üstü bir alemin temelleridir.
26:51Bedri Ruhselman'ın tabiriyle bu alem hidrojen alemi üstü galaksisinin ilk atomlarını taşır.
26:58Bu alandaki karmaşık enerjiler bir araya gelerek varlığı oluşturur.
27:01Varlık maddesel alemde ruhun bir yansıması ve ruhla ileride oluşacak fiziksel beden arasındaki iletişim aracıdır.
27:09Hidrojen atomundan bedenlenmeye hazır varlığa kadar gelişen bu süreç Ruhselman'ın asli tesir dediği bir olgunun etkisiyle gerçekleşir.
27:18Ama bu noktadan sonra asli tesir biter, varlık tali tesirlerin yani yan tesirlerin etkisi altına girer.
27:26Bu varlık yüksek vazifeliler ve onların kullandıkları yüce ruhsal varlıklar tarafından etkilenmeye başlarlar ve tekamülleri hızlanır.
27:35Artık deneyimlemeye ve gözlemlemeye başlarlar.
27:38Varlık ruhun geçirdiği bütün tekamüllerin mükemmel bir yansımasıdır.
27:43Bu nedenle de altındaki diğer maddelerin amorf ve atıl hallerine nispeten canlı olarak adlandırılır.
27:50Yani aslında canlı dediğimiz varlık hidrojen atomunun tekamül etmiş yüksek kademeleridir.
27:57Ancak varlık aşamasındayken henüz idrake sahip değildir.
28:01Basit ve ilkel bir mekanik içgüdü taşır.
28:04İdrak özelliği varlık insan aşamasına geçtikten sonra gelişmeye başlar.
28:09Bu varlık ilk olarak basit bir bitki hücresinde bedenlenir.
28:14Varlık bunu da dış tesirler sayesinde yapıyor.
28:17Çünkü hala idraksizdir.
28:19Buna bir tür enkarnasyon denebilir.
28:22Varlık ayrı ayrı hücrelerdeki tekamülünü tamamladıktan sonra bütün bir bitkinin kontrolünü alır.
28:28Ayrı ayrı bitkilere de enkarne olarak tekamülünü müstakil bir biçimde sürdürmeye başlar.
28:34Ardından basit bir hayvan hücresinde bedenlenir ve yukarıya doğru tekamülüne devam eder.
28:40Nihayet hayvanların sinir sistemini oluşturan hücrelere dek tekamül eder.
28:45Daha sonra bu insanda tekrarlanır.
28:47Kısacası insan algısına göre sonsuz diyebileceğimiz bir zaman safhasında ve gittikçe ilmeği de yükselterek gelişmeye devam eder.
28:56Bir insan bedeninden diğerine geçer.
28:59Yani reenkane olur.
29:01Kısacası burada birbirine bağlı ruh, onun kainattaki yansıması olan varlık ve varlığın ruha gerekli hizmeti yapabilmesi için maddi, yoğun ve kaba bir beden vardır.
29:12Bu beden ilahi bir planı uygulamak üzere vazifeli olan dünya dışı varlıklar tarafından yine dünyadaki ilkel insanların genleri değiştirilerek üretilmiştir.
29:24Ancak bu çoğunun zannettiği gibi bir yaratılış değil, genetik bir aşılanma sonucu gerçekleşen bir değişimdir.
29:31Dünya dışı varlıklar evrenin herhangi bir noktasında ruhun tekamülü için uygun bir gezegen keşfettiklerinde orayı işleyerek bu sınav için daha mükemmel hale getirirler.
29:43Örneğin dünyadaki bitki ve canlı dokusunu bir ölçüde değiştirmeleri gibi.
29:48Her bir ayrıntı ruhun tekamülü için en uygun hale getirilir.
29:53Bir versiyona göre dünya gezegeninde de bu yaşandı.
29:57Dünyada ruhun evrimi için o dönem henüz çok ilkel olan insansılar seçildi.
30:02Dolayısıyla bugünkü insan yani Homo sapiens sapiens aslında dünya dışı akıllı bir türden de genler taşıyan bir melezdir.
30:11Ancak bu melez biyolojik beden henüz geliştirilme aşamasındadır ve dünyaya tam uyum sağlayamamıştır.
30:18Biz dünyada yaşayan diğer canlıların sahip olduğu tam adaptasyona sahip değiliz.
30:23Biz Homo sapiens sapiens olarak güneşten zarar görüyoruz.
30:28Güneş cildimize zarar veriyor, kanser dahil birçok hastalığa neden oluyor.
30:33Dünyadaki hiçbir yiyeceği doğal haliyle tüketemiyoruz.
30:37Hepsini dönüştürdük.
30:39Eti pişirmeden sindiremiyoruz.
30:41Yerçekimine uyum sağlayamadık.
30:44O bize göre çok yüksek.
30:46Biz yeni insanlarda sırf bundan kaynaklanan sayısız hastalık hayatımızın ileri dönemlerinde bize eziyet ediyor.
30:53Diğer canlılarda böyle bir sorun yoktur.
30:57Mekan ve zaman algımız kötüdür.
31:00Kapalı alanda birkaç gün kaldıktan sonra değil saati, günün hangi bölümü olduğunu dahi doğru tahmin edemiyoruz.
31:09Yoğun ormanlarda yönümüzü işgüdülerimizle belirleyemiyoruz.
31:13Pusulasız çoğu yerde kayboluyoruz.
31:16Hayvanlar ise her ikisinin de üstesinden herhangi bir aygıt kullanmadan gelebiliyorlar.
31:24Hatta gerekli araç gereç olmadan doğa şartlarında hayatta kalmamız imkansızdır.
31:30Herhangi bir yırtıcı saldırısından da kurtulamayız.
31:35Sayısız kronik hastalıklarımız ve doğal etkilere karşı alerjilerimiz var.
31:41Dünyanın bazı bölgelerinde yaşayan kimi ilkel insan kabileleri bu saydıklarımızın bazıları konusunda daha iyi uyum sağlamışlardır.
31:50Ancak bu uyum hiçbir zaman diğer canlılardaki kadar yüksek düzeyde değildir.
31:56Daniel LaFenten, anormal fenomenler ve genetik çalışmalarında uzmanlaşmış, Avustralyalı bağımsız bir araştırmacıdır.
32:03Hayatının çoğunu kişisel deneyim ve araştırma yoluyla parapsikoloji yaparak geçirdikten sonra yüksek tuhaflık olarak adlandırılan her şeyin işleyişi hakkında derin bilgi edindi.
32:14LaFenten aynı zamanda şamandır.
32:17Onun 2018 yılında yayınlanan Melez İnsanlar adlı kitabında benzersiz bir kalıtıma sahip olan ve iki orta boy kromozomun yeni, çok büyük bir kromozomda birleşmesi olan kromozom 2'den bahseder.
32:30Kromozom 2 şu anda kodu çözülmekte olan yaklaşık 243 milyon baz çiftinden oluşur.
32:37Bu birleşmenin yaklaşık 780 bin yıl önce gerçekleştiğine inanılıyor.
32:42Bu kromozom şaşırtıcı bir şekilde Neandertallerde ve yeni keşfedilen Denizova Mağarası insanlarında bulunuyor ancak diğer primatlarda bulunmuyor.
32:52Daniela Fenten'a göre kromozom 2, değiştirilmiş modern insanın sanat, kültür ve sofistika teknolojiyle medeniyet geliştirmesini sağlamaktan sorumludur.
33:03Bu kromozomun insan beyninin yapısı ve karmaşıklığı, bağışıklık fonksiyonları ve insan türünün gelişimi için önemli ön koşulları olan üreme fonksiyonları üzerinde büyük etkisi vardır.
33:14Burada bulunan çok sayıda DNA, nasıl çalıştığını anlamadıkları için bilim insanları tarafından yaygın olarak çöp DNA olarak adlandırılıyordu.
33:23Bu nedenle yazar kromozom 2'nin kopyalanmış ve daha sonra buraya yapıştırılmış gibi görünen gellere sahip bölgeler içerdiğine inanıyor.
33:32Tıpkı bir metin programında olduğu gibi.
33:35İki orijinal kromozomun kromozom 2 üzerinde birleşmesi dünyadaki insan türünü tamamen değiştirdi ve önceden 48 olan kromozom sayısını da 46'ya indirdi.
33:46Bu aslında sadece yeni kromozom 2 sayesinde oldu.
33:50Bu işlem insanın dünyadaki baskın yaşam formu haline gelmesini sağladı.
33:56Beynimizin büyüklüğündeki çarpıcı artış uzun zamandır antropologlar için çözülemeyen bir gizemdi.
34:02Ancak o zaman bir kişinin aktif karar verme, uzun vadeli planlama ve dil oluşturma yeteneklerinin oluşabileceği oldukça açık olmalıdır.
34:11Evrim teorisyenlerinin iddia ettiği gibi rastgele bir mütasyon olsaydı izole edilmiş olurdu ve bu bahsettiğimiz olay da adeta makasla kesilmişçesine sadece neandertaller ve deniz ovalılarda bulunmazdı.
34:24Bu örneklerin sayısı çoğaltılabilir ancak kısaca söylemek gerekirse bu versiyona göre akıllı insan biyolojik bir beden olarak aslında yarı yapaydır.
34:34Varlığın ve onun da üzerindeki ruhun tekamülü için dönüştürülmüştür ve bu yüzden de dünya gezegenine adaptasyonu henüz kötüdür.
34:43Bedri Ruhselman'ın İlahi Nizam ve Kainat kitabına göre varlık Güneş sisteminin diğer gezegenlerinde de o gezegenlerin şartlarına uygun formlar olarak farklı ama daha basit maddesel komplekslerde sayısız kez bedenlendikten sonra dünyaya gelir.
34:59Çünkü dünyada bedenlenmek liyakat ister.
35:02Dünya adlı okul tekamülün en zorlu aşamalarından biridir. Çok serttir, acı vericidir ama çok hızlıdır.
35:11Canlılığın ve ardından insanın kökeninin spritüal versiyonunda Blavatsky'nin de yazdığı gibi din ve bilim ilginç bir noktada birleşiyor.
35:21Örneğin maddeye ruhun üflenmesinden, dünyanın bir imtihan yeri olmasından, ilahi bir nizamın varlığından bahsedildiği gibi evrim, kütle çekimi ve kuantum fiziği gibi bilimsel olgular da yer alır ve yine ilginç bir şekilde hiç boşluk bırakmadan izahını bulur.
35:38Gelişmiş dünya dışı bazı akıllı uygarlıkların da bu büyük deneyin içinde yüksek ruhsal varlıklarla iş birliği içinde ilahi bir plan üzere insanlık için yani varlığın bu sınavı en kolay şekilde geçebilmesi için çok büyük bir çaba sarf ettikleri, büyük fedakarlıklar yaptıkları anlatılır.
35:58Aslında çok değerliyiz. Dünyaya gelmemiz, yaşadığımız ve yaşayacağımız zorlu sınavlar bizim iyiliğimiz içindir.
36:06Her şey kontrol altındadır, gözlem altındadır ve kimse bunu bozamaz.
36:12Tüm bu anlatılanlardan çıkan sonuca bakılırsa zannettiğimiz şekilde ölüm denen bir şeyin de olmadığı, ölümün sadece bu yoğun maddesel dünya bedeninden ayrılarak varlık halimize geri dönüşümüz olduğu anlaşılır.
36:25İnsan dünyadaki bu insanlık safhasını tamamladıktan ya da dünya okulunu başarıyla bitirdikten sonra varlık halinde başka bir kademeye yükselir.
36:35Burası onu yeni vazifesine hazırlayacak yarı süptil maddelerden oluşan, kademelenme göstererek yoğun taraflarıyla dünyaya, ince taraflarıyla süptil olan vazife planına yaklaşan,
36:46dünyadaki sevgiyle kıyas edilemeyecek bir genişlik ve kapsamdaki sevginin ve hakiki bir mutluluğun hakim olduğu insan varlıklarına mahsus arasat planına yükselir.
36:58Bu kademenin adı sevgi planıdır.
37:02Araştırmacı yazar Erhan Kolbaşı'ya göre bizi o seviyeye çıkarabilmek için dünya dışı zeka çok kullu, çok boyutlu, devasa bir çalışma yürütüyor.
37:12Bu sırada evrenin çok farklı noktalarından gelerek insan bedenine enkarne olmuş milyonlarca varlık,
37:18dünya dışı uygarlıkların uzantısı gibi dünyada yoğun bir şekilde çalışıyor, insanların kolektif bilincini durmadan yükseltiyorlar.
37:26Dünya dışı zeki varlıklar onların henüz çocuk olanlarıyla temaslar kuruyorlar.
37:31Birçok insan alıkonma dediğimiz yöntemle gemilere alınarak aktive ediliyor, enerjileri ayarlanıyor, onlara bilgi yükleniyor ve dönüşüme uğratılıyorlar.
37:41İnsan türünün yeni ve kozmik modeli olarak melez bedenler üretiliyor ve dünyanın titreşimini adeta ateşlemek için hazırlanıyorlar.
37:50İnsan ve dünya dışı varlıkların yeni genetik bir karışımı olan bu üst versiyon türün birçok örneğini yakın gelecekte aramızda göreceğiz.
37:59Evrensel değer yargılarıyla bezenmiş bu yeni insan, yüksek empati sahibi, pislişik yapısı güçlü, birlik bilincine sahip,
38:07farkındalığı yüksek, yargılamayan ve tüm varoluşa koşulsuz bir sevgiyle bakan bir model olacaktır.
38:28İzlediğiniz için teşekkür ederim.

Önerilen