Kadın cinayetleri durmuyor! Avukat Tozbey ateş püskürdü “Tayyip Erdoğan yalan söylüyor”

  • 4 saat önce

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Müzik
00:14Sevgili Cumhuriyet TV izleyenleri hoş geldiniz yayınımıza.
00:17Türkiye aslında bir süredir kadın cinayetleriyle sarsılıyor diyebiliriz.
00:21Aslında uzun yıllardır bu cinayetleri görüyoruz ve ses çıkarıyoruz.
00:25Ancak son günlerde yaşananlar artık bu kadarı da olmaz dedirtti.
00:29Önce narin cinayetini biz haftalarca konuştuk.
00:32Sonra Tekirdağ'da 2 yaşındaki bebek istismar sonucu hayatını kaybetti.
00:36İstanbul'da yaşanan olaysa neredeyse bütün bunların son damlası oldu.
00:41Semih Çelik isimli fail 2 kadını yarım saat arayla vahşi biçimde öldürdü.
00:46Sonra da intihar etti.
00:47Tabi toplumun gündemine taşıdı bütün bu olanlar konuyu.
00:50Türkiye'nin dört bir yanında kadınlar sokağa çıktılar.
00:53Güvende hissetmiyoruz dediler.
00:55Bunlar olunca da iktidar cenahından açıklamalar geldi.
00:58Yeni düzenlemelerin olabileceği konuşuluyor.
01:01Hem Adalet Bakanı Yılmaz Tunç hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan bu gündeme dair bir şeyler söyledi.
01:06Efendim biz de bugün bu konuları tartışacağız.
01:08Konuğumuz Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Başkanı Avukat Müjde Tozbey.
01:12Hoş geldiniz.
01:13Teşekkür ederiz İrem Hanım.
01:14Efendim şimdi Bakan Tunç'un açıklamalarıyla başlayalım.
01:18Dilerseniz kendisi toplumda bir cezasızlık algısı oluştuğunu ve bu algının giderilmesi gerektiğini söylüyor.
01:24Adalet Bakanlığında yeni bir birimin kurulmasından söz ediyor.
01:27İşte bazı suçlularda iyi hal indirimlerini ya da denetimli serbestliği kaldırabileceklerinden söz ediyor.
01:33Öncelikle şimdiye dek neden yapılmadığı yıllardır kadınlar sistematik bir biçimde öldürülüyorlar diye sormak lazım.
01:40Bunun yanında da sizce ne gibi düzenlemeler yapılabilir?
01:46Sevgili İrem Hanım, kadın cinayetleri dönem dönem basını daha fazla yansıyor.
01:51Karşılaşılan vahşetle birlikte insanlarda büyük bir öfke patlamalarına sebep oluyor.
01:56Ve bugünlerde de özellikle milyonlarca genç kadın erkek sokaklarda kadın cinayetlerine karşı yürüyor.
02:03İktidar dönem dönem halkın gazını almak için öfkesini bertaraf edebilmek için sürekli olarak bu tartışmaları açıyor.
02:12Yasayı değiştirelim, değiştirelim ya da yasalarda cezaları arttıralım diye çok fazla gündem değişikliği yaratmaya çalışıyor.
02:21Sanki bugüne kadar olan cinayetlerde kendilerinin hiçbir sorumluluğu yokmuş, bu yasaları kendileri yapmamış gibi davranıyorlar.
02:31Diğer taraftan da defalarca artık karşılaştığımız bir şey var.
02:35Mecliste sürekli olarak kadına karşı şiddetli mücadele komisyonu kuruluyor.
02:40Hiçbir etkisi olmayan, tüm partilerin içinde olduğu hiçbir ilerleme kat etmeyen ve onlarca kez kurulan bir komisyon.
02:50Biz bıktık, usandık, bizi kandıramayacaklar.
02:54Bakın gerçek şu cezasızlık değil, gerçek yasalarımız uygulanmıyor.
03:01Türk Ceza Kanunu'nda kadına yönelik şiddet konusundaki maddelerde çok ağır cezalar içermekte.
03:08Ancak bu cezalar yasayı uygulayanlar tarafından uygulanmıyor.
03:14Hakimler, savcılar tarafından, polisler, jandarma tarafından, valilik tarafından dahi uygulanmıyor.
03:20Bir kadın karakola gidip korunmak istediğine, şiddeti maruz kaldığını söylediğinde polisler tekrar evine gönderiyor.
03:27Şiddet uygulayan babasının, kardeşinin ya da eşinin yanına.
03:31Başka bir kadın ya da çocuk defalarca dayak yediğini söylüyor.
03:36Onlar aile içi, aile kutsaldır denilerek o çocuklar tekrar evlerine gönderiliyor.
03:42Bu sadece cezasızlıkla açıklanabilecek bir durum değil.
03:46Bu nedenle bakanlığın açıklamaları hiç samimi gelmiyor.
03:50Bakın iktidar sadece iktidarı boyunca şunu söylese, kadın erkek eşittir, kadınların hayatları değerlidir ve gereken cezalar verilecektir derse ve buna göre hareket etse zaten emin olun şiddetin büyük bir kısmına çare bulunacaktır.
04:08Bu kadar basit ama iktidar her yerde kadının erkeğin eşit olmadığını, kadının sokağa çıkarken babasından, kocasından, sevgisine izin alması gerektiğini söylerse erkekler de her defasında kadınları kendi malı gibi görecek ve istediği zaman şiddet uygulayabileceğini düşünecek.
04:26Böyle bir gerçek var.
04:28Devlet bu teleransı sadece cezasızlıkla uygulamıyor.
04:33Aynı zamanda bizim kadınların mücadeleyle kazandığı yasaları uygulamayarak da gerçekleştiriyor.
04:41Asıl şiddeti aslında devlet organları uyguluyor.
04:44Diğer taraftan cezasızlık politikalarına gelince özellikle kadınlarda ve kız çocuklarına hedef alan suçların artmasında doğrudan cezasızlık da tabii ki sorumludur.
04:54Türkiye'de iktidarın gerici politikaları kadınları ve kız çocuklarına hedef alan şiddet olaylarının üzerine gitmek yerine suçluları koruma eğiliminde maalesef.
05:04Özellikle suçluların neden suçu işlediği, kadının gördüğü şiddetin boyutu, suçlu önlemeye dair tedbirlerin alınmaması çok önemli.
05:19Kadına kimliğini değiştirme hakkı tanınmış 6284 sayılı yasa ve devamındaki yasalarımızda.
05:26Oysa ki şiddet uygulayan neden kimliğini değiştirmiyor?
05:30Şiddet uygulayan neden yaşadığı bölgeyi değiştirmiyor?
05:33Şiddete maruz kalan kadın şiddete maruz kaldığı gibi diğer taraftan ailesinden uzaklaştırılıyor, çocuklarından uzaklaştırılıyor.
05:43Yaşadığı mahalleden, iş yerinden, dostlarından ve sevdiklerinden uzaklaştırılıyor ve deniliyor ki şiddeti uygulayan bu bölgede istediği yerde yaşamaya devam etsin.
05:53Erkeğin hayatı hiç değişmesin ama sen uzaklaş, sen kaybol, bu mücadeleyi sen yürüt.
06:00Tüm sorumluluk kadına havale ediliyor.
06:02Bu da iktidarın kolaya kaçmasından başka bir şey değil.
06:06Yani toplumda çocukların ve kadınların korumasız ve savunmasız bırakılarak şiddet ve istismarın hedefi haline getiriliyor kadınlar.
06:15Bu nedenle bunu sadece cezasızlıkla açıklamak eksik, yanlış ve samimiyetsiz olacaktır.
06:23Sayın Tozbey, şimdi burada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları da önemli.
06:26Çünkü kadınların yıllardır vurgu yaptığı bir konu var ki o da İstanbul Sözleşmesi.
06:312011 yılında imzaladığımız sözleşmeden aslında 2021 yılında tek bir gecede çekildik.
06:37Burada Erdoğan da bu gelen eleştirilere yönelik diyor ki İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmemizin kadın hakları ve kadına yönelik şiddetle mücadeleye en ufak menfi bir etkisi olmamıştır.
06:48Şimdi çok kısa bir veri aktarmak istiyorum.
06:51İstanbul Sözleşmesi'nden ayrıldığımız yıl 2021 yılında 433, sonraki yılda 409, 2023'de 419 ve içerisinde bulunduğumuz 2024'ün ilk 10 aylık diliminde 297 kadın öldürülmüş.
07:06İstanbul Sözleşmesi'nden neden çekildik? Orada ne gibi sorunlar vardı?
07:10Yıllardır bunları tartışan kişiler de var ama bir hukukçu olarak da bu sözleşmenin kadın cinayetlerine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da dediği gibi hiçbir etkisi yok mu?
07:21Adalet Bakanı 2009 yılında bir veri açıkladı.
07:25Türkiye Devleti'nin tek açıkladığı veriydi kadın cinayetlerine dair.
07:302002 ile 2009 yılları arasında kadın cinayetlerinin %1400 arttığını kendi Adalet Bakanları açıkladı.
07:37Kamuy büyük tepki verince 2009'dan sonra bir daha veri açıklamadılar.
07:41Biz gerçek verileri kadın cinayetlerini durduracağız platformunun ya da sizler gibi basın emekçilerinin verileriyle öğrenebiliyoruz, çalışmalarıyla öğreniyoruz.
07:51Bakın 2011 yılında İstanbul Sözleşmesi kabul edildiğinde kadın cinayetlerine yüksek bir oranda düşüş oldu.
07:59Bunun sebebi 2011 yılında iktidar ile muhalefet partileri el ele vererek mücadele etme kararı aldıkları gibi dünyada ilk İstanbul Sözleşmesi'ni imzalayan devlet haline geldiler.
08:14Bu nedenle İstanbul Sözleşmesi adı sözleşmenin o yıl sadece kadın cinayetleri azaldı çünkü insanlar devletin iktidarın kadının yanında olduğu izlenimine kapıldılar.
08:25Ama ondan sonra iktidar çeşitli politikalarıyla kadını daha da eve hapsetti, kadını daha da tarikat ve cemaatlerin eline bıraktı.
08:36Devletin kadını özgürleştiren haklarını ellerinden almaya çalıştılar.
08:43İstanbul Sözleşmesi'nin iptal edilmesinden sonra da üstüne 6284 sayılı yasanın değiştirilmesini tartıştı AKP iktidarı.
08:51Bir de kadının soyadı hakkını elinden almaya çalıştı.
08:55Düşünsenize böyle bir süreçte kadına yönelik şiddet nasıl azalabilir?
08:59Bu kesinlikle Tayyip Erdoğan bunu söylemişse kesinlikle yalan söylüyor.
09:03Tayyip Erdoğan'a inanmayın gerçek değil.
09:07Yoksullukla birlikte devletin özgürlük alanlarına sağladığı kolaylaştırıcılığı ya da kadınların çocukların sağlıklı yaşam alanlarında devletin görevlerini devlet kendi eliyle tarikatlara ve cemaatlere sundu.
09:23Bugün devlet bir deprem olduğunda halkın aç olup olmadığını çadırına olup olmadığıyla ilgilenmek yerine tüm bu yükümlülüklerini tarikat ve cemaatlere patronlara peşkeş çekti.
09:37Böyle de olunca bugün deprem Hatay'da da olsa Doğu Anadolu'da da olsa devlet artık bu güce sahip olmuyor ve müdahale edemiyor.
09:46İşte kadınların çocukların korunması konusunda da devlet bu yükümlülüklerini maalesef yükümlülüklerinden uzaklaştı hatta korunması gerektiğine dair inancı dahi yok artık.
09:56Bu nedenle de bir çalışma yapmıyor.
09:59Sadece dönem dönem kamuoyu ayaklandığında sokaktaki insanları eve yeniden eve girmelerini sağlamak için merak etmeyin biz üzerimize düşeni yapacağız deyip yalanlar savuruyorlar.
10:10Oysa ki şu an Türk Ceza Kanunu'daki cezalar dünyadaki en ağır cezalardan birini içeriyor.
10:18Ama bunu uygulayan hakim, savcılar, polisler, jandarmalar hepsi imam hatip mezunu ve imam hatip mezunu insanlar kadın ölmüş abartmayın olan olmuş genç adam onun da mı hayatına zarar verelim düşüncesiyle kadın cinayetlerinde iyi hal indirimini rahatlıkla uyguluyor.
10:37Böyle kadın ve erkeklere imam hatip mezunu kadın ve erkek hakim savcılara biz nasıl insanın bedeninin kutsal olduğunu anlatabiliriz.
10:48Çünkü onlar kadının bedeninin kutsal olduğuna inanmıyorlar, ailenin kutsal olduğuna inanıyorlar, erkeğin kutsal olduğuna inanıyorlar.
10:56Böyle bir iktidar ve böyle bir yargı sisteminde kadının haklarını kazanması mümkün mü?
11:03Tabii ki değil. Bu nedenle de biz günlerdir sokaklarda eylemler yapıyoruz.
11:08Biliyoruz ki yargı artık bağımsız değil, yargı adalet sistemi artık kadını ve çocuğu korumuyor.
11:15Adalet Bakanı böyle yalanları ya da yasaları değiştireceğini söyleyeceğini böyle yalanlara başvuracağına İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı istifa edip görevlerini yerine getirmedikleri için istifa etmeleri gerekiyordu.
11:31Ama bu kadar kadın cinayetine rağmen iki genç kızımızın kafalarının kesilmesine rağmen hiç sorumluluk hissetmiyorlar, tüm suçu yasalarımıza atıyorlar.
11:40Bu kadar ikiyüzlüce bir davranış olamaz.
11:44Şimdi sizin de söylediğiniz gibi aslında yürütülen politikalar var.
11:48Yani bu cinayetlerin yaşandığı günlerde aslında geçtiğimiz aylarda soyadı hakkını konuşmuştuk.
11:55Kürtaj zaman zaman tartışmaya açılıyor.
11:58Sağlık Bakanlığı bir kamu spotu yayınladı ki sanki yani sezaryen doğumu yapan kadınlar tercihen böyle bir şey yapıyormuş da bu suçmuş gibi resmen sezaryen doğumu yapmayı tercih eden kadınları bir yarım anne gibi gösteren, yeterince iyi bir şey yapmamışlar gibi gösteren, normal doğumu özendiren.
12:15Şimdi bir yandan da bütün bunları konuşmaya devam ediyoruz.
12:18Böyle bir politikanın ve siyasetin izlenildiği ortada.
12:21Bunun yanında Aile Bakanı da sizin söz ettiğiniz gibi aslında aileye yönelik, kadına yönelik bu gibi olaylara her daim hem aileyi korumak hem de kadını korumak anlamında yaklaşıyor.
12:31Ailenin kutsallığı her daim vurgulanıyor.
12:33Şimdi de Sayın Mahinur Göktaş diyor ki tıpkı aile hekimi gibi her ailenin bir aile danışmanı olacak.
12:40Bu kadınları bir bakıma endişe de duyduran bir gelişme bu söylenenler.
12:45Çünkü şimdi bu sefer de ailenin içerisinde bir aile danışmanıyla mı müdahale edilecek?
12:51Bu kadınların biraz daha özgürlüklerinin kısıtlanmasına mı sebep olacak şeklinde?
12:56Mahinur Göktaş'ın bu söyledikleri bu aile danışmanı meselesi siz nasıl bakıyorsunuz?
13:01Sizce bununla neyi hedefliyorlar?
13:03Öncelikle kadına ve çocuğa yönelik şiddetle mücadelede toplumsal bir devrim gerçekleşmesi gerek.
13:10Yoksulluğun ortadan kaldırılması gerek.
13:13Yoksulluğu ortadan kaldırmadığınız sürece istediği kadar aile danışmanına verin hiçbir etkisi olmaz.
13:19Bakın basit bir örnek vereyim.
13:21Yıllar önce kadına yönelik çocuğa yönelik şiddet davası sosyal politikalar bakanının avukatının olması şart koşuldu.
13:29Ve tüm davalarda kadının çocuğun özel avukatı olmasa bile aile sosyal politikalar bakanının avukatı geliyor ve kadını savunuyor.
13:38Tırnak içinde savunuyor.
13:41Siz bu konuda uzmanlaşmış avukatları, tecrübeli avukatları oraya koymayıp sırf manken konumunda gösteriş olsun diye demokrasi gerçekleşiyormuş gibi
13:52gencecik, çömez, tecrübesiz avukatları oraya koyarsanız hiçbir kadına ve çocuğa nasıl davranacağını bilmezse,
14:01savunmayı nasıl yapacağını bilmezse sadece siz gösteriş yapmış olursunuz.
14:06Bugün bu söylenilen aile danışmanları da çok açık bu şekilde.
14:10Yoksulluğu ortadan kaldırmayın.
14:12Kadın sığınma evlerini arttırmayın.
14:14Kadınların ve çocukların sağlıklı yaşam alanlarında beslenmelerini, sağlık ihtiyaçlarının karşılanmasını, eğitimlerinin karşılanmasını sağlamayın.
14:23Çocuklar okula aç gitsin.
14:25Kadınlar dayak yediklerinde sokakta kalmak zorunda, bedenlerini satmak zorunda kalsın.
14:30Sonra da aile danışmanından bahsedin.
14:32Gerçekten komik.
14:33Diğer taraftan Erdoğan 5 suç kaydına kadar da serbest kalacak.
14:375 suç kaydından sonra da tutuklanacak şartı getirelim diyor.
14:42Bu ne demek?
14:43Şiddet uygulayan erkek 5 defa suç işleyecek.
14:46O sırada elini kolunu sallayarak dışarıda dolaşacak.
14:49Beşinci de mecbur tutuklanacak.
14:52Siz eğer gerçekten samimi iseniz ve gerçekten yoksulluğu kaldırdıktan sonra şiddete maruz kalan kadına kol kanat gerecekseniz,
15:01öncelikle kadının özgürlük alanlarını, yaşamsal alanlarını ferahlatın.
15:06Kadın istediği gibi sağlıklı bir evde yaşasın.
15:10İstediği üniversitede okusun.
15:12İstediği çalışma alanına sahip olsun.
15:15Önünü açın.
15:17Kadın birey olarak sevilsin, sayılsın, eşit görülsün.
15:21Kadın anne olduğu için birey olmuyor.
15:24Kadın anne olduğu için, çocuk doğurduğu için kutsallaşmıyor.
15:28Kadın insan olduğu için kutsal.
15:30Öncelikle bunları yapın.
15:31Aile danışmanına gerek yok.
15:33Beşinci suç kaydında şahsın tutuklanmasına da gerek yok.
15:37Bugün İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılması da.
15:406.284 sayılı yasaya saldırılar.
15:43Medeni kanunumuza saldırılar.
15:45Düşünün, cumhuriyetteki en büyük devrimlerden biridir.
15:48Kadınlar için medeni kanun.
15:50Biz bugün maalesef medeni kanunu savunmak durumunda kalıyoruz.
15:54Laikliği savunmak durumunda kalıyoruz.
15:56Laik yaşamı savunduğumuz sürece,
15:59beş suç kaydında şiddet uygulayanın tutuklanmasına gerek kalmayacak.
16:04Zaten şiddet uygulayan o kadar suç işlemeye cesaret edemeyecek.
16:09En temel sorunları halletmezken,
16:11sadece makyajla biraz toparlamaya çalışmanın hiçbir anlamı yok.
16:15Buna inanın.
16:16Bugün Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı kendinde sorumluluk hissetmiyorsa,
16:20o kızların kafasızlığının kesilmesinde,
16:22Adalet Bakanı o suçların kaçıncı suç kaydı olmasına rağmen
16:27sokakta dolaşmasına sorumluluk hissetmiyorsa,
16:30istediği kadar gösteriş yapmaya devam etsinler.
16:33Bunlar kesinlikle kadına yönelik şiddette etkin rol oynamayacaktır.
16:38Bakın İstanbul Sözleşmesi kaldırılmak istenden Tayyip Erdoğan şunu söylemişti.
16:44İstanbul Sözleşmesi yüzünden kadın sığınma evleri çok arttı.
16:48Türkiye'de kadın sığınma evleri arttı.
16:50Bu nedenle kadınlar her bahanede eşlerini, kocalarını terk ediyorlar.
16:55Ailelerini bırakıp, boşanma davası açıp kadın sığınma evlerine yerleşiyor demişti.
16:59Tayyip Erdoğan'ın söylemlerinden biri burdu.
17:02Oysa ki ülkemizde kadın sığınma evleri Osmanlı tarihine dayanıyor.
17:07İlk kadın sığınma evi İstanbul'da Eyüp Sultan'da Avrat Dergahı adı altında
17:12Osmanlı Devleti zamanında kuruldu.
17:14Tayyip Erdoğan'ın ikinci söyleminden biri, ikinci söylemi de şuydu.
17:19LGBT bireyleri güçleniyor, çoğalıyor demişti.
17:26Oysa ki ülkemizde hiçbir zaman LGBT bireyi olmak suç değildi ki.
17:31Bugün dahi suç değil.
17:33Hatta Osmanlı Devleti'nde dahi LGBT bireyi olmak suç olmadı.
17:37Yani kadınların ya da LGBT bireylerin özgürleşmesi İstanbul Sözleşmesi'yle olmadı.
17:44İstanbul Sözleşmesi'yle devletin sorumluluğu arttığı için Tayyip Erdoğan İstanbul Sözleşmesi'ni feshetti.
17:49Tek amacı buydu.
17:51Çünkü İstanbul Sözleşmesi'nden önce bir insan, bir erkek, bir kadın karakola, savcılığa başvurunda
17:57ben korkuyorum beni koruyun dediğinde devlet korumakla yükümlü değildi.
18:03İstanbul Sözleşmesi kabul edildikten sonra devletin sorumluluğu arttı.
18:07Ve devlet şiddet mağduru olduğunu duyduğu insanı korumakla yükümlü hale geldi.
18:13Tayyip Erdoğan işte bunu ortadan kaldırdı.
18:16Bugün devletin sorumluluğunu ortadan kaldırmak istedikleri için İstanbul Sözleşmesi'nin bir gece yarısı feshettiler.
18:22Yoksa LGBT bireyleriyle ya da kadınlarla ilgili değil.
18:26Ama diğer ikinci amaç da kadınları bu toplumda evlere hapsetmekte.
18:32Üç çocuk doğursun, beş çocuk doğursun evinde otursun.
18:36Yoksullaşmayla birlikte işlerine de geldi.
18:39Artık Suriyelilerin de değil de kadınlar gibi ucuz emeğe de ihtiyaçları yok.
18:44Bu nedenle kadınların evde oturması ve böyle gerici bir toplum yaratmak
18:48Tayyip Erdoğan'ın ve AKP iktidarının işine gelen İstanbul Sözleşmesi feshedildi.
18:54Evet.
18:55Sayın Toz Bey çok teşekkür ediyorum değerlendirmeleriniz için.
18:59Bağlantıda da bazı sorunlar yaşıyoruz.
19:02Çok teşekkür ederim.
19:03Yorumlarınız çok kıymetliydi burada dediğiniz gibi.
19:07Zaten bu açıklamalar her yapıldığında biz diyoruz ki
19:10niye şimdi, şimdiye kadar kadınlar öldürülmüyor muydu?
19:13Yıllardır bunun içerisindeyiz.
19:15Ancak çıkan sesler çok kıymetli, ciddi bir tepki var.
19:18Bu tepkinin devam etmesi iktidarı da zorlamak açısından çok önemli.
19:22Bir kadın daha ölmesin.
19:23Bunun için mücadele edeceğiz.
19:25Çok teşekkür ediyorum.
19:26Ben teşekkür ederim.
19:28Sevgiler.
19:29Sevgiler.
19:30Sevgili Cumhuriyet TV izleyenleri Türkiye'nin en büyük gündemi.
19:34Türkiye çalkalanıyor.
19:35Kadınlar sokaklara döküldü.
19:36Artık ölmek istemiyoruz diyorlar.
19:38Adalet Bakanından ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan da bu konuya dair açıklamalar geldi.
19:44Cumhurbaşkanı Erdoğan yine İstanbul Sözleşmesi'ne saldırdı.
19:47Kadınlar İstanbul Sözleşmesi'nin geri dönmesini istiyorlar.
19:50Ancak Erdoğan'a göre bakılırsa kadın cinayetlerinin İstanbul Sözleşmesi'yle bir alakası yok.
19:56Bunun yanında Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da yeni düzenlemeler yapılabileceğini söylüyor.
20:00Ancak Avukat Müjde Tozbey diyor ki bizim yasalarımızda, kanunlarımızda her şey var.
20:04Yalnızca bunların uygulanması ile ilgili problemler var.
20:07Bunlar hayata geçirilmediği için kadınlar korunamıyor.
20:10Aslında bu açıklamaların da bir anlamda toplumdaki tepkiyi biraz bastırmak,
20:15onun deyimiyle tırnak içinde gazını almak olduğunu söylüyor.
20:18Sizler için konuştuk, ilerleyen günlerde de konuşacağız, hep konuşacağız.
20:21Yine şöyle bitirelim bir kadın daha ölmesin, bunun için mücadele edeceğiz.

Önerilen