• 2 ay önce
Tüzük kurultayında kürsüye çıkan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Manur Yavaş, CHP yönetime sitem dolu sözler sarf etti. Kendisine kürsüye çıkıp konuşma yapacağının 1 saat önce haber verildiğini ifade eden Yavaş, "Ben de Ekrem Başkan gibi Türkiye'nin sorunlarına değinmek isterdim ama bir saat önce telefon açılıp 'Siz de konuşun' dendi. 14 belediye başkanından ikisini konuşturunca aylardır yakılan fitne ateşine odun atmış oluyoruz" dedi.
CHP'nin Tüzük Kurultayı'nda belediye başkanlarının konuşmasına ilişkin kısa süreli gerilim yaşandı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, diğer belediye başkanlarının da konuşması gerektiği yönünde açıklama yaptı. Kısa süreli gerginliğin yaşandığı kurultayda İmamoğlu ve Özel, Yavaş'ın gönlünü aldı."POLEMİK ÇIKARMAK İSTEMİYORUM AMA...

hbrlr1.com/cbbdytifkckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Evet, polemik falan çıkartmak istemiyorum ama ben de Ekrem
00:05başkanımın güzel konuşması gibi sizlerle bir konuşma yapmak
00:10isterdim. Hazır bir şekilde Türkiye'nin tüm sorunlarına
00:14değinen değinen ve bu konulardaki fikirlerimi de
00:18açıklamak isterdim. Ama maalesef bir saat önce bana
00:24telefon açıp siz de konuşun derdi. Yani değerli arkadaşlar
00:28bir kasıt aramıyorum ama kurumsal bir partiyle eğer iki
00:36belediye başkanı konuşturuluyorsa şöyle bir sorun
00:39vardır. Aylardır yapılan fitne ateşine yani Ekrem mi? Mansur
00:46mu? Ki şiddetli bir şekilde karşı çıkıyor. Bu konuda Sayın
00:51Genel Başkanımızın görüşü belli. Açıklamaları belli. Biz
00:56on dört tane büyükşehir belediye başkanıyız. Sadece
00:59ikisini konuşturursanız maalesef buradan fitne ateşine
01:05biz de odun atmış oluyoruz. Yani ben isterdim ki bütün
01:10arkadaşlarımız bu konuda görüşlerini açıklasın ya da eğer
01:15ileriye matuk bir şey düşünülüyorsa iki arkadaşımıza da
01:20ikimiz de farklı fikirlerde değiliz. Aynı şeyler
01:23anlatacağız. Aynı duygulara sahibiz ama en azından bir
01:28gece öncesinden promptörde hazırlayarak biz ya da
01:32promptörsüz bir konuşma hazırlayabilirdik. Cuma günü
01:36için konuştuğumuz bu mesele eee Cuma günü buradaki programın
01:41uzaması ben hatta çok gerildim. Hatta başkanlarıma dedim ki
01:45yukarıda inelim aşağıya bu iş onda başlamayacaksa kaçta
01:48başlayacak? On bir kırkta başlayabildi. Odada da
01:52başkanımızla beraber indik. Burada saat on buçukta
01:55oturduk. Millet gelsin diye. Bir saatte burada oturduk. O gün
01:59olmayınca bu program bu konuşmanın bugüne
02:01kaydırılacağını Selin Hanım bana söyledi. Peki dedim. Teşekkür
02:05ettim. Dün öğretti. Ama hayır başkanım şimdi başka anlaşılır
02:09yani. Ben ben dün öğrendim. Ben sizin ben sizin
02:13konuşacağınızdan bile haberdar değilim. Hatta hatta Sayın
02:18Genel Başkanımız burada iki belediye başkanı konuşacak
02:21deyince siz de yanımdasınız. Ben kim konuşacak onu da
02:26bilmiyorum. Açık söyleyeyim. Sorun değil. Selin Hanım kendi
02:29konuşmasında hocadan bahsedince Yılmaz Büyükerşen Akademi
02:34falan dedim acaba o mu konuşacak? Bu kadar da derin
02:37ilçimden düşündüm. Çünkü konuşmama son notları sizin
02:41kaleminizle yazdım orada. Yani defterimi yazdım. Bu kadar açık
02:45ve şeffaf. Sonra çıktım konuşmamı yaptım. Başkanım size
02:50hem Mansur Başkanım derim. Hem Mansur abi derim. Hem Ankara'ya
02:54gelir seni ararım. Bak iki gün önce aradım. Cuma namazını
02:58beraber kılalım mı diye sekreterine not bıraktım ama
03:01nasip olmadı yetişemedik. O da benim. Yetişemedik. O da senin
03:05suçun başkanım onu söyleyeyim uzadı. Bu kadar açık ve
03:08şeffaf yetişemedik. Ben bu kadar aşığım sen de bu kadar
03:11açıksın. Onun için bizim aramızda bir sorun olmaz.

Önerilen