• 3 ay önce
Yunus Emre Enstitüsü tarafından organize edilen söyleşi, Türkçe'nin tarihi ve kültürel önemine dair vurgular yapıldı. Prof. Dr. Abdurrahman Aliy ve Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın katıldığı etkinlikte, Türkçe'nin farklı coğrafyalarda yaygınlaştırılmasına yönelik çabalar ele alındı.
"Tarih Boyunca Türkçe'nin Farklı Kıtalardaki Serüveni" söyleşisi Ankara'da düzenlendi
ANKARA - Yunus Emre Enstitüsü tarafından organize edilen "Tarih Boyunca Türkçe'nin Farklı Kıtalardaki Serüveni" başlıklı söyleşi Ankara'da düzenlendi.
Türkiye Kültür Yolu Festivali kapsamında Yunus Emre Enstitüsü tarafından organize edilen "Tarih Boyunca Türkçe'nin Farklı Kıtalardaki Serüveni" adlı söyleşi, Cumhuriyet Müzesi binasında gerçekleştirildi.
İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan söyleşide, Türkiye Yüzyılı hedefleri doğrultusunda ilerleyen Türkiye'nin, Türkçe ve Türk kültürünün öğretimi noktasında üstün çabalar gösterdiğine dikkat çekildi.
Burada konuşan Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr.

hbrlr1.com/cbtwctdakckckl
Döküm
00:00Işığın beyaz, onu kapat. Işığın beyaz.
00:16Kıymetlim sahneleriniz program
00:30Sayın Bakanım, Sayın Mahallemiz, Sayın Emniyet
00:43Genel Büdürüm, Sayın Yönetim Kurulu, Yunus Emre
00:46Eskisi'nin kültür ve ofisizleri kapsamında gerçekleştirdiği
00:49tarih boyunca hepiniz hoş geldiniz, sabahlar
00:55Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Silah
01:01Halkı'da
01:04Hün İmparatorluğu ve Göktürklerden beri yazılı
01:25metinlerle izlenebilen bu güçlü dilin Türkçenin farklı
01:30kıtalarda ve kültürlerde öğretimine yirmi birinci
01:33yüzyılın başına kadar gerekli ihtimam gösterilmemiştir. Bugün
01:39büyük krizlerin ve belirsizliklerin gölgesinde köklü
01:44geçmişinden almış olduğu güçle Türkiye yüz yüzyılı
01:48hedeflerine emin adımlarla ilerleyen Türkiye, Türkçe ve
01:53Türk kültürünün öğretimi noktasında da üstün çabalar
01:56göstermektedir. Bu bağlamda ülkemizi ve hedeflerini dünyaya
02:03tanıtmak, kültürümüzü daha geniş coğrafyalara yaymak için
02:07Yunus Emre Enstitüsü bütün imkanlarıyla seferberlik
02:11halindedir. Türkçemizi Asya'dan Avrupa'ya Afrika'dan Amerika'ya
02:18dünyanın bütün coğrafyalarında yaygınlaştırma girişimlerimiz
02:22kararlılıkla sürmektedir. Eğitim diplomasisini etkin
02:29olarak kullanan kurumumuz kültürel diplomasi girişimleri
02:33kapsamında altmış yedi ülkede doksan bir merkezimizle Türkçe
02:38öğretimi faaliyetlerini sürdürmektedir.
02:53Eee
02:59Türkçe netice itibariyle bizim soyumuzdur. Osmanlı Türkiye'si
03:09bunu ancak Oğuz Türkçe'si içinde ele almıştır. Hiçbir
03:15zaman Türklüğün reddedildiği küçümsendiği doğru değildir.
03:22Yani mektep kitaplarındaki bazı mütearifelerin yanlış olduğunu
03:28tekrarlamakta fayda vardır. Yanlıştır. Onun için şunu
03:33bilmek lazım. Türkçe eski bir dil grubuna aittir. Bunu da
03:38nereden biliyoruz? Kullanışı, çekimleri, gramatikası,
03:46fiillerin ve kelimelerin çekimi dolayısıyla özellikleri
03:52tamamen ayrıdır. Bunu bilmemiz lazımdır. Ister o Uygurca
03:58deyin, ister Azerbaycanca deyin, bir zamanlar Stalin'in
04:02devrinde pek bir moda olduydu. O vakte kadar Azerbaycanca diye
04:08bir laf yoktu. Size söyleyeyim. Azerbaycanca diye bir laf
04:12yoktu. Azerce diye bir laf yoktu. Azerbaycan milleti
04:18Azerbaycanlı diye bir şey yoktu. Yoktu. Bunun bir tek
04:24istisnası vardı. Sovyet İmperyası'nda değil sadece
04:30İran'da belirli bir münevver grubu tarafından kullanıldı ki
04:36onları İran'daki Türkler bugün bile takviye ederler.
04:48Doktor Sayın Bilber Oğuz Haliye, talihli konuşmasından
04:53dolayı teşekkürlerinizi diyoruz. Kıpanış konuşmasını
04:57yapmak üzere Türkçeyi teşviklerine hocamızın her
05:02zamanki bilgeliğiyle gerçek anlamdaki Türk kültürüne, Türk
05:08diline olan katkısıyla buradaki genç arkadaşlarımızın Türk
05:16diliyle ilgili gerçek anlamda Türkçeyle ilgili, Türk olmakla
05:20ilgili fikirlerini doğru bir şekilde temellendirmek
05:26anlamında bizim için çok çok özel bir tecrübeydi. Iyi ki
05:31buradasınız. Iyi ki katıldınız. Her zaman burada
05:35başımızın üstünde yeriniz var hocam.

Önerilen