AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin Merkez Yürütme Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin Ayşenur Ezgi Eygi'yi hedef alarak öldürdüğünü belirtti. Çelik, bu emri verenlerin cinayetten yargılanması gerektiğini vurguladı.
AK Parti Sözcüsü Çelik: (Ayşenur Ezgi Eygi ile ilgili) "İsrail güçleri bu kardeşimizi doğrudan hedef alarak öldürmüştür. Bu emri veren herkesin cinayetten yargılanması gerekmektedir"
ANKARA Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan AK Parti Merkez Yürütme Kurulu sona erdi. AK Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, toplantı sonrası açıklamalarda bulundu.
hbrlr1.com/cbtfbibykckckl
AK Parti Sözcüsü Çelik: (Ayşenur Ezgi Eygi ile ilgili) "İsrail güçleri bu kardeşimizi doğrudan hedef alarak öldürmüştür. Bu emri veren herkesin cinayetten yargılanması gerekmektedir"
ANKARA Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan AK Parti Merkez Yürütme Kurulu sona erdi. AK Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, toplantı sonrası açıklamalarda bulundu.
hbrlr1.com/cbtfbibykckckl
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Değerli arkadaşlar merhabalar.
00:07Değerli arkadaşlar, cumhurbaşkanımızın
00:10genel başkanımızın başkanlığında MYK
00:13toplantımızı gerçekleştiriyoruz. Öncelikle
00:18Almanya'da çıkan bir şehirde çıkan yangında iki
00:22vatandaşımızın hayatını kaybettiğini öğrendik. Allah'tan
00:26rahmet diliyoruz. Gurbetteki vatandaşlarımıza ve
00:30milletimize mas sağlığı diliyoruz. Bu konuyu yakından
00:35takip ettiğimizi bilmenizi isterim. Bugün ııı MYK
00:41toplantımızda teşkilat başkanlığımızın sunumları var.
00:46Bunun yanı sıra Medya ve Tanıtım Başkanlığımız sunum
00:50yapıyor. Ve ARGE Başkanlığımız sunum yapacak. Daha sonra da
00:54ııı diğer konular değerlendirilecek. Tabii
00:58önümüzdeki dönemde ııı kongre süreci söz konusu bu sürece
01:03dönük olarak birimlerin ne yapacağına dair sunumlar
01:06gerçekleştiriliyor. Geçen sefer size takvimimizi ayrıntılı bir
01:11şekilde ifade etmiştim. O takvim ııı işlemeye
01:15başlamıştır. Geçtiğimiz günlerde Türkiye'ye büyük
01:20acılar yaşatmış olan on iki Eylül faşist darbesinin yıl
01:25dönümüydü. Kırk dördüncü yılında on iki Eylül'ün bu
01:30darbenin Türkiye'ye verdiği zararları konuşmaya devam
01:33ediyoruz. Türkiye'nin üzerinden bir silindir gibi geçen ve
01:38netice itibariyle kurumları geriye bıraktığı bir takım
01:42siyasi izler sebebiyle halen çeşitli alanlarda hasarı süren
01:46bu darbenin zaman geçtikçe aslında Türkiye'nin milli
01:51egemenliğini çalmaya dönük Türkiye'den milli iradeyi gasp
01:55etmeye dönük olarak dış kaynaklı bir proje olduğu net
01:59bir şekilde görülmektedir. Tabii bütün darbeler aslında
02:03işte huzuru sağlamak için, anayasal düzeni korumak için
02:06derler. Bu tip bahanelerle ortaya çıkarlar. Ama her zaman
02:10sorulan soru şudur. Darbelerden bir gün önce var olan
02:14huzursuzluk darbeden bir gün sonra aynı güçler iş başındayken
02:19ııı nasıl gidebilememiştir. Dolayısıyla bu darbelerin
02:24aslında herhangi bir şekilde huzuru sağlamak ya da anayasal
02:28düzeni korumakla ilgili değil ve belli bir siyasi projeyi
02:32hayata geçirmek belli bir siyasi maksada ulaşmak üzere
02:36planlandığı ve icra edildiği çok açıktır. Burada darbeyi
02:42yapanların dış çevreler tarafından bizim çocuklar ya da
02:48bizim oyuncaklar diye anılması her zaman için bunun sembolü
02:53olmuştur. Burada da maalesef bu on iki Eylül darbesi bütün bu
02:59ııı aynı altmış ihtilali gibi postmodern darbeler gibi büyük
03:04zararlar vermiştir ama on iki Eylül darbesinin tabii en
03:07büyük zararlarından bir tanesi o anayasayla ortaya çıkan ve
03:11Türkiye'deki sivil siyasetin üstünlüğünü demokrasinin
03:16üstünlüğünü demokratik gelişmeyi gasp eden sonuçlarıdır.
03:21Tabii burada sık sık bunu söylüyoruz. Bu darbe
03:25anayasasından Türkiye'nin ııı kurtulması gerekir. Ve bunun
03:30kurtulması için de ııı net bir şekilde ciddi bir anayasa sivil
03:35anayasaya Türkiye'nin ihtiyacı vardır. Tabii ki otuz yıldan
03:39fazla sürede çok sayıda maddesi değişti. On dokuz kez
03:43değiştirildi. Tabiri caizse yamalı bir bohçaya döndü.
03:46Sistemin çalışmasındaki dengeyi bozan kendi iç bütünlüğü
03:51olmayan ama en önemlisi darbenin izlerinin hem lafsına
03:56anayasanın lafsına hem de ruhuna sindiği sonuçlar maalesef
04:01Türkiye'nin önünde engel olmaya devam etmektedir. Birçok maddede
04:06olmasına rağmen gelinen nokta bir kere daha gösteriyor ki
04:10kendi içinde bütünlüğü olan entegre ve sivil bir gözle
04:14yapılmış milli iradeyi korumak, anayasal düzeni korumak, temel
04:19hak ve hürriyetleri geliştirmek, özgürlükleri
04:22korumak, Türkiye'yi önümüzdeki yüz yıla Türkiye yüzünü
04:25hazırlayacak sadelikte ve dinamizmde bir sivil
04:30anayasaya olan ihtiyaç ihtiyaçtan öte bir zorunluluktur.
04:34En önemlisi de bunun gelecek nesillere bir borcumuz
04:38olmasıdır. Demokrasi konusundaki samimiyetlerden bir
04:42tanesi de bu anayasa sürecine destek vermekle ilgilidir. Hem
04:48sağdan hem soldan hem çeşitli kesimlerden herkes bu anayasanın
04:53değişmesi gerektiğini net bir şekilde ifade ediyor. Ama
04:56maalesef iş bunu hayata geçirmeye gelince bir sürü
05:00engeller oluyor. Çeşitli zamanlarda bu süreçlerin içinde
05:04bulunduk. Ama sistemi kitleyen bir takım tutumların aslında
05:10çeşitli yerlerde taktik manevralar gibi öne sürülerek
05:13stratejik düzeyde anayasa değişimini engellemek üzere
05:17isterselleştirildiğini gördük. Onun için gerçekten Türkiye'yi
05:21lafsıyla ruhuyla halen bu ııı darbe süreçlerini ııı taşıyan
05:28bu anayasadan ııı kurtarmak gerektiği açıktır. Sivil
05:32anayasanın yapılması bugün siyaset yapan, bugün yönetici
05:36olan, bugün akademisyen olan, bugün herhangi bir görevde olan
05:39herkesin gelecek nesillere ııı bir borcudur. Değerli
05:44arkadaşlarımız Türkiye buluşmaları adı altında
05:47teşkilat başkanlığımızın ııı ortaya koyduğu çerçevedeki
05:52çalışmalar bu hafta itibariyle başladı. Gerek MK'den, gerek
05:56MK'ya kadar, gerek milletvekillerimizden pek çok
05:59arkadaşımız ııı sahaya indiler, vatandaşımızla daha
06:03yoğunlaştırılmış bir eğitim programı içerisinde bu
06:06çalışmaları gerçekleştiriyorlar. Buradan bütün AK
06:09Parti teşkilatlarındaki kardeşlerimize,
06:12arkadaşlarımıza teşekkürlerimizi, şükranlarımızı
06:15iletiyoruz. Çünkü bu yaz çok yoğun çalışmalar
06:17gerçekleştirdiler. Teşkilatlarımız bizim
06:20gözbebeğimizdir. Hepimiz ııı teşkilatlarımızın üzerine
06:25ve teşkilatlarımızın çalışmaları Türkiye'de
06:29oluşturulan bu siyasetin inşa edilen bu siyasetin ana
06:33taşıyıcısıdır. O sebeple teşkilatlarımızın yaptığı
06:37çalışmalar hem Türkiye'nin müreffeh geleceğine,
06:40demokrasiyle, cumhuriyetimizin Türkiye yüzyılına taşınmasına
06:44dönük en önemli katkıyı sağlamaktır. Çünkü sivil
06:47siyasetin üstünlüğü bu teşkilatlarla bu siyaset
06:51arasında, vatandaşlarımız arasında kurulan bağ sayesinde
06:54mümkün olmaktadır. Siyaset yukarıdan aşağıya devletten
06:58millete yapılan bir şey değildir. Milletten devlete
07:01yapılan bir süreçtir. Bu sebeple de esas olan gerçek
07:05sivil siyaset toplumsal taleplerin siyasete
07:09yansıtılmasıyla, toplumsal taleplerin siyasi temsile
07:12dönüştürülmesiyle olur. Siyasi temsil toplumsal taleplerden
07:17koparsa demokratik siyaset kolonlarını kaybeder.
07:21Demokratik siyasetin kolonlarını kestiğinizde de
07:24siyaset demokratik olmaktan, millet için yapılan bir
07:27faaliyet olmaktan çıkar, profesyonel bir faaliyet haline
07:31gelir ve gerçek amacını, gerçek işlevini kaybeder. Çünkü
07:34siyaset en yüksek toplumsal faaliyettir. En mükemmelinden
07:38toplumsal faaliyettir ve esası da toplumsal hayatın maliyetini
07:43azaltmaktır. Toplumsal hayatın maliyetini azaltmanın yolu da
07:46toplumdaki fotoğrafı net bir şekilde görüp siyaseti buna
07:51göre ııı yönetmektir. Yani yukarıda bürokratik düzeyde
07:56devlet yönetimi düzeyde alınmış kararların vatandaşa
08:00yansıtılması değil vatandaşın taleplerinin, milli iradenin
08:04taleplerinin, milli egemenliğin esası olan işleyişlerin
08:08siyasete, devlete yansıtılması demokratik siyasetin ana
08:12mekanizmasıdır. Bu çerçevede de her zaman şunu söyleriz.
08:16Siyasetin yegane sicil amiri vatandaştır. Siyasetçinin
08:20yegane sicil amiri vatandaştır. Eğer siyasetçi
08:23kendisine vatandaşın dışında bir takım güç odaklarını işte
08:28demin bahsettiğim darbelerde olduğu gibi bir takım dış
08:31etkileri amir olarak seçerse o zaman siyasetçi olarak
08:35meşruiyetini kaybeder. Siyasetçinin esas meşruiyeti
08:38sicil amiri olarak vatandaşı görmesidir. Bu çerçevede ııı
08:43Türkiye buluşmaları yaz dönemi boyunca güçlü çalışmalar
08:48yapmış teşkilatımızın bunu hayata geçirmesi açısından
08:52önemli olmuştur. Tabii buralar net bir şekilde de şu
08:55görülmektedir. Iıı biz faaliyetlerimizi yürütürken
09:00esas olarak vatandaşımıza bakarız. Iıı diğer bütün
09:03çalışmalar tabii ki yaptırıyoruz, anketler, başka
09:07çalışmalar, başka değerlendirmeler, fokus gruplar,
09:10çeşitli ııı stratejik değerlendirmeler ama bunlar
09:15tabii siyasetin aslında ııı orta hakemin karar verirken
09:19yan hakeme baktığı kadar bakması gereken meselelerdir.
09:23Esas olarak vatandaşla buluşmanızdaki dinamizmidir.
09:26Vatandaşımızın taleplerinin politik çerçeve oturtulmasıdır.
09:30Bu açıdan bakıldığında da bugünlerde gerçekleşen Türkiye
09:34buluşmalarının bütün arkadaşlarımız bu konudaki
09:37raporlarını veriyorlar. Son derece verimli olduğunu
09:40teşkilatlarımızın kendi siyasetimizi vatandaşımızla
09:44buluşturma makamından çok güzel köprüler kurduğunu
09:47göstermektedir. Teşkilatımıza buradan bir kere daha
09:51selamlarımızı gönderiyoruz. Tabii bunun geldiği ııı noktada
09:55ııı son zamanlarda otuz bir Mart seçimlerinden sonra AK
09:59Parti