CHP Grup Başkanvekili Gökhan Gündayın, CHP Ankara Milletvekilleri Okan Konuralp ve Deniz Demir, Ankara'nın Nallıhan ilçesinde bulunan Çayırhan Termik Santrali ve Maden Ocağı'nda özelleştirmeye karşı eylem yapan maden işçilerine destek ziyareti yaptı. Günaydın, ““Biz de sizinle beraber burada olacağız. Hakkınızın sonuna kadar savunucusu olacağız” dedi.
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Evet. Çayırhan termik santrali ve maden sahasından işçi
00:09arkadaşlarımızın direnişçinin sekizinci gününden bütün
00:13Türkiye'ye sesleniyoruz. Burada hem maden sahasında hem de
00:18termik santralde iki bin yüz arkadaşımız var. Burası
00:22Nallıhan'ın Beypazarı'nın adeta kalbi insanlar ekmeğini
00:27buradan çıkartıyorlar. Dolayısıyla öncelikle
00:31ekmeklerine sahip çıkan seslerini bütün Türkiye'ye
00:35duyuran sekiz gündür yer altında ve yer üstünde gündüz
00:40ve gece her türlü soğuğa karşı direnen ve haklarını savunan
00:46arkadaşlarımızı selamlıyoruz. Bütün Türkiye'nin selamlarını
00:50arkadaşlarımıza getiriyoruz ve her birine direnişlerinize selam
00:57olsun diyoruz. Merhaba arkadaşlar. Merhaba.
01:03Burası bin dokuz yüz seksen yedi yılında devlet tarafından
01:08kurulmuş Türkiye'nin en verimli maden sahası ve işletmesi. Bin
01:15dokuz yüz seksen yedi yılından iki bin yılına kadar devlet
01:19tarafından işletilmiş. Sonra iki bin yılında özelleştirilmiş
01:24yoluyla. Iki binden iki bin yirmi yılına kadar bir şirket
01:29burada buraların özelleştirme yoluyla sahibi olmuş ve
01:33işletmiş. Geriye dönük baktığımızda yılda yüz milyon
01:38dolarlık buradan kömür çıkartıldığını görüyoruz. Yani
01:42yirmi yılda iki milyar dolarlık kömür çıkartılmış ve burayı
01:47işletenler buradan büyük bir zenginliğe sahip olmuşlar.
01:51Süresi bitmiş. Iki bin yirmi yılında burası devlete geri
01:56dönmüş. Devlet burayı işletiyor. Maden sahası bir
02:01kere daha söylüyorum. Türkiye'nin en zengin linyit
02:04yataklarına sahip ve çok karlı bir işletme. Diğer taraftan
02:09termik santrale ünitelerinin tamamını çalıştırmayarak
02:14baskılamaya çalışıyorlar. An itibariyle üç ünite çalışıyor.
02:18Işçi arkadaşlarımıza sordum. Sendikamızın başkanına, genel
02:22sekreterine sordum. Dördüncü ünitenin çalışmaması için bir
02:26neden var mı? Hiçbir nedenin olmadığını söylüyorlar. Adeta
02:30oraları çalıştırmayarak buraları özelleştirmeye hatta
02:35adını soyadını söyleyerek ifade edelim peşkeş çekmeye
02:39hazırlanıyorlar. Sevgili arkadaşlar buranın değeri iki
02:44milyar dolardan aşağıya değil. Ama buraya dört Aralık tarihine
02:49kadar teklif verme süresi vermişler. Bildiğim kadarıyla
02:53şu an itibariyle de yedi firma teklif vermiş. O firmalara
02:58baktık. Kimisinin sahibi AKP'li milletvekili. Fernas'ta
03:03gördük değil mi ne yaptıklarını? Kimisinin sahibi
03:06Maraş'ta maden işletiyor. Kimisinin sahibi başka bir
03:10yerde. Ve bunların tamamı işçi haklarını vermeme konusunda ya
03:15da madenlerde büyük kazalara neden olma konusunda sabıkalı
03:19insanlar. Yani Soma'da üç yüz kardeşimizin ölümünü hala
03:24hatırlıyoruz. Hala ciğerimiz yanıyor. Onları ve ailelerini
03:28anar anarken burada bir kamu madenciliği yapmak varken
03:33işçinin hakkını koruyan bir düzenleme yapmak varken buradan
03:39kazanılan parayı da kamu hazinesine aktarmak varken rahat
03:44edemiyorlar. Illa buraları birilerine peşkeş çekecekler.
03:48Nasıl yapacaklarmış? Arkadaşlar Türk lirası üzerinden
03:52yapacaklarmış. Yüzde yirmisini peşin ödeyecekmiş. Geriye
03:57kalanı da alan vatandaşlar altı yıl boyunca vadeli
04:01ödeyeceklermiş. Hepimiz biliyoruz. Cebimizdeki paranın
04:06nasıl enflasyon karşısında değer kaybettiğini biliyoruz.
04:10Mesela ocağın birinde on yedi bin lira olan asgari ücret
04:16bugün itibariyle satın alma gücü olarak on bir bin liraya
04:20gerilemiş durumda. Yani burayı Türk lirasından alanlar altı
04:25yıl sonra adeta çerez parası ödeyecekler ve burayı
04:30sahiplenecekler. Peki ne olacak sahiplenince? Burada
04:35modernizasyon yapmayacaklar. Işçi haklarını korumayacaklar.
04:39Hadi hadi politikası çerçevesinde yeni kazalara
04:44vesile olacaklar. Ben şimdi soruyorum. Burada iki bin yüz
04:49arkadaşımız çalışıyor. Sekiz yüz otuz iki tane lojman var.
04:53O lojmanlarda oturan madenci arkadaşlarımız var veya
04:58işletmede çalışan arkadaşlarımız var. Otuz tane
05:02depremzede aile oralarda oturuyor. Burayı varlık yoluyla
05:07satacaksın. Yani elde hiçbir şey kalmayacak. Işçileri
05:11lojmandan çıkartacaksın. Işçi haklarını budayacaksın.
05:15Birileri burayı çerez parasına sahip olacaklar. Ya soruyorum
05:21arkadaşlar. Iki bin yüz ailenin aslında Nallıhan'ı MBPazar'ın
05:26ekonomik açıdan kalbi konusundaki bu işletmeyi
05:29birileri zengin olsun diye peşkeş çekip de burada bütün bu
05:33halkı, bütün bu insanları rahatsız etmenin, huzursuz
05:37etmenin, çoluk çocuk perişan etmenin akla, mantığa, adalete,
05:42vicdana sığan bir tarafı var mı? Bütün bunlara izin vermemek
05:47lazım arkadaşlar. Bütün bunlara izin vermemenin yolu da
05:50direnmekten geçiyor. Bakın öylesine bir düzenleme
05:54yapmışlar ki teklif verme süresinin son günü dört Aralık.
06:00Biz dört Aralık'ta burada on dört yıl evvel geldiğim ve
06:05selamlaştığım hala arkadaş olduğum madenci arkadaşlar var.
06:08Dört Aralık'ta biz birbirimize kutlama yaparız. Ben onlara aman
06:13sağlıkla, sıhhatle, kazasız belasız nice çalışma günleri
06:18diyerek madenciler gününü kutlarım. Yani diyorlar ki
06:22sizin ölüm fermanınızı dört Aralık günü imzalayacağız. Bunun
06:27bir adalete vicdana sığan tarafı var mı arkadaşlar? Yok.
06:30Yok. Direne direne kazanacağız. Direne direne
06:36kazanacağız. Direne direne kazanacağız. Biz burada çok açık
06:44söylüyorum ki işçi kardeşlerimizin yanındayız.
06:47Evet ben bir Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekiliyim
06:51ama mesele parti meselesinin çok üzerinde bir mesele. Hangi
06:56partiye oy verirseniz verin hakkınıza sahip çıkın. Mesele
07:00budur. Bakın burada Nallıhan Belediye'mizin çadırını
07:03görüyorum. Beypazarı Belediye'mizin çadırını
07:06görüyorum. Büyükşehir Belediye'mizin çadırını
07:09görüyorum. Belediye meclis üyelerimiz yanımızda. Büyükşehir
07:13Belediye Meclis üyelerimiz yanımızda. Sevgili
07:16milletvekilimiz Ankara Milletvekilimiz Deniz Demir,
07:18Ankara Milletvekilimiz Onur Konur Alp burada. Bildiğim
07:22kadarıyla bu sabah Eti Mesut Belediye Başkanımız buradaydı.
07:26Her gün bir arkadaşımız burada olmaya devam ediyor. Meselemiz
07:30sizinle beraber siyaset yapmak değil, meselemiz sizin sesinizi
07:34Türkiye'ye duyurmak. Çünkü bu ses
07:43Çünkü bu ses çoluğuyla, çocuğuyla, ekmek parasının
07:48peşinde olan Nallıhanlı, Çayırhanlı, Beypazarlı madenci
07:53kardeşimizin sesi. Sizin adaletinize, sizin kalbinize,
07:58sizin yüreğinize, sizin dayanma gücünüze inanıyoruz. Biz de
08:03sizinle beraber hep beraber burada olacağız. Hakkınızın
08:07sonuna kadar savunucusu olacağız. Bu ses yükseldikçe
08:10madencinin hakkını hiç kimse gasp edemeyeceğiz. Ben bu
08:14düşüncelerle hepinizi saygıyla dostlukla selamlıyorum. Bütün
08:19ailelerinize hürmet ediyorum. Çocuklarınızın gözlerinden
08:22öpüyorum. Hem işçinin hakkını hem de memleketin taşının
08:27toprağının madeninin hakkını korumaya devam edeceğiz. Peşkeş
08:31çekilmesine izin vermeyeceğiz. Mecliste ve Türkiye'nin her
08:35yerinde sesiniz olmaya devam edeceğiz. Sağ olun, var olun
08:39arkadaşlar.
08:44Sağ olun.