• 3 ay önce
Türkiye Ormancılar Derneği'nden yapılan açıklamada, 2018 yılında Orman Kanunu’na konulan ek 16’ncı maddenin, yasadışı yollarla işgal edilmiş orman alanlarını orman sınırları dışına çıkararak işgalcilerin ödüllendirilmesini olanaklı hale getirdiği ve henüz işgal edilmemiş orman alanlarının da yerleşim alanına dönüştürülmesi amacıyla orman sınırları dışına çıkarılmasının önünü açtığı ve Anayasa'ya da aykırı olduğu belirtilerek, bu maddenin kaldırılması istendi.
Haber/Kamera: Onur DURSUN
(İSTANBUL) - Türkiye Ormancılar Derneği'nden yapılan açıklamada, 2018 yılında Orman Kanunu'na konulan ek 16'ncı maddenin, yasadışı yollarla işgal edilmiş orman alanlarını orman sınırları dışına çıkararak işgalcilerin ödüllendirilmesini olanaklı hale getirdiği ve henüz işgal edilmemiş orman alanlarının da yerleşim alanına dönüştürülmesi amacıyla orman sınırları dışına çıkarılmasının önünü açtığı belirtilerek, bu maddenin kaldırılması istendi.

hbrlr1.com/cbbtlifckckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Değerli basın mensupları, değerli dostlar, bugünkü basın
00:07toplantısına hoş geldiniz.
00:11Kamuoyunun son yirmi yılına dikkat çektiği eee Türkiye'nin
00:20en önemli doğal varlıklarından olan ormanlarımızdaki azalma,
00:26bozulma ve daha daha da önemlisi ormansızlaşma sürecini
00:32sürekli gündeme getiren ve bu konuda kamuoyunun dikkatini
00:37çeken eee açıklamaları Türkiye Ormancıları da ne zaman zaman
00:41yapmaktadır. En önemli sorunlardan bir tanesi olarak
00:46ele aldığımız ormansızlaşma Türkiye'de bildiğiniz gibi
00:52orman sınırları dışına çıkarma yani kamuoyunun iki binli
00:56yıllardan beri dikkatini çeken iki B diye bildiğimiz orman
01:00sınırları dışına çıkarma ormanların ormanlık alanların
01:05ormancılık dışı amaçlarla tahsisi aşırı üretim, orman
01:10yangınları, ormanlardaki parçalanma yani bunları ııı
01:14sıralamak mümkün ama tüm bunların yanında bunlar
01:18yetmiyormuş gibi bu sürece iki bin on sekiz yılın nisan
01:23ayında yedi bin yüz otuz dokuz sayılı yasayla ek on altı diye
01:29orman kanununa bir madde daha eklediler. Bu madde öyle bir
01:33madde ki bu biraz önce söylediğim bu sürecin yani
01:39orman ormanların ormansızlaşma sürecini çok daha fazla ileriye
01:44götüren yasa hukuk tanımayan istenildiği zaman istenildiği
01:50şeyi yapan bir madde olarak gecelik kararnamelerle
01:55kamuoyunun gündemine girmeye başladı. Bugüne kadar da iki
01:58bin on sekiz yılından bugüne geldiğimiz noktaya kadar da üç
02:03bin beş yüz hektarın üzerinde bir alan bugün orman sınırları
02:09dışına çıkarılmış durumda. Niye bu kadar önemli? Çünkü
02:14hiçbir kriteri yok. Sadece tarihi baz alan. Yani iki bin
02:17on sekizde eğer yerleşime açılmışsa ya da açılması
02:22mümkünse orman olarak muhafazasına hiçbir yarar
02:26görmediği yeri Cumhurbaşkanı bir gece kararnamede sabah
02:30halinde uyanıyorsunuz bir bakıyorsunuz falan yerde
02:32şuralar şuralar eee Türkiye'nin birçok yerinde
02:35illerinde orman sınırları dışına çıkarılmış. Arkasından
02:40koşturmakla bunun takibi de mümkün değil. En son Bayraklı'da
02:45İzmir Bayraklı'da çıkan çıkartılan orman sınırları
02:50dışına çıkartılan alan biliyorsunuz yangına da eee konu
02:55olmuştu. Bunun üzerinden eee bir basın açıklaması eee sevgili
03:02hocam Cihani Ördenmez orman fakültesi öğretim üyesi aynı
03:06zamanda derneğimizin bilim kurulu üyesidir. Eee
03:11açıklamayı bu anlamdaki eee konuyu irdeleyecek. Ben sözü
03:17fazla dağıtmadan eee Cihan Hocama bırakıyorum. Buyurun
03:21hocam. Teşekkür ederim başkanım. Hoş geldiniz hepiniz.
03:25Şimdi İzmir eee Bayraklı'da orman sınırları dışarısına
03:29çıkarılan alanla ilgili bu basın açıklaması ama ben biraz
03:33daha eee hem konunun genel kapsamını eee hem de İzmir'deki
03:38tarihsel gelişmeyi anlatarak durumun ne kadar eee tuhaf
03:43olduğunu ben tuhaf diyorum tırnak içerisinde başka bir
03:46şey diyemiyorum. Ya aslında tuhaf yetmez bu durumu
03:48açıklamaya ama tuhaf diyerek yetinmek istiyorum. Zaten
03:51ülkenin tamamı tuhaf şu anda. Çok tuhaf bir zamandan
03:54geçiyoruz. Eee ama bizim konumuz ormanlar ve ormancılık.
03:59Bu Bayraklı özelinden ekonaltı geneline doğru bir
04:03geçiş yapmak ya da ikisi arasındaki ilişkileri de
04:05görmezden gelmemek lazım. Şimdi bizim Türkiye'deki ormancılığın
04:10eee temeli eee daha doğrusu Türkiye'deki her şeyin temeli
04:14Türkiye Cumhuriyeti Anayasası bildiğiniz üzere ve bizim
04:17anayasamızda da ormancılığımızı şekillendiren bazı hükümler var.
04:22Yüz altmış dokuz ve yüz yetmişinci madde hepinizin
04:25bildiği gibi ama konumuz açısından yüz altmış dokuz
04:28önemli. Eee arkada da görüyorsunuz. Bir defa yanlış
04:32alanlarla ilgili yüz altmış dokuzun bir hükmü var. Diyor ki
04:35yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir. Ve bu
04:39yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Özet bir
04:42cümle. Burada sadece tarım ve hayvancılık yapılamaz demek
04:46değil bu aslında. Yanan orman alanlarında başka çeşit bir
04:48arazi kullanımı mümkün değildir. Yanan orman yine
04:52orman haline getirilir. Açık ve net. Yıl içerisinde. Efendim?
04:56Yıl içerisinde. Yıl iç anayasa onu demiyor da kanun ve
05:00yönetmelik de diyor ama anayasa burayı orman yapacaksın. Eee
05:05ekon altı açısından önemli olan kısım ise tabii yüz altmış
05:08dokuzun tamamı burası değil. Ben sadece ilgili kısımları
05:11aldım. Maalesef bin dokuz yüz altmış bir anayasasına bin dokuz
05:15yüz yetmiş yılında girmiş bir değişikliktir. Bu o zamanki yüz
05:19otuz birinci maddeye bin dokuz yüz seksen iki anayasası da
05:21aynen aldı. Orman olarak muhafazasında bilim metan
05:25bakımından hiçbir yarar görülmeyen, aksine tarım
05:28alanlarına dönüştürülmesinde kesin yarar olduğu tespit
05:31edilen yerler ile otuz bir on iki bin dokuz yüz seksen bir
05:35tarihinden önce bilim ve bakımından orman niteliğini
05:39tam olarak kaybetmiş alanlar orman sınırları dışına
05:42çıkarılır. Bunun dışında sınırlarda daraltma yapılamaz
05:47diyor. Demek ki bizim anayasamıza göre bir orman
05:49alanını orman sınırları dışarısına çıkartmak için iki
05:53koşul var. Birincisi bilim ve tam bakımından orman olarak
05:58muhafazasında hiçbir yarar olmayacak. Ki böyle bir orman
06:02alanı var mıdır? Düşünebiliyor muyuz? Yani teorik olarak
06:06mümkün değil böyle bir orman alanının varlığı. Ama farz
06:09velim yani bilim ve tem bakımından orman olarak
06:12muhafazası mümkün olmayacak. Bir de tarım alanına
06:16dönüştürülmesi ııı yararlı yani tarım alanına
06:20dönüştürülmesine kesin yarar olacak. Yani orman olarak
06:23muhafazasında bir ııı yarar olmayacak koşulu yeterli değil.
06:30Artı bir de tarım alanına dönüştürülmesi gerekecek. Bu bu
06:35tür alanlar orman sınırları dışarısına çıkarılır. Ikinci
06:38koşu ne? Böyle değil ama otuz bin on iki bin dokuz yüz
06:41seksen birden önce orman niteliğini yitirmiş. Burada da
06:45hemen parantez edeyim. Ya Türkiye'nin ekolojik
06:47koşullarında hiçbir orman niteliğini yitirmez. Yitirtilir.
06:51Bu aslında o demek. Orman durup yani burada bir sürü orman
06:55mühendisi var. Çoğunuz benden daha deneyimlisiniz.
06:58Biliyorsunuz yani ormanı kendi haline bıraktığımızda orman
07:00niteliğini yitirmez. Zaten orman diyebilmemiz için kendi
07:04kendine devam ettirebilir olması lazım. Orman niteliği
07:07yitirtilir. Böyle alanları orman sınırları dışarısına
07:11çıkarır demiş anayasa. Bu da Sayın Başkan'ın dediği gibi
07:15hepimizin bildiği iki de bin dokuz yüz yetmiş üçten beri
07:18uygulanıyor. Iki bin yirmi üç sonu rakamlarıyla yedi yüz bin
07:22hektara yaklaştı. Bu alan. Peki ek on sekiz konumuz özür
07:28dilerim. Ek on altı iki bin on sekiz yılında o diyor ki
07:32bakın bu da ek on altı orman kanunu iki bin on sekiz yılında
07:35eklenen ek on altı bizi ilgilendiren kısım şu kırmızı
07:38kısım bilim ve fen bakımından orman olarak muhafazasında
07:42hiçbir yarar görülmeyen. Tamam burası anayasaya uygun. Ve
07:47tarım alanına dönüştürülmesi de mümkün olmayan yerler. Anayasa
07:51ne diyordu? Bilim ve fen bakımından muhafazasında yarar
07:56görülmeyecek ve tarım alanına dönüştürülmesi yararlı olacak
07:59diyordu değil mi? Şimdi anayasayla yasa çelişti mi
08:03burada? Bir. Iki bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte
08:08üzerinde yerleşim yeri bulunan. Yani iki bin on sekizden önce
08:13üzerine yerleşim yeri yapılmış. Anayasa ne diyordu? Otuz bin on
08:17iki bin dokuz yüz seksen birden önce diyordu. Değil mi? Eee bu
08:22iki bin on sekiz diyor. Anayasa seksen bir derken bu iki bin on
08:26sekizdi. Etti mi iki ikinci çelişki? Yani ek on altı
08:30dediğimiz yasal düzenleme aslında anayasaya iki temel
08:33konuda taban tabana zıt. Fakat hal böyle olmuyor. Ya bu kadar
08:39basit bunu anlamak için hukukçu olmaya falan gerek yok. Yani
08:42elbette haddimizi biliriz. Yani hukuk tekniği açısından
08:46tartışılabilecek bazı şeyler vardır. Biz o konuda haddimizi
08:50bilir susarız. Ama burada susmaya gerek yok. Anayasa
08:53diyor ki orman olarak muhafazasında yarar olmayacak.
08:56Bir. Iki tarım alanına dönüştürülmesi yararlı olacak.
09:00Ama senin kanunun diyor ki orman olarak muhafazasında bir
09:04yararı olmayacak. Tarım alanına dönüştürülmesi de mümkün
09:08olmayacak. E ne oldu? Anayasayla çelişki. Anayasa
09:12otuz bir on iki bin dokuz yüz seksen biri son tarih olarak
09:15koymuş. Ek on altı ne diyor? Iki bin on sekizden önce diyor. Bu
09:19kanun yürürlüğe girmeden önce. Iki tane temel çelişki. Hal
09:23böyleyken anayasa mahkemesi bu maddeye anayasaya uygun dedi.
09:28Şimdi anayasa mahkemesi buna uygun dedikten sonra boynumuz
09:33kıldan ince derken gülüyorum değil mi? Anayasanın
09:36mahkemesinin bazlı dedikleri uygulanmıyor Türkiye'de. Ama biz
09:40hukuka inanıyoruz. Anayasa mahkemesi bunu dediyse yapacak
09:43bir şey yok. Artık bu hüküm hukuka uygun bir hükümmüş gibi
09:47davranmak zorundayız. Ve zaten iki bin on sekiz yılından
09:51beri de bu madde uygulanıyor. Sayın Başkan'ın dediği gibi de
09:54üç bin beş yüzey civarında orman alanı metrekare olarak
09:59söylersek üç milyon

Önerilen