Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Cumhuriyet TV ekranlarına hoş geldiniz sevgili izleyiciler.
00:17Eğitime dair sorunlar ne yazık ki bitmiyor.
00:20Bir taraftan kadın öğretmenlerin giyimine karışılıyor, diğer taraftan okullar pislik içinde.
00:26Bunlar yetmezmiş gibi bir de MESEM'i tartışıyorduk biliyorsunuz.
00:31MESEM artık ortaokullara kadar indi yani ortaokula giden çocuklar sermayeye ucuz iş gücü olarak sunulacak.
00:39Tabi bunun yanı sıra bir de çok büyük bir problem daha var o da öğrenciler aç.
00:44Okullarda bir öğün bile ücretsiz yemek verilmiyor.
00:48Bütün bu konu başlıklarını tartışacağız.
00:50Eğitimci Feray Aytekin Aydoğan konuğumuz hoş geldiniz.
00:54Merhabalar iyi yayınlar diliyorum.
00:56Teşekkürler.
00:57Feray Hanım öncelikle şeyden başlayalım isterseniz.
01:00Şimdi birçok ilçe müdürlüğü Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve AKP Eskişehir Milletvekili Ayşen Gürcan'ın yönetiminde olduğu enstitü sosyalle protokol imzaladı.
01:14İşte bu protokol sonucunda da kadın öğretmenlere nasıl giyinilmeli dersi veriliyor.
01:20Şimdi buradaki amaç ne bunu sorarak başlayayım.
01:26Amaç aslında öğretmenlik meslek kanunu ile çok iç içe geçmiş bir adım.
01:32Yine geçtiğimiz günlerde öğretmenlere rağmen öğretmenlik meslek kanunu hayata geçirildi.
01:39Ve öğretmenlik meslek kanunu incelediğimizde aslında ayrıntısını,
01:43iktidarın artık hangi öğretmenlerin atanacağından, hangi öğretmenlerin mesleğine devam edip etmeyeceğini
01:51ve yine eşitsizliğin, adaletsizliğin en net fotoğrafı olan uzman başöğretmenin hayata geçirilmesiyle
01:59kimin uzman ve başöğretmen olacağına karar verdiği bir meslek kanunu.
02:05Yine meslek kanunu bütününe baktığımızda şunu görüyoruz.
02:09Haklardan değil ceza ve sorumluluklardan oluşturulmuş bir kanuna karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz.
02:17Ve 657'ye ek olarak öğretmene uygun olmayan fiil ve davranışların ceza gerekçesi haline getirileceğini
02:26yine çok net bir şekilde görüyoruz bu kanunla birlikte.
02:30Öncelikle öğretmenlere uygun fiil ve davranışlar, uygun olmayan fiil ve davranışların
02:36muğlak bir ifade olması çok bilinçli bir tercih.
02:40Böyle bir muğlak ifadenin seçilmesi çok bilinçli bir tercih.
02:45Böyle bir ifadeyle aslında tüm öğretmenler üzerinden bir tehdit mekanizması yaratılmaya çalışılıyor
02:52öğretmenlik meslek kanunuyla birlikte.
02:55Aynı zamanda biz 22 yılda ne yaşadık?
02:58Hem öğrencilerimiz hem öğretmenler olarak neler yaşadık?
03:02Eğitime ilişkin iki hakkın hayata geçirildiğini gördük.
03:06Bir eğitimin artık hak olmaktan çıkarılıp alınıp satılabilir bir meta haline getirildiği bir süreç işletildi.
03:13Aynı zamanda da eğitimin layık bilimsel içeriği tamamen yok edildi.
03:19Son müfredatla birlikte aslında bu son kırıntıları da yok edildi gibi gözüküyor.
03:23Yine müfredat ve öğretmenlik meslek kanunu ve son olarak kadın öğretmenleri nasıl giyineceğine dair
03:31sizin de belirttiğiniz gibi çoğunluğu AKP ve Marif Vakfı yöneticilerinden oluşan bir yapının
03:38böyle bir ders verecek olması.
03:41Tüm öğretmenlere, özellikle kadın öğretmenlere ilişkin baskının, mobbingin daha da arttırılacağı anlamına geliyor.
03:50Yani yine layıklığı, özellikle öğretmenlere ve kadın öğretmenlere hedef alan bir saldırı bu.
03:58Kadın öğretmenlere ilişkin kırık kıyafet dersi.
04:02Ama genelde yine layıklığı ve layık eğitimi esas alan bir saldırı olduğunu çok net bir şekilde görüyoruz.
04:10Bunun ayakları sadece müfredat ve öğretmenlik meslek kanunu da değil.
04:15Hep birlikte hatırlayalım genel seçim öncesi kadınların kıyafeti üzerinden bir tartışma ile birlikte anayasa taslağı gündeme gelmişti.
04:25O dönemde anayasa taslağını incelediğimizde çok net bir şekilde şunu görmüştük.
04:30Kamuda ve özelde hizmet alan ve hizmet veren yani toplumsal yaşamın bütün alanlarında kadınların nasıl giyineceğinin,
04:39boyundan aşağı nasıl giyinmesi gerektiğinin net tarifi vardı bu taslakta, anayasa taslağında.
04:46Ve devamında da diyordu ki eğer uyulmazsa bu anayasayla yine hayata geçilecek olan kıyafete devlet gerekli tedbirleri alır diyordu.
04:59Devlet gerekli tedbirleri alırı dünyada hangi uygulamalarda görüyoruz?
05:03Örneğin Afganistan ve İran'da ahlak polisliğinde görüyoruz.
05:08Ve yine medeni kanunu sil baştan yazacağız diyerek yaptıkları açıklamalarda ve yine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı üzerinden
05:18aynı ÇEDEST olduğu gibi aslında bütün kamusal alanın her yerinde aile ve manevi danışman adı altında uygulamaların hayata geçirilmesiyle
05:29aslında laikliğe yönelik bu kıyafetler ise en net, en açık tehditlerden, saldırılardan biri olduğunu görüyoruz.
05:41Yani amaç öğretmenler üzerinden bir laiklik tartışması yaratmak ve belki bir bakıma da kamuoyunun nabzını yoklamak.
05:51Şimdi sayın hocam şunu da sormak istiyorum.
05:54Biz bu ekranlarda mezhemi çok tartıştık.
05:57Siz yazılarınızda mezheme çok değindiniz.
06:00Biz de yaptığımız haberlerde mezhemi gündemde tutmaya çalıştık.
06:04Ancak daha mezheme alışamamışken mezhemin ağırlığının farkına yeni yeni varmışken şimdi bu uygulama ortaokula indi.
06:13Burada şunu söyleyebilir miyiz?
06:16Artık lise öğrencileri dışında da ortaokul öğrencileri sermayeye ucuz iş gücü olarak ambiyane tabirle peşkeş çekilecek.
06:25Bunu diyebilir miyiz?
06:27Yani bu uygulamanın amacı bu mudur?
06:30Maalesef sizin ifade ettiğiniz gibi çok açık bir şekilde bunu söyleyebiliriz.
06:36Aynı zamanda bunun adımlarını biz nerede gördük?
06:40Eğitim öğretim yılı açılışında Cumhurbaşkanı'nın, Milli Eğitim Bakanı'nın ve bütün Milli Eğitim Bakanlığı içerisindeki genel müdürlüklerin katıldığı bir eğitim öğretim yılı açılış programı yapıldı hatırlarsak.
06:54Ve orada yapılan tüm konuşmalardaki temel vurgunun dört yeni okul modeli olduğunu gördük.
07:00Dört yeni okul modeli ile sektör içi, sektöre entegre, bölge ve ihtisas okulları denilerek artık tüm meslek liselerinin ve tüm meslek liselerindeki öğrencilerin çocuk işçi haline getirildiği,
07:17okulla bağlı koparıldığı, öğretmenin ve okulun ortadan kaldırıldığı bir okul modeli adı altında aslında zorunlu eğitimin ortadan kaldırıldığı bir model olduğunu görüyoruz.
07:32Yeni bir model ki bu, bundan sonra kamu ve özel tüm meslek liselerinin ki özel meslek listeleri üzerinden özellikle bu adım atılmıştı, organize sanayi bölgelerinin içine açılacağı, fabrikaların içine açılacağı, aynı zamanda bir nevi yatılı bir şekilde çocukların kalacağı şekilde bu okul binalarının yapılacağı,
07:54yani bir nevi yatılı çocuk işçi kampları tarif eden ve o bölgenin dışında kalan meslek liselerinde sektöre entegre denilerek o organize sanayi bölgesiyle ilişkilendirildiği veya o işletme fabrikalarla ilişkilendirildiği dört yeni okul modelini büyük bir mutlulukla ve müjde değinlerek kamuoyu ile paylaşıldı.
08:17Ve yine MESEM'lerin bundan sonra bütün illerde, bütün ilçelerde her yerde daha da fazla yaygınlaştırılacağını biz yine nerede gördük? Mesleki ve teknik eğitim politika belgesinde gördük.
08:31Ve yine sizin az önce paylaştığınız, bundan sonra ortaokullarında yine meslek bölümünün açılacağı ve hem meslek lisesi bünyesinde hem de bağımsız meslek ortaokullarının da açılacağı yine bu belge içerisinde yer aldı.
08:49Hatta diğer ortaokullarda da zanaat atölyeleri adı altında çocukları meslek lisesine, MESEM'lere yönlendirilecek bir politikanın hayata geçireceği söylendi. Ve yine bu mesleki ve teknik eğitim politika belgesinde neyi görüyoruz?
09:05Artık ilkokuldan itibaren tüm velilere, tüm öğrencilere yönelik MESEM'lere gitmeyi özendiren, yine meslek liselerine gitmeyi özendiren çeşitli rehberlik çalışmaları yapılacağını görüyoruz.
09:21Yani lise ile birlikte aslında artık okul ortadan kaldırılıyor, bu ortaokul sıralarını indiriliyor. Çocuk işçiliği ilkokuldan itibaren de bunun zemini hazırlanıyor.
09:33Çok net bir şekilde aynı zamanda okul terklerinin hızlanacağı, çünkü MESEM demek aynı zamanda okul terk edemek hep birlikte biz bunu gördük, yaşadık. Haftada bir gün çocuklar okula gidiyor görünüyor ama bir günlük eğitimin bir eğitim öğretim süreci olmadığını hepimiz biliyoruz ve çoğunlukla o gün de gitmiyorlar.
09:54Ve bu çocuklar sınava girecek, araya girdim ama yani bir ortaokula gidiyorsa eğer çocuk liseye geçiş sınavı, lisede ise üniversite sınavına girecek. Yani bir günlük eğitimle bu çocuklar sınavlara nasıl hazırlanacaklar?
10:09Kesinlikle. Şimdi ortak sınavları yayınlanacağı tarihleri açıkladı bugün Milli Eğitim Bakanlığı. Tam da sizin ifade ettiğiniz gibi sanki bütün çocuklar bu ülkede şu anda eşit eğitim olanaklarına sahipmiş gibi, gerçeğin üzerini kapatan bir örtü haline getiren bu ortak sınavlarla birlikte bir mış gibi, gerçekten eşit bir eğitim varmış gibi bir algı oluşturmaya çalışılıyor.
10:35Örneğin Milli Eğitim Bakanlığı niye paylaşmıyor bu ortak sınav sonuçlarını? İl il, ilçe ilçe, deprem bölgesindeki sonuçları yine tüm Türkiye ile karşılaştırmalı, niye paylaşmıyor? Okul türleri üzerinden neden paylaşmıyor? Ve yine hatırlayalım geçtiğimiz günlerde hangi açıklamayı yaptılar? 4 artı 4 artı 4'lü değiştirici açıklaması yaptılar.
10:57Maalesef şu tür kamuoyuna yansıyan ifadeler var, yanlışlarını anladılar ve bu konuda bir değişikliğe gidecekler. Bu cümleyi kurabilmek ve böyle düşünebilmek için 22 yıldır bu ülkede yaşamamış ve eğitimde olan bu yıkımı görmemiş olmak gerekiyor.
11:14Çünkü ne zaman değişim adıyla bir açıklama yapsalar daha büyük bir yıkımda biz karşı karşıya kalıyoruz. Evet 4 artı 4 bir yıkımda ama daha büyük bir yıkıma hazırlanıyorlar. Meslemlerin yaygınlaştırılmasıyla, ortaokul sıralarına kadar çocuk işçiliğinin indirilmesiyle, 4 yeni okul modeliyle birlikte aslında bütün çocukların en temel hakkı olan zorunlu eğitim ortadan kaldırmaya başlıyorlar.
11:43Örneğin yine sektör içi okullar derken diyorlar ki 11. 12. sınıfta artık okulla hiçbir bağı kalmayacak. Sadece teknik personel onlara eğitim verecek ve sadece çalışacaklar.
11:59Yani adım adım zorunlu eğitimin okulun öğretmenin ortadan kaldırıldığı yeni bir yıkımla karşı karşıyayız şu anda ve en temel adım da şu hayata geçirdikleri devamsızlık yönetmelikleriyle kamusal eğitimi, eşit parasız eğitime destekleme noktasında yeterli bütçe ayırmayarak ve bu okul modelleriyle birlikte çok daha ciddi bir okul terki bekliyor bizi.
12:27Çünkü şunu biz çok net bir şekilde görüyoruz. Olağan dışı her durumda ve çocuklar eğitim noktasında desteklenmezse okul terki artar. Olağan dışı derken neyi kastediyorum?
12:41Salgın gibi, deprem gibi olağan dışı durumlar ve yoksulluğun artışı ile birlikte bu bilimsel bir gerçek. Bizim öğrencilerimiz, bizim çocuklarımız salgını yaşadı, depremi yaşadı ve şu an yoksulluğu yaşıyorlar iliklerine kadar aileleriyle birlikte.
12:59Ve yine Milli Eğitim Bakanlığı diyor ki bu mesleki ve teknik eğitim politika belgesi tam da sizin paylaştığınız o belgenin içeriğinde yer alıyordu bu maddeler. Ortaokullarda meslek bölümlerinin açılması, meslek liselerinin içerisinde de ortaokul bölümü açılması, ortaokul sıralarına indirilmesi bu çocuk fikrini.
13:19Ve devamında diyor ki bu sayının özel meslek liseleri dahil bu sayının artması için sermayeye sesleniyor burada, özel meslek lisesi sahiplerine sesleniyor. Ne isterseniz vereceğiz diyor. Bakın temizlik için ayrılmayan bütçe, şu anda okullarda el, ağız ve ayak hastalığı yaygınlaşıyor.
13:41Buradan bu haberler geliyor ve okullar en geniş kamusal alanlar olduğu için aynı zamanda bu temizlik sorunun çözülmemesi ve çözülemeyecek iş gücü ve uyum programı ile çözülmesi imkansız. Haftada üç gün asgari ücretin yarısı altında çalıştırılarak ve mevsimlik işçi gibi yarı zamanlı esnek çalıştırılarak kalıcı ve sürekli bir çözüm değil bu.
14:05Hem gerekli personel bulunamayacak ki bulunamıyor, verilerden toplanılan paralarla şu anda okul aile birliği üzerinden temizlik görevlisi istihdam etmeye çalışıyorlar, hem de sürekliliği yok. Ama ne diyorlar, temizlik için bütçe yok.
14:20Veya ne diyorlar, şu anda önce köy okulları kapatıldı çocukların için taşımalı eğitim hakları sınırlandırılıyor, diyorlar tasarruf gerekçesiyle bunu da sınırlandırdık, taşımalı eğitim yok. Siz de bahsettiniz okul yemeği yok.
14:35Söz konusu olan çocukların işçileştirilmesi, çocuk işçiliğinin ortaokul sıralarına kadar indirilmesi olduğunda diyorlar ki mesleki ve teknik eğitim politika belgesinde ne isterseniz vereceğiz, kamu kaynaklarını sınırsız kullanacağız.
14:51Ve şu anda atılan dört artı dördü değiştireceğiz açıklaması, mesleki ve teknik eğitim politika belgesi açıklaması, dört yeni okul modeliyle birlikte artık meslek liseleri tamamen bir okul olmaktan çıkarılıyor, devamında ortaokulda açılan meslek bölümleriyle birlikte yine ortaokuldaki meslek bölümleri de bir okul olmaktan çıkarılıyor.
15:14Çocukların erken yaşta ucuz hatta bedava iş gücü. Hatırlayalım MESEM'lerde çalıştırılan çocukların bücretleri kim tarafından karşılanıyor? Hepimizin vergilerinden karşılanıyor. Yani emekçilerin vergileriyle, emekçilerin alın teriyle çocuklar işçi haline getiriliyor ve bedava iş gücü haline getiriliyor.
15:37Ve hocam burada şuna dikkat etmek gerekiyor sanırım. Yani bu çocuklar ucuz iş gücü olarak çalışıyor ancak bir güvencileri yok. Yani biz MESEM zamanı çok gördük çocuk işçi ölümlerinin ne kadar arttığını.
15:51Şimdi bir de daha küçük bir yaş grubuna indiriyorlar bunu. O yaştaki çocuk iş güvenliğinden ne anlayabilir ki? Yani ağır işle çalışacak mı çocuklar? Fabrikada makinelerin başında çalışacaklar. Belki yüksek yerlere çıkacaklar. Gerekli önlemler alınacak mı bu çocuklar için? İş kazaları yaşanmasın. Bu çocuklar çalıştığı esnada yani maalesef canlarından olmasınlar diye.
16:15Çocukların çalıştırılıyor olmasını konuşmak bile son derece vahimken maalesef sizin sorduğunuz soruya cevap arar hale bile gelebiliyoruz. Peki bu çocukların güvenliği nasıl sağlanacak?
16:30Örneğin yine organize sanayi bölgeleri içerisinde okul açılması başlı başına bir güvenlik riski değil midir o çocuklar için? Fabrikaların okul açılması başlı başına bir güvenlik riski değil midir o çocuklar için? Ve yine sizin de dediğiniz gibi ortaokula kadar artık çocuk işçiliğinin yaygınlaştırılması başlı başına hem insan hakkı ihlali hem çocuk hakkı ihlali hem de güvenlik riskidir, suçtur.
16:59Aslında suç işleniyor şu anda. Şu anda suç işleniyor. Çocuk işçi çalıştırılarak çocuk işçiliğinin lise ortaokul sıralarına düşürülerek aslında suç işleniyor ve bir yıl içerisinde 9 çocuk mesemlerde hayatını kaybetti.
17:15Ve hem meslek liselerinde stajada altında çalıştırılan hem mesemlerde çalıştırılan çocuklara ilişkin yapılan sağ araştırmalarında da şunu görüyoruz. İş kazalarının oranı %300'ün üzerine çıkmış durumda. Çocukların yaşadığı iş kazalarının oranı.
17:33Bu rakamları, bu oranları hiç konuşamıyoruz bile çünkü artık çocukların kaybını, çocukların hayatını kaybetmesini konuşuyoruz. İşçilikten kaynaklı çocuk yaşta işçileştirildikleri, çalıştırıldıkları ve sizin de tam dediğiniz gibi yeterli güvenlik, iş güvenliği önlemleri de alınmadığı için çocukların kaybettiğimiz sayıları konuşuyoruz maalesef, rakamları konuşuyoruz şu anda.
18:00Şimdi hocam biz eğitime dair iki büyük sorunu konuştuk elimizden geldiğince ancak yani bildiğiniz üzere sorunlar bitmiyor. Şimdi yine çok büyük bir sorun var. Çocuklar aç. Yani Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu bir çalıştay raporu yayımladı.
18:17Şimdi raporda benim şahsen en çok dikkatimi çeken şu oldu. Yetersiz beslenme yüzünden modurluk artıyor. Türkiye'de özellikle çocuklarda yani bu zayıflık gibi tedavisi olan bir şey de değil. Zamanla geçen bir şey de değil. Ve çocuklar yani ucuz iş gücü olarak çalıştırıyorlar çocukları.
18:36Efendim öğretmenin giyimine karışıyorlar. Çocukları pislik içinde okutuyorlar. Ama iş çocuklara bir öğün bile olsa yemek vermeye gelince işte orada bütçe tartışmaları devreye giriyor. Yani şimdi bu okullarda yemek verilmemesi hakkında siz neler düşünüyorsunuz? Yani verilmesi gerekiyor mu diye soracağım. O da saçma olacak. Sözü size bırakayım ben.
19:03Geçen sene Mart ayıyla birlikte Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu'nu oluşturduk. Çok sayıda demokratik örgütünün içerisinde olduğu ve aynı zamanda birçok akademisyen, aydın arkadaşımızın da içerisinde olduğu bir koalisyon ve on bir ilde de aynı zamanda ilk koalisyonlarını da kurdu. Şu soru aslında çok temel bir soru. Belki de bu soruyla başlamak gerekiyor.
19:29Şu anda dünyada yüzü aşkın ülkede 418 milyon çocuk Fransa'dan Kamboçya'ya, Almanya'dan Hindistan'a, Çad'a okul yemeğine ulaşabiliyor. Peki bizim ülkemiz de neden ulaşamıyor? Bu çok temel bir soru. Bu temel sorunun aslında cevabını da çok iyi biliyoruz.
19:49Çünkü 22 yılda şunu çok net gördük. Söz konusu olan sermayenin özel okul sahiplerinin şirketleşmiş tarikatların ihtiyacı olduğunda kamu kaynaklarının sonsuzca aktarıldığını, bize ait halka ait kaynaklarının sınırsızca aktarıldığını ama söz konusu olan çocukların eğitim hakkı olduğunda bu kaynakların ayrılmadığını gördük.
20:14Şimdi bütçe takvimi başladı. En temel gündemlerimizden biri eğitim mücadelesi yürütenler olarak okul yemeği olacak. Birincisi eğer açlık yaşanma gibi bir durum olmasaydı da bu çocukların kamusal hakkı, kamusal eğitim hakkı.
20:32Bunu Milli Eğitim Bakanlığı yapmak zorunda. Kamusal eğitimin ayrılmaz bir parçası okul yemeği. Ve dünyanın elinde de hayata geçirmek için de zaten kamusalak olarak görülüyor. İkincisi yine hatırlayalım genel seçim öncesi ne denilmişti? Hangi söz verilmişti?
20:50Okul öncesinden başlayarak kademeli olarak tüm okullarda okul yemeğini yaygınlaştıracağız bir seçim vaadiydi. Bütün herkese, bütün ülkeye bu söz verildi. Başta o dönemin Milli Eğitim Bakanı olmak zorunda. Başta olmakla birlikte.
21:10Devamında biz ne gördük? Hani bırakın yaygınlaştırmayı, önce tüm ülkedeki okul öncesinden vazgeçiyoruz denildi. Sadece deprem bölgesindeki okul öncesi çocuklarla ve taşımalı eğitim alan çocuklarla devam edeceğiz denildi. Peki bu eğitim öğretim yılı ile birlikte ne gördük?
21:30Uzun yıllardır bakın AKP döneminden önce dahi devam ettirilen, başlatılan ve durdurulan taşımalı eğitimdeki çocukların ikili eğitim üzerinden devam eden öğrencilerin önce tasarruf gerekçesiyle okul yemeği hakkı elinden alındı. Uzun yıllardır sürmesine rağmen. O anında ne oldu?
21:50Deprem bölgesindeki okul öncesi çocuklara da yemek verilmiyor. Ve sizin de yine bahsettiğiniz gibi hem deprem bölgesinde Bodurlu'nun çok ciddi bir şekilde arttığı için Türk Tabipleri Birliği'nin ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası'nın raporları var. Ve yine Hacettepe Üniversitesi'nin yine yapmış olduğu bir araştırmada da, Türkiye genelinde de 0-5 yaş arası çocuklarda yapmış olduğu bir araştırmada,
22:19artık Bodurlu'nun %10'a ulaştığı açıklanıyor. Bakın 100 çocuktan 10'a. Ve yine sizin de altını çizdiğiniz gibi, Bodurluk zayıflıktan farklı. Kalıcı ve telafisi yok.
22:35Hem kamusal hak olan hem de yoksulluğun artması ile birlikte artık açlığın, yoksulluğun çocuklar için en acı ve en net gerçek olduğu bir durumda okul yemeği noktasında adım atmaları kaçınılmaz. Yapmak zorundalar.
22:54Bütçe döneminde şu anda en temel başlıklardan biri okul yemeğine bütçe ayrılması gerektiği noktasında olmalı. Ülkenin her yerinde, tüm çocuklara ve tüm kademelerde.
23:09Hocam zaten bu çalıştay raporunda şunu da açıkça belirtiyorlar. Yani okul yemeği sağlıklı beslenmenin yanı sıra akademik başarı ve çocukların ruh sağlığı içinde oldukça önemli bir yer kaplıyor.
23:22Yani bilmiyorum ayıracak mı Milliyetin Bakanlığı bu bütçeyi ben yorum yapmayayım bu konuda. Şimdi bu konuda eklemek istediğiniz bir şey varsa onu da alayım sizden yoksa bir sonraki konu başlığıma geçeceğim.
23:36Burada eklemek istediğim şu birincisi tekrar söylüyorum bu kamusal eğitim hakkı çocukların okul yemeği tüm çocuklara verilmek zorunda. İkincisi okul yemeğinin uygulandığı, okul yemeği programının uygulandığı tüm ülkelerde sizin de belirttiğiniz gibi akademik başarının ciddi oranda arttığını görüyoruz.
23:57Okul telkinin, devamsızlığın azaldığını görüyoruz. Okullaşmanın arttığını görüyoruz. Örneğin Pakistan'da sadece 6 yıl içerisinde çocuklara okul yemeği, yağ ulaştırılması sonucunda %130'ların oranında ve kız çocukların okullaşma oranı olduğunu görüyoruz.
24:18Her açıdan akademik gelişim, fiziksel gelişim, psikolojik ve sosyal gelişim çünkü açlık aynı zamanda psikolojik anlamda da çocuklara zarar veriyor. Sadece bedensel olarak da değil ve bunun da yine bilimsel olarak hormonlar üzerinden açıklandığı verileri biliyoruz. Çocukların gelişimin her aşamasına dair okul yemeği vazgeçilmez bir hak.
24:44Kesinlikle. Şimdi bir diğer ve bugün konuşacağımız son problemimizse okullar hijyenik değil, sağlıklı değil. Çünkü pislik içinde bir temizlik kadrosu bulunmuyor okullarda. Buna uygun personel yok, kadro yok.
25:00Veliler kendileri temizlemek zorunda kalıyorlar ya da çeşitli belediyeler okulları temizlemek istiyor ama bu sefer de iktidar mensupları buna izin vermiyor. Vali izin vermiyor, Milliyetin Bakanı karşı çıkıyor. Ya ne olacak bu işin sonu? Çocuklar böyle pislik içinde ders işlemeye devam mı edecekler? Milliyetin Bakanlığı buna yönelik bir önlem alacak mı? Siz neler düşünüyorsunuz?
25:25Bu önleme alması noktasında başta veliler olmak üzere tüm kamuoyu olarak birlikte maalesef bu en temel hak için dahil mücadele etmek zorundayız ve bu gündemin peşini kesinlikle ve kesinlikle bırakmamak zorundayız.
25:42İş gücü uyum programı ile Milliyetin Bakanlığı ve siyasi iktidar bize şunu söylüyor artık diyor bütün kamu kurumlarında haftada 3 gün asgari ücretin yarısının da altında ben esne güvencesiz aynı zamanda hayatı boyunca örneğin bu programda çalıştırılan biri emekli olamayacak örneğin güvencesiz çalıştırmayı kalıcı bir istihdam biçimi haline getireceğim diyor.
26:10Ve sadece okullarla da sınırlı değil bu iş gücü uyum programı adliyeler hastaneler adım attığımız her kamu kurumuna ilişkin artık yine yasal olarak da suç işleyerek aslında böyle bir uygulama hayata geçiriyoruz.
26:27Bir yandan emek alanına ilişkin çok ciddi bir saldırıyla karşı karşıyayız bakın asgari ücretle bile yaşamakta zorlanırken bu ülkenin yarısından fazlası memleketimizin asgari ücretle çalışıyorken daha da altı bir sınıf yaratmaya çalışıyoruz şu anda Milliyetin Bakanlığı ve siyasi iktidar.
26:49Bir yandan emek alanına yönelik çok ciddi bir saldırı söz konusu çünkü bunu olağanlaştırmaya çalışıyor.
26:56Yani devlet bu adımı atıyorsa değil mi güvencesiz asgari ücretin yarısının dahi altında çalışan bir kesim yaratıyorsa herkese de bununla ilişkin bir alan açıyor birinci temel soru.
27:10İkincisi bu ne anlama geliyor? Kamu hizmetlerinin tasfiyesi anlamına geliyor.
27:14Yani artık kamu hizmetleri en temel temizlik güvenlik başvurmak ve bu sadece temizlik personelinde kapsamıyor bu iş gücü uyum programı.
27:24Okul veya herhangi bir kamu kurumunun girişindeki güvenlik yaptığı şeyle kapsıyor yani tüm kamu hizmetlerini kapsıyor.
27:33Artık diyor ben kamu hizmetlerini üstlenmek istemiyorum. Bunun için kadrolu atama yapmak istemiyorum.
27:40Kadrolu bir istihdama hayatı geçirmeyeceğim diyor.
27:43Aynı zamanda kamu hizmetlerini de tasfiye ediyor. Eğitim ve sağlık başta olmak üzere iş gücü uyum programı ile.
27:51O yüzden ve o yüzden nasıl okul yemeğinde bütçe dönemiyle birlikte temel gündem okul yemeğine bütçe talebi olmalı dediysem aynı şey temizlik içinde geçerli.
28:03Bu program kalıcı değil. Program sürekli sürdürülebilir değil bu program.
28:10Ve biz eğer kadrolu atama noktasında bir adım attıramazsak bu ülkedeki öğretmenler olarak bu ülkenin halkı olarak bu ülkedeki anne babaları olarak ebeveynler olarak bu sorun artık kalıcı bir sorun haline gelecek.
28:26Zaten katkı payı, kayıt parası, aidat adı altında toplanılan paralarla kamu okulları da şu an paralı hale getirilmiş durumda.
28:37Buna yeni bir kalem eklendi şu anda. Temizlik görevlisi istihdamı içinde para toplanıyor.
28:44Bu başta yoksul mahallelerdeki çocuklar olmak üzere eğitimde yaşanılan eşitsizliği şimdi temizlik ve sağlık alanında da yaşayacağımız anlamına geliyor.
28:55Ve bütün veliler için eğer kadrolu atama yapılmazsa ve bu iş gücü uyum programı devam ederse sürekli velilerin buraya bütçe ayırmak, para ayırmak zorunda kaldığı, temizliği de satın almak zorunda kaldığı bir kalem haline geliyor bu temizlik meselesi.
29:14Ve yine az önce de paylaştığım gibi çocuklarda hastalık yaygınlaşıyor.
29:18Kış dönemine yaklaşıyoruz ve bu iş gücü uyum programı dediğim gibi sürdürülebilir değil.
29:24Örneğin programda şöyle bir madde var. Zaten birçok kişi bu koşullarda çalışmak istemiyor.
29:29Şu anda Milli Eğitim Bakanlığı örneğin açıklama yapmak zorunda. Demişti ki 120 bin kişi istihdam edeceğiz.
29:35Şu an kaç kişi var örneğin? 120 bin sayısına ulaşıldı mı örneğin?
29:40Buna ilişki bir açıklama yapması gerekiyor. Ulaşılmadı çünkü bu kapsamda çalışmak istemiyor kimse.
29:46Çok haklı olarak. Çok haklı olarak kimse çalışmak istemiyor.
29:50Ve yine en fazla 10 ay ifadesi var iş gücü uyum programında.
29:55Yani bu programında yer alan bu maddelerle birlikte şu an bu kapsamda çalışan kişi bir ay sonra da olmayabilir okullarda.
30:04Yani şu anki sınırlı duruma dahi ulaşamayabilir veliler ve okullar.
30:10Ve önümüzdeki dönem kışın da yaklaşmasıyla birlikte şimdiden görülmeye başlayan ve gitgide yaygınlaşan çocuklardaki
30:18el hayat, ağız hastalığı, yaygın hastalıkların, kronik hastalıkların yine tetiklenmesinin,
30:25soğuk algınlığı ve benzeri her türlü hastalığın yaygınlaşması çok çok ciddi bir olasılık şu anda.
30:34Ve bütün ülkede en yaygın kamu kurumları, okullar olduğu için çocuklarda yaygınlaşan bu hastalık tüm topluma da yaygınlaşacağı anlamda geliyor.
30:44Yani tüm toplum için ve bir halk sağlığı sorunu taşıyor, riski taşıyor.
30:50Bütçe dönemi, eğitimden doğru tüm taleplerimizin çok iyi değerlendirmesi gerektiği bir dönem.
30:59Özellikle okul yemeği ve kadrolu atama temizlik ve okuldaki tüm kabuliyetler için kadrolu atamaya bütçe talebi en temel talep olmak zorunda.
31:11Ve bunun mücadele ayaklarını da hep birlikte el ele vererek daha güçlü oluşturmak zorundayız.
31:19Kesinlikle. Feraye Hocam çok teşekkürler. Bugün vakit ayırdınız.
31:23Ben teşekkür ediyorum.
31:26Evet sevgili Cumhuriyet TV izleyicileri Feray Aytekin Aydoğan konuğumuzdu.
31:31Eğitime dair birçok sorundan bahsettik. Bu sorunların hiçbirine yazık ki bir çözüme ulaşmıyor.
31:37Aksine sorunlar gün geçtikçe daha da çoğalıyor.
31:41Biz elimize sıcak günlemler geldikçe yeni bilgiler geldikçe bu ekranlardan size aktarmaya devam edeceğiz.
31:47Ancak bugünlük burada noktalayalım. Başka bir programda görüşmek üzere.
31:56Erişim www.seslibetimlemedernegi.com