• 3 ay önce
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ OLMAYAN YERDE OT BİTER Mİ ? Güüüünaydın… bugün sizi çok önemli bir sanayici iş insanı ile ADNAN DALGAKIRAN ile tanıştırmak istiyorum… Adnan beyle vasatlığı, küçük düşünmeyi, özgürlüğü ve adaleti konuştuk… hepsinin yolu refaha çıkıyor ! Ya özgürlük, ya sefalet… YAYINDAYIZ :

Destek Olmak İçin:
https://www.youtube.com/channel/UCojOP7HHZvM2nZz4Rwnd6-Q/join

Özlem Gürses'le 5 Dakikada Dünya Gündemi
Podcast Linki : https://open.spotify.com/episode/2BrfT4VHgTtUJcevyM2cLn?si=rIy-2Q8eS7O0y9zvblRArw

Özlem Gürses gündemi sizin için yorumluyor...
•••

Yeni Videolardan Haberdar Olmak İçin - https://bit.ly/3dEwomR
•••
- Sosyal Medya -
https://www.instagram.com/ozlemgurses/
https://twitter.com/OzlemGurses
http://www.ozlemgurses.com/
•••
Bize Ulaşmak ve İşbirliği Yapmak İçin : iletisim@ozlemgurses.com

#ÖzlemGürses

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Benim de hayatımı değiştirmiş olan bir insanla konuşacağız, çok sevgili bir dostum ama aynı zamanda Türkiye'nin ilk 500 sanayi kuruluşundan birinin de hem kurucusu hem sahibi yönetim kurulu başkanı.
00:11Bizim ekonomi anlayışımız toplumsal kültürle işçi. Kısa vadeli küçük çıkarlar. Orta düşük ve düşük teknoloji bu değişmiyor.
00:20Bizim burada orta yüksek teknolojiye geçebilmemiz lazım en azından. Benim dedemin köyünde 20 hane varsa 8 tane kahve var. Bu kahveciler de girişim.
00:32Dönüşüm X konusunda daha inovatif bir şirketin kurulup diğer inovatif olmayanını yok etmesi. Böyle gelişmiyor Türkiye'de olaylar.
00:43Mesela eğitim sistemini her gelenin değiştirdiği bir şey olur mu? Kendini inşa edebilir değil mi? Şimdi biz buna izin vermiyoruz.
00:50Kendini inşa meselesi çok önemli.
00:52Biz buna izin vermiyoruz. Hepimiz bizim gibi bir şey istiyoruz. Almanya'daki üniversite öğrenci sayısı 2 milyon, nüfus aynı sende 8 milyon.
01:01Türkiye'nin sofistike konuları anlayabilen insan yüzdesi az. Kamunun kaynakları verimli kullandığını denetleyen bir mekanizman var mı?
01:11Var mı?
01:12Var tabii ki. Kültür artık dünyada üretilen ve iraç edilen bir unsur haline geldi. Kültürün değişiminde iki tane şey var. Bir eğitim, iki kurallar.
01:28Merhaba. Bana baştan anlata hoş geldiniz. Bu pazar biraz ekonomi, biraz Türkiye, biraz vasatlık, orta gelir tuzağı, iş dünyası, üretim ekonomisi bunları konuşacağız.
01:39Çok önemli bir insanla, benim de hayatımı değiştirmiş olan bir insanla konuşacağız. Çok sevgili bir dostum.
01:44Ama aynı zamanda Türkiye'nin ilk 500 sanayi kuruluşundan birinin de hem kurucusu hem sahibi yönetim kurulu başkanı.
01:51Benim hayatımı nasıl değiştirdi? Önce onu anlatayım isterseniz. Kronik Kitap, kendisinin kurucusu olduğu bir yayın evi, bir kitap evi.
01:59Bir gün beni aradı. Ben tanımıyorum kendisini. Dedi ki, ben başarısızlık hikayeleri anlatmak istiyorum Türkiye'ye.
02:06Dedim ki, zaten hep onu anlatıyoruz senelerdir. Niye böyle bir şey istiyorsunuz?
02:11Çünkü dedi insanlar hep sanki bu başarılar sıfırdan kolaylıkla gelmiş gibi davranıyorlar.
02:17Ama öyle değil. İnsanlar birçok engeli aşarak aslında bir şeyleri başarıyorlar.
02:22Böyle on popüler isim, ünlü isim başarısızlık hikayelerini anlatsa ilginç olmaz mı sizce de dedi.
02:28Dedim bir konuşalım ve böylece benim hayattaki tek kitabım, bir derleme kitapı olan Röportajlar serisi, Bazen Olmaz hayata geçti.
02:36Aslında devamını yapmak istiyorum. Çünkü hikayenin devamı var. Bazen de olur var.
02:42Olanlar var çünkü. Neden olmasınlar var? Tam da bunları konuşacağız.
02:47Adnan Dalgakıran, Dalgakıran makinelerinin kurucusu ve sahibi. Adnan Bey benimle birlikte hoş geldiniz.
02:53Hoş bulduk.
02:54Hasret kaldık birbirimize. Yani bana baştan anlat da olmasa, yayın da olmasa görüşemeyeceğiz neredeyse.
03:00Nasılsın Serşan Hanım? İşler nasıl?
03:03Bu meşhur bir soru. Her şey yolunda mı?
03:06Yolunda olan var olmayan var. Ama biz hani genelde kendi kültürümüzde ya çok iyi deriz ya çok kötü deriz.
03:13Yani olan var olmayan var.
03:15Bazen olmuyor.
03:17Bazen olmuyor şeklinde. Hayat devam ediyor.
03:20Şimdi bizim konseptimiz bana baştan anlat. Dolayısıyla izleyicilerimiz bir beş altı dakika sizi tanısın isterim.
03:28Siz kimsiniz? Adnan Dalgakıran kim? Hayata nerede?
03:31Asıl sen kimsin?
03:32Tam öyle değil ama hani hikayenizi defa farklı mecralarda anlattınız ama ilk defa sizinle tanışan insanlar için.
03:41Siz aslında Perpa'da babanızın iş yerinde büyümüş.
03:44Perşembe pazarında.
03:45Perşembe pazarında. Ona ne deniyor?
03:47Perşembe pazarında.
03:48Perpa ayrı bir yer çünkü.
03:49Tabii o ayrı. O sonradan.
03:50Eyvallah peki.
03:51Çok yıllar sonra.
03:52Sonra kuruldu.
03:53Perşembe pazarı o zaman küçük atölyelerden yirmi metrekare, yirmi beş metrekare.
03:57Küçük atölyelerden oluşan.
03:59Türkiye'de sanayi çok zayıf.
04:01Menemen yok gibi.
04:03Üretilen çok fazla şey yok.
04:05Ama oralarda tamiri yapılıyor işte pek çok ürünü filan.
04:08Bu tür Türkiye'nin ana belki işte bu küçük işletmelerden oluşan ilk yeri diyelim.
04:14Böyle minik minik esnafı konuyu orada başlamıştır.
04:17Tabii sadece özelliği o değil.
04:19İşte Ermenisi, Yahudisi, Rumu, Lazı, Kürdü, Aleyhisi, Sünnisi.
04:24Herkesin bir arada olduğu bir yer.
04:27Bence muazzam bir şey.
04:29Bunun altını çizmek istiyorum.
04:31Bu önemli çünkü.
04:32Benim de babamın otuz metrekare bir atölyesi vardı orada.
04:35Babanız İstanbul'da mı buraya gelmişti?
04:37Yok babam on üç yaşında köyden İstanbul'a gelip.
04:40Hangi köy bu?
04:41Kastamonu, İneboğlu civarında bir köyden.
04:45Buralarda bekar odalarında zor şartlar hayat şartlarında.
04:49Türkiye'nin ilk hamlelerini yapan insanlar bu insanlar zaten.
04:53Tornacı olarak çalışmış uzun yıllar Rumların yanında çalışmış.
04:57Daha sonra o da zaten belki girişimcilik kanı oradan geliyor.
05:01Bir cesaretle kendisi taksitte bir torna tezgahı alıyor filan.
05:05Kendisine böyle bir atölye kuruyor.
05:07Siz orada mı büyüdünüz?
05:08Ben okurken de erkek kardeşimle beraber babam bizi atölyeye götürürdü.
05:1313-14 yaşında.
05:14Bu böyle ilkokul ortaokul filan.
05:15Tabi tabi ortaokul filan.
05:17Oralarda ve torna tezgahlarında çalışarak büyüdük diyebiliriz.
05:20Hem torna tezgahlarında çalışarak ama aynı zamanda da çok farklı bir sosyal ortamın içerisinde.
05:26Çok az evvel bahsettiğim farklılıkların olduğu bir yer.
05:29Çok kültürlü.
05:30Tabii o beni hayatımda en önemli beni etkileyen en önemli unsurdur yani.
05:34Sürekli bunu vurguluyorsunuz.
05:35Ne yaşadınız ki orada?
05:36Mesela ne olurdu ki orada?
05:37Ne bileyim bir çay manasında bir kahvede otururken ya da tarlada.
05:41Türkiye'de olmayan şeyleri yani farklı insanların bir arada yaşama kültürü.
05:45Şu anda Türkiye'nin çok da tanımadığı.
05:47Kaybettiği belki.
05:49Kaybettiği belki.
05:50Birbirinden inanılmaz derecede farklı insanların hiçbir sorunu olmadan birlikte yaşayabildiği ve farklı kültürler birbirini de etkiler.
05:58Dolayısıyla da diğerleri başka kültürlerden bir şeyler öğreniyor filan.
06:02Birlikte yaşamayı öğreniyorsunuz.
06:04Bu çok önemli bir şey yani.
06:06Ne bağlıyordu o insanlara orada sizce?
06:08İnsan olmak bağlıyordu.
06:10Çünkü kendi farklı inanışlarını ve yaklaşımlarını öne çıkarsalar büyüklük kargaşa ve kavga ortaya çıkardı.
06:20Onları kendilerinde barındırıp sahip oldukları kültürlerin dışa uğrumlarıyla beraber birlikte daha geniş bir kültürel yapı,
06:30daha işte empati yapan, daha anlayışlı birbiriyle,
06:33biyolog içerisinde birbirlerinin bir tehdit olmadığını gören, öyle bir algısı olmayan bir yapı.
06:41Öğreniyorsunuz.
06:42Yani ben mesela yıllar içerisinde iracat yaptığım zaman giderek farklılaştım.
06:46Çünkü daha evvelden daha milliyetçi, daha farklı bir dünyanın en iyisi biziz filan gibi.
06:51Çünkü öyle okuyorsunuz, görüyorsunuz.
06:54Ama öyle olmadığını insanların dünyada iyi insanlar, kötü insanlar.
06:58Çalışkan insanlar.
07:00Çambeller. İnanılmaz bir renk olduğunu görüyorsunuz.
07:04Dünyanın her yerinden dostlarınız oluyor.
07:07Küba'dan, Ukrayna'dan, Amerika'dan, Avustralya'dan, Çin'den.
07:10Şimdi bugün öyle artık sizin hayatınız ama 30 metrekarelik bir torna tezgahının olduğu bir dükkandan gelindi buraya.
07:16Kaç kardeşsiniz?
07:17Üç kardeşiz. Bir erkek kız kardeşim var.
07:20Erkek kardeşimle beraber çalıştık.
07:22Tabii iş hayatının insanı nasıl baktığınızla ilgili her şey ama çok da geliştirici bir yönü var.
07:29Farklı insanlarla bir araya geliyorsunuz.
07:31Tabii iş hayatına nasıl baktığınız onları biraz sonra konuşacağız.
07:36Mühendisim ama dediğim gibi asıl hayata bakışımı Perşembe pazarından aldım.
07:43Oradaki dünyadan aldın.
07:45Kesinlikle oradan aldım.
07:46Yani öbür taraf daha tek düzey.
07:48Yani orada sana herkes bir yön ver.
07:50Dünyada şöyle bir şeyin içerisindeyiz.
07:52Herkes bize bir yön vermeye çalışıyor.
07:54Her toplum, her güç odağı.
07:58Herkes size bak bu doğrudur.
08:00Öyle bir dünyanın içerisinde yaşamıyoruz.
08:02İşte sıradanlık böyle bir şey yaratıyor ve herkesi aynı şeyden tornadan geçmiş gibi aynı yapmaya çalışıyor.
08:11Tek tip.
08:12Tabii ama siz onun öyle olmadığını biliyorsunuz ve görüyorsunuz.
08:15Tabii bu da başka bir direnç gerektiriyor.
08:18Çünkü o büyük topluluk yaratıcı sınıfı her zaman taşa tutmaya, kendinden farklı olanı reddetmeye ya da ona tepki göstermeye.
08:27Çünkü burada bakın yanımda bazı kitaplar getirdim.
08:31Bunlardan bir tanesi Bey'in daha fazlasını ister.
08:34Daniel Lieberman ve Michael Long'un kitabı.
08:37Bey'indeki tek bir kimyasal aşkı, cinselliği, yaratıcılığı nasıl etkiler ve insanlığın kaderini nasıl belirler?
08:44Çok kitap okuyan bir adamsınız.
08:45Yayın evi kurdunuz o yüzden zaten biliyorum.
08:48İnsan beyninin nasıl çalıştığını bilmemiz çok önemli.
08:51Kendimizi bilmemiz lazım.
08:53Kendimizi yani doğru tanımlayabilmemiz için bizim beynimiz nasıl çalışıyor?
08:57Alain Deneau vasatlığın iktidarı.
08:59Yeni İnsan yayın evinden bu da.
09:01Bu da biz Türkiye'de vasatlı konuşurken dünya da vasatlı konuşuyor.
09:06Ama bir Alman'ın vasatıyla bizim vasatımız farklı tabii.
09:10Seviye anlamında.
09:11Sudanlı'nın vasatı.
09:12Seviye anlamında.
09:13Yaygınlık anlamında tabii.
09:14Evet tabii.
09:15Çünkü vasatlık nedir?
09:16Ortalama olduğu için belirli bir ortalama, belirli bir rutine giriyorsunuz ve bu rutin ve bu vasatlık bir konfor alanı oluşturuyor.
09:23Bu ülkeler için de böyle, toplumlar için de böyle.
09:26İnsanlar için.
09:27İnsanlar için içerisinde de böyle.
09:28Evlilik için de böyle.
09:29Her şey için böyle.
09:30Anlatabildim mi?
09:31Oraya da bir kere girdin mi oradan çıkamıyorsun ondan.
09:33Tabii.
09:34Çünkü o bir konfor alanı.
09:35Onun getirdiği bir konfor var.
09:36Yani çünkü insan beyni işte oradan insan beyni sofistik olan şeyden son derece rahatsız olur.
09:42Allah Allah.
09:43Tabii.
09:44Hiç sevmez.
09:45Basiti seviyor yani.
09:46Tabii.
09:47Niye mesela sosyal medya bu kadar çok yaygınlaştığınızda.
09:49Ve niye mesela herkes yalana daha fazla inanıyor.
09:51Basit olanı sevmez.
09:52Sofistik olanı hiç sevmez yani.
09:54Sofistike bir şeyi beynin konsantre olabilmesi için o sofistike alanları kendi beyninizde eğlenceli hale getirmeniz lazım.
10:02Ya da kompartmanları bölüp sadeleştireceksin.
10:05Evet parçalaşma, parça parça yapmanız lazım.
10:09Türkiye'nin aslında içinde bulunduğu şeyleri konuşurken sofistike bir alan bir şeylerin Türkiye'nin gelişmesi, büyümesi, başka bir yere atlamak.
10:16Hep bunu hayal ediyor.
10:18Hep potansiyelimiz var.
10:19En çok duyduğun kelime budur belki.
10:21Bizim müthiş bir potansiyelimiz var.
10:22Türkiye'nin potansiyeli.
10:23Evet.
10:24Yani bu çerçeve içerisinde çalışırken daha sonra işte askerden geldim falan.
10:27Babamın o atölyesini aldık.
10:29O otuz metrekare top atölyesi.
10:31Onu aldık ve dünyanın kendi konusunda sayılı şirketlerinden biri haline getirdi.
10:35Ya bu az buz bir başarı hikayesi değil.
10:37Bunun rakamlarını vermenizi istiyorum.
10:39Siz mühendislik okudunuz.
10:40Kimya mühendisliği okudunuz.
10:42Kardeşiniz de herhalde mühendislik okudu.
10:45Kardeşim yok o iktisatçı.
10:47O meslek sisteminden iktisat okudu.
10:49Babamla daha fazla haşır bir yaşın oldu.
10:51Aslında o.
10:52Ben üniversitede biraz tüydüm.
10:53Babam çok otoriter bir adamdı.
10:54Öyle mi?
10:55Tabii tabii şimdi evde çok iyiydik babamla.
10:57Babamla evden çıkıp atölyeye giderken işte 13-14 yaşında babam kurt adama dönüşüyordu.
11:03Allah Allah.
11:04Nasıl mesela?
11:05Ne yapıyordun?
11:06Çünkü işinde çok otoriter.
11:07O işini çok seviyor ve orada ağır bir otoriter.
11:10O 30 metrekare onun iktidar alanı değil mi?
11:12Tabii ki.
11:13Yani şimdi bu iktidar alanı meselesi.
11:15İlle devasa şeylerini şey de.
11:17Herkes zaten bu kültürel bir şey.
11:19Yani küçük olsun benim olsun kavramı var ya.
11:21Herkes kendi iktidar alanlarını böyle oluşturmaya çalışıyor.
11:24Bu da kültür.
11:25Kültürle ilgili bir şey yani.
11:27Ne yapıyordu mesela?
11:28Bir saniye böyle çalışmazsak hemen fırçayı yiyorduk.
11:30Zaten 3-4 kişi vardı atölyede.
11:32Bir de bizdik.
11:33Yani ama biz de çocuğuz tabii.
11:35Ben de eve gidip mahalleye gidip top oynamak istiyorum falan.
11:39Eğlenmek istiyorsun.
11:40Evet tabii tabii.
11:41Ama çok çalışıyordu.
11:42İşte akşam hava kararmadan gitsek mi?
11:44Yazın çünkü şey olduğu için falan.
11:46O 9-10'a kadar çalışıyordu.
11:47Biz de onunla beraber.
11:49Yani böyle baba oğul şeyi birden bitiyordu orada.
11:53O yüzden üniversitede…
11:55Onu çalışanıydık orada biz.
11:57Okulda tüydüm derken yani biraz üniversitede falan.
12:00Ben okuyorum, derse gidiyorum falan diye.
12:02Tabii tabii.
12:03Üniversite şimdi 70'li yıllarda o zamanın biz.
12:05O yıllarda gençliğim.
12:07Daha doğrusu ergenlik şeylerimiz.
12:09O zamanlar ben Kavata sitesine gidiyordum.
12:11İşte o zaman sağcılar hakimdi okula.
12:14O sağcılarla arasına girdim.
12:16Bir şeyler yapmaya çalıştım.
12:18Sürekli anlamaya çalışan biriyim.
12:20Onların arasına girdim.
12:22Sonra sorular sormaya başlayınca beni bir güzel dövdüler.
12:24Tabii tabii soru sordum.
12:26Sizi dövmek de kolay değil yani.
12:28O zaman ufak tefeğim.
12:30Çok küçüğüm böyle.
12:321.60 falanım.
12:33Sonra solcuların arasına gidiyorum.
12:35Onlar da soruyor, onlar da bir dövdüler.
12:37Hem onlardan hem onlardan dayak yiyeyim.
12:39Ama hep böyle bir şey.
12:41Sorgulama kültürü yok burada yani.
12:46Eleştiri kültürü yok.
12:48Zaten bu yazdığım kitaplı ana direngi noktalarından biri bu.
12:53Yani bir kere kendisini hiç eleştirmiyor kimse.
12:57Ve eleştirel bakarken de yani eleştir şeyde ifratla tefrik dediğimiz ya bir kısım var Türkiye'de bugün de öyle ya.
13:05Bitti, geberdik, yok olduk, mahvolduk.
13:08Bir kesim de var uçtuk, kaçtık.
13:10Patladık, şahlandık.
13:12Uçuyoruz büyük Türkiye.
13:14Yani şimdi biraz sonra rakamlarla da söyleyeceğim.
13:16İkisi de değil yani.
13:18Peki o rakamları gelmeden sizin rakamlarınız ne?
13:20Sonra işte üniversite ondan sonra benim sosyal yanlarımda biliyorsunuz biraz bir şeyleri kurcalamak,
13:26bir şeyleri değiştirme arzusu.
13:28Evet değiştirebiliriz.
13:30Ya bunu insanlar görmüyor.
13:32Bak bunları yapabiliriz arzusu falan.
13:34O Türkiye'nin kendi sarmalının içerisinde mücadele verdiğim alanlar.
13:39İşte makine ihracatçılar birliği başkanlığı yaptım 12 sene.
13:43Türkiye İhracatçılar Meclisi yönetim kurulu üyeliği yaptım uzun yıllar.
13:47TÜBİTAK'ta iki dönem bilim kurulu üyeliği yaptım.
13:50İşte sanayicinin ne işi var falan dediler.
13:54Bir sürü eriş.
13:55Sanayici bilim yapmazsa, bilimle sanayi bir arada olmazsa nasıl kalkışabilir?
13:59Zaten ülkenin şeyi bu.
14:00Yani insanlar bilmediği konularda rahatlıkla konuşuyor.
14:02Yani mesela oradaki bilim kurulu dediğimiz şey politika yapıcıdır.
14:05Yani sanki Balonjojo ile orada bilimsel çalışmalar yapan insanlar değil.
14:10Ama orada 11 tane profesörle birlikte bir tane sanayici vardı zaten.
14:15O da nedir?
14:16Türkiye'nin daha teknolojik alana girmesi için TÜBİTAK sanayiye destekler veriyor,
14:21ARGE destekleri veriyor.
14:22Buralarda politika oluşturulması için orada teknolojik işler yapan bir bu işi bilen insanın bulunması bir kişi az bile yani.
14:32Daha da az bile.
14:34Ama işte böyle bir yerdesiniz.
14:36Neticede yani sinirlerinizin bu ülkede bir şeyleri değiştirmeye çalışırsanız sinirlerinizin çok sağlam olması lazım.
14:42Ya da her şeyi o kadar fazla ciddiyete almamanız lazım.
14:46Evet tablo bu diyeceksin.
14:48Elinden geleni yapacaksın.
14:50İkinci dönem onu yaptım.
14:51Sanayi odasında uzun yıllardır meclis üyesiyim.
14:546 sene başkan yardımcılığı yaptım.
14:57İkinci dönemde istifa ettim.
14:59Beşiktaş'ta ikinci başkanlık yaptım.
15:02Yani TÜBİTAK'tan Beşiktaş'a varıncaya kadar çok geniş alanlarda toplumun farklı kültürleriyle ve farklı kesimleriyle de temas etmiş oldum.
15:13İşte bilimsel alandaki temas da var.
15:15Öbür tarafta futbol alanındaki temas da var.
15:19Burada yaratıcı işler var.
15:21Düşünsel işler var kronik yayın evinde.
15:24Çünkü sermayenin ülkenin kültürünün ve dönüşümüne hizmet etmesi gerektiğini düşünüyorum.
15:31Ben iş hayatında böyle bir para kazanma çok kadar hırs güç değil de bir oyun gibi yani gençlerin bilgisayarda oynadığı bir oyun gibi görüyorum.
15:41Onun için de iş hayatında bana soruyorlar işte bu kadar şeyi nasıl yapsın.
15:47Bir stres yaşamıyorum yani çünkü bir oyun bilgisayarda ne kadar yaşanıyorsa o kadar yaşıyorum.
15:52Bir yolculuğa inanıyorsunuz siz hayattaki.
15:55Tabii şöyle onu kitapta da yazdım dediğim gibi insanın iki tane tercihi var hayatta.
16:01Ya başkasının yazdığı senaryoda oynayacaksınız ya da siz kendi yazdığınız senaryoda oynayacaksınız.
16:09Birincisi müthiş bir konfor alanı ama büyük bir mutsuzluk aynı zamanda.
16:13Çok keyifsiz bir yer yani başkalarının orada zaten onu farkında değil yani kurbanın haşlanması gibi insanlar dünyada haşlanıyor böyle farklı fikirlerle.
16:23Ve nasıl haşlandı kurban sıcak suya atarsanız piştiğinin farkına varmazmış.
16:28İnsanlar da nasıl değiştirildiğinin nasıl bir yere kanalize edildiğinin hiç farkında değiller.
16:34Ya da farkında ama onu değiştirecek, dönüştürecek bir şey yapamıyorlar.
16:37Farkında şimdi büyük çoğunluğu farkında değil farkında olanların da önemli bir kısmı değişime doğru yönelmiyor şey yapmıyor.
16:46Dolayısıyla da ama bu bütün dünyada sorunu ama bazı ülkeler akıllı.
16:53Nasıl akıllı?
16:54İşte bir toplumun daha doğuştan yüzde üçü dördü diğerlerinden farklı.
16:59Daha akıllı, daha çalışkan, daha yetenekleri fazla.
17:05Yetenek havuzu daha gelişmiş.
17:06Şimdi toplumlar geçmişten akıllı toplumlar bu farklı olanları en iyi okullarda okutup en iyi eğitimi verip sistemin önüne koşmuşlar.
17:19Hatta kendi havuzlarındakine de yetinmemişler bazıları işte İngiltere, Amerika gibi ülkeler.
17:24Dışarıdaki havuzdan da biz bunları nasıl alırız demişler.
17:29İşte bizim hani hukuk, demokrasi, özgürlük dediğimiz şeyler dünyada halklar bunlara çok meraklı değildir.
17:35Bakarsanız Türkiye'de de meraklı değil.
17:37Aslında bu sınıfın yetişmesi, geliştirilmesi ve var olması için çok çok önemlidir.
17:47Şimdi size diyecekler ki elitist elitist konuştu adına dalga kıran.
17:51Çünkü şimdi çok meşhur bir laf var ya kimse geride kalmasın.
17:54Haklarda, özgürlüklerde, fırsatlarda kimse geride kalmasın ama herkesin de potansiyeli birbirinden.
17:59Hayat değiştiriyorsa ben eskiden elitistlere elitlere de elitistlere de kızardım.
18:03Ama şunu gördüm ki elit olmayan toplum hiçbir yere gidemez.
18:07Bu çok enteresan bir durum.
18:08Gidemez yani ama şöyle de bir şey var.
18:11Hani koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler diye bir söz vardır ya.
18:15Şimdi bu elitizm kavramını toplumdan bir tık kendini farklı hisseden ama elitlikle hiç alakası olmayan insanların
18:23elit rolü oynadığı bir ya da muamelesi gördüğü bir düzenek de çok son derece yanlış.
18:28Kastettiğim bu değil biliyorsunuz.
18:30Çünkü tabi değil yani elitlik bir pozisyon değil.
18:32Yani elit olup hiçbir yani senin ülkendeki sistem öyle bir şey değil ki gerçek elitleri tamamen dışlar.
18:41Nedir onlar?
18:43Eğitimli olmak, zeki olmak, cesur olmak, yaratıcı fikre sahip olmak.
18:47Yaratıcı sınıf dediğimiz o bahsettiğimiz yaratıcı sınıf.
18:50Yaratıcı sınıf.
18:51Her alanda ama sanayide de öyle bilimde de öyle yaratıcı sınıf.
18:55Çünkü insan her şeyi anlayabilir.
18:57Sanat, kültür, müzik hayır öyle değil.
18:59Hayır hayır.
19:00Yani siyasette de inovasyonun peşinde olan, sanayide de inovasyonun peşinde olan bilimde zaten öyle.
19:06Şöyle düşünen diyelim ve objektif kriterleri kendi üstünde de ve diğer dışa bakışta da uygulayabilen insanlar
19:16ve sürekli yeni şeyler öğrenme merakı olan insanlar.
19:20Dolayısıyla da fikrini değiştirebilir, bakış açısını da değiştirebilir.
19:23Uygulamayı da değiştirebilir.
19:25Açık zihinli insanlardan bahsediyoruz.
19:28Aynen aynen.
19:29Açık zihinli.
19:30Şimdi bunların yetiştiği bir havuz var.
19:33Bunlar her yerde yetişmiyor.
19:35Yani doğuştan bu özelliklere sahip ama toplumsal kültür, yönetim şekli bunları sıradan insana dönüştürebiliyor.
19:46Kendi potansiyellerinin bile farkına varmadan.
19:49Farkına varmadan sıradanlaşıyorlar bunlar.
19:51İşte bu kültür onun için çok önemli yani.
19:54Nasıl bir şey yok?
19:55Yani verimli bir toprakta yetişen nadide çiçekler gibi söz ediyorsun.
19:59Nasıl bir topraktan bahsediyorum?
20:01Şöyle bir toprak, özgürlükçü, yüksek standartlarda demokrasi, adalet sistemi gelişmiş,
20:09toplumsal kültürde kendinden farklı olana baskı yapmayan bir toplum.
20:16Dördünde de çok acıklı haldeyiz galiba yani.
20:20Hani şey gibi diyorsunuz ya battık bittikçiler var bir de uçtuk şahlandıkçılar var.
20:26Ama yani gerçekleri konuşacak olursak ülkemiz ne yazık ki.
20:29Öyle tabii.
20:30Mesela şimdi biz burada ne yapıyoruz?
20:31Ben de şapka var normal kıyafetimle geldim.
20:33Beyefendi tekrar söylüyorum Türkiye'deki sanayi kuruluşları ilk 500 listesinde şirketleri olan Ukrayna'da, Rusya'da nerelerde fabrika?
20:42Amerika, Almanya.
20:43Kaç fabrikanız var?
20:44Var işte Türkiye'de 3-4 tane var.
20:47Makine üretiyorsunuz.
20:49Makine yani.
20:50Bizim şeyimiz tarzımız böyle daldan dala sıçramak değil benim tarzım.
20:55Bir konuda dünyanın en iyilerinden biri olmak.
20:57Siz zaten odaklanarak elitizmde biraz böyle bir şey uzmanlaşmış, liyakatli böyle bir şeye inanıyorsunuz.
21:03İnsanlar sizi böyle süper ayakkabınız, gömleğiniz ve şapkanızı yadırgıyorlar mı?
21:07Ona mı getirecektiniz lafı?
21:08Evet yani şöyle yadırgıyor çok umurum değil benim yani.
21:11Biliyorum ben tanıyorum sizi.
21:12Hiç umurumda değil de.
21:14Şimdi ama bunu herkes böyle farklı davranışları, toplum ne der diye bunun etkisinde yaşadığını ben en yakın çevremden ve her yerden görüyorum.
21:24Ama hani cenazenin avazlarına gidersin değil mi?
21:27En sevilen insan bile sevdiklerimizin cenazesinde öğlen nerede yemek yiyeceğiz bir an evvel gömelim de gidelim diye bakar insanlar.
21:37Kimse vazgeçilmez diye mi diyorsunuz?
21:40O etrafındaki oradaki avludaki insanlar kendi hakkında ne düşünürler ne derler diye belki hayatta o kadar çok şey yapmadık ki.
21:49O kadar çok şey bu.
21:50Ne kadar acı, hazin bir şey değil mi?
21:52Dolayısıyla da işte daha özgür toplumlar bunun için, hukuk onun için gerekli.
21:57Mesela 1900'lü yıllarda İngiltere'ye olan dünyanın her yerinden nitelikli insan akışının ana sebebi hukuk sistemidir ve özgürlüklerdir.
22:07Sonra Amerika bunu ondan daha iyi bir şekilde yaptı ve kendisine çevirdi.
22:13Ama ilginç olan şu, şimdi yeni bir şey var.
22:16Güney Kore diyor ki eğitim sisteminde öyle bir uygulamaya gitmeye çalışıyor ki, inovasyonun babasıdır bu yani bence.
22:23Diyor ki bir toplumda evet yüzde üç dört böyledir ama ben öyle bir eğitim sistemi kurgulayacağım ki yüzde yirmiye çıkaracağım bu oranı diyor kendi şeyim içerisinde.
22:35Yani insan çünkü zekada gelişen bir şeydir, akılda gelişen bir şeydir.
22:41Dolayısıyla da o yaratıcı sınıf dediğimiz yüzde üç dörtlük şeyi ben yüzde yirmilere çıkaracağım kendi ülkemde diyor doğru bir eğitim sistemi politikasıyla.
22:51Şimdi bu çok dünyanın en büyük inovasyon teşebbüsünü ben bu olarak görüyorum.
22:57Çünkü düşünebiliyor musunuz o yaratıcı faaliyetlerin beş kat daha fazla olduğunu.
23:03Herkesin potansiyelini hayata geçebildiği.
23:06İnsanlar da daha fazla insanda bu potansiyel vardır düşüncesiyle hareket ediyor.
23:12Orsakı bizde şimdi bugün bakıyorum eğitimli insan en çok kötülediğimiz insan hatta hakaret ettiğimiz başımıza ne geldiyse bu okumuş cahillerden geldi yani siyasi iktidarda zaman zaman.
23:23Üniversite rektörü söyledi yani bu profesörlerin verdiği zararı kimse vermedi falan diye.
23:28Yani hakikaten eğitimli insan kendini geliştirmeye çalışan insan işitmediği hakareti bu son yirmi üç sene içinde işitmiş olabilir.
23:35Ama öte yandan akademiye bakıyorsun orada da bir körlük var.
23:39Yani eğitimin kendisi de bitik vaziyette.
23:41Yani neyi tutsak elimizde kalıyor.
23:43Onun için Adnan Dalgakıran şu kitabı yazdı efendim yüzleşme.
23:47Yüzleşme Türkiye vasatlıktan nasıl çıkar.
23:51Bunun içindeki bölümleri parça parça bir seri halinde bir projemiz var.
23:56Onu bölümler halinde yapacağız bu kanalda.
23:59Farklı bir seri yapacağız ama önce şunu sorayım.
24:01Türkiye'nin nesi vasat?
24:03Her şeyi.
24:05Şimdi bu kitabın arkasında ben bir karne yaptım.
24:09O zaman.
24:11Karneyi bul.
24:14Hani biz çocuklar okulda karne alırlar ya.
24:18Karne bu.
24:19Ben de Türkiye'nin karnesini okudum orada mesela.
24:22Dünyada neresi hangisi sıralamadı.
24:26Ama dünyadaki sıralamalara göre yani.
24:29Demokrasi ve özgürlükler endeksi vasatüstü.
24:33Bu ama belki de kitabı yazdığınızda öyleydi.
24:36Şimdi durumda bilmiyorum.
24:38Hukukun üstünlüğü endeksinde vasat altı.
24:40Aa 0,38 almışız.
24:42Eğitim kalitesi endeksinde 2,18 vasat altı.
24:46Küresel yaratıcılık endeksinde Türkiye vasat.
24:50Küresel girişimcilik endeksinde vasat altı.
24:53Ekonomi endeksinde vasat altı.
24:56Mutluluk endeksinde vasat altı.
24:59Ben bunları kendim uydurarak yazmadım.
25:01Endekslerden aldın.
25:02Endekslerden aldım.
25:04Şimdi aslında bir şeylerin kendi durumunu gerçekten merak ediyorsan.
25:08Gerçekten.
25:09Bizleşeceksin.
25:10Çok basit bir şekilde bunu görebiliyorsun.
25:13Bizleşme dediğiniz o.
25:14Tabii bizleşme.
25:15Yani mesela Türkiye'nin ekonomisinde biz uçtuk mu battık mı?
25:19Hangisi?
25:20Söyleyeyim ben hangisi olduğunu.
25:22İkisi değil.
25:23Şöyle söyleyeyim.
25:242000 yılında, 2000-2001 yılında dünya ekonomik hacmi ne kadar?
25:29Ne kadar?
25:3030-31 trilyon dolar.
25:33Şimdi ne kadar?
25:35Ne kadar?
25:36105 trilyon dolar.
25:38Hani diyoruz ya bir ülkeyi kendiyle mukaddese edersen dünyada büyümemiş bir ülke yok Afganistan dışında.
25:45Ya o da büyümüş.
25:47Büyümemiş bir ülke yok.
25:49O da narko da büyümüş.
25:50Sudan'da geçmişine baktığı zaman daha ileride.
25:53Gana'da daha ileride.
25:54Çin'de daha ileride.
25:56Herkes daha ileride.
25:57Neye göre kıyasladın?
25:58Mesele senin performans değerlendirmesi.
26:00Yani senin dünya ekonomisi 30 trilyon dolardan 105 trilyon dolara çıkarken.
26:05Yani 3,5 kat büyürken sen bunun neresindesin?
26:10Neresindesin?
26:11O zamanlar Türkiye'nin gayesafi milyar sırası 3500 dolar civarındaydı.
26:18Şimdi 12 bin dolar.
26:214 katına çıkmış.
26:22Yani 3,5 katı 7, 3,5 katı.
26:25Yani dünya ekonomisi büyümüş sen de oradan ona göre pay almışsın.
26:30Ama burada şu var.
26:31Yani sen de aynı dünyayla ortalama, yani ortalama bu vasatlığını devam ettirmişsin.
26:36Yani ne diğerlerine yaklaşacak bir şahlanışın var ne de Afrika'ya dönüşün şey var.
26:44Ama biz şu anda çok ciddi bir tehditin altındayız.
26:48Nedir o?
26:50Çünkü biz kendi üretim becerilerimizin, kabiliyetlerimizin, yeteneklerimizin en üst sınırındayız.
26:56Ve bu en üst sınır bizi dünyayla rekabette artık geriye götürecektir.
27:02Nasıl en üst sınır? Hayır Türkiye'nin potansiyeline ne oldu o zaman?
27:06Türkiye'nin potansiyeli yani hep potansiyeli burası.
27:09Niye devam eder?
27:10Ne olacak onu Türkiye'nin potansiyeli yüksek demek?
27:12Hayır bu son cümle çok önemli.
27:14Siz diyorsunuz ki Türkiye üst sınırına ulaştı şu anda.
27:17Tabii.
27:18Üst sınırına ulaştığımız noktada eğer halimiz buysa o zaman Türkiye'nin gerçek potansiyeli de bu muydu?
27:24Bak bunu şuradan görebilirsin Özlem.
27:26Yani 2010 yılında Türkiye'nin gayri sahiplikçi, kişi başı milli gelir ne kadardı?
27:33Ne kadardı?
27:3410 bin dolar.
27:35Şimdi gene 10 bin dolar.
27:36Şimdi 12 bin dolar yani aynı yerde yüzme artmış.
27:39Yani 14 sene içerisinde.
27:41Evet o zaman dünyanın gayri sahipliği milli asılası 2010'da 65 trilyon dolar.
27:47Neredeyse iki katına yakın artmış.
27:50Sen orada 10 bin dolar kişi başının da aynı ortalamayı devam ettirebilseydin.
27:55Bugün 20 bin dolarları yakın ama orada ne olmuşsa oradan bu yana yani 14 yılda, 13 yılda Türkiye ilerleyemiyor.
28:05Patanaj yapıyor.
28:06Ne olmuş?
28:07Ne oldu ya da size soralım.
28:09Siz sanayici inşaata mısınız?
28:10Söyle tabii.
28:11Kaç bin kişi çalışıyor sizinle?
28:12Üretim hacminiz, belli fabrikalarınız ortada.
28:15Sen hiç iş dünyası örgütlerinin böyle konuşmalarını gördün mü?
28:18Bir iki kere sanayi odasının konferansında o da siz davet ettiniz.
28:22Moderatör olarak falan gitti.
28:24Hatta kitabı da biraz bu yüzden yazdık.
28:29Siz bana demiştiniz ki herkes başarılarını anlatır bu ülkede gel biraz başarısızlık konuşalım.
28:33Tabii tabii yani başarısızlık yani parantez açıp o başarısızlık hikayeleri sana niye önerdim biliyor musun?
28:39Ben Boğaziçi Üniversitesi'nde beni bir gün davet ettiler.
28:42Çocuklar işte sıra dışı insanlar diye bir şey yapmışlar.
28:49Beni de sıra dışı.
28:50Tabii nereye davet edecekler başka bir...
28:52Ondan sonra orada iki tane daha iş adamı vardı.
28:54Onlar böyle işte nasıl ne güzel okullarda okuduklarını işte bilmem neleri Amerika'da okudum.
28:59Şöyle yaptım böyle başardım falan anlatıyor.
29:02Öbürü de aynı şekilde anlatırken çocukların böyle biraz şeylerde ezilip üzüldüklerini gördüm.
29:08Onlar bunlar özel insanlar herhalde diyor yani dediler çocuklar.
29:11Hepsi şeylerde onlar da iyi okulda okuyorlar ama hep el attıkları her şeyde başarılı olmuşlar.
29:17Halbuki bir ilerleyiş bir hamle varsa içinde başarısızlıklar da vardır.
29:23Kimse başarısızlıkları konuşmaz.
29:25Kimse borsada kaybettiği parayı konuşmaz.
29:27Kimse başka yerdeki kayıplarını konuşmaz.
29:29Herkes insan şeyi gereği böyle başarılı oldu.
29:33Şöyle büyüdüm böyle kazandım böyle bitirdim falan.
29:36Ben çocukları öyle görünce konuşmamı değiştirdim ve hayattaki başarısızlıklarımı anlatmaya başladım.
29:43Çocuklar öyle rahatladılar ki aha işte bu da bizim gibi bir insan yani.
29:47Bunu yapmış o aptalca nasıl yapmış bu aptallığı falan gibi.
29:51O insanız hepimiz yani aptalca şeylerde yapabiliriz.
29:55Saçma sapan şeylerde yapabiliriz.
29:57Bu bizim doğamızda var yani yapımızda var.
30:00Ama deneyen insan zaten hata da yapar.
30:03Dolayısıyla da hata yapmaktan korkmamalı insanlar.
30:06O kitapta da toplumun böyle çok başarılı gördüğü insanlardan rica ettik seni.
30:11Özellikle sen çok güzel şey yaptın gittin röportaj yaptın.
30:15Kendi aptallıklarını ve başarısızlıklarını anlattırdın.
30:21Bazen olmaz.
30:22Bu hayatın içerisinde hepimiz için var olan şeylerdir.
30:26Ama hayatı bu kadar böyle acayip bir ciddiyet içerisinde ve sanki biz mükemmel olmak zorundaymışız gibi.
30:32Mükemmellik kime göre neye göre nedir yani?
30:35Toplumsal değerlerde dünya değiştikçe değerler değişiyor.
30:39Kurallar değişiyor.
30:40Her şey değişiyor.
30:4150 yıl sonraki dünyada belki 100 yıl sonra bize çok komik.
30:45Hani biz nasıl ki taş devrindeki insanlara böyle bakıyoruz ay bunlar ne filan.
30:48100 yıl sonrakilerde bize bakacaklar adamlar şunun peşinden koşmuşlar bunları dert etmişler.
30:53Kendilerine böyle sınırlar ve kurallar koymuşlar filan gibi.
30:57Bize böyle bakacaklar.
30:58Bambaşka yani değişim böyle üstel geliyor.
31:01Şimdi aslına baktığın zaman bu çok heyecan verici bir şey ya.
31:05Bence de öyle ama bu biraz cesaret ve sürekli kendini yenilemeye gerektirir.
31:09Oysaki vasatlık senin de söylediğin gibi bir konfor alanı ve orada böyle ömür boyu takılabilirsin.
31:14Ne uzar ne kısalır var ya.
31:17Biraz Türkiye'de buraya takıldı galiba.
31:19Orta gelir tuzağı her şeyin bir ortalamasına geldik.
31:21İşte efendim yoksullukta eşitlenenler, orta gelirde eşitlenenler.
31:26Fikirde öyle yaratıcı düşünce yok.
31:30Gelmedik.
31:31Üç yüz yıldır oradayız.
31:33Üç yüz yıldır biz oradayız.
31:35Neden?
31:36Çıkamıyoruz Burak.
31:37Çünkü şöyle söyleyeyim.
31:39Dünyada bizim içinde bulunduğumuz orta gelirden yüksek gelire geçebilen son elli altmış yılda çok az ülke var.
31:49Kim hangileri mesela?
31:50Güney Kore'de, Tayvan'da biraz nüfusu şey olanları küçük.
31:54Yani petrolün, doğalgazın şunun bunun olmaksızı.
31:57Peki düşük gelirden bizim olduğumuz orta gelire gelen ne kadar ülke var?
32:04Gelmeyen kalmadı.
32:05Herkes geliyor.
32:06Yani şurada bir pasta var.
32:08Bu pastayı eskiden biz on beş ülke paylaşıyorsak şimdi kırk ülke paylaşacağız.
32:15İşte az evvel bahsettiğim zorluğun ana noktalarından biri bu.
32:20Şimdi bizim rekabet gücümüz, dünyadaki rekabet gücümüz diğer geriden gelen ülkelerin gerisinde.
32:30Çünkü biz üretimlerimizi başka bir alana taşıyamadık.
32:34Çok övünüyordu sayın bakanlar bir ara hatta sanayi odaları falan da işte biz ucuz iş gücüyle fark yarattık çok güzel kazandık falan.
32:42Bitti onun da sonuna gelindi.
32:44Suriyeliler var, Afganlar var, o yoksa öbürü var, öteki var.
32:47O bittiyse yapay zeka var.
32:49Yapay zeka yoksa makineler var, robot makineler var.
32:52Belki yakında sen de onları üretmeye başlarsın bilmiyorum.
32:55Dünya bu kadar destraktif, bu kadar yıkıcı, dönüştürücü bir değişim yaşıyor.
33:00Biz hala hani emekten para kazanalım falan filan.
33:03Bunu mu kastediyorsun?
33:04Yani katma değerli üretim yok, teknolojide inovasyon yok sanayi.
33:08Yok demeyelim onu rakamlarla şöyle verelim.
33:10Biz yüksek teknoloji ilacatına baktığımız zaman uzun yıllarda değişmiyor.
33:14%3'ler civarında, Galatasaray, Milyasal'daki yerimizde bu.
33:18Sanayimizin perspektifine baktığımız zaman yaklaşık olarak %70'i orta düşük ve düşük teknoloji.
33:26Bu değişmiyor.
33:27Bizim burada orta yüksek teknolojiye geçebilmemiz lazım en azından.
33:31Geçemedi, geçemiyordu.
33:33Neden?
33:34Onu söyleyeceğim.
33:35İhracatımıza baktığımız zaman da ihracatımızın %70'i fason.
33:39Fason ne demek?
33:41Yani birisinin, senin bir markan var ben sana dışarıdan onu iş yapıyorum.
33:46Atölyede çalışan insan yani fason.
33:49Fabrikada olsa fason demek kendi marka yaratmayan.
33:52Bir markaya çalışan demek demek.
33:55Evet, bir markaya çalışan.
33:57Bir firmaya onun bazı parçalarını yapmak ya da birine fason teksil ürünü,
34:05makinacıysa başka bir makinenin bir parçasını ona yapmak gibi filan.
34:09Ama o marka kendisinde değil.
34:11Şimdi mesela her şeyi yanlış ele aldığımız için bunları beceremiyoruz.
34:18Ve ekonomideki doğru ve sofistike stratejiler kurgulayamadığımız için.
34:24Basitçe anlatayım.
34:26Şöyle bir şey söyleyeyim.
34:27Bizim ekonomi anlayışımız toplumsal kültürle iç içe.
34:36Nedir?
34:37Kısa vadeli küçük çıkarlar.
34:39Şimdi burada siyaseti de iyi bilmek lazım.
34:44Şimdi siz bir siyasi partisiniz.
34:46İktidar olmak istiyorsunuz.
34:48İktidar olmanız için ne almanız lazım?
34:52Oy.
34:53Oy almanız lazım.
34:54Peki size oy verecek olanların sizden beklentileri ne?
34:58Maaşlarına zam yapmak.
35:00Şimdi bir toplumun beklentisi şu seviyedeyse sadece.
35:03İşte torpille devleti işe sokmak.
35:12İmar affı.
35:14Öbür taraftaki vergi affı.
35:16Öbür taraftaki işte bilmem ne affı.
35:19Bütün çocuklarımız üniversitede okusun.
35:21Ama adı Zubullah olsun.
35:23Önemli değil yani.
35:25Ondan sonra işte temel girişimci olsun.
35:30Bir sürü işte hiçbir tane şunu görüyor musunuz halkta?
35:34Ya hukuk sistemi çok iyi olmalı bu ülkede yani demokratik şeyler.
35:38Eğitim sistemi nitelikli olmalı.
35:40Şimdi bazen bana diyorlar ki sen niye siyasete giriyorsun?
35:42Ben siyasete girsem binde bir oy almam.
35:46Doğruları söyleyeceksem.
35:48Şimdi neticede siyasetle halk arasında böyle bir ilişki var.
35:52Ve bunda iktidar da muhalefeti de bu konuda yarışıyor.
35:55Mesela en son uygulama işte mesela EYT.
35:58Muhalefeti de iktidarda çıkardılar.
36:00Türkiye'de 16-17 milyon emekli var.
36:04Bir hak teslimi için çıkardılar ama ekonomi çöktü.
36:07Ama kendi çıkarlarını da bilmiyor.
36:09Şöyle yani mesela emekliler kendi çıkarlarını bilmiyor.
36:12Şimdi mesela böyle bir yasaya en fazla tepkini bence emeklilerin göstermesi lazım.
36:16Neden?
36:17Çünkü ortada bir pay var.
36:19Bunu 10 milyon kişinin diye bölmek var.
36:2220 milyon kişiye bölmek var.
36:24Doğal olarak azalacaksın.
36:25Ya sen bu payı nereden alıyorsun?
36:27Yani kamunun kaynakları ne?
36:29Kamunun kaynakları vergiler değil mi?
36:32Peki bu vergi neyden oluşacak?
36:35Sen ne kadar çok değer yaratırsan o kaynak o kadar çok olacak.
36:39Bir de kaynakların verimli kullanımı.
36:41Kamunun kaynakları verimli kullandığını denetleyen bir mekanizman var mı?
36:45Var mı?
36:46Yok tabii ki yani.
36:47Şimdi bu işte bu yaratıcı sınıf dediğimiz şey bunlarla ilgilenir.
36:50Bunlara bakar.
36:52Ama yani Amerika'daki toplumda böyledir.
36:57Daha biraz daha üst seviyededir ama o da kısa vadeli çıkarları peşinde koşar.
37:03İşte demokrasinin bu kısmında bir devletlerin bir sistemi olması lazım.
37:10Yani kim gelirse gelsin bozamayacağı bir mekanizmasının olması lazım.
37:14Bunu kurabilen ülkeler var mı?
37:16Var tabii.
37:17Mesela?
37:18Zaten kurabilenler Avrupa'ya kurmuş ya da Amerika'ya kurmuş.
37:20Yani mesela eğitim sistemini her gelenin değiştirdiği bir şey olur mu?
37:25Ben size bir şey söyleyeceğim.
37:27Neden her gelen değiştiriyor?
37:28Biraz konudan konuya geçiyoruz ama.
37:30Yok ama doğru yani.
37:31Neden her gelen değiştiriyor?
37:32Çünkü herkes kendi ideolojisine göre insan yetiştirmek istiyor.
37:35Yani Atatürkçü Atatürkçü yetiştirmek istiyor.
37:38Dindar dinci dindar yetiştirmek istiyor.
37:41Milliyetçi milliyetçi yetiştirmek istiyor.
37:43İyi de 23 senedir aynı iktidar şeyde.
37:45Evet.
37:46İktidarda yani 23 senedir aynı.
37:47Peki şunu yapabilecek olan var mı?
37:50Hangi toplum hangi kesimi bunu istiyor?
37:53Mesela herkes kendi ideolojisine güveniyorsa şurada hep beraber birleşmemiz lazım.
38:00Neresi orası?
38:01İşte Batı'nın temel değerler eğitimi dediği konu.
38:04Nedir o temel değerler?
38:06Merak eden, sorgulayan, analitik düşünen ondan sonra empati yapabilen.
38:12Rasyonel bir objektif.
38:16Şimdi 0-12 yaşı bunu bu değerlerle yetiştirip hiçbir ideoloji şeye girmeden sonra bırakıp
38:23onu kendisini artık bu değerleri aldığı zaman sorguluyorsa merak ediyorsa öğrenmeye çalışıyorsa
38:30analitik düşünüyorsa şüphe ediyorsa şimdi bu değerlerle yetişen biri kendini inşa edebilir değil mi?
38:36Şimdi biz buna izin vermiyoruz.
38:38Kendini inşa meselesi çok önemli.
38:40Biz buna izin vermiyoruz.
38:42Biz hepimiz bizim gibi bir şey istiyoruz.
38:44Biz bu kadarız.
38:46Bizim gibi bir şey isteyerek bu iş olmaz.
38:48Bizim gibi olmayana da bizim nasıl tahammül edeceğimiz, nasıl hoşgörüyle bakacağımız meselesi var.
38:54Aşmamız gereken yer bu.
38:56Peki kendi ideolojisine, kendi hayat bakışına güvenen topluluklar neden böyle bir şeyi yapmazlar sizce?
39:05Empoze etmiyorlar.
39:07Neden yapmazlar?
39:08Çünkü gerçekte kendisine, kendi yaklaşımlarına güvenmiyor toplumun bu kesimleri.
39:13Dolayısıyla da yani çocuklarda, gençlerde, toplumun kendi gibi düşünmeyenleri de bir şekilde bir yerde tutulması gereken unsurlar olarak görüyor.
39:25Anlatabildim mi?
39:27Bütün bunun öğretici...
39:29O yaratıcı sınıfı da yetiştiren o temel değerler eğitimi.
39:34O temel değerler eğitimi olmadığı zaman senin o yaratıcı sınıfın yetişmiyor işte.
39:38Öyle insanlar olsa bile toplumunda, potansiyelini taşıyan insanlar bile olsa.
39:43Yetenek havuzu dediğimiz bütün endekslerde Türkiye'deki yetenek havuzu en kötülerinden biri çıkıyor ne yazık ki.
39:49Dolayısıyla gençler kendi yaşıtlarıyla küresel ölçekte rekabet edemiyorlar.
39:55Şimdi bütün bunları lütfen zenginliğe bağlar mısın?
39:58Yani refahla bunun ne ilgisi var?
40:00Refahı kim yaratır?
40:02Bir toplumda refah nasıl yaratılır?
40:04Yani devlet mi yaratır refahı?
40:06Ya da uzaydan birileri gelip size refah mı?
40:10Şey yok mu ya?
40:11Kara para ne güzel.
40:12İnsan dışı mayıs yapıyorsun.
40:13Onu bunu satıyorsun.
40:14Bir sürü para oluyor ortamda.
40:16Bu da bir refah.
40:17Ya doğal kaynakların olacak?
40:19Yok.
40:20Senin yok.
40:21Petrolün yok.
40:22Tabii.
40:23Bak Lozan'ın 100. yılında geçti gene yok.
40:25Şimdi şöyle doğal kaynakları olduğu halde refah toplumu olamayanlar var bir de.
40:30Onlara ne dersin?
40:31Orta doğuca.
40:32Başka bir yerlere de yukarı doğru bak.
40:34Hem eğitimli hem teknolojisi var.
40:36Hem yer altı yer üstü kaynakları var.
40:38Ama kişi başı milli gelir 10 bin dolar.
40:40Meret örnek?
40:41Bu kadar geçeyim.
40:43Rusya olabilir mi mesela?
40:45Şimdi işte bu karmaşık bir konu.
40:48Anlatabiliyor muyum?
40:50Karmaşık bir konu.
40:51Dünyada şimdi ben yeni bir kitap yazıyorum.
40:53Yani kültürün değişimi.
40:54Çünkü her toplumlar böyle bizim kültürümüz falan filan diyor ya.
40:57Bir de şurada biz yaya kalmaya başlayacağız.
41:00Kültür artık dünyada üretilen ve satılan ve daha doğrusu üretilen ve ihraç edilen bir unsur haline geldi.
41:08Müzikle, sanatla, bilimle, vatandaşlıkla hatta değerli pasaportlar var.
41:13Bambaşka bir konu.
41:14Bunu ele alan bir şey gördünüz mü?
41:16Dünya Bankası'nın hazırladığı Orta Gelir Tuzağındaki Ülkelerle İlgili bir rapor var.
41:21Ekrem Bey de o grubun içerisindeydi.
41:26Onun çıkardığı sonuçlara bakın.
41:28O sonuçlardan benim şu 2019'da yazdığım kitaptaki sonuçları karşılaştırın.
41:35Biz Orta Gelir Tuzağı'nın içindeki ülkelerden biriyiz.
41:38Tabii.
41:39Ve biz burada 300 yıldır oradayız biz.
41:41Demin dedin ki refahı kim üretir?
41:43Evet.
41:44Kim üretir?
41:45Çalışan sınıf.
41:46Yani şöyle girişimciler, üreten sınıf, işte marka yaratanlar, farklı fikir üretenler.
41:54Her yerde insanlar çalışıyor.
41:56O yaratıcı sınıf.
41:57Onun niteliği senin ülkenin refahının yukarı ya da aşağıda olmasını sağlayan.
42:04Her şey birbirine bağlı.
42:05Sen yaratıcı sınıfı eğitmediğin zaman yaratıcı sınıfın yok.
42:08Eğittin, yaratıcı sınıfın var.
42:10Sadece eğitmediği, hangi kültürde, hangi iklimde yaşadığı durmuyor ki durmaz zaten.
42:14Yani o yaratıcı sınıf dediğimiz, çünkü toplum.
42:17O sınıf toplumun değerleriyle çok da barışık olmaz yani.
42:21Daha doğrusu kendi bildiği şekilde hareket etmek ister.
42:25Dönüştürücü liderlik deniyor.
42:27Çünkü kendisi onu o bir şeye yönlendiremez.
42:30Kendi bildiği şekilde ve kendi özgürlüğüne son derece düşkündür o insanlar.
42:35Bırakalım işini yapsın diyorsun bu insanlar.
42:37Şimdi onların yaşam biçimlerini, kılığını, kıyafetini, bilmem nesini, şununun, bununun,
42:42ağzından çıkan bir kelimeyi, vay sen nasıl öyle düşünüyorsun.
42:46Bize mesela insanlar şu benden farklı düşünüyor diye bakan birini gördün mü?
42:50Biz toplumsal olarak birini bizden farklı düşünüyorsa haindir, bilmem nedir, şudur, budur yani.
42:55Ülkesini sevmiyordur filan filan gibi kavramlar.
42:59Biz dayanışmayı aynılık üzerinden kurguluyoruz.
43:02Orsaki dayanışma farklılıklar üzerinden de yaşanabilir.
43:05Motivasyonunu oradan alıyor.
43:06Perşembe pazarında yaşamışsın, şişe bir çocuk olarak görmüşsün.
43:09Yani orada var, Türkiye genelinde niye yok?
43:12Ya da bir zamanlar vardı, bugün niye yok? Bunları da düşünmek lazım herhalde.
43:16Tabii ki. Ben bu konuda bir hafta konuşabilirim.
43:20Yapacağız inşallah onu.
43:22Hiç susmadan.
43:23Şimdi şeye bakın, Türkiye'nin sofistike konuları anlayabilen insan yüzdesi az.
43:31Okuduğunu anlamıyor insan.
43:33Okuduğunu anlamıyor.
43:34Şimdi daha buralarda okuduğunu anlamayan şey yüzde elliden fazla herhalde o şeyde gördüğüm kadarıyla.
43:39Korkunç bir istatistik.
43:40Şimdi yüzde elliden fazla sosyal medyada her konuda yazıyor.
43:44Değil mi?
43:45Yani okuduğunu anlamıyor.
43:46Kimse de bunun üstüne alınmaz.
43:48O ben yüzde elli.
43:49Onun için rahat konuşabiliriz bu konularda yani.
43:51O ben değilim.
43:53Tabii.
43:54Yüzde bir zerre kadar alınmayacağı için rahat rahat konuşabiliriz.
43:57Şimdi yüzde elli, yani okuduğundan yüzde altmış okuduğundan anlamayan insanlar her konuda fikir sahibi.
44:03Öyle şeyden bahsetmiyorum.
44:05Sizin o elitist kavramı içerisinde hani üniversiteler, okumuş insanları koydunuz ya.
44:12Hayır bu üniversite bitirmekle ilgili bir şey de değil.
44:15Bir de orada yanılıyoruz.
44:19Yani...
44:20Şimdi siz diyelim ki şirketlerinize CEO arıyorsunuz, üst düzey yönetici.
44:25Ya da İnnovasyon Arge'de size ufuk açacak bir mühendis arıyorsunuz.
44:30Bulabiliyor musunuz?
44:32Tabii ki çok büyük bir eksiklik var burada.
44:36Var mı?
44:37Çok büyük bir şey.
44:38Şöyle bir şey söyleyeyim.
44:39Hatırlarsanız Türkiye şöyle bir şey peşinde koşuyor.
44:42Daha fazla girişimci yaratacağız.
44:45Ve biz de destekledik bu fikri, evet.
44:47Daha fazla girişimci yaratacağız.
44:49Türkiye'nin iş dünyası örgütlerine...
44:51Ya bu fason tuzağından çıkılsın.
44:53Bakın iş dünyası örgütleri...
44:55Hepsi bağırıyorlar.
44:57Türkiye ihracatçıları için daha fazla ihracattı.
44:59Top ve işte bu sanayidoları, ticaret uyduları...
45:03Daha fazla girişimci...
45:05Şimdi düşünün toplumun elit olması gereken bir yeri değil mi bu?
45:09Yani iş dünyası örgütlerinin en başındaki insanlar bunlar.
45:12Halbuki bu insanlar zahmet edip Google'a bir girselerdi bunların başları, yöneticileri...
45:17Şunu göreceklerdi.
45:19Dünyada nüfusa göre girişimci oranı en yüksek ülkeler.
45:22Bir Yunanistan, iki Türkiye.
45:24Yunanistan dört kere baktı.
45:26Nüfusa göre girişimci oranı en yüksek ülkeler.
45:30Şimdi burada mesele ne?
45:32Nitelik nicelik meselesi.
45:34Girişimcinin çokluğu değil.
45:37O kahve açıyor, sen de kahve açıyorsun.
45:39Yanına benim dedemin köyünde yirmi hane varsa sekiz tane kahve var.
45:45Bu kahveciler de girişimci.
45:47Şimdi nitelikli girişimci.
45:49Bu nitelikli girişimci de bu yaratıcı sınıfı içerisinden çıkar.
45:53Yani onun çokluğu önemli değil ki.
45:55Ne kadar çok üniversitenin olduğu önemli değil ki.
45:58Almanya'daki üniversite öğrenci sayısı iki milyon, nüfus aynı.
46:02Sen de sekiz milyon.
46:04Ne? Anlamadım bir dakika.
46:06Almanya'da üniversite öğrenci sayısı iki milyon, sen de sekiz milyon aynı nüfusa sahipsin.
46:11Nasıl olabiliyor o?
46:12Almanya'da kişi başına düşen gelir ne?
46:15Almanya'nın kişi başı milli geliri elli bin doların üstünde.
46:19Bizim yani beş katımız falan neredeyse.
46:22Bizim ama onlardan dört kat fazla üniversite mezunumuz, üniversite öğrencimiz var.
46:26Tabii şimdi baktığın zaman yani üç matematik sorusu çözen mühendislik fakültesine gidebiliyor.
46:34Hatta geçen hafta eksi net yapan fizik bölümüne girdi fizikse.
46:39Şimdi bakın mesela bizim altı milyon memurumuz var.
46:44Şimdi bu nüfusa göre baktığında dünyada bilişim çağının gelişmesiyle birlikte daha azalması lazım.
46:57Çünkü her şeyi elektronik şeylerle çözüyoruz.
46:59Yani memur aileleri Türkiye'nin yüzde on beşi memur ailesi.
47:03Şimdi bu işsizliğe bir gizli çözümdür aslında.
47:06Ama bunları finanse edenler işte ha dedik ki kim yaratıyor ekonomiyi?
47:10Ekonomiyi yaratanlardan alınan para orada gidiyor.
47:13Böyle baktığın zaman işte bir emekliye bir çalışan bir nokta bir buçuk emekliye bakıyor.
47:21Bu da yüksek bir oran.
47:23Bu senin diyor ki ben bu sosyal şey sistemin ileride iflas edecek diyor.
47:31Öyle mi olacak sizce?
47:33Tabii ki ama bu batıda da bu büyük bir sorun şu anda.
47:37Yani Avrupa'nın da şeyi yavaşladı.
47:39Avrupa'da da mesela sıkıntı var.
47:41Ama şu biri işte on milyon dolar olan adamın sıkıntısı.
47:47Çünkü o da sekize düşerse çok acı çekecek.
47:51Öbürü de beş yüz bin dolar olan adamın sıkıntısı.
47:55Öyle bak yani.
47:57Hatırladın mı?
47:58Yani dolayısıyla da o kadar çözümleri ortada olan ama çözmek için toplumsal bir yeniden bir bakış ve samimi bir tartışma ve bilenlerin tartıştığı.
48:16Yani Türkiye'de şöyle herkes tabii ki saygın olmak ister bilinir olmak ister ama bu vasatlık yaygın olunca bir sürü hiçbir niteliği olmayan insan bilinir ve saygın olma yolunda hızla ilerliyor.
48:32Endivahol gibi herkes beş dakika şöyle duruyor.
48:35Öbür vasatlıkta iyi bir ilişki kuruyor.
48:37İnsanlar genellikle toplumun hangi kesimi olursa olsun bir şey öğrenmek üzere değil de kendi düşündüğü gibi bir şey duymak için birilerini dinliyor.
48:47Yani seni senin ideolojine ve bakışına göre seçimleyip ha bu bana uygun konuşuyor deyip onu diyor.
48:57Mesela farklı olan seni dinlemekten imtina ediyor ya da sen farklı olanı dinlemekten imtina ediyorsun.
49:05Önce kendini olumluyorsun.
49:06Ne kadar da haklıymışım diyorsun.
49:08Yani bu şey işte sen ben bizimle olan muhabbet.
49:11Evet.
49:12Medyada da var şu anda bu maalesef.
49:14Peki son olarak birkaç dakikam kaldı bu bölüm için.
49:17Ben pardon sözünü kesiyorum.
49:19Estağfurullah.
49:20Son olarak bize ne beklediğini küçük bir anlatmak istiyorum.
49:22Tam da onu soracaktım zaten.
49:23Türkiye'nin durumu ne?
49:25Siz sanayide ne yaşıyorsunuz ve Türkiye'yi ne bekliyor?
49:27Şimdi Türkiye'nin durumu şu.
49:292022 yılında Türkiye'nin kişi başı milli geliri 10 bin dolardı.
49:33Değil mi?
49:342023'te 13 bin dolardı.
49:36Bana söyler misin bir yılda ne oldu da kişi başı milli gelir %30 arttı?
49:41Dolar kuru yükselmiştir.
49:43Ya da düşmüştür bir şey olmuş.
49:45Türkiye'nin 300 yıllık hikayesinde, 300 yıllık dünya ekonomisinin aldığı pay %0.6 ile %1.3 arasında değişmiş.
49:54Almanya'nın dünya ekonomisinin aldığı pay %4.
49:59Sen 300 yıldır yanına bile yaklaşamamışsın.
50:02%1.3'e geldiğin yerler hep TL'nin değerlemesiyle oluşmuş.
50:08Biz neden şey yapamadık, daha ileriye gidemedik?
50:13Biz çünkü para kolay kazanılan yere yönelir.
50:17Sanayicilik ve sanayiciliğin de sofistiki alanı.
50:21Makine öğretmek mesela.
50:23O ve benzeri bir sürü yer var.
50:25Bunlar zor alanlar.
50:27Bir yatırım yaptığın zaman yatırımın karşılığını alıp almayacağın riske giriyorsun.
50:32Ve uzun yıllar alıyor.
50:36Oysa eline kazmayı alıp şurayı kazmaya başladığın zaman...
50:40Üç katlı bir bina yapsın.
50:42Önce ruhsatı ayarlarsın sonra bir tane daha kat çıkarsın falan.
50:45Evet, evet.
50:46Yani bir kısmı bu.
50:50Bir de Türkiye'nin doğrudan yatırımları çekmesi lazım.
50:53Böyle şey değil tabii ki.
50:55Borsada hemen katlayayım.
50:56Carry trade vs.
50:57Onlar değil tabii ki.
50:58Şöyle söyleyeyim.
50:59Dünyanın da dönen paranın büyüklüğüne baktığın zaman.
51:06Real sektörün büyüklüğü.
51:08105 trilyon dolar falan dedik ya.
51:10Peki bunun dışında dönen paraya baktığın zaman.
51:13Hesaplaması kolay değil ama.
51:15200 trilyon dolar civarında.
51:17Yani o real dönem işin üzerinde bir double yapan bir 100 milyar dolar da para dolanıyor.
51:22O kağıdı alayım.
51:23Geleceğe oynayayım.
51:24Öbürünü bilmem ne yapayım falan.
51:26Yani bir üretim karşılığı değil ya da bir değerleme karşılığı.
51:29Şimdi bu paradan ne kadar Türkiye'ye geliyor?
51:32Ne kadar?
51:33Çok az.
51:34Yani doğrudan yatırım gelmiyor Türkiye'ye.
51:36Hemen hemen.
51:37Şimdi bunlara neden olduğuna baktığın zaman sorunu orada anlarsın.
51:42Dünyada yabancı sermaye iki sebepten dolayı bir ülkeye gelir.
51:46Ya ucuz iş gücü vardır.
51:48Ya da nitelikli insan.
51:50Şimdi Türkiye bu noktada şöyle bir kilemin içerisinde.
51:53Türkiye, Türk sanayisi bu maliyetlerle uzak doğuyla asla rekabet edemez.
52:01Yani ucuz iş gücü meselesi bitti zaten.
52:04E tabi.
52:05Çin var orada, Asya var.
52:07Türkiye'de iş gücünün ucuz olduğunu söylemek de yani şimdi dünyayla rakamları kıyasladığında o da öyle çıkmıyor.
52:17Anlatabildim mi?
52:18Vergilerden dolayı.
52:19Yani iş gücü şöyle söyleyeyim sana.
52:22Bütün dünyanın sorunu ama bize de.
52:26Yani refah belli bir yere geldikten sonra aşağıya inemezsin.
52:30Yani hani zengin insan mutludur, mutsuzdur tartışmalar oluyor ya.
52:35Şöyledir orada da varlığın yukarı çıkınca daha mutlu olmazsın.
52:40Ama bir şeyler daha kolaylaşır senin için.
52:43Ama oradan aşağı inersen çok mutsuz olursun.
52:47Çok mutsuz olursun.
52:48Çok mutsuz olursun.
52:49Ülkeler için de böyle.
52:50Ülkeler için de böyle.
52:51Türkiye'nin 2010 yılına kadar geldiği 15'e kadar geldiği şeyde aslında üreterek gelmedik biz.
52:58Yani hak ettiğimiz bir şey olmadığını düşünüyorum ben.
53:03O nedenle birisi var diyorsun.
53:05Çünkü bu niteliklere bir bakalım.
53:07Yani şimdi Türkiye'de nitelikli mesela eğer kaynakçıysan hemen hemen Almanya'ya yakın para alıyorsun.
53:14Peki bir kaynakçı olmak için hemen iki yıl iyi çalışırsan bir kaynakçı olabilirsin.
53:18Peki niye olmuyor insanlar?
53:21Niye olmuyor?
53:22Onlara sormak yani şikayet etmek yerine.
53:26Yani mesela niye olmuyor çünkü yanlış yönlendiler.
53:29Matematik problem yanlış yerden çözüme başlandı.
53:32Ve onun sonuna kadar öyle gidiyoruz.
53:34Yani onun yerine işte adı sanı bilinmeyen bir üniversiteden bilmem ne okumuş olup işsiz olmayı tercih ediyor.
53:41Ama girip bir meslekte o mesleği öğrenerek daha nitelikli ve iyi bir ücret almayı...
53:48Kabullanmıyor isteme.
53:50Kabullanmıyor.
53:51Şimdi bu gelirle ilgili bölümdü.
53:54İhracatla ilgili bir bölümdü.
53:56Bir de nitelikli iş gücü.
53:57Burada da mı risk var?
53:58Tabii çok ciddi risk var.
54:00Bir de nitelikli girişimci kısmımız var.
54:02Demin anlattığın kahvehane açmak.
54:06Şimdi nitelikli girişimci oluşturmak zorunda Türkiye o dönüşümde.
54:11Hatta bu şekilde şirketler şimdi zor da işte bir takım şirketler batabilir bilmem ne olabilir çok zor da.
54:17Vallahi işte bin beş yüz yirmi iki şirket konkordaatörsün.
54:19Şimdi aslında bu dönüşümün şöyle olması gerekiyor.
54:22Böyle yani şey değil.
54:23Bu şekilde değil.
54:24Dönüşüm X konusunda daha inovatif bir şirketin kurulup diğer inovatif olmayanını yok etmesi.
54:34Böyle gelişmiyor Türkiye'de olaylar.
54:36Siz kuruldunuz varsınız hep varsınız.
54:39O hakimiyetinizi koruyorsunuz.
54:41Halbuki o döngünün oluşması lazım.
54:44Bunun için de çok fazla sayıda nitelikli girişimcinin ama o nitelikli girişim hem o toplumsal kültür hem eğitim sistemin hem hayata bakışın buna engel oluyor işte.
54:55Döndük dolaştık değer sistemine geldik.
54:58Toplumsal taleplere geldik.
54:59Sizin burada da yazdığınız yüzleşmeye geldik.
55:02Valla bu hikaye burada bitmez diyorum ben.
55:04Biraz bana baştan anlattı.
55:06Bir giriş yaptık.
55:07Buna zaten devam edeceğiz.
55:09Söz verdiniz bana.
55:10Değişik alanlarda farklı farklı hem de alanda gidip çekimler yapmak istiyoruz.
55:15Umarım seversiniz.
55:16Çünkü biraz birlikte düşünmeye de ihtiyacımız var galiba.
55:19Küresel rekabet karşısında Türkiye'nin performans raporu.
55:23Başarısız insanlar hayatla mücadele eden insanlardır.
55:27Ben Deniz.
55:28Harekete geçmezsen aslında başarısız da olmazsın.
55:32Çok doğru ama bir ömrü de heba etmiş oluyorsun.
55:35Mücadele edeceksin.
55:37Yeri geldiğinde başarısız da olacaksın ama bu uzun ve yorucu olum en sonunda illaki başarıya ulaşacaksın.
55:43Yüzleşme Adnan Dalgakıran Türkiye vasatlıktan nasıl çıkar?
55:47Altına da Mehdi Türk'ü yazmış bu arada.
55:49Türkiye'nin potansiyeli ama yüzleşmeden olmuyor.
55:53Yeni kitap ne zaman?
55:54Çalışıyorum üzerinde.
55:55Bu kitapta vardığım soru şuydu.
55:57İçinde bulunduğumuz kültürel şey değişmedikçe bizim hikayemiz değişmeyecek.
56:04Peki kültür nasıl?
56:05Kültür geniş anlamda alıyor.
56:07Mesela kısa vadeli küçük çıkarlar peşinde koşan bir toplum.
56:10Kurnazlığı akıllı olmak zanneden, her anlamda sorgulamayan, merak etmeyen.
56:22Bu kültürün değişmesi lazım.
56:24Bu kültür nasıl değişir derseniz kültürün değişiminde iki tane şey var.
56:29Bir eğitim iki kurallar.
56:31Bunun üzerine yazıyorum.
56:34En zayıf olduğumuz iki alan bir eğitim iki kurallar.
56:36İkisi de birbiriyle bağlı zaten.
56:38Çok teşekkür ediyorum Adnan Dalgakıran.
56:40Bu hafta bana baştan anlattı.
56:41Sanayici bir iş adamı ama aynı zamanda yaratıcı bir beyin.
56:44Hiç vazgeçmeyen bir iş insanını tanıdınız.
56:47Adnan Dalgakıran benim de çok değerli bir dostum.
56:50Umarım benim kadar zevk aldınız.
56:51Önümüzdeki hafta tekrar buluşacağız.
56:53Adnan Dalgakıran ile başka dalgaları da kırmak için başka bir yolculuğa çıkıyoruz.
56:57Onu da şimdiden duyurmuş olayım.
56:59Önümüzdeki pazar görüşmek üzere.
57:01Hoşçakalın.

Önerilen