Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00İKLİM KRIZİ
00:14Cumhuriyet TV ekranlarından merhaba sevgili izleyenler.
00:17Bugün yayınımızda iklim krizini konuşacağız.
00:19Bu yıl iklim zirvesi Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlendi.
00:23Zirveye katılanlar arasında Cumhurbaşkanı Erdoğan da vardı.
00:27Ve orada Türkiye'nin de 2053 yılı için uzun vadeli iklim stratejisi belgesi açıklandı.
00:33İlerleyen günlerde, ilerleyen yıllarda daha doğrusu iklim krizine ilişkin ülkemiz neler yapacak?
00:38Bu konuda hangi stratejiler izlenecek? Bunlar aslında bu belgede yer alıyor.
00:42Bu belgenin detaylarını bugün uzmanıyla konuşacağız.
00:45Konuğumuz Profesör Doktor Doğan Aytolunay. Hoş geldiniz.
00:49Hoş bulduk. İyi yayınlar diliyorum İrem Hanım.
00:53Efendim dilerseniz aslında Türkiye'nin açıkladığı belgeye geçmeden evvel bu zirvenin önemini ve bu yılki gündemini bir dinleyelim sizden.
01:00Neler konuşuldu bu yıl?
01:02Şimdi bu taraflar konferansı dediğimiz konferans aslında İklim Değişikliği Çerçevesi Sözleşmesi'ne imza atmış,
01:10meclislerinden geçirerek taraf olmuş ülkelerin bir araya gelerek iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında neler yapacaklarını tartıştıkları bir toplantı.
01:20Ne diyelim toplantılardan oluşuyor. Bu yıl 29.sü yapılıyor.
01:28Bakü'de gerçekleşen taraflar konferansının bu yılki en önemli gündemi iklim finansmanı.
01:35Çünkü iklim değişikliğiyle mücadelenin iki ayağı var.
01:38Birisi azaltım yani sere gaz emisyonlarının azaltılması bir de iklim değişikliği nedeniyle şiddetlenen aşırı hava olaylarına karşı
01:48toplumun, kentlerin, ekosistemlerin bunlara karşı uyumunu içeriyor.
01:54Bu konuda da özellikle gelişmekte olan ülkeler ya da az gelişmiş olan ülkelerin hem azaltım hem uyum kapsamında ciddi bir finansman sorunu var.
02:05Bu yılda iklim finansmanı Bakü'deki COP 29'un en önemli gündemini oluşturacak.
02:10Peki Sayın Tolunay aslında Türkiye'ye dönersek burada Türkiye'nin 2053 yılı için bir net sıfır hedefi var.
02:17Bu başlıkta aslında bu belgede yayınlanıyor.
02:20Buna dair de tabi izlenecek stratejiler de belirlenmiş, söylenmiş.
02:23Sizlerde görmüşsünüzdür o belgeyi.
02:25Detayları nasıl yorumladınız?
02:27Bu net sıfır hedefine ulaşmak mümkün mü?
02:30Şimdi öncelikle şöyle başlayalım.
02:33Net sıfır emisyon 2050 yılında net sıfır emisyon hedefi var.
02:41Türkiye 2053 yılı için net sıfır emisyona ulaşmayı hedeflediğini açıkladı.
02:46Net sıfır nedir diye ilk önce açıklamamız yararlı olacaktır.
02:51Şu bizim insan faaliyetleri yani enerji kullanımı, atıklar, tarım, ormansızlaşma, sanayi gibi sektörlerden kaynaklanan atmosfere verdiğimiz sera gazı emisyonlarının
03:04karbonbütak alanları dediğimiz ormanlar, denizler, sulak alanlar gibi ekosistemlerin bir yılda atmosferden aldığına eşitlenmesi demek net sıfır emisyon.
03:15Bu açıdan baktığımızda Türkiye'nin bir yılda atmosfere verdiği sera gazı emisyonları, en son açıklanan rakam 2022 yılı değerleri,
03:26558 milyon ton karbondioksit eşitleri bir sera gazı emisyonu var Türkiye'nin.
03:32Peki bunun karşılığında ülkemizin ekosistemleri, daha doğrusu sadece ormanlarımız tutuyor,
03:39diğer ekosistemlerimizin çeşitli nedenlerle özellikle arazı tahribatları nedeniyle çok karbon depolayamadığını söyleriz.
03:46Ormanların depoladığı, bir yılda depoladığı karbondioksit miktarı ise 50-52 milyon ton kadar.
03:53Dolayısıyla bizim 2053 yılına kadar 558 milyon ton karbondioksit eşitleri sera gazı salımımızı ormanların tuttuğuna yani 50-52 milyon tona çekmemiz lazım.
04:06Bunun için de iki tane şey gerekiyor.
04:07Bir, sera gazı emisyonlarını azaltmak.
04:09İki, ormanların depoladığı karbondioksit miktarını arttırmak.
04:13Şimdi bu hedefle 2053 yılı uzun dönemli iklim stratejisinde baktığımızda, Türkiye'nin özellikle azaltım konusunda çeşitli hedefleri var.
04:23Nedir bu hedefler?
04:25Öncelikli olarak nükleer enerji kapasitesini arttıracağını söylemiş bu 2053 stratejisinde.
04:33Şu anda zaten yapılmakta olan, biliyorsunuz, Akbü'de bir nükleer santralimiz var.
04:422023 yılında faaliyete geçmesi planlanıyordu.
04:46Geçemedi. Belki bu yıl veya önümüzdeki yıl geçecek.
04:51Bunu ek olarak, bunu 2030 yılına kadar faaliyete geçeceğini ilan etmiş.
04:55Ayrıca bir tane daha, 2035 yılına kadar bir tane daha nükleer santral yapılacağı söylenmişti.
05:03Ki biliyorsunuz bu konuda da Sünop ve Trakya'da toplamda iki tane nükleer santral kurulması gündemde.
05:12Bunlar var. Nükleer santral hedefi var. Dikkat çekici.
05:17Bunun haricinde özellikle hidrojenden elektrik üretmeyle ilgili çalışmaların yapılacağı söyleniyor.
05:24Ayrıca kritik olan özellikle karbon yoğun ya da enerji yoğun sektörler dediğimiz çimento, devir çelik, gübre sanayi gibi çeşitli sektörlerde
05:36%75 ile örneğin gübre sanayiinde %100 oranında bir serogaz emisyonu azaltılacağı öngörülüyor.
05:45Enerji derinliğine ayrı bir hedef konmuş.
05:492053 yılına kadar enerji derinliği arttırılarak yaklaşık 100 milyon ton karbon biyoksit eşliğeri bir azaltım yapılacağı öngörülüyor.
06:00Ormanlarla da ilgili olarak ormanlaştırma çalışmaların artacağı görülmüş.
06:05Peki bu açıklananlarla 2053 yılında net spremisyon hedefine ulaşmamız mümkün mü?
06:12Biraz zor gözüküyor çünkü arada bizim atmosfere verdiğimiz serogaz emisyonlarıyla ormanların tuttuğu serogaz emisyonları,
06:24karbon biyoksit miktarları arasında ciddi bir fark var.
06:27Yani 500 milyon tondan fazla bir fark var.
06:30Bunları ikisini bir noktaya getirmek çok zor.
06:36Artı şöyle bir sorun var.
06:38Son yıllara baktığımızda emisyonlarımız sürekli artarken ormanların tuttuğu karbon biyoksit miktarı azalıyor.
06:43Bunun çeşitli sebepleri var.
06:45Orman yangınlarını çok sık yaşamaya başladık yaz aylarında.
06:49Bunun haricinde de özellikle odun üretimi arttı.
06:53O yüzden bu hedefler tartışmaya açık.
06:58Özellikle nükleer enerji kapasitesinin arttırılması çok ciddi tartışması gereken bir konu.
07:06Çünkü bir taraftan iklim değişikliğiyle mücadele etmek için nükleer enerjinin serogaz emisyonu yok.
07:13Ama nükleer enerji çeşitli sorunlar nedeniyle işte patlama riski ya da atıklarının depolanması gibi sorunlar nedeniyle çok ciddi olarak tartışılıyor.
07:25Bakü'deki COP toplantısında da Türkiye nükleer platformuna üye oldu.
07:31Yaklaşık 31 ülke bulunuyor bu platformda.
07:35Türkiye de bu platforma üye oldu.
07:38Nükleer enerji en çok dikkat çeken konuydu.
07:44Uzun dönemli iklim değişikliği stratejimizde.
07:47Tabi diğer kritik bir şey de burada nükleer enerjiye ağırlık vermemiz durumunda.
07:54Özellikle nükleer enerjinin akbüyü özelinde alım garantili ve kravat saati 12-13 cm civarında.
08:04Ama örneğin güneşte ve rüzgarda bu 2-3 cm kadar düştü.
08:08Dolayısıyla çok ciddi yüksek bedeli olan bir uygulama nükleer santral.
08:14Dolayısıyla ilerleyen günlerde bu nükleer enerji stratejisini, politikasını çok tartışacağa benziyoruz.
08:21Peki Sayın Tonlan.
08:23Aslında orada bu açıklanan belgede bir dikkat çeken şey de var ki.
08:27O da enkirli fosil yakıt olarak bildiğimiz kömürden bir çıkışa ilişkin bir yol haritasının çizilmemiş olması.
08:34Burada Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'a da bu konuya dair bir soru yöneltilmiş.
08:39Bir takvim açıklamamış kurum ama yavaş yavaş kömürden de çıkılacağını söylemiş yıllar içerisinde.
08:45Burada bu gibi bir stratejik belgede kömürden çıkışın olmaması nasıl değerlendirdiğinizi nasıl yorumlanmalı?
08:52Şimdi bu uzun yıllardır Türkiye'de özellikle sivri toplum örgütleri Türkiye'nin bir kömürden çıkış yol haritası oluşturmasını talep ediyor.
09:02Ama ısrarla maalesef herhangi bir şekilde kömürden çıkışla ilgili bir hedef yok.
09:10Türkiye 2024 yılı içinde 2030 yılı iklim değişikliği azaltma stratejisini de açıkladı.
09:17Burada da herhangi bir şekilde kömürden çıkış yok.
09:21Hatta tam tersine özellikle doğalgaz, petrol ve kömür aramalarının devam edeceğine göre bir hedefler var.
09:31Yani çok yakın zamanda önümüzdeki 5-6 yıl içinde herhangi bir kömürden çıkış stratejisi maalesef gözükmüyor.
09:39Ama kömürden çıkış konusunda bir yol haritası oluşturmazsak beklenen şu,
09:462030 ya da 2035 olur, böyle bir hedef konulması.
09:50Bu kapsamda da şu anda Türkiye'nin örneğin elektrik enerjisi üretiminin yaklaşık %20'si doğalgazdan, %20-25 kadarı da kömürden karşılanıyor.
10:06Bunun için önce kömür, önümüzdeki 2030 ya da 2035'e kadar 2035'te hiç kömür kullanmayacağız gibi bir hedef açıklanması
10:21ve parça parça bu hedefe yönelik bazı termik santrallerin kapatılması şeklinde talepleri var.
10:28Ama henüz bunlar açıklanmadı maalesef.
10:31Beklentimiz bu yönde.
10:33Böyle bir hedef konulursa faaliyetleri görme, denetleme şansımız olur.
10:40Burada da şey söyleyebilirim, özellikle enerji sektörü ve kömür sektörü.
10:45Geçtiğimiz dönemde de hatta çok yakın zamanda örneğin Muğla'da Akbelen köyünde hem ormanlar hem tarım alanlarına ciddi zararlar var.
10:55Zeytinlikler gündeme gelmişti.
10:58Hatta kömür üretmek için zeytinliklerin zeytin kanunu, zeytin yönetmeliği değiştirmeye çalışılmıştı.
11:06Halen çok ciddi bir kömürcülerin, kömür lönüsünün halen etkili olduğunu ve yakın zamanda da bu kömürden çıkışın söz konusu olmadığını söyleyebiliriz.
11:16Evet siz de Akbelen'e örnek verdiniz.
11:18Ben de orada haber takibindeydim aslında.
11:20Köylerin derdi bitmek bilmiyor kömürden dolayı.
11:22Bunun yanında tabi sadece Akbelen de değil yani geçtiğimiz hafta kaz dağlarını konuşuyorduk.
11:27Kuzey ormanlarını konuşuyoruz.
11:29Şimdi orman varlığını artırmak ve karbon emisyonunu azaltmak hedefse burada izlenen politikalar da sadece bir strateji belgesine bir şeyler yazarak olabilir mi?
11:39Bir mega proje için bir milyondan fazla ağacın katledildiğini görebiliyoruz çünkü.
11:45Kesinlikle çünkü baktığımızda Türkiye'de özellikle 2012 sonrasında çok ciddi bir şekilde çeşitli hatlar altında ormanlardan madenlere ya da diğer yol, köprü, otoyol gibi çeşitli uygulamaları çok yüksek miktarda izin verildiğini söyleyebiliriz.
12:06Sadece 2012 ve sonrasında ormanlardan verilen çeşitli tesislere ve madenlere verilen izin miktarı 400 bin hektara geçti.
12:16Toplamda 900 bin hektara ulaştı.
12:19Bunun haricinde nispeten bu derecede olmasa da yine bir orman kanunu da ilk 16. maddeyle bazı orman alanları orman sıraları dışına çıkartılıp buralarda imara da izin verilebiliyor.
12:34Dolayısıyla net sıfır emisyonu ile ters düşen uygulamalar bunlar.
12:39Bunlar için de önerilerimiz var ama uzun dönemli bu iklim değişikliği stratejisine bunlar yer almıyor.
12:46Örneğin madenlerden bu kaz dağlarında veya artık sadece kaz dağları örneği değil, Türkiye'nin dört bir tarafında taş ocağından değerli maden aramaya kadar çok sayıda örneğini görüyoruz.
12:59En büyük sorun buralarda yani katma değeri yüksek ürünler yapamadığımız için ve madeni çok cfr olarak ürettiğimiz için sanki biraz bu Türkiye'de madencilik sektörü vahşi madenciliğe dönüştü ve iklim değişikliğinde de neden oluyor azaltımları arttırıyor ama bu konuda stratejilerimizde eylem planlarımızda maalesef bir eylem göremedik.
13:27Peki şimdi aslında 2035 hedeflerinden siz de söz ettiniz.
13:31Orada güneş ve rüzgarın kurulu kapasitesini dört kart arttırmak hedeflenmiş.
13:36Enerjide yenilenebilirliğin de %17'den %50'ye çekilmesi hedefleniyormuş.
13:41Burada bir son durumu dinleyelim sizden.
13:43Yenilenebilir enerji konusunda Türkiye mevcutta ne durumda ne aşamada?
13:48Son yıllarda yatırımlar artmaya başladı.
13:532024 Eylül ayı sonu itibariyle özellikle kurulu elektrik gücümüzün içindeki hidroelektrik santrallerin payı %28 civarına çıktı.
14:11Rüzgarın payı %11 civarında, güneş enerjisinin de payı %16 civarına çıktı.
14:18Tabi şimdi giderek de artıyor yeni yatırımlar var ama burada başka bir şeyi de masaya yatırmak gerekiyor.
14:26Yine aynı sizin maden örneğinde verdiğiniz gibi Türkiye'nin yenilenebilir enerjiye ihtiyacı var gerekçesiyle
14:34yine çoğu bölgede güneş ve rüzgar santralleri için yine orman alanları, tarım alanları, mera alanlarına zarar veriliyor.
14:47Bunun bilimsel olarak bir adı var. Yanlış azaltım diyoruz bu kavrama. Mal mütigeyişi İngilizcesi.
14:54Yani yenilenebilir elektrik enerjisi üreteceğiz diye orman alanları gibi yutak alanlara zarar veriyorsanız
15:02ya da tarımsal üretim yapacağınız alanları enerji üretimine ayırıyorsanız ve sonuçta tarım alanlarının arttığı şansınız yok.
15:11Tarım alanlarını enerji santrallerine verdiğiniz zaman tarımsal üretim azalıyor ve gıda fiyatlarını da biliyoruz.
15:20Bu başka sorunlara da yol açabiliyor. Burada Türkiye'de yenilenebilir enerjiye ihtiyacımız var diye
15:30bazı yanlış uygulamaların yapıldığını da görüyoruz.
15:33Burada çok ciddi olarak enerji politikalarımızda bir elektrik enerjisi ihtiyacımızın doğru olarak belirlenmesi gerekiyor ki
15:43doğru belirlenmediğini söyleyebilirim. Çok yüksek belirleniyor. Öngörülerden daha fazla yeni testler açıyoruz.
15:54Dolayısıyla enerji politikalarımızı da doğru belirlememiz gerektiğini söyleyebilirim.
16:00Peki son tahlilde aslında siz de söylediniz bu yılki zirvenin önemli konusu bu işin biraz da finansmanı.
16:09Gerçekten dünyada görüyoruz yenilenebilir enerjiye işte iklim krizine ilişkin mücadeleye milyar dolarlar milyon dolarlar harcanıyor.
16:17Türkiye'de son birkaç yıldır özellikle ciddi bir bütçe açığıyla mücadele eden bir ekonomik krizle mücadele eden bir ülke.
16:24Bu noktada da aslında bu çalışmaları yapabilmek adına para ayırmak biraz zor mu? Nasıl yapacağız?
16:31Yani şimdi şöyle bu taraflar konferansında daha çok iklim finansmanı dediğimiz konu şuna dönüyor.
16:40Yani iklim değişikliğine neden olmuş gelişmiş ülkelerin iklim değişikliğinden etkilenen ülkelere yardım etmesi şeklinde özetleyebiliriz bu finansmanı.
16:51Yani gelişmiş ülkeler Avrupa ülkeleri batılı ülkeler bir fon oluşturulacak.
16:56Buna yeşil iklim fonu diyor aslında bir tane daha var iki tane fon var.
16:59Bir yeşil iklim fonu var bir de kayıp hasar fonu denilen bir fon var.
17:04Bunlar da yıllık olarak her birisinde yüzer milyar dolar para birikmesi ve bunu da dediğim gibi gelişmiş ülkelerin bu fona para aktarmaları öngörülüyordu.
17:15Türkiye bu iklim fonlarından iklim finansmanından maalesef doğrudan faydalanamıyor.
17:21En büyük sebebi de Türkiye'nin iklim değişikliği çerçeve sözleşmesinde ek bir listesinde yer alması.
17:27Türkiye 1994 yılından beri yani 30 yıldan beri gelişmiş ülkelerin yer aldığı iklim değişikliği çerçeve sözleşmesinde ek bir listesinden çıkmak istiyor.
17:40Ama OECD üyesi bir ülke olduğu için buna izin verilmiyor.
17:45Dolayısıyla bizim doğrudan doğruya bu iklim finansmanından ülke olarak yararlanmamız söz konusu değil.
17:52Onun için yapabileceğimiz başka şeyler var aslında.
17:56Kendi bir bütçemiz var.
17:58Bu bütçeyi dengeli bir şekilde kullanarak yeni yapılacak projelerde örneğin işte deprem bölgesinde yeni binalar yapılıyor.
18:09Yapılıyor hala.
18:10Örneğin burada işte binaların net sıfır emisyonlu olması, kendi kendi enerjisini üretebilen çatılarında güneş enerjisi olan, yağmuz suyasada olan gibi bu şekilde bir hedefler olsaydı belki kendi içinde iklim finansmanını çözmemiz gerekiyordu.
18:30Çünkü bazı şeyler için zaten ülkenin kendi bütçesi var.
18:34Maalesef efendim bu hep iklim finansmanı deyince iklim değişikliğine mücadele için ek bir bu hatta finansman gelmesi bekleniyor.
18:45Türkiye için çok çok zor bir konu.
18:47Daha çok bu iklim finansmanı dediğimiz işte Afrika ülkeleri Bangladeş gibi böyle ya da deniz seviyesinin altında kalma riski olan bazı küçük ada devletleri gibi doğrudan doğruya iklim değişikliğinden etkilenen ülkelere yardımların yapılması bekleniyor.
19:05Ama şunu da söyleyeyim bugüne kadar hani her yıl 100 milyar dolar iki tane fonda toplanması bekleniyordu.
19:15Maalesef bunlarda da yeterince para birikmediğini söyleyebiliriz.
19:20Yani gelişmiş ülkeler de bu fonlara para aktarmakta biraz ceplerinde akrep var gibi davranıyorlar.
19:30O yüzden iklim finansmanına çok bel bağlamamakta gerekiyor.
19:35Biz ülke olarak kendi içimizde kendi bütçemizde iklim değişikliğine mücadeleyi hem azaltıp hem de aşırı olaylarından daha az etkilenmek için neler yapacağımızı kendi bütçelerimiz içinde mutlaka değerlendirmemiz lazım.
19:55Çünkü her kurumun her bakanlığın bütçesi var.
20:00O bütçeyi farklı bakış açısıyla değerlendirerek çözüm yönetmeye çalışmamız gerekiyor.
20:06Evet.
20:07Sayın Tolunay çok teşekkür ediyorum.
20:09Sizin de söylediğiniz gibi bir bütçe var ama o bütçenin nasıl dağıtıldığına ilişkin zaten bu yayınlarda her daim konuşuyoruz.
20:15Çok teşekkür ediyorum vakit ayırdığınız için.
20:17Ben teşekkür ediyorum.
20:19İyi yayınlar diliyorum.
20:20Hoşçakalın.
20:22Sevgili Cumhuriyet TV izleyenleri İstanbul Üniversitesi'nden Profesör Doktor Doğanay Tolunay bizimle birlikteydi.
20:28İklim Zirvesi bu yıl Azerbaycan Bakü'de gerçekleşti.
20:31Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da katıldığı bu zirvede iklim krizinin yıkıcı etkilerinin nasıl azaltılacağına ilişkin toplantılar yapılıyor, konuşmalar yapılıyor.
20:40Bu yıl 29.sü düzenledi ve zirvede aslında iklim krizinin finansmanına ilişkin konular konuşuldu.
20:47Sayın Tolunay sizler için anlattı.
20:49Türkiye'nin de bu konuda 2035 yılı ve 2053 yılı için koymuş olduğu hedefler var.
20:55Bu hedeflere ulaşılabilecek mi?
20:57Ne gibi stratejiler izlenecek?
20:58Neler yapılıyor ya da yapılmıyor?
21:00Hepsini sizler için anlattık.
21:01İklim mücadelesi, çevre mücadelesi bizler için oldukça önemli ve önümüzdeki yılların en önemli mücadelelerinden sizler için anlatmaya çalıştık.
21:09Şimdilik nokta alıyorum.
21:10Hoşçakalın.