Hatay'da doğada kendi kendine yetişen defne ağaçları bölge halkının geçim kaynağı haline dönüştü. Defne ağaçlarının meyvelerini toplayıp kaynatan vatandaşlar bu yağı litresi 400 TL'den satıyor...
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Tuz, karabiber, kırmızı biber, kırmızı biber, karabiber, kırmızı biber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber
00:30karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, karabiber, kar
01:00Biz babamızdan öğrendik. Babamızda babalarından öğrenmişler zamanında. Eee çocukken,
01:12biz ufakken yan ııı kazanın yanına gelirdik. Nasıl piştiğini falan merak ederdik. Toplamasını
01:18falan annem, babam yaparlardı. Sonra bizde yavaş yavaş babam artık elini ayağını çektikten
01:23düştü iş. Biz devam etmeye başladık. Iıı yani zor zahmetli
01:28bir iş. Elimizden ııı gelen neyse onu yapmaya çalışıyoruz
01:32ama gerçekten de zor ve zahmetli bir iş. Vallahi saçı
01:36iyi geliyor, sabunu iyi yapılıyor, sabunu yapılıyor,
01:38esansta kullanılıyor. Yani değerli bir ya. Üç yüz, üç yüz
01:42geçen yıl iki yüz elliydi. Şimdi üç yüz, üç yüz elli,
01:45dört yüz böyle gidiyor. Ilk önce tefneyi topluyoruz zaten.
01:48Iıı kazan bu. Kazanın içine ııı döküyoruz. Kaynatıyoruz.
01:53Mesela diyelim ki şu an saat üçte koyduk. On iki gece on
01:56ikiye kadar kaynayacak bu. On ikiden on ikiden sonra
01:58bırakıyoruz, dinleniyor. Sabah saat ııı beş gibi kalkıyoruz.
02:02Eskiden şeyle tokmakla döverlerdi. Şimdi ııı matkapla
02:06dövüyoruz. Matkapla çekiyoruz bunu. Suyunu koyuyoruz. Bir
02:09daha kaynatıyoruz. Kaynattıktan sonra dinlenmeye
02:11alıyoruz. Dinleniyor. Bir saat, bir buçuk saat dinlendikten
02:14sonra yağ zaten yüzüne çıkıyor. Ya anda ııı yüzünden alıp
02:18ııı süzekle süzüp artık şeyi ııı bir şeylere koyuyoruz.
02:23Tenekelere bile sektörü de var. Iıı yani ayaklara,
02:26romatizmaya, bel ağrısına, sırt ağrısına falan çok iyi
02:29geldiğini söylüyorlar yağının. Genelde sabununu çok
02:32kullanıyorlar. Bir de bunun yurt dışında sansını da
02:34yapıyorlarmış. Parfümlerde falan da kullanıyorlarmış. Ben
02:37ben bildim bileli bu ağaçlar halen aynı. Yani bu eski
02:43zamanlardan kalma. Belki dedelerimizin zamanından kalma
02:45bu ağaçlar. Yağını defnenin yaprağından, tohumundan da
02:49ayrı ayrı faydalanılıyor zaten. Bak tohumlarını kurutup mesela
02:52hayvanlar da yiyebiliyor bunun tohumunu. Yağlı olduğu için
02:54hayvanlar da yiyor. Yaprağını zaten ııı genelde her sene
02:58alıyorlar. Satılıyor yaprağı da. O da ayrı bir para. Yağı da
03:02ayrı bir para. Tohumundan da faydalanıyoruz. Kuru tohumundan
03:05da yani her türlü faydalanıyoruz.