Meltem TV - Prof. Dr. Haydar Baş 1995 Sohbetleri

  • evvelsi gün
Döküm
00:00AKVİD SAÇ SAKAL BOTOKSU
00:30Şimdi efendim, madem ki Cenab-ı Hakk'ın halifesi olarak insan yeryüzüne gönderilmiştir, o halde Allah'ın halifesi insanın ne olması lazım geliyor, bunu evvela düşünmemiz
00:50ve bu şekilde onu yönlendirmemiz gaye ve maksadına uygun bir biçime koymamız lazım.
00:59Biz insan, evvela insan, olgun insan derken işte bu yaratılış maksadına uygun insanı kastediyoruz.
01:09Yaratılış maksadına uygun insanı siz kazandığınız zaman evvela o insan kendi nefsi için kazanılmıştır, kendisi için faydalıdır.
01:21Kendisi için faydalı olan insanlardan bir başka ifadeyle, olgun vasıflı kişilerden vücuda gelen toplum da olgun ve vasıflıdır.
01:35Siz fil dişi kuleden bahsediyorsanız, mutlak surette malzemeniz fil dişinden olması gerekir.
01:44Yani tahayyül ettiğiniz, tasavvur ettiğiniz bir planı ve programı, projeyi uygulayabilmede malzemenin fonksiyonu büyüktür.
01:56İşte insan da hakikatte hayatın en güçlü malzemesidir.
02:03Siz onu yaratılışı istikametinde yönlendirmediğiniz maksadına panik kılmadığınız takdirde hayatında bir anlamı olamayacaktır.
02:16O mükemmeliyete vasıl olduğu zaman o insan mükemmel bir çöpçüdür.
02:23O mükemmeliyete vasıl olduğu zaman yani o hali ona kazandırdığınız zaman mükemmel bir öğretmendir.
02:31O vasıfta insan mükemmel bir çiftçidir.
02:35O vasıfta olan insan mükemmel bir tacirdir, tüccardır, mükemmel bir sanayicidir, mükemmel bir hukukçudur, mükemmel bir mühendistir.
02:50Kısaca işte o vasıflı insanı siz nereye korsanız en önde o vasıf olursa o vasfı ona kazandırırsanız işte o vasıfla birlikte o insan o mesleğin en mükemmelini yerine getirmede en başarılı insan olur, varlık olur.
03:13Buradan hareketle diyoruz ki bugün eğer bir hizmet yapılacak ise bu hizmeti yapacak olan kişiyi yetiştirmek ve de kazanmak şart.
03:27Bunun için de onu eğitmemiz gerekiyor.
03:31O halde eğitim nedir diyoruz?
03:34İnsanı bütün bu meslek gruplarında öne geçirerek faydalı ve de ahlaki hamide sahibi yapma şuuruna, haline, eriştirme gayretine biz ne diyoruz? Eğitim diyoruz.
03:56Öğretim de bütün bu çalışmalarda ona lazım olan malzemeleri vermektir.
04:03Fikri, akli, maddi, manevi malzemeleri önüne koymaktır.
04:09Bunun iç tabiatını ilgilendiren bilgiler vardır, içi dış tabiatını ilgilenen bilgiler vardır.
04:18İşte bu malzemeyi, bu iç ve dış tabiatına taalluk eden bilgi yığınlarını, birikimlerini ona vermenin adına da öğretim diyoruz.
04:29İnsanın karakteriyle öğretilerek yetiştirilmek istediği meslekler arasında da aslında bir mutabakatın olması lazım.
04:41Yani öğretimle eğitimde varılmak istenilen şahsiyetin budanmaması, tenakuslar içerisinde o insanın yüzmemesi, eğitimde arzuladığınız seviye insanı getirdiğiniz zaman öğretimle birlikte onu takviye etmeniz, eğitimiyle öğretiminin birbirine ters düşmemesi,
05:09hakikatte toplumun ve bir milletin asıl maksadı ve de gayesi olmalıdır.
05:16Geçmişte ben bunun yaşanmış tezat şeklini gördüğüm için buraya değinmek istedim.
05:24Zira eğitim derken siz milli eğitimden bahsettiniz.
05:28Milli eğitim sadece eğitimin bir kısmıdır, bir bölümüdür.
05:32Asıl eğitim benim kanaatim ailede başlar.
05:36Geçmişte bizim okula gitmeyen çocuklarımız okul çağına kadar ailesinden belli bir terbiye alıyorlar, bir eğitim alıyorlar.
05:47Okula gittikten sonra ailede öğrendikleriyle birlikte bir şahsiyet tekemmül ediyor.
05:58Aileye gelen bu çocuk ailesine ters düşüyor.
06:03Yıllar ilerledikçe aileyle o çocuk arasında korkunç vadiler, uçurumlar açılıyor.
06:11Bu nereden kaynaklanıyor? Biraz sonra inşallah yeri gelir.
06:15Bu eğitimde eğitilmiş insanların geldikleri noktayla öğretimde verilmek istenilen ögelerin birbirini bütünlememe düşüncesinden ve de çatışmasından kaynaklanıyor.
06:35O bakımdan demek istiyorum ki bugün şayet eğitim ve öğretimde ideal bir netice elde etmek istiyorsak, eğitim tarzımızla öğretim malzememizin veya kurumlarımızın, ögelerimizin birbirini tamamlaması lazım.
07:01Aslında öğretim kullandığımız malzeme yetişmek için belli bir karakter, düşünce, şuur, fikir, mizaç sahibi olabilmek için, bilgi sahibi olabilmek için bir şeyler öğreniyoruz.
07:23Bunun neticesi, öğretimin gayesi eğitim oluyor.
07:29Yani siz öğretimle yola çıkıyorsunuz, neticede eğitiliyorsunuz.
07:35Öğretim olmadan yanlış veya doğru, yanlış veya doğru da eğitim olmaz.
07:41Yanlış veya doğru eğitimin ortaya çıkabilmesi için yanlış veya doğru şeylerin öğrenilmesi lazım.
07:49Onun neticesinde insanda bir karakter zuhur ediyor.
07:53Aldığınız bilgi malzemesine, yığınına göre bir takım haller, sıfatlar ortaya çıkıyor.
08:00Az evvel anlatmak istediğimiz bunların birbirini tamamlaması lazımdır diyoruz.
08:07Daha doğrusu birbiriyle çelişmemesi lazım.
08:10Mesela siz tarihi bir bilgiyi alıyor, bir de o tarihi bilgiyi alırken geçmişinize ait değerlerinin sevilmesini, sayılmasını terbiye olarak kabul ediyor da,
08:28eğer öğretim safhasında tarihinizi inkar ediyorsanız siz o zaman çelişki halindesiniz.
08:36Kendi kendinizle beraber barışamazsınız, kendi kendinizi inandıramazsınız.
08:41Buna birçok misaller verilebilir.
08:44Şimdi eğitim açısından ilk insanla bugünkü insan arasında çok büyük bir fark yoktur.
08:53Dünün insanı da seviyordu, bugünün insanı da seviyordu.
08:57Dünün insanı da ürperiyordu, bugünün insanı da ürperiyordu.
09:01O günün insanı da ümit ediyordu, bugünün insanı da ümit ediyor.
09:05O da düşünüyordu, bugünün insanı da düşünüyordu.
09:07O da hayal ediyordu, bugünkü insanı da hayal ediyor.
09:10O da yalan konuşuyordu, bugünkü de yalan konuşuyordu.
09:13Yani insana biz potansiyel bir varlık olarak baktığımız zaman Hz. Adem Sefiyullah Efendimiz'in dönemindeki varlıkla bugünkü varlık arasında değişen bir şey yok.
09:27Onun değişen sadece dış tabiatındaki malzemeleridir, görgüleridir.
09:33Yaratılış maksadına göre o günkü insan, o günkü şartlarda o malzeme birikimiyle, bilgi birikimiyle belli bir noktaya gelmiş.
09:46O insanı aynı vadide, aynı maksatta çok daha zengin malzeme birikimiyle siz aynı terbiye yöne verebilirsiniz.
09:55Nitekim insanların irade eğitiminde, hakkı bulmasında peygamberlerin yolları tektir.
10:05Ancak itikad esasları tektir.
10:08Hiçbir peygamberde bir peygamberin devrinde ve döneminde mevcut olan itikadi kurallar inkar edilmez.
10:17Hepsi tasdik edilir.
10:19Mesela hepsinde Allah'a inanmak şartı vardır.
10:22Meleklere inanmak şartı vardır.
10:24Peygamberlere inanmak şartı vardır.
10:26Kitaplara inanmak şart.
10:28Yani bizim peygamberimize döneminde ait olan kurallar ne ise, itikadi kurallar ne ise,
10:34geçmişteki peygamberler dönemindeki itikadi kurallar da aynıdır.
10:39Peki değişen nedir?
10:40O peygamberlerin kendi döneminde mevcut olan bir takım ictimai, iktisadi, hukuki kurallar ve de kaideler vardı.
10:49Anlatabildim mi?
10:51Ha bu kurallar değişmesi gerek.
10:53Şartlara, maslahata göre kuralların yenilenmesi gerekiyor.
10:58Yoksa dinler...
11:00Hazreti Adem ile Sefiyullah Efendimiz ile başlayan İslam,
11:05Hazreti Peygamberimiz Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in dönemine kadar İslam olarak gelmiştir.
11:13Yani Hazreti Lut'un getirdiği de din İslam'dır.
11:16Hazreti İdris'in getirdiği din de İslam'dır.
11:19Hazreti Musa'ya gelen din de İslam'dır.
11:22Hazreti İsa'ya gelen din de İslam'dır.
11:25Hepsi İslam'ı getirmiştir.
11:27Peki, Hazreti İsa'ya gelen dinin adı İslam, Hazreti Musa'ya gelen dinin adı İslam da,
11:33Hazreti Muhammed ile aralarındaki fark nedir?
11:36İtikat ölçüleri tamamında hepsinin aynıdır.
11:39Ancak hepsinin dayandığı dış tabiatımıza taalluk eden ahkam değişmiştir.
11:46Bu ahkama o günün kaide ve kuralları, o peygamberde mevcut olan kurallar cevap veremez.
11:54Tedricilik esası vardır İslam'da.
11:56Diyelim ki Hazreti Adem'de, Sefiullah Efendimiz'de İslam bir tohumdu.
12:02Ama Hazreti Fahri Alem Efendimiz'de bir ağaç, meyvesi dalı budağı olan bir mükemmel, mücessen bir ağaçtır.
12:11Yani o devirde tohumu vardı, şimdi böyle mükemmel bir ağaç haline gelmiştir.
12:18Yani şu neticeye gelmek istiyorum.
12:20Dış tabiatımıza taalluk eden kurallar, kaideler, şer'i şerif diyoruz buna.
12:26Değişen bunlardır, bu kurallardır.
12:28Yoksa dinin hakikati ve de özü aynıdır.
12:31Hepsi İslam'dır.
12:33Şimdi efendim, biz kalkıp da bugünün şartlarında, dünün şartlarına taalluk eden ahkamı uygularsak,
12:42şer'i şerifi uygularsak, acaba hakikatte biz gerek geçmiş peygamberlere ümmet olabilir miyiz?
12:54Veyahut da tam ideal bir terbiye alabilir miyiz?
12:57El cevap hayır alamazsın ve de ümmet de olamazsın.
13:00Çünkü bugünün şartlarında, dünün şartlarına göre senin bir takım olayların içerisinde,
13:06bir takım kuralların içerisinde bulunman gerekliydi, zorunluydu.
13:11Ama bugün o zorunluluk yok ki.
13:13Mesela Hz. Adem, Sefiullah Efendimiz'in dönemini ele alalım.
13:17Mesela o dönemde, o devirde bir kardeşim bir kardeşle evlenmesi zaruriydi.
13:24Şartlar müsait değil.
13:26Anlatabildim mi?
13:27E şartlar müsait olmayınca kardeş kardeşle evlenecek.
13:30Ama şimdi gelelim Hz. İdris'in, Hz. Yakup'un döneminde.
13:34Bu şartlar kalkmıştır, insanlar çoğalmıştır.
13:37Şartlar değiştirmesi münasebetiyle o kurallar da o gün ortadan.
13:43Kısaca her peygamberin devri saadetinde bir takım şartlar, diğer öndeki şartlardan daha mükemmel hale geliyor.
13:51Onun için en son peygamberin, peygamberimiz Hz. Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimiz'in
13:58devri saadetindeki şartlar bütünün hepsini kapsar.
14:02Hepsini hata eder ve de kuşatır.
14:05Bugünün insanına bu şartlara göre cevap vermek gerekir.
14:09İşte o şartların peygamberi Hz. Muhammed dini de Resulullah'ınkidir.
14:14Binaenaleyh onunla beraber olacaksın ki Allah'ın irad ettiği Müslüman tipini ortaya koyabilirsin.
14:21Aksi takdirde o Müslüman tipine siz kavuşamadığınız zaman kendi kendinizi aldatırsınız.
14:27İnandım dersiniz ama hakikat-i inkar içerisinde olursunuz.
14:32Onun için ayeti kerimede Hz. Fahri Alem Efendimiz için Cenab-ı Halik
14:37Muhammed'im şayet seni kabul etmiyorlarsa diğer peygamberlerin tamamını da inkar etmişlerdir buyuruyor.
14:44Yani asıl ölçü sensin.
14:47Adam şimdi kalkıyor e ben Hz. Musa'yı kabul ediyorum.
14:51Hz. İsa'yı kabul ediyorum.
14:53Kimi kabul etmiyorsun?
14:54Muhammed Sallallahu Aleyhi Vesselam Efendimiz'i kabul etmiyormuş.
14:57Hadi oradan be!
14:59Sen kim? Hz. İsa kim? Hz. Musa kim?
15:02Peygamberimizi kabul etmiyorsan bil ki bütün peygamberleri de inkar ettin.
15:07Anlatabildim mi? Ölçü o peygamberin zatıdır.
15:11Niçin bu noktaya geldik?
15:13Yani bu tedricilik esasına göre işte terbiye de o şartlara göre insanlara verilir.
15:22İnsanlar o şartlar içerisinde tekemmül eder ve de istenilen noktaya varır.
15:28Bu düşüncemi şöyle bir misalle daha iyi bir izah tarzına kavuşturalım.
15:35Ömer'ül Faruk Efendimiz'in devri saadetlerinde muazzam bir kıtlık oluyor malumunuz.
15:41Tarihi bir olay.
15:43Sahabenin hemen hemen aç kalanların tamamı hırsızlık yapmak mecburiyetinde oluyor.
15:55Karnı acık, acıkmış bir şey yiyecek.
15:59Aç kalan sahabe dediğimiz gibi hırsızlık yapıyor.
16:03Tabiinden de var tabi bunların içinde.
16:07Biliyorsunuz İslam'da hırsızlık yapan kişinin cezası haddir.
16:13Had cezası uygulanır ona.
16:16Ömer'ül Faruk Efendimiz hırsızlık yapanlara bu cezayı vermiyor.
16:21İleri gelen sahabe geliyor Hazreti Ömer'e.
16:24Ya Ömer ne yapıyorsun sen?
16:26Niye ceza vermiyorsun?
16:28Bunların şahitlerle sahip hırsızlık yaptıkları.
16:32Mastahatın müsait olmadığı yerde şer'i şerifin kurallarını uygulayamam buyuruyor.
16:39Yani şartlar müsait olmayınca ne yapamam?
16:43Ben de diyor hukuku uygulayamam.
16:45Nereye benzer bu?
16:46Abdestin farzı kaçtır?
16:48Dörttür.
16:49E kolu olmayan adam için elinde üçe.
16:51Ayaktar olmayan için elinde ikiye.
16:54Kısaca mastahat müsait değil.
16:57İşte öğretim ve eğitimde mastahatın da birbirini tamamlayarak müsait olması lazım.
17:04Hangi müesseselerde eğitim yapılır?
17:07Genel olarak bugünkü günümüzden başlarsak ailede eğitim.
17:15Geçmişte de aile vardı, bugün de var.
17:18Yani ilk insan Hazreti Adem, Sefiullah Efendimizle birlikte aile hayatı başlamıştır.
17:25Kıyamete kadar da bu devam edecek.
17:29Eğer cemiyetler, toplumlar en küçük birimi olan bu kurumu güçlü yaparsa mutlaka o kurumlardan teşekkül etmiş milletler de çok güçlü olurlar.
17:44Onun için de eğitimin ilk başladığı yer ailedir.
17:49Aile eğitimi.
17:51İkincisi, o milletlerin kendine has örflerinden, adetlerinden, geleneklerinden kaynaklanan bir marif anlayışı, eğitim anlayışı vardır.
18:04Ki buna günümüzde milli eğitim diyoruz.
18:07İnsanlar orada da eğitilir.
18:11Üç, bugün dünya artık teknolojik olarak iletişim araçlarını çoğalttı.
18:18Medyayla yaygın eğitim.
18:20Yani bugün siz yaptığınız programlarla sizi seyreden insanların eğitilmediğini mi zannediyorsunuz?
18:28Düşünce ve istikametlerinin değişmediğini veya doğru veya yanlışa gitmediğini mi zannediyorsunuz?
18:35Haberlerin dışında televizyon seyretmen pek değil, seyredemem.
18:39Zaten malumunuz vaktimiz de olmaz.
18:42Çeşitli oturumlar olursa, açık oturumlardı, paneldi, harikulade haller haberlerin dışında olursa bunları seyrediyoruz.
18:53Bu sebeple haberleri ben evimde kendime mahsus bir yerim vardır, oraya çekilir, orada seyrederim.
19:04Üçüncü kata çıktım işte haberleri seyretmek üzere, televizyonu açıyorum.
19:09Enteresan, şu anda ismini hatırlamayacağım bir televizyon, bir film oynatıyor.
19:17Filmde iki delikanlı, bir tane anne, yani iki delikanlı kardeş.
19:24Enteresan bir sahne.
19:27Birisi diğerine diyor ki, sen diyor affedersiniz benim hanımımla ilişkilerde bulunuyorsunuz.
19:34Çok açık ve net.
19:36O da diyor ki, evet ben senin hanımınla filan filan tarihlerde aynı yatağa bölüştük.
19:46O da cevaben, peki diyor bunun faturası beni arkadan vurmak mı olacaktı?
19:53Anne de üzülüyor.
19:56Çok samimi konuşuyorum, haberden dokuz veya yedi, sekiz dakika önce bu manzara.
20:05Daha seyretme durumunda olamadım, kapattım.
20:09Haberleri izlemedim.
20:11Hemen telefona sarıldım.
20:13Oğlum ben neyim var neyim yok ceketimde dahil ortaya koyuyorum.
20:18Sende ne varsa ortaya koy da şu televizyon mudur nedir dedim, bunu hemen kuralım.
20:23Ve öyle başladık.
20:25Şimdi efendim buradan nereye geleceğim?
20:28Bu diziyi seyreden kardeşlerimiz.
20:31Ben etki altında kalmam, onu gel benim kulağımın arkasına söyle.
20:36Bir ara hatırlarsanız evlatlarımızın bakireliklerini diline doladı bazı medya kanalları vs.
20:48İnanır mısınız o günün şartlarında bunu çok basite indirgedikleri artık buna lüzum yok dedikleri için.
20:58Sohbet ettiğimiz bazı doktor arkadaşlarımız o dönemde birçok evladımızın bakireliğini kaybettiğini ifade ettiler.
21:09Burada neyi anlatmak istiyorum?
21:11Yani sen burada konuşuyorsun hocam kimi etkileyeceksin?
21:14Etkilersin.
21:15Bir başkası konuşuyor mutlaka etkiliyor.
21:18Bu etki tepki derken işte terbiye böyle oluyor.
21:21Terbiye derken bir müspeti ahlak-ı hamide sahibi olarak insanın yetişmesi var.
21:28İki hayır ahlak-ı hamide değil de ahlak-ı zevime sahibi olarak yetişmesi var.
21:34Medya ile beraber insanlar eğitiliyor.
21:37Şimdi hepsine bu kurumların vazife düşüyor eğitimde.
21:41Hem medyaya vazife düşüyor hem marife yani milli eğitime vazife düşüyor hem de ailemize vazife düşüyor.
21:49Bunlar entegrasyon olarak birbirini tamamlaması lazım.
21:54Şimdi bir masanın ayakta durabilmesi için bacaklarının sağlam olması gerekiyor.
22:00Dört bacaklı bir masayı düşünün bir tanesini kırarsanız o sağlam olarak duramaz ayakta.
22:07Üç bacaklı bir masa bir tanesi kırılırsa bacağının yine sağlam olarak ayakta duramaz.
22:13İşte bu eğitim kurumlarının birbirini tamamlaması lazım.
22:16Birinin sakat olmaması lazım.
22:19Hepsi mükemmel olarak birbirini entegrasyon olarak tamamlaması hatta tekzip etmemesi gerekiyor.
22:28Zannederim biz zaman zaman bu çelişkiyle yaşadığımız hayatın içerisinde görüyoruz.
22:35Onun için de bazı nahoş hadiseler istemediğimiz halde gündem ediliyor.
22:40Gün yüzüne çıkıyor ortaya çıkıyor.
22:43Efendim bunların halli nasıl olacak dersek efendim bu bütünlüğü temin etmek lazım.
22:50Şimdi ailede olması gereken eğitime herhalde sorunuz oydu.
22:56Fazla konuştuysam beni kesebilirsiniz.
22:59Şimdi efendim ben şahsen aile eğitimine çok affedersiniz düğünle başlamak istiyorum.
23:08Düğün ne demektir?
23:10Bir erkekle bir kadının bir arada hayat boyu kalabilmeleri için yaptıkları aktin ilanıdır.
23:20Bir akit yapıyorlar Allah rızası için.
23:23İcap ve kabul.
23:26Birisi teklif ediyor öteki de kabul ediyor.
23:31Ve şahitler huzurunda bu böyledir deniliyor.
23:36Bu yapıldığı için böyle bir güzel akit yapıldığı için ne olmuş oluyor?
23:41İlan edilmiş oluyor düğünle, deflerle, davullarla, zurnalarla her neyse.
23:47Şimdi peki bir insanın yuva kurması bir başka deyimle evlenmesi
23:57dinen ya onun üzerine farzdır ya sünnettir veya menduptur veya haramdır.
24:07Eğer iktidarı yoksa maddi manevi iktidarı yoksa haramdır.
24:12Her şey yerindedir ihtiyacı vardır farzdır.
24:18Efendime söyleyeyim daha aşağıdır sünnettir.
24:21Bilmem anlatabildim.
24:24Şimdi kısaca haram da olsa farz da olsa sünnet de olsa bu nedir?
24:31Dini bir icraattır hakikatte.
24:34İcap ve kabulün yerine gelmesi hattı zatında dini bir anlayıştır.
24:44Yani siz bir noksanlığı tamamlıyorsunuz.
24:47Öyle bir noksanlık olmasa belki bazı günahları işleyeceksiniz.
24:51Olursa yani böyle bir noksanlığınız olursa bazı günahları işleyeceksiniz.
24:57İşte o günahların işlenmemesi için maddi gücünüz yerindeyse sıhhatiniz yerindeyse evlenmeniz farzdır İslam'a göre.
25:07O bakımdan her Müslüman genç Türk genci evlenir akıl vali olduktan sonra.
25:13Şimdi burada geleceğim nokta şu yani siz evlenme akdini yapıyorsunuz farz olan bir şey ilan ediyorsunuz.
25:22Peki ibadet olan bu işi ilan ederken sorarım sana ibadetin ilanını içkiyle şununla bununla yapabilir misin?
25:34İbadet bir eylemdir.
25:37Yapabilir misin?
25:38E şimdi biz ibadetimizi ilan ederken sarhoş ilan ediyoruz.
25:44İlk defa hayat boyu tanışacağın insanla bir araya geldiğin zaman karı koca birisi sarhoş.
25:53E temel çürük atılıyor baba.
25:57O halde diyorum buradan işe başlamalıyız.
26:01Yani bu sünnetin bu farzın yerine gelmesi hususunda çok titiz olmamız lazım.
26:11Biz Müslüman Türk milletiyiz.
26:14Örfümüzde adetimiz yanlış anlaşılmasın def çalınmasın saç çalınmasın demek istemiyorum.
26:21Sarhoş olunmasın haramlara kayılmasın anlatabildim mi?
26:26Zaten çalacak millet oynayacak tamam ama bu meşru olan hal ve hareketi gayrimeşru hal ve hareketlerle bağdaştırmayalım anlatabildim mi?
26:38E istersen bağdaştırırsan bunları bir araya getirirsen ne olur?
26:43İşte temel çürük atılır.
26:45Buradan başlıyor iş.
26:47İki helal kazanç.
26:50Ailelerin bence çok fazla üzerinde duracağı hususlardan biri ve değil ki helal kazançtır.
27:00Efendim eğitimle bunun ne ilgisi var?
27:02Bir lokma haram gırtlağımızdan aşağı gittiği zaman bilesin ki o insanın ahı sadece senin nefsin üzerinde değil.
27:13Hukuku sadece senin nefsin üzerinde değil.
27:17Seninle ilgili olanların üzerinde tesirini halk edecektir.
27:20Ortaya çıkaracaktır.
27:22O zarar o ziyan mutlaka bir tarafta ortaya çıkar.
27:26O bakımdan helal kazanç.
27:30Çalmak, iftira ile, gasp ile, efendime söyleyeyim çeşitli hile yolları ile şunun da bunun da Allah muhafaza eylesin.
27:41Daha bu aile efradının çocuklarına güzel ahlak da önce örnek olması lazım.
27:49Çocuğa der ki evladım haram yeme kendisi haram yerse dinlemez onu çocuk.
28:00Yalan konuşma, annenin babanın yalan konuştuğunu çocuk yakalarsa etkili olamaz.
28:06E diyor ona ya ana sen işte yalan konuşuyorsun.
28:09Baba sen bu işi beceremiyorsun.
28:11Değil mi?
28:12Evet.
28:14Annenin babanın o halde ahlaki hamide sahibi olmasına.
28:19Hocam ahlaki hamide sahibi olabilmesi için ailelerimiz özel bir terbiye metodundan sisteminden geçmedi.
28:27İnsanın eğitilmesinin yaşı olmaz.
28:30Şu an başlarsın hemen kendine.
28:33Karar vermektir aslında eğitim.
28:35Yani insanın inandıklarını nefsine hayatına geçirmesi olaydır.
28:40Bunun hiç zor bir tarafı yok.
28:42Bu kitabı düşünen insan hemen kendi nefsini eğitime tabi tutar.
28:47Zorla veya efendime söyleyeyim zorlamayla bazen kolay olur yapacakları nefsine yaptıracakları.
28:55Bazen de zor olur.
28:57Bunları alıştıra alıştıra Allah'ın lütfuyla belli bir noktaya gelelim.
29:01Ve bildiğini yaşaması lazım aile.
29:05Çocuğuna canlı örnek olması lazım.
29:09Tavsiye ettiği işlerde canlı örnek olması lazım.
29:13Eğitimde canlı müşahhas örnek esastır.
29:17Yani çocuğa sözden ziyade annenin babanın hali tesir eder.
29:25Şimdi çocuğa çok ciddi ve de çok kuvvetli bir sevgi vermek gerekiyor.
29:33Yani çocukları korkutmak, çocukları azarlamak, çocukları yıldırmak mantığı yerine metod olarak bunu değil ya sevdirmek.
29:47Suretiyle onları belli bir seviye kazandırmak.
29:51Onlara belli bir atmosfer içerisine onları koymak lazım.
29:55Anne ile baba bazen bir meselede çocuk çocuk üzerinde müşterek hareket etmeleri lazım.
30:05Bazen değil bütün meselelerde müşterek.
30:08Yani bir tanesi çocuğa bağırmaması lazım azarlamaması lazım diyoruz ama bir de oldu ya anne azarladı baba azarladı.
30:19Baba veya anne müdahale etmemesi lazım.
30:21Ters yapıyorsun niye bunu böyle yaptın.
30:24Çocuk oradaki çelişkiyi yaşamaması gerekiyor.
30:30Daha çocuğa sabırlı davranmak ve sabrı öğretmek gerekiyor.
30:35Mütevazi bir tavırla davranıp tevazu öğretmek gerekiyor.
30:42Çocuğa saygı nedir bunu öğretmek lazım.
30:46Sevgi nedir bunu öğretmek lazım.
30:49Teslimiyet nedir bunu öğretmek lazım.
30:52Hürmet nedir bunu öğretmek lazım.
30:54Ve bütün bunları da dediğim gibi yaşamak lazım.
30:57İnsanlarla iyi ilişkilerimizi çocuğun bizatihi canlı müşahhas örneği olarak karşısında sergilememiz lazım.
31:06İlk insanın yaratılışına baktığımız zaman Cenab-ı Hak ayeti kerimede ben ona kendi ruhumdan üfledim buyuruyor.
31:15Yani Cenab-ı Hakk'ın ruhu insanda nefadır.
31:20Nefa-i İlahi denir buna.
31:23Bu her insanda var inanmış da inanmamış da.
31:28Her birimizde vardır.
31:31Nefa-i İlahi.
31:33Şimdi Cenab-ı Halik işte evvela bunu halketti.
31:39O nefasını yarattı.
31:41Mahluk olarak.
31:42Önce Peygamberi Muhammed Sallallahu Aleyhi Vesselam.
31:46Efendimiz'i bilahare ondan da bütün bu ervahi yani ruhları halkediyor.
31:53Yaratıyor.
31:55Ve Cenab-ı Halik Zül Celal Vel Kemal Hazretleri bu ruhlara soruyor.
32:01El estu bir Rabbikum.
32:03Ben sizin Rabbiniz değil mi?
32:05Galu dediler ki bela evet sen bizim Rabbimizsin.
32:08Büyük mutasavvıf Allah dostu Hazreti Mevlana Kaddesallahu s-sırrahü'l-aziz buyurur ki.
32:19Bu mecliste kul Cenab-ı Hakk'ın sesini duymuştur.
32:30Öyle güzel bir ses almıştır ki bu sese aşık olmuştur.
32:35O bakımdan insanoğlunun aşk dediğimiz duygusu o sesi arayışıdır.
32:422. Öyle bir cemal gördü ki o mecliste güzellik gördü ki o güzeli arıyor.
32:513. O mecliste öyle güzel bir koku aldı ki bu kokuyu arıyor.
32:58Güzel yüz, cemal, güzel ses ve güzel koku.
33:06Dikkat ederseniz Fahri Alem Efendimiz Cenab-ı Hak'tan bana 3 şey sevdirildi buyuruyor.
33:14Bunların ikisi odur.
33:16Şimdi efendim burada gelmek istediğim nokta şu.
33:20Yani biz Cenab-ı Hakk'a kabul etsek de etmesek de aşığız.
33:29Şuurumuzun altında böyle bir güç saklı.
33:33Bu güç sahibini arıyor.
33:37Geldiği Rabbuna gitmek istiyor.
33:40Allah Kur'an'ında Celle Celaluhu
33:43قَالُوا اِنَّا لِلّٰهِ وَاِنَّا اِلَيْهِ رَاجِعُونَ
33:47Allah'tan geldiniz tekrar O'na döneceksiniz.
33:50Ayeti Kerimesiyle, beyanıyla yani mutlaka döneceksiniz.
33:57Dönmeme diye bir durum yok.
34:00Tertemiz dönün.
34:02İşte bu şuur altındaki arayış, Allah'ı arayış,
34:08O'ndan oluşumuzdan.
34:11Hatta
34:13يَسْئَلُونَكَ عَنِ الْرُّوحِ كُلُ الْرُّوحُ مِنْ اَمْرِ رَبِّي
34:17وَمَا أُوتِيتُمْ مِنَ الْعِلْمِ اِلَّا قَلِيلًا
34:20Alusi tefsirinde ruh kelimesini burada.
34:23Ruh der ne haliktir ne de mahluktur.
34:26Ya nedir?
34:28Cenab-ı Vacibül Vücut Hazretleri'nin buradaki ruh kelimesini tefsir ederken,
34:32gölgesidir.
34:34Asıl değildir ama gölgedir.
34:36Ve enteresandır şimdi hakikaten.
34:39İnsan ezeli değildir ama dikkat ederseniz ebedidir.
34:42Sonsuzdur yani.
34:44Sonsuza kadar gideceğiz.
34:46Şimdi nereye geleceğim? Yani bu arayış duygusu bizde var.
34:50Bunu atmamız mümkün değil.
34:52Peki terbiyeyle,
34:56insanın eğitimiyle, öğretimiyle,
34:59bunların bütünleşmesi değil mi? Sorunuz zannıma göre budur.
35:02Sorunuz zannıma göre budur.
35:05İnsanın dünyaya geliş maksadı Allah'ı bulmaktır.
35:10Zaten Cenab-ı Hak onu zarureti istikametinde yaratıyor.
35:16Yani onun zatını bulmak esasen kulun kendi fıtri ihtiyacıdır.
35:21Ona koşmak kulun kendi kabiliyetindendir.
35:25İşte terbiye dediğimiz zaman o istidadı, kabiliyeti, ihtiyacı olan yöne
35:31insanı öğretimle, eğitimle sevk etmektir.
35:36Onu sevk ettiğin o caddeye, o vadiye koyduğu zaman maksat adısı olmuştur.
35:42Değil mi? O zaman insan eğitim ve öğretimle varacağı nokta neresi olmuş olur?
35:48Kendisini yaratan Cenab-ı Vacibül Vücud, Hazretlerinin zatı sıfatı ve de Esma-ı İlahisi olmuş olur.
35:56Cenab-ı Hak böyle bir eğitimi, öğretimi nasip eylesin bizlere.
36:00Zat-el müstakim dediğimiz eğitim işte odur.
36:04İnsanı yaratıcısına vasıl eden bir arayış.
36:10Şu neticesini veren yani Allah'a vasıl eden.
36:15Onu aldığımız zaman işte istikamet odur.
36:19Yani ondan seni uzaklaştıran eğitim istikamet olmaz.
36:24Din adı altında da olsa istikamet olmaz.
36:27Onun için Cenab-ı Fahri Alem Efendimiz bir gün böyle bir çalı parçasıyla yere bir takım çizgiler çiziyor.
36:36Bunların hepsi yoldur buyuruyor.
36:38Bir tane de ortadan çiziyor.
36:40Ama tek doğru olan sırat-ı müstakim budur.
36:43Diğerlerin her birinin başında bir şeytan yatar, saklıdır, sizi saptırır buyuruyor.
36:51Yani yol hakikatte sırat-ı müstakim tektir.
36:54İbadet insanın inandığını amele geçirmesi, sevda haline dönüştürmesidir.
37:03Namazda huşuya dikkat ederseniz titizlikle riayet etmek lazım.
37:09Ve namaz namaz derken büyüklerin namazından bahiste aman ya Rabbim Allah da bana böyle bir namaz kılmayı nasip etsin diye dua ederiz.
37:20Şimdi neden Allah-u Ekber diyerek sen bir alemi geriye atıyorsun?
37:28Bir sen bir de Cenab-ı Vacib-ül Vücut Hazretleri var o ibadette.
37:34Allah'ı yaşıyorsun, Allah'la berabersin.
37:37Secdene başını koyuyorsun, secdeye başını koyuyorsun.
37:40Ben yokum ya Rabbi sen varsın.
37:42Sen Subhane Rabbiyel Ala en Ala Rabbisin seni tesbih ederim diyorsun.
37:48Sen rükuda bak rükuda aslında secdeye gidişe hazırlıktır.
37:54Sana geliyorum ya Rabbi.
37:57Tazimdir onun bir örneği.
37:59Şimdi ibadette işte kul bu zevki manevi.
38:03Allah da Cenab-ı Hakk'ın tecellilerine ermenin muhabbetini yaşar.
38:08Onun ruhuna, nefsine işler bu haller.
38:11İşte o bakımda da ibadetten insanı terbiye eder.
38:14Farkında olmadan insan olgunlaşır.
38:17Olgunlaşan insanın cemaline bakın, yüzüne bakın.
38:21Vallahi farklıdır renk.
38:23Allah Allah ya.
38:25Görürsün adamı ya ne güzel bir yüzü varmış dersin.
38:29Böyle fizik olarak güzel değil ha.
38:32Burnu belki laz burnudur, uzundur, çaprazdır, şudur budur ama
38:37onun esteti, onun zarafeti, onun ne bileyim yumuşaklığı, onun letafeti,
38:45işte o güzellik, psikolojik hali sana bir başka zevk verir.
38:50İbadet işte terbiyenin o bakımdan ta kendisidir.
38:55Ve de malumunuz Allah'ı bilmedir.
38:58Ubudiyetle Allah bilinir.
39:01Cenab-ı Hakk'ı bilmek istiyorsan mutlaka o ilme sarılacaksın.
39:05İbadet ilmine sarılacaksın.
39:08Hal ilmini Allah verir sana.
39:10Yani yaşayışta Allah'ı tanırsın.
39:13Peygamberlerin bilgileri, ilimleri vahye dayalıdır.
39:18Onların kontrolü, kontrol uzmanı,
39:22murakıbı, murakıbıcısı Cenab-ı Vacibül Vücut Hazretleridir.
39:27Onun için onlarda hata olmaz.
39:30Bazı aklı evveller diyor ki efendim ya o da beşerdir.
39:33Oğlum onu kontrol eden Allah beşerdir ama.
39:38İlahi iradenin eli onun başının üzerinde.
39:43Değil mi?
39:45Zelle nispetinde çok hafif o da beşer olduğunu insana hatırlatmak için
39:51işte çok zelle nispetinde küçük küçük hata dediğimiz şeyler olur.
39:56Yoksa büyük haşa mümkün değil.
39:58Anlatabildim mi? Niye?
39:59Allah onun başının üzerine mübarek iradesini koymuş, onu yönetiyor.
40:08İlahi iradenin istikametinde yönleniyor.
40:12İlahi iradenin istikametinde peygamberler nefislerini oraya ram ediyor.
40:20Cüz'i iradesi külli iradenin istikametine,
40:24vahyin kontrolüne, vahyin murakıbesine giriyor.
40:28Onunla birlikte olanlar da peygamberinkine.
40:32Yani çekiyor.
40:34Düşünün peygamber bir girdap.
40:38Sahabeyi, sahabesini kendine çekiyor.
40:41O girdapta hepsi dönüyor.
40:43O peygamber Cenab-ı Hakk'ın külli iradesinin girdabında dönüyor.
40:50E tabi onlar eğitilecek baba.
40:53Tabi onlar Allah'la beraber olacak değil mi?
40:55İşte o büyük bir sevdadır.
40:58Evliya dediğimiz sınıf da o girdaba ilham yoluyla Allah'ın füzzatına peygamber vasıtasıyla nail olan kişilerdir.
41:10İşte onlarla birlikte biz bu hazzı, bu ruhu tadar, bu terbiyeyi alırız.
41:16O terbiyeyi alan insan hakikatte gaibi dün gibi bilen ve buna inanan.
41:28Hz. Abdülkadir Geylani Efendimiz'e demişler ki ezel ervahı, ezel ervah malum ruhların az evvel söyledik ya,
41:37yaradıldığı aleme hatırlıyor musun?
41:39Cevaben buyurmuş ki dün gibi hatırlıyorum.
41:42İşte böyle yaşarlar.
41:43Allah şefaatlerinden mahrum eylemesin.
41:46Kale Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem,
41:49men arefe nefse fekat arefe rabbe sadaka Resulullah.
41:54Kim nefsini bilirse Rabbini bilir.
41:58Demek ki insanın nefsini tanıması Allah'ı tanıması oluyor.
42:02O ilim bu işte.
42:04Hakikati tanımasıdır insanın.
42:07Değil mi?
42:08Hak ve hakikati tanıyacağız.
42:10Peki insanın nefsini tanıması için neye ihtiyaç vardır?
42:17Nefsin tezkiyesine ihtiyaç vardır.
42:28Bunların tamamının tezkiye, temizlenmesine ihtiyaç vardır.
42:33Ne ile temizlenir?
42:36Allah'ı zikir ile bunlar temizlenir.
42:39Bir kul Cenab-ı Hakk'ı zikretmek suretiyle onun tecellisini kalbine ve nefsine davet eder.
42:48O kulun kalbine Cenab-ı Hak misafir olur.
42:53Değil mi?
42:55O tecelliler nefisteki hurdaları yakar.
43:01Kirleri yok eder.
43:03Tıpkı kalayçının elindeki bakırı nişatırla beraber ateş üzerinde yumuşatması, kirini çıkartması gibi.
43:13Allah'ın bir insanın Cenab-ı Hakk'ın esmasını zikrederek, ayetlerini okuyarak tesbih etmesi, onu zikretmesi bunun gibidir.
43:24O ilahi cazibeye kapılır ve de nefsinin kirlerini temizler.
43:33Temizlenen kalp Cenab-ı Hakk'ın güzelliklerini yansıtmaya başlar.
43:39Buna da ayine-i ilahi denir.
43:41Yani o kalbe.
43:42O bakımdan tasavvuf bir mürşidi kamilin muallimliğiyle beraber, öğretimiyle beraber insana bu halleri yaşatmaya,
43:54bu insanı bu badirelerden, bu yollardan geçirmeye hazırlanmış bir mükemmel, muazzez bir yoldur.
44:07Allah hepimize nasip eyleye de böyle güzel yollardan kalp yolcuyla Cenab-ı Hakk'a vasıl olan kullardan olalım inşallah.
44:15Tabii günümüzdeki eğitim her ne kadar iyi, güzel diyorsak da şahsen benim arzuladığım derecede ekmeliyete sahip bir eğitim tarzımız yok.
44:28Neden diyeceksiniz?
44:30Başta zaten konuşmaya başlarken biraz olsun bunu ifade etmeye çalıştım.
44:35Bizim tarzımızda, yetişmemizde ve de gayemizde Cenab-ı Hakk'ın sevdiği, seçtiği kul olma mantığı ve de mantalitesi vardır.
44:48Dünyaya geliş maksadımız da budur.
44:51E işte eğitimde biz bunları almaya başladığımızda örfümüzle, adetimizle, geleneğimizle birlikte bütünleşmemiz gerekirdi.
45:02Halbuki bu bütünleşme bizde olmamıştır. Ne olmuştur?
45:07Bizde batının matagalist anlayışına dayalı bir eğitim metodu gelişmiştir.
45:14Dolayısıyla eğitilmekte bulunan insan modelimiz örf, adet gelenekleriyle bütünleşen bir insan modeli olmak yerine batılı herhangi bir milletin veya devletin modeli oldu.
45:30Örfü, adeti, geleneği. Belki ortaya çıktıktan sonra bu model birçok yönlerini, yanlarını biz de beğenmedik ama metot ve gaye olarak bu matagalist tipi önümüze koyduk.
45:46O zaman karşımıza bir batılı delikanlı çıktı, batılı hanımefendi çıktı.
45:52Bu batılı delikanlı, batılı hanımefendi devamlı kendisiyle çatışma halinde bulundu.
45:58Tatmin olamadı.
46:00Tatmin olamadığı için de devamlı bir arayışın içerisine girdi, bir çemberde devamlı döndü, döndü, döndü, durdu. Hala arıyor.
46:08Niye?
46:10Yani bir insanın maddi ilimleri tahsil etmesi onun materyalist olmasını gerektirmez.
46:18Esasen maddi ilimlerin tamamında Cenab-ı Hakk'a giden bir yol vardır.
46:24Bütün maddi unsurlarda Allah'ın tecellisi mevcuttur.
46:28Allah'ın tecellisinin olmadığı bir an, bir yer, bir mekan düşünülemez ki.
46:34Ama materyalist mantık insanın bu tarafını tamamen kapattığı ve bu işi de tesadüflere bağladığı için insan sanki Allah'tan uzak bir alemde ve de kainatta yaşıyor.
46:47İşte bu materyalist mantık insanımızı manen, boş, başıboş, çok affedersiniz böyle ne derler kaba idrak sahibi bir varlık görünüşte her ne kadar nezaket ve nezafet ehli olarak da ortaya çıkıyor ise
47:10hakikatte bu nezaket ve nezafetin adamı değil.
47:14Çünkü nezaket ve nezafetin insanın iç tabiatında, derununda olabilmesi için evvela onun nezaket ve nezafetin sahibi peygamberini ve Allah'ını tanımış olması lazım da ondan.
47:30E bu yok onda, o insanda bu yok.
47:32Onun için o insan boşlukta oluyor.
47:35Daha alabildiğine kontrolsüz bir hürriyetin kendisine verilmesine, murakabesiz bir hürriyetin kendisine verilmesi anlayış içerisinde.
47:47Efendim hürriyet olmayacak mı? Elbette olacak hürriyetsiz insan olur mu?
47:52Ama siz her istediğini yapabildiğini zanneden bir insanın hür olduğunu kabul ediyorsanız bence yanılıyorsunuz.
48:02Şuurlu ve de kontrollü vermek gerekiyor.
48:06Her faydalı şeyi her yaşta her gündeki çocuğa yedirebilir misiniz?
48:14Mümkün değil.
48:16Değil mi?
48:18Et çok faydalıdır, protein maddesi içinde çok fazladır.
48:23Doğan kundak çocuğa git hadi köfte yedirmeye çalış, pırzola yediremezsin ki yiyemez.
48:30Demek istediğim hürriyet de böyledir.
48:36İnsanın algılayabileceği, kontrol edebileceği, şuurlu, aşırı derecede hür olan bir insan hakları gasp edilmiş esir insan gibi mustariftir.
48:49İşte bu ikisinin ortası olan modeli yakalamak lazım.
48:54Ki bizim geçmişimizde bu vardı.
48:57Bunu bulduğumuz zaman bence çok mükemmel bir model ortaya çıkacak.
49:02Bir de mesuliyet dediğimiz bir olay var.
49:06Bir insanın hayatta muvaffak olması veya olmaması bir mesleğe, bir hizmete kendini vermesiyle orantılı bir olaydır.
49:20Mesul kabul etmesiyle ilgili bir olaydır.
49:22Siz kendinizi mesul kabul ederseniz bir şeyde hazırlanırsınız, bir vazifeniz olur, başarırsınız.
49:31Mesul kabul etmezseniz kesinlikle ne başarırsınız ne de bir vazifeniz olur.
49:38Yani mesuliyet hissi.
49:40Bu mesuliyet hissini de materyalist, mantık insana maalesef vermiyor.
49:46Bir takım maddi ögeleri ona öğretmeyi biz eğitim olarak zannediyoruz.
49:53Onu teçhiz etmeyi, çocuğa hakikatte aradığını veremediğimiz üçün de korkunç bir mesuliyetsizliğin içine giriyor.
50:04Bakın bugün eğitim kurumlarımızda bu tip modeller çoktur.
50:08Ve hocalarımızın, ailelerimizin en fazla şikayet ettiği tipler de bunlardır.
50:15Niye işte bu mesuliyet duygusunu veremedik de ondan.
50:19Bu mesuliyet duygusu marife aileden geçer.
50:23Çocuğu evvela o şekilde aileden teslim alırsa o çocuk mükemmel olur.
50:30Çocuk evvela kendi nefsine karşı mesul olması lazım.
50:35Yani kendi kendinin adam olacağına inanması lazım.
50:39Hani adam olamazsın hikayesi var ya, adam olacağına kendisi inanması lazım.
50:44Artı gencin veya çocuğun bir takım değerleri vardır.
50:50Bu değerleri korumasını ona öğretmek ve onunla onu bütünleştirmek.
50:56Hiç şüphesiz ki bunun ilki ve birincisi manevi kurum olan dinidir.
51:02İkincisi örfidir, adetidir, geleneğidir.
51:05Bununla çocuğu, genci bütünleştireceğiz.
51:09Daha bunların üzerinde bir vatan mefhumu vardır, bir kurumu vardır, aile kurumu vardır.
51:17Bunları sevdireceğiz.
51:19Millet sevecek, sancak sevecek, bayrak sevecek.
51:24Şehadet niçin bizde üstündür?
51:27İşte başta o maneviyata bağlı bir hayatı yaşamayı gaye edindiği için insan ölürse bu şehittir.
51:37Yoksa böyle bir manevi gayesi yok, öldü.
51:40E o zaman baba, Urus'ta ölürse olur şehit.
51:43Şehit mi olur yani?
51:45Bu ideali, bu gayeyi buna verirsek bu şehit olur.
51:49Ama elhamdülillah bu milletin askerinin adı Mehmet'tir, Mehmetçik'tir.
51:56Mehmetçik, Muhammed kökündendir.
51:59Yani asırlarca bu millet Muhammed'in mübarek dinini omuzlarında ve gönlünde taşıyarak serhat boylarında onun irşat ve tebliğ mübeşşirleri olmuşlardır.
52:18Binaenaleyh bizim askerimiz öldüğü zaman şüphesiz ki şehittir.
52:23Allah şefaatinden mahrum eylemesin.
52:25Yani demek istediğim bu gayeye matuf bir eğitim tarzı ona vereceğiz.
52:32Daha insan haklarına, ilme saygılı bir nesil yetiştireceğiz.
52:40Daha sabırı, kanaatı, tevekkülü, tefekkürü o gençliğe hem hal ilmi olarak hem de akıl ilmi olarak vereceğiz.
52:52Gününün müsbet ilimleriyle mutlak surette genci donatacağız.
53:00Artı yetmiyor bu.
53:02Mutlaka en az iki yabancı dil öğreteceğiz.
53:06Değil mi?
53:08Bütün bunları verirken de gencimizin gayesi kendisinden üstün hiç kimseyi görmemeli
53:15ve herkesten Allah rızası için üstün olmaya gayret edebilecek bir anlayışı ve de şuuru gencimize, insanımıza, marifemize vermeliyiz diyorum efendim.
53:26Bir milletin ayakta durabilmesi, bir devletinin olması.
53:33Devleti olmayan millet sürü gibidir.
53:37İki ordusunun olması, onu koruyacak bir ordunun olması.
53:41Bak mesela Filistinli Müslüman kardeşlerimizin çektiklerini hep beraber görüyoruz.
53:49Üç, ailesinin olması.
53:53Ailesi olmayan millet olamaz.
53:57Ve hepsinin üzerinde bir dini, maneviyat kimliği olması lazım.
54:04Bütün bu kimlikler insan denilen o güzel varlığı kuşatır, o milleti meydana getirir.
54:14Eğer siz o milletin devletiyle, ordusuyla, ailesiyle, diniyle oynarsanız o millet,
54:25affedersiniz bir sürü gibi olur, alır adam düdüğünü eline, bir düdük çalar bir ahıra koyar,
54:34diğer bir düdükte bir başka ahıra koyarlar.
54:38Şimdi Türk milletine oynamak istedikleri oyun bu.
54:43Bu oyunu hep beraber bozmaya var mısınız sevgili kardeş? Var mısınız?
54:56Çanakkale'nin tarihi gözüde ilçesi Gelibolu'dan muhteşem fırsatlar sizleri bekliyor.
55:11Gelibolu'nun incisi, kendi kendini temizleyen bir doğa harikası olan Saros Körfezi'ne bakan arsalarımız yeni sahiplerini bekliyor.

Önerilen