Bilim insanları, Manisa'nın Kula ilçesinde, Türkiye'nin en genç volkanlarını barındıran bölgede, yer kabuğunun çeşitli derinliklerinde 8 magma odası tespit etti. Yüzeye en yakın ve en büyük magma odasının ise deprem gibi dış etkenlerle birlikte püskürme riski taşıdığı ifade edildi.
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:43Biz bu bölgenin altındaki magma odalarını, varlığını belirlemeye çalıştık.
00:50Bu çalışmada 3 yöntemle çalıştık.
00:54Gravite yöntemi, Mayus-Telluric yöntem ve buraya yerel deprem ağı kuruldu.
01:03Ve çalışmalar sonucunda burada pek çok magma odasının varlığını tespit ettik.
01:12Yani şu andaki sonuçlarımıza göre 8 adet irili ufaklı magma odası ki,
01:19bunlar kimisi 5-6 kilometre boyutlarında, kimisi 30 kilometreye kadar ulaşan magma odaları mevcut.
01:32Bunların belirlenmesinde bu farklı yöntemler neredeyse benzer sonuçlar verdi.
01:42Bu magma odalarının ağırlıklı olarak bunlar 15 kilometre derinlikte bulunuyorlar.
01:4930 kilometreye kadar biz bu magma odalarını izliyoruz.
01:53Ama özellikle bir magma kütlesi ki, bu bölgeyi de, jeotermal sistemi de ısıttığını düşündüğümüz bir magma kütlesinin,
02:03biz 5 kilometre, yüzeye 5 kilometre derinliğe doğru, bunun derinlerden yukarı doğru yükseldiğini, onun oraya doğru sokulduğunu tespit etmiş durumdayız.
02:20Bizim elde ettiğimiz magma odalarının duruşu, pozisyonları, dizilişi, yüzeye yakınlıkları değerlendirildiğinde, bunların yeniden faaliyeti geçmesi mümkündür.
02:37Bölgede zaten, özellikle Alaşehir-Grabeni'nin sınır fayları var. Burada başka aktif faylar var.
02:55Bölge, neredeyse kuzey-güneye yaklaşık bir yönde gerilmeye maruz kalıyor.
03:02Kabuğu deform eden başka fay sistemleri de var. Yani aktif bir bölge. Bundan dolayı, bu magma kütlelerinden yüzeye yakın olanların, yeniden aktivite göstermesi gelecekte mümkün gibi görünüyor.
03:21Bundan sonraki süreçte de, bu aktiviteler devam ettikçe, depremler devam ettikçe, kabuktaki bu yırtılmalar, deformasyon devam ettikçe, ki öyle gibi görünüyor, bu yüzeye yakın, özellikle 5 km'ye kadar sokulan magma kütlesinin bir şekilde yüzeye yaklaşması ve püskürmesi çok olasılı gibi görünüyor.
03:51Aslında bu çalışma, Türkiye'de belki de ilk çalışma, yani volkanik alanlarda çalışma yapılıyor ama, jeofizik ve jeoloji olarak birlikte çalışılmış ve farklı jeofizik yöntemlerin kullanıldığı bir çalışma oldu bu.
04:11Bu kapsamda da biz farklı jeofizik yöntemlerle yerin içerisini görüntülemeyi başardık. Dolayısıyla burada nasıl bir yol haritası çıkacak? Burada en önemli şeylerden bir tanesi, magmatik sokulumların, magma odaların, çünkü bu volkanik alanda püskürmeye neden olan volkanların beslendiği o magma odaların yerlerinin belirlenmesi.
04:35Amacımız buydu zaten. Bunu ortaya çıkarttık. Şimdi bunun bilimsel camiye, bilimsel dünyaya çok büyük katkısı olacak, artı bir de bunun tabi orta ve uzun vadede ekonomik katkılar da olacaktır. Yani burada bir jeotermal çalışmalarla ilişkili olarak bir katkısı sunacaktır elbette diye düşünüyorum.