Beşiktaş Belediyesi Beltaş Kitap Kafe’deki söyleşi ve imza günlerinde bu ayın konuğu “Başöğretmenin Yolunda” adlı kitabıyla, CHP eski Genel Başkanı, gazeteci-yazar Altan Öymen ve Türk diplomasisinin önemli isimlerinden Onur Öymen oldu. Duayen gazeteci-yazar Altan Öymen ve emekli diplomat Onur Öymen’i ağırlamaktan mutluluk duyduğunu belirten Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat; “Okurlarımızı Başöğretmenin Yolunda: Atatürkçü İki Eğitim Gönüllüsü, Hıfzırrahman Raşit Öymen ve Münir Raşit Öymen” kitabı ile buluşturmak Cumhuriyet değerlerini ve eğitim tarihini hatırlatmak adına çok kıymetli oldu” dedi.
Haber/Kamera: Hakan KAYA
(İSTANBUL) - Beşiktaş Belediyesi Beltaş Kitap Kafe'deki söyleşi ve imza günlerinde bu ayın konuğu "Başöğretmenin Yolunda" adlı kitabıyla, CHP eski Genel Başkanı, gazeteci-yazar Altan Öymen ve Türk diplomasisinin önemli isimlerinden Onur Öymen oldu.
hbrlr1.com/ctclclylkckckl
Haber/Kamera: Hakan KAYA
(İSTANBUL) - Beşiktaş Belediyesi Beltaş Kitap Kafe'deki söyleşi ve imza günlerinde bu ayın konuğu "Başöğretmenin Yolunda" adlı kitabıyla, CHP eski Genel Başkanı, gazeteci-yazar Altan Öymen ve Türk diplomasisinin önemli isimlerinden Onur Öymen oldu.
hbrlr1.com/ctclclylkckckl
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Söylesenize baksanıza. Yalnız sıraya
00:13katılaştıracağız.
00:21Çalışmışız.
00:26Şu şu arada.
00:31Sadece bir şey istiyorum.
00:36Geleceğiz.
00:45Uğursuz hukuk için engelini açmak için çok zor zorlandım
00:50diye. Bir şey bu. Peki neymiş bu Osmanlı farklı eğitim? Niye
00:55böyle bu kadar geri gitmiş? Şunun için geri gitmiş. Iıı orada
00:59ne yapıyor? Din devleti ama her konuda en öncülük veriyorlar.
01:04Fakat devletin de geriye gittiğini görüyorlar. Yani
01:07imparatorluğunun geriye gittiğini de fark etmemek
01:10mümkün değil. Tanzimat fermanı o kadar. Tanzimat fermanını
01:14bunlara koyacaklar. Ne yazıyor? Birinci maddesini okuyun
01:17Tanzimat Tanzimat fermanını. Orada diyor ki Osmanlı
01:21İmparatorluğu'nun gerilemesini söyledi. Din eğitiminde
01:24gerilemesidir. Bu çözüm bu. Ondan sonra ondan altı
01:29sene sonra padişah fark ediyor. Iıı Abdülmecid bir konuşma
01:34yapıyor. Gidiyor sadrazam filan konuşuyor. Biz diyor yalnız
01:37din alanında değil diğer alanlarda da eğitime öncülük
01:40vermemiz lazım. Şimdi devletin aklı başında insanları var.
01:44Zannetmeyin ki Osmanlı İmparatorluğu'nda hiç
01:46kimsenin aklı çalışmıyor. Herkes ne emrederseniz de birinci
01:51adam ne diyorsa onu yapıyor filan öyle değil. Mesela Ari
01:54Paşa ve Fuat Paşa iki tane çok önemli sadrazam. Bunlar birer
01:59lahiye yazıyorlar padişah. Birer bildirim gibi. Ve orada
02:05diyorlar ki çok açık açık bir şekilde diyorlar ki bakın Ari
02:09Paşa'nın ki biraz da çok önemli. Kitapta da göreceksiniz.
02:14Orada diyor ki bakın diyor ııı bacılar süratle ilerliyorlar.
02:20Biz geri kalıyoruz. Onların sistemi şudur diyor. Vatandaşın
02:25reyiyle her şey tayin edilir diyor. Kararlaştırılıyor diyor.
02:28Yani demokrasiyi anlayacağız biraz. Biz de işte bunun
02:31tersine vermesini istiyoruz. Ve diyor ki böyle giderse
02:34Türkiye'de sadece gayrimen Müslümanların çocukları
02:38eğitilecek devlette önemli yerlere gelecek. Müslümanlar
02:42hiçbir şey yapamayacak. Böyle devam edersek de biz Müslüman
02:45çocuklara da çağdaş eğitim vermezsek bu devleti idare
02:49edemeyiz diyor. Bu mülkü elimizde tutamayız diyor. Devlet
02:53çökerdi haberiniz olsun. Paşa bu kadar açık. Şimdi buna
02:57mukabil padişahlar ne yapıyorlar? Bunları yani kafa
03:00yapılarını anlatmak için size bir tek örnek vereceğim. Şimdi
03:04bin yedi yüz altmış sekiz bin yedi yüz yetmiş dört ııı Türk
03:08Rus savaşları meşru altı yıl sürüyor filan. Bir felaket. Daha
03:12önceki savaşlarda padişah öncülük yapıyor sefere çıkanı
03:16orduyla. Burada padişahlar hiç kıpırdamıyorlar artık.
03:19Sadrazam'ı çıkarıyorlar. Beş tane sadrazam bir tanesi iki
03:24defa çıkıyor. Dört sadrazam sefere çıkıyorlar Ruslara
03:27karşı. İçlerinde bir tanesinin bile eğitim yok. Bir tanesinin
03:31bile askeri eğitim yok. Çıkıyorlar sefere topluyor
03:34komutanları sadrazam diyor ki söyleyin bakalım diyor. Şimdi
03:38nereye saldıracağız? Haberi yok. Karşı taraf nerede? Gücü
03:41nerede? Bizim gücümüz nedir filan? Fikri yok. Bunlardan bir
03:44tanesine idam ettiriyor padişah. Bunun netici böyle.
03:47Savaştan sonra da oluyor. Şinesat sonra da. Yani bunu
03:50aklınızda tutarsanız zannediyorum ki ileride de
03:53hatırlarsanız padişah Resmi Efendi diye birisini
04:00savaştan sonra Berlin'e gönderiyor. Berlin'de ikinci
04:04Frederik Prusya kralı. Ona gönderiyor özel bir misyonla
04:08özel bir görevle. Görev şu. Padişah Resmi Efendi ikinci
04:13Frederik'i ziyaret ediyor. Padişah'dan size mesaj getirdi.
04:16Nedir mesaj? Padişahımız diyor ki Prusyalılar savaşlarda bu
04:21kadar başarılı olduklarına göre mutlaka onların çok etkili
04:25başarılı müneccimleri var. Bize üç tane müneccim göndermesini
04:28istiyoruz. Müneccim. Ve ikinci Frederik de alıyor bunu
04:34orduya götürüyor bakın diyor. Bizim şeyimiz şudur. Güçlü bir
04:38ordumuz olacak. Bu ordumuz her an savaşa hazır halde
04:42eğitilecek ve hazinesi dolu olacak. Benim üç müneccimim
04:45bu diyor. Başka müneccimimiz yoktur. Bu kadar müneccim
04:49yok. Bu bir tek bu Prusya değil. Fransa Büyükelçisi bir
04:53rapor yazıyor Paris'e. Diyor ki biz bu padişahı müneccimler
04:57takıntısından vazgeçirmeyi başaramadık. Fransa'nın da
05:01başarılı her işinin arkası da müneccimler olma elinden. Peki
05:04değerli arkadaşlar tarih kaç? Bin yedi yüz yetmiş dört.
05:07Müneccimlik ne zaman kalkmış? Osmanlı İmparatorluğu'nda ne
05:10zaman kalkmış? Bin dokuz yüz yirmi dört. Şeyle birlikte
05:14hilafetin kaldırması gibi bin dokuz yüz yirmi dörde kadar
05:17müneccimler var. Diğer konularda da eğitim konularda kaç
05:22tane eğitim sistem var Türkiye'de? Dört tane. Osmanlı
05:25devrinde dört tane eğitim sistem. Bir tanesi medrese.
05:28Medrese tam bir muhafazakar oluşun bir dini kuruluş. Ve
05:34onların her dediği bütün eğitim sistemi etkiliyor. Ve bunlar
05:38gerçekten bu eğitimde geri kalmanın başarısızlıklarının
05:41sebeplerinden biri. Yani okullar böyle. Hasan Ali Yücel
05:45diyor ki kendisi o ilkokula falan gitmiş o tarihte bin
05:49yedi yüz bin sekiz yüz doksan üçte doğmuş. Diyor ki eee
05:53okulda diyor bizim gittiğimiz okullarda diyor yazmı
05:58öğretmezlerdi diyor. Sadece okuma o da sureleri okuma. E
06:02biz yazmayı diyor evde öğrendik diyor. Yazılı olarak bir
06:06tek Rabbü Yeşil lafını yazdırırlar diyor. Onun dışında
06:09yazmayı oku okulda düşünebiliyor musunuz? Ve bunlarla
06:13siz dünyanın büyük devletlerine rekabet edeceksiniz.
06:15Şimdi büyük devletler ne yapıyor? Bir örnek. Deli Petro
06:20diyoruz. Biz onlar büyük Petro diyor. Petro bakmış ki
06:23batırlarla mücadele etmenin bir tek yolu var. Onların
06:26teknolojisine sahip ol. Nasıl yapıyor? Kılık değiştiriyor.
06:29Kıyafet değiştiriyor. Tanınmayanmış tanınmamış
06:32tanınmamış tanınmayacak şekilde gidiyor İngiltere'nin ve
06:36Hollanda'nın savaş gemilerinin tersanelerine işçi olarak
06:40çalışıyor. Aylarca. Ve bu savaş gemilerinin modern savaş
06:44nasıl inşa edildiğini öğretiyor. Ve ondan sonra da
06:47Avrupa'daki elektronik aydınları düşünceleri davet
06:52ediyor Rusya'ya. Onlar da fikir alıyor. Mesela kimin?
06:55Voltaire. Onlar Voltaire'i davet ediyor. Biz işte bu durumdayız.
06:59Yani o kadar Osmanlı İmparatorluğu çok övenler var.
07:03Tabii önce tarafları kuşkusuz vardır. Bizim bilmediğimiz
07:07tarafları da belki vardır. Ama şu örnekler yetiyor. Yani siz
07:11hala Osmanlılara üzülmüyorsanız yani gelin bir daha bir rejim
07:15sistemi kuralım. Gelin bir daha onları yaptığı gibi okumayı
07:18öğretelim, yazmayı öğretmeyelim. Yani gerçekten Atatürk bu
07:23konuda son derece nasıl bir rejim kuruyor? Eğitim. Eğitimi
07:29bütün reformların devrimlerin başına getiriyor. Önce eğitim.
07:34Öyle bir eğitim veriyor ki insanlar öyle bir sistem kuruyor
07:38ki okuma yazma oranı yüzde yediden bir anda yüzde on dokuza
07:44çıkıyor. Ve ondan sonra yüzlerce okul müşahediliyor falan. Ve
07:48neticede Türkiye'ye eğitim alanında gerçekten büyük bir
07:51hamle yapıyor. Yalnız yani okuma yazma falan gibi değil.
07:55Sanayide. Cumhuriyeti'nin ilanı bin dokuz yüz yirmi üç.
07:59Türkiye'nin imal ettiği ilk uçak bin dokuz yüz yirmi beş.
08:02Yirmi beşte biz uçak imal ediyoruz Türkiye'de. Ve bu
08:06uçakları ihraç ediyoruz bir kısmını. Bugün gidin
08:09Danimarka'ya. Danimarka'nın teknoloji müzesinde o zaman
08:13inşa edilmiş bir Türk uçağı var. Altında da bu uçağı imal
08:17eden ve bize gönderen Türk mühendislerini ve işçilerine
08:20teşekkürlerimizi sunarız yazısı var. İki yılında uçak yapıyor.
08:24Tank yapıyor. Çelik yapıyor. Falan yani Türkiye öyle bir
08:28ülke ki müthiş bir kalkınma içinde yalnız millet
08:32mekteplerinin kurmakla kalmıyor. Okuma yazma
08:35organizasyonu tamamı canlanmadan bu millet mekteplerinde
08:38gönüllü olarak çalışıyorlar. Atatürk'ün gönüllüsü filan
08:41başka kitapta bu. Onlar çünkü okulda Fransızca öğrendikleri
08:45için Latin harflerini biliyorlar. Ve onlara gönüllü olarak
08:48hizmet ediyorlar. Şimdi diyeceğim yani bu öyle bir dönem ki
08:52orada bir taraftan bunlar bir taraftan köy enstitüleri
08:55kuruluyor. Dünyada örneği olmayan yani çok az örneği olan
09:00bizim kadar da gelişmiş olmayan bir mekanizma. Ondan sonra da
09:05halk evleri. Halk evleri. Müthiş bir eee hamle. Yani size
09:12bir iki rakam vereyim sadece. Size fikir verebilirim. Kuruluş
09:16bin dokuz yüz otuz iki halk evleri. Bin dokuz yüz otuz üç
09:19yılında bir yıl sonra yaptıkları toplantı sayısı bin altı yüz
09:23altmış üç. Katılın beş yüz bin beş yüz altmış dokuz kişi.
09:27Beş yüz bin kişi katılıyor halk evlerinde toplantılar. Beş
09:31dokuz yüz on beş konferans. Üç yüz yetmiş üç konser. Beş yüz
09:36on bir tiyatro temsili. Filan diye gidiyor böyle.
09:39Kütüphanesinde daha birinci yılda altmış bin kitap var. Ve
09:43bunları okuyanların sayısı yüz elli bin. Her yıl bunun
09:47rakamları var. Yani vaktinizi almayın. Yani böyle bir kuruluş
09:50kuruluşu var böyle. Işte Atatürk'ün anlattığı gibi
09:53sonra Demokrat Parti iktidara geldiği zaman yaptıkları ilk
09:57iş könen süpürgünü kapatmak. Iki