• 2 hafta önce
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda muhalefet milletvekilleri, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçesini eleştirerek, eğitim politikalarındaki çalkantılara ve ticarileşmeye dikkat çekti. Bakan Yusuf Tekin'in görev süresini sorgulayan vekiller, eğitimde kaliteli bir yapı oluşturulmadığını ifade etti.
MELİS YILDIRIM - EREN CESUR 
(TBMM) - Muhalefet milletvekilleri, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin görüşmeleri sırasında iktidarın politikaları ve Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in görev süresindeki hizmetleri eleştirdi. DEM Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, "Siyasi iktidarın ince bir sosyolojik mühendislik içinde olduğunu bilmeyeniniz yoktur. Dolayısıyla amaç evrensel değerleri de özümseyen, özgür ve bağımsız bireyler yetiştirmek değil" dedi.
Plan ve Bütçe Komisyonu'nda MEB'in 2025 yılı bütçesi üzerinde görüşmeler sürüyor.

hbrlr1.com/ctaibiddkckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00anlatı anlatı bitiremediği o tarihi çalışmalara bir de biz
00:05değinelim. Eksik bıraktıklarınızı biz buradan
00:07tamamlayacağız. Rahat olun. Sayın Başkan, Sayın Bakan,
00:10değerli bürokratlar, basın emekçileri, salondaki tüm
00:14emekçi arkadaşlar hepinizi saygıyla selamlıyorum ve
00:16çalışmalarınızda kolaylıklar diliyorum. Öncelikle şunu
00:19ifade ederek başlamak istiyorum. Milli Eğitim
00:22Bakanlığı'nda hangi konuyu ne kadar anlatsak da kafi
00:25gelmiyor, gelmeyecek de. Çünkü AKP iktidarları boyunca en
00:29tartışmalı icraat ve bakanlara sahip olmuş bir bakanlıktan
00:33bahsedeceğiz burada. Kırk beş yılda yapılması gereken bakan
00:37değişikliğini yirmi iki yılda gerçekleştirdi. Şu an sayın
00:41Tekin dokuzuncu bakan bir an onuncu bakan mı geliyor
00:44spekülasyonları döndü ama neyse ki sayın bakan koltuğunu
00:47korudu bu noktada. Milli Eğitim Bakanlığı'nı çalkantılı hale
00:50getiren temel etken eğitimin yapos tahtasına çevrilmesidir
00:54sayın bakan. Siyasi iktidarın ince bir sosyolojik mühendislik
00:58içinde olduğunu bilmeyenimiz yoktur burada. Dolayısıyla
01:01amaç evrensel değerleri de özümseyen özgür ve bağımsız
01:05bireyler yetiştirmek değil esas amaç ideolojik bir gençlik
01:09tahayyülü olarak karşımıza çıkmakta. Öyle olmasaydı
01:12eğitimde sorunlar çığ gibi büyüyüp bugün bu noktaya
01:15gelmezdi. Özellikle üniversitelerde gençlerin bir
01:18yıl sorunu mevcut. Güvenlikte bu sorunların başında yer
01:22alıyor. Niye bunu söylüyorum? Size açayım. Üniversitede biz
01:25Zeren Ertaşlar ihmal sonucu hayatını kaybediği
01:28üniversitelerde kendisine dayatılan ideolojik baskıya
01:32dayanamayıp indiha intihar eden Enes Karalar'a şahit olduk.
01:35Üniversite okuduğu dersimde beş yıl önce kaybettirilen
01:39gülistan dokuları tanıdık. Bugünse van yüzüncü yıl
01:42üniversitesi öğrenci Rojin Kabayiş için günlerdir adalet
01:46çağrısında bulunuyoruz sayın bakan. Çünkü Rojin'in başına ne
01:49geldiği hala tam anlamıyla açığa kavuşturulmuş değil. Rojin
01:54yirmi yedi Eylül'de kayboldu ya da kaybettirildi. Arama
01:58çalışmaları geç başlatıldı. Ailesine geç haber verildi. Ilk
02:02yandan itibaren Rojin için intihar ön kabulüyle hareket
02:05edildi. Cansız bedeni tam olarak on sekiz gün sonra yirmi
02:09kilometre uzaklıkta Molla Kasım Köyü sahilinde bulundu. Ön
02:14otopsi raporu kesin bir sonuç vermedi. Onlarca şüpheli numune
02:18alınarak İstanbul'a gönderildi. Ama üzerinden bir ay
02:21geçtikten sonra dün gece otopsi raporunun açıklandığı
02:24haberi Bansin'le yansıdı. Ailenin bundan haberi yok.
02:28Avukatların bununla ilgili bilgisi yok. Çünkü dosyada
02:31gizlilik kararı var. Ama her ne hikmetse bu sonuç basınla
02:34paylaşılıyor. Çünkü kamuoyunda Rojin'in intihar ettiği algısı
02:38oluşturulmak isteniyor. Oysa ki birçok soru işareti mevcut ve
02:43koşkularımız derin. Tüm detaylar şeffaf bir şekilde
02:46açıklanmadıkça bunun bir intihar olduğuna asla
02:49inanmayacağız, inandırmayacaksınız bizi.
02:52Rojin'in babası da evladı için adalet istiyor. Kamuoyunda
02:57infial yaratan bu konu hakkında. Milli Eğitim Bakanı'nın
03:01sessizliğini açıkçası yadırgıyorum. Rojin ve tüm
03:04öğrenciler için buradan adalet çağrısında tekrar tekrar
03:08bulunuyorum. Sayın Bakan, kıymetli hazirun plan ve bütçe
03:13komisyonuna gelen her bakandan ezberler dinliyoruz burada.
03:16Haliyle Sayın Tekin de bilindik ezberleri burada okudu. Eğitime
03:20ayrılan bütçenin rekorlar kırdığını rakamlara dans
03:24ettirerek bize açıkladı. Milli Eğitim Bakanlığı'na iki bin
03:28yirmi beş yılı için ayrılan bütçe bir trilyon dört yüz
03:31elli iki milyar lira olarak karşımıza çıkıyor. Ülkede en
03:35iyimser haliyle enflasyon yüzde kırk dokuz ama bakanlığın
03:39bütçesindeki artış yüzde otuz üç düzeyinde karşımıza
03:43çıkmakta. Bakanlığın bütçesinde yüzde sekseninin
03:46personel giderleriyle cari ödemelere gittiği de
03:49biliniyor. Ortada arge adına kayda değer bir şey yok.
03:53Çocukların, gençlerin sorunlarını tamamen çözecek
03:56bir kaynak aktarımı yok. Bilimsel özelliği ve akademik
04:00özgürlüğü garanti altına alabilecek finansal ve politik
04:03tedbirler yok. Yok çünkü yüksek öğretim kurulu varken
04:07üniversitelerin özgürlüğü ve özelliği mümkün olamaz. Geçen
04:12hafta altı Kasım YÖK'ün kırk üçüncü kuruluş yıl dönümüydü
04:15Sayın Bakan. Üniversitelerde sokakta da protesto edildi.
04:18Çünkü hangi iktidar olursa olsun eleştirel ve muhalif
04:22düşünceye karşı yökü demokrasinin demokrasinin
04:25kılıcı gibi sallandırmıştır, kullanmıştır. Her gelen
04:29iktidarın ilk vaadi yökü kaldırmak oldu ama AKP iktidarı
04:34gibi her iktidar makbul akademi inşasında yökü kullandı. Yakın
04:40zaman önce AKP iktidarında akademisyenlerin cübbeleri
04:44postallarla ezildi. Barış dedikleri için akademisyenlerin
04:47kapılarına temşube dikildi. Öğrenciler baskılandı. Kampüsler
04:52sessizliğe büründürüldü. Üniversitelerde özgür akıl
04:56bugün de tehdit altında çünkü farklı konularda müesses nizama
05:00aykırı bir fikir eee beyan edenlerin başına ne geldiğini
05:04hepimiz birebir biliyoruz. AKP olarak sorunlar şiddetle
05:08çözülmez, barışla çözülür diyen akademisyenleri KHK'lerle
05:13akademilerden attınız. Pasaportlarını ellerinden
05:16aldınız. Bugün görevine iade edilenler bile bir üst mahkeme
05:20kararıyla görevlerine maalesef dönemiyor sayın bakan. Bilgi
05:24özgürlüğü sever, özgür dolaştıkça gelişir ama AKP
05:28iktidarında bilgi sabitlendi, bilgi çürütülmek istendi. Sonuç
05:33ne mi oldu size söyleyeyim sayın bakan. Bugün akademik
05:36özgürlük endeksinde yüz kırk yetmiş dokuz ülke arasında yüz
05:40altmış altıncı sırada yer alan bir Türkiye var. Eserinizle
05:44övünebilirsiniz. Biz de buradan DEM Parti olarak sizi bu noktada
05:47tebrik ediyoruz. Taşımalı eğitim meselesine gelelim.
05:50Küçücük çocuklara bir eziyet halini almış durumda taşımalı
05:53eğitim. Eğitimin yerindelik ilkesiyle bağdaşmayan ve
05:56çocukları yollarda güvenlik riskiyle karşı karşıya bırakan
06:00bir sistem inşa ettiniz. Özellikle seçim bölgen Van ve
06:03diğer zorlu coğrafyaya sahip kentlerde öğrenciler ciddi
06:07sıkıntılar çekiyor. Kış şartlarının da başlamasıyla
06:10ulaşım imkansız hale gelebilmekte. Bazı öğrenciler
06:14aylarca okula gidememekte. AKP'liler kendi dönemlerinde
06:18eğitim bütçesinin rekor kırdığından bahsediyorlar.
06:21Madem eğitime ciddi bir bütçe ayrıldı sayın bakan o halde
06:24neden öğrenciler yollarda eziyet çekiyor? Madem bütçeniz
06:28artmış durumda neden okul ve öğretmen sayısı yeterli düzeye
06:32çıkarılmıyor sayın bakan. Öğrencilerin karşı karşıya
06:36kaldığı eziyeti bitirmek yerine taşımalı eğitim
06:39yönetmenliğinde yaptığınız değişiklikle öğrencilerin temel
06:42haklarını ekonomik tasarruf kapsamında resmen gasp ettiniz.
06:46Çünkü otuz kilometreden uzakta yaşayan öğrencinin servis
06:50hakkını da bir öğün yemek hakkını da ortadan kaldırdınız.
06:53Göklerde uçak filolarına tasarruf yapmayı akıl
06:56edemeyenler eğitim hakkından tasarruf ederek ekonomiyi
07:00düzelteceğini mi sanıyor sayın bakan? Okul servislerini
07:03iptal eden bakanlık küçücük çocukları pansiyonlara mecbur
07:06bırakmak istiyor. Bununla kız çocukları başta olmak üzere
07:10birçok öğrencinin eğitim sürecinden kopşunu
07:12getirebileceği kolaylıkla öngörülebilir bir durum. Siz
07:15bunu da öngöremiyorsunuz herhalde. Özellikle Kürtlerin
07:19hafızasında YİBO'ların tahribatı hala canlı iken ikinci bir YİBO
07:24adımını biz kabul etmiyoruz. Dolayısıyla AKP öğrencilerin
07:28eğitim hakkından değil kendi ııı şatafatından tasarruf
07:32yapsın diyoruz. Ülkenin milyonlarca yurttaşı
07:38diyor. Ama bugüne kadar ne Laz'ın sesi duyuldu, ne Kürt'ün
07:45çığlığı işitildi, ne de Çerkez'in varlığı bu
07:48topraklarda kabul edildi. Bin bir çiçekli bahçeleri andıran
07:52Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasına tek değil, tek
07:55millet ülkesi ikame edilmek istendi. Asimilasyon
07:58politikaları uygulandı. Diller bu topraklarda tehlikeli olarak
08:03kodlandı Sayın Bakan. Bugün nispeten değişen bir atmosfer
08:06var elbette. Ama Kürtlerin vazgeçilmez ontolojik talepleri
08:10hala karşılık bulmuş değil. Bir defa olsun bir halkı anlama
08:15gereği duymayanlar her defasında egemenlikçi bir ego
08:19ile Kürt sorunu nedir diyor. Kürt sorunu aynı zamanda bir
08:23Kürtçe sorunudur. Ana dilinde eğitim eğitimden yoksul bırakılma
08:28sorunudur. Geçen yıl da ana dilinde eğitimi anlatıp size
08:32sorular sorduk Sayın Bakan. Sizin gönderdiğiniz cevaplarda
08:36anayasa madde kırk iki diyerek bir şey yapılamayacağı
08:39belirtilmiş. AKP kendi istikbali söz konusu olduğunda darbe
08:44anayasasıdır, değiştirilmelidir derken Kürtlerin talepleri söz
08:48konusu olduğunda darbe anayasasına maşallah sımsıkı
08:51sarılıyor. O halde şöyle soralım. Anayasayı bir tarafa
08:55bırakıyoruz Sayın Bakan. Bir eğitimci ve akademisyen olarak
08:58küçücük dimaların ana dilinde eğitimden mahrum bırakılması
09:02hakkında sizin kişisel fikriniz nedir ben gerçekten bunu
09:04merak ediyorum. Bugünkü sunumunuzda yurt dışında
09:08yaşayan soydaşlarımız diyerek Türkçe eğitimden bahsettiniz.
09:11Söz konusu kendi diliniz olunca korumalıyız diyorsunuz. Peki
09:15sizin diliniz dil de bizim dilimiz dil değil mi Sayın
09:17Bakan? Kürtçe bizler açısından kırmızı çizgidir. Bunun altını
09:21yine net bir şekilde çiziyoruz. Sunumda Çocuk
09:24Hakları Sözleşmesi vurgusu var. Her çocuğun diline ya da
09:27farklılıklarına bakılmaksızın eşit eğitim hakkına sahip
09:31olduğu ifadesi geçiyor. Biraz dürüstlük istiyoruz sizden. Siz
09:35değil misiniz söz konusu sözleşmenin dil ve kültür
09:37hakları maddelerine çekince koyan. Eğer samimiyseniz
09:40maddelere ilişkin çekincelerinizi ortadan
09:43kaldırın. Sayın Bakan Kürtler olabilecek en makul şekilde
09:47zorunlu ana dilinde eğitim istiyor. Çünkü ana vatanımızda
09:51kendi öz topraklarımızda ana dilimiz bize seçmeli ders olarak
09:54okutulamaz. Ayrıca seçmeli Kürtçe ders