• 5 dakika önce
İzmir Öğrenci Dayanışması, kuruluşunun 43.yılında Yüksek Öğrenim Kurulu'nu (YÖK) protesto etti. Öğrenciler, üniversitelerin ticarethane olarak görüldüğünü ifade etti, can güvenliklerinin olmadığını savundu. Yapılan açıklamada, “YÖK ve iktidar bizleri müşteri olarak görmek istiyor. Her alanımızı özelleştiriyor ve sermayeye peşkeş çekiyor. Bizler biliyoruz ki sermayeye peşkeş çekilen öğrencilerin yaşamıdır” denildi.
(İZMİR) – İzmir Öğrenci Dayanışması, kuruluşunun 43.yılında Yüksek Öğrenim Kurulu'nu (YÖK) protesto etti. Öğrenciler, üniversitelerin ticarethane olarak görüldüğünü ifade etti, can güvenliklerinin olmadığını savundu. Yapılan açıklamada, "YÖK ve iktidar bizleri müşteri olarak görmek istiyor. Her alanımızı özelleştiriyor ve sermayeye peşkeş çekiyor. Bizler biliyoruz ki sermayeye peşkeş çekilen öğrencilerin yaşamıdır" denildi.
İzmir Öğrenci Dayanışması, kuruluşunun 43.yılında Yüksek Öğrenim Kurulu'nu (YÖK) protesto etti.

hbrlr1.com/ctacbwackckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00İçinde yaşadığımız bu düzende öğrenciler geçinemediği,
00:08barınamadığı için intihara sürüklenerek öldürülüyor. Bir
00:12araya gelip üretmek istediklerinde kulüpleri
00:14toplulukları kapatılıyor. Akademiler yetkin hocalarımızı
00:18toplumsal sorunlara ses çıkardığı için tek tek atan
00:22içi boş ticaret haneleri dönüştürülüyor. Topluma dönük
00:27saldırıları çok boyutlu, çok yönlü olan askeri cuntanın
00:31hedefinde akademiler de vardı. Tüm devrimci demokratik
00:35güçleri hedef haline getirip yükselen sınıf mücadelesi ve
00:39güncel hale gelmiş devrim mücadelesini baskı ve
00:42saldırılarla engellemek isteyen devlet aynı baskıyı ve
00:46gericiliği üniversitelere de uyguladı. Yökeliyle tüm baskı
00:50politikalarını öğrenci gençlik üzerinde sürdürerek gençliğin
00:55devrimci mücadeleden uzaklaşmasını amaçladı. Gençlik
00:59çürümüş düzenin içerisine hapsedilmek istendi. Günümüzde
01:04bu süreç hala derinleşmiş ve keskinleşmiş biçimde devam
01:09etmektedir. Nerede bir direniş görse işçilere, kadınlara,
01:13öğrencilere saldırmaktadır düzen. Fakat tüm saldırıları
01:18korktukları içindir. Kampüslerimizi polisle, özel
01:23güvenlikle yetmediğinde çetelerle doldurmaları
01:27bundandır. Çürüdükçe saldırganlaşan sermaye sınıfı
01:31ve onun temsilcileri eğitim sorunlarını değil çözmek
01:35giderek derinleştiriyor ve yaygınlaştırıyor. Okuduğumuz
01:39üniversiteler bilimden özgürlüklerden uzaklaştırılıp
01:43kayyum rektörlerce ranta talana açılıyor. Eğitime ayrılan
01:47bütçe azaltılırken öğrencilerin sırtından kar sağlamak
01:51kapitalist devletin ilk hedefi oluyor. Bu rantçı sömürücü
01:56düzenin bir diğer hedefi de kadınlar ve LGBT artılar
02:00oluyor. Kadınlar ve LGBT artılar eğitim olanaklarından eşit
02:05biçimde faydalanamadığı gibi yurtlarda, okullarda,
02:10sokaklarda yani yaşamın her alanında özgür bir yaşam
02:14sürdüremiyor. Kadınlar ve LGBT artılar bu kanlı düzende her
02:19gün katledilirken şiddete maruz kalırken katiller korunup
02:24kollanıyor. Ekbal Uzuner, Ayşenur Halil, Rojin Kabeş ve
02:29katledilen kadınlar için yurtlarda yaptığımız eylemler
02:32yine yurt yönetimi, güvenlikler ve sivil polisler tarafından
02:36engellenmeye çalışılıyor. Kayyum rektörler tarafından
02:39soruşturma açılarak cezalandırılmaya çalışılıyor.
02:44Yaşadığımız düzen bizlere ölümden, krizden,
02:47barınamamaktan, geçinememekten, baskıdan,
02:51kısıtlamadan başka hiçbir şey vaat etmiyor. Tek çözüm
02:55kampüslerde, sokaklarda, evde, yurtta, her yerde mücadeleyi
03:00büyütmekten geçiyor. Bizlere dayattıkları yaşamda yetinmek
03:04zorunda değiliz. Yaşayabilmekten,
03:06geçinebilmekten, bütün ay her harcamamızı kısıp belki bir
03:10konsere gidebiliriz diye hesap yapmaktan fazlasını
03:13isteyebiliriz. Ürettiğimiz yan yana dayanışmayla
03:17buluştuğumuz, bizim yönettiğimiz kampüsler mümkün.
03:20YÖK kurulduğu günden bugüne toplum için bilim üretilmesi
03:24gerekilen üniversite sıralarında iktidarın ve
03:27egemenlerin ideolojik kuklası olarak hareket etmektedir.
03:30Bugün de biz öğrenciler çok iyi görüyoruz ki bizlere açık bir
03:34politik savaş başlatmaktadır. YÖK ve iktidar bizleri müşteri
03:38olarak görmek istiyor, her alanımızı özelleştiriyor ve
03:42sermayeye peşkeş çekiyor. Bizler biliyoruz ki sermayeye
03:47peşkeş çekilen biz öğrencilerin yaşamıdır. KYK'da ihmal yüzünden
03:52ölen Zelener Taş'ın katili YÖK'tür. KYK'da geleceksizlik
03:57yüzünden intihar eden doğuşçunun farili YÖK ve iktidarın ta
04:01kendisidir. Bugün buradan Borno sokaklarından
04:06sesleniyoruz. Yaşamları çalınan tüm sıra arkadaşlarımızın
04:09hesabını elbet soracağız. Bizler parasız, bilimsel, ana
04:15dilde ve her alanda eşitlikçi eğitim veren üniversiteler
04:18istiyoruz. Ve bunu engellemek için kurulan YÖK'e karşı
04:21mücadelemiz sokaklarda, meydanlarda ve kampüslerde her
04:26daim sürüyor sürecek. Bu yaşamları çalınan üniversite
04:30arkadaşlarımıza borcumuzdur. YÖK ve onun kuklaları kayyum
04:35rektörler çok iyi bilsin ki bizler buradayız. Onlarla
04:38mücadele etmeye onları yaşam alanlarımızdan arındırmaya
04:42arındırana kadar sokaklarda olmaya devam edeceğiz. Şunu da
04:48unutmayalım ki mücadele eden bir gün mücadele etmeyenizde
04:51her gün kaybetmeye mahkûmdur.
04:55Bu
05:01polis medya
05:06tartılacak.
05:18YÖK
05:26özgürleşecek.
05:31Biz kalacağız. Kayyumlar gidecek. Biz kalacağız. Almak
05:38isteyen ve bu amaçla kurulan
05:44zat katkını almaya çalıştılar. Kayyumlar gidecek. Biz
05:50kalacağız.