Gaziantep'te yaşayan Abdurrahman Ceyran, aynı ilde huzurevinde yaşayan ablasının İstanbul'da öldüğü haberiyle cenaze işlemlerini halledip defini gerçekleştirdikten sonra ablasının yaşadığı haberiyle hayatının şokunu yaşadı.
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:002020'den Sarayı ben Hızır evine teslim ettim. Gidip geliyordum, bakıyordum, deprem dolasından
00:11gittim geldim Sarayı sonra bulamadım. Nereye verdiklerini bilmiyorum. 6. ay 18'den İstanbul'da
00:19bana telefon açtılar. Dedi gel ablanı götür dedi. Gelmiyorsa dedi şeye vereceğim. Kimsesiz
00:25vereceğim. Çoğularım görevlendi. Gittim cenazeyi getirdim. Bakarsa demiş kokar, paket bozulur,
00:32etki yok. Kimse bunu paketlemez. Uçak almaz. Kağıt okumuşlar, bak su ismi şey doğumu tutuyor,
00:40vermişler, getirdiler. Ama bu cenazeyi kaldırırken 20 kilo yoktu efendim. Benim gayret kaldım. Hatta
00:47ben oraya yıkan bayana söyledim. Dedim ya benim ablam böyle böyleydi. Dedi kardeşim kurtlanmış,
00:53bu zevklemiş. E ben de inandım, güvendim. Ne biliyordum? Benim değil. Cenazeyi yıkarken dedim
01:01ben bacımı ablamı göreyim. Ablamı tak kaşınla şurası iki göz görünüyordu. Buranın üstünden
01:09görülmüyordu. 2024 9. ayı 9'dan. Yavuzeli'de bana telefon geldi. Sarıya sağdır gel Sarıya
01:18inanmadım. Sarıya öldü dedim. Tekrar gittik gözümle gördüm Sarıya'yı gördüm. Ondan sonra
01:25şimdi de diyorum ki ablam sağdır. Gelin bu cenazeyi götürün. Etkilere söylüyorum. Bu
01:30cenaze kime ayıysa gelin çıkarın. Tespit edin. Bu bana abla diye gönderdiler ama
01:36cenaze benim değildi. Bacım sağdır. Cenaze kayıp olanlar gelsin. Cenaze benim yanımdadır.
01:42Bu haklı mı?
01:48En son haber