• 3 gün önce
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı bütçe görüşmelerine ilişkin Meclis Genel Kurulu’nda konuşan İYİ Parti Bursa Milletvekili Yüksel Selçuk Türkoğlu, “Asgari ücrete yüzde 25 - 30 arasındaki zam kabul edilemez. Bu zulümdür. Zalim iktidarınızın bütçesinin içinde memur, öğrenci, esnaf, öğretmen, memur, polis, yok. Çünkü bu bütçede millet yok. Peki bunlar yok da bu bütçede kim var? Bu bütçede gelenden geçenden haracını alan Deli Dumrul var” dedi. İYİ Parti Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş Taş ise “20 yıldır doğum oranlarını artırmaya çalışan, en az 3 çocuk sahibi olmayı teşvik etmekle övünen iktidar maalesef doğum yapan kadınları adeta cezalandırıyor” ifadelerini kullandı.

(TBMM) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı bütçe görüşmelerine ilişkin Meclis Genel Kurulu'nda konuşan İYİ Parti Bursa Milletvekili Yüksel Selçuk Türkoğlu, "Asgari ücrete yüzde 25 - 30 arasındaki zam kabul edilemez. Bu açlıktır, ölümdür, zulümdür.

hbrlr1.com/ctcwwbfwkckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri, öncelikle
00:06geçen yıl kaybettiğimiz Hasan Bitmez abiyi rahmetle minnetle
00:12anıyorum. Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli bürokratlar,
00:17muhterem milletvekilleri, meramımızı hiç lafı
00:20dolandırmadan anlatmaya gayret edelim. Içinde her şeyin
00:25olduğu bir tek milletin kendisinin olmadığı basit
00:30usulde tutulmuş bir muhasebe defteri misali bütçenizi
00:34getirdiniz ve dayattınız. Eğer bu bütçenin içerisinde millet
00:40olsaydı on altı milyon yüz elli dört bin emekliyi kök maaşa
00:45mahkum etmez bu hayatın yükünü çekmiş çileli insanlarımızın
00:50kökünü kurutmazdınız. Bu kök maaş belası gerçekten şeytanın
00:57bile aklına gelmiyor. On iki bin beş yüz TL'ye mahkum
01:02ettiğiniz milyonlarca emeklinin torunlarına harçlık veremez
01:06hale gelmesi ve yüzünü yere eğmesi hem de iki bin yirmi
01:13dört yılını emekliler yılı ilan ettiğiniz bir zamanda
01:17olması gerçekten zulümdür, açlıktır, perişanlıktır. Bu
01:24yıl emekli olan ile biraz önce Erhan Vekil'imin söylediği gibi
01:28önümüzdeki yıl emekli olacak vatandaşlar arasında yüzde otuz
01:33arasında düşüş olacağı gerçeğini çözmeniz
01:37gerekmektedir. Bu bütçenin içerisinde millet olsaydı eğer
01:42bir ümitle bankalara koşup promosyon harçlığını almak
01:48isteyen çaresiz emeklilere hesabınıza blöke kondu
01:54dedirtmezdiniz. TÜİK hesaplarına göre SSK Bağkur
01:59emeklileri yaklaşık yüzde on yedi memur emeklileri yüzde on
02:04iki zam alacak. Insan Allah'tan korkar. Her şeyin yüzde yüz
02:09arttığı bir ortamda bu zamlar konuşulur mu Allah aşkına? Eğer
02:16bu bütçenin içinde vatandaş olsaydı bu üç bin altı yüz ek
02:21göstergeyi çıkarırken üretime yönelik görev yapan elektrik,
02:27bilgisayar, makina, kimya, ziraat ve benzeri teknikerlerin
02:31ek göstergelerini iki bin sekiz yüzde bırakmaz, aylık tam iki
02:37bin beş yüz lira hak kaybına uğratmazdınız. Aynı şekilde
02:42ülkemizin en iyi üniversitelerinden mezun
02:45olmuş, lisans mezunu birinci dereceye ulaşmış şef, uzman,
02:51baş uzman, araştırmacı gibi idari personelin ek
02:56göstergeleri iki bin sekiz yüzde kalmazdı. Birinci derece
03:02başta olmak üzere farklı kademelerdeki memurlara da üç
03:06bin altı yüz ek gösterge hakkını verir, adaletli bir
03:11gelir artışı sağlardınız. Bu zalim bütçenin içerisinde eğer
03:17esnaf olsaydı söz verdiğiniz seçimlerden önce Sayın
03:22Cumhurbaşkanı'nın meydan meydan dolaşıp söylediği yedi bin iki
03:27yüz iş gününü dolduranların emekli edilip aylığa bağlanması
03:32yönündeki talebini karşılamış olurdunuz. Bu zalim bütçenin
03:37içinde eğer adalet olsaydı memura verdiğiniz sekiz bin
03:42yetmiş yedi TL'lik seyyan enzam mı söz verdiğiniz üzere bütün
03:49memurlar ve memur emeklilerine de verirdiniz. Bu zalim bütçede
03:55eğer vatandaş olsaydı milyonların beklediği intibak
04:00yasasını komisyonlarda süründürmezdiniz. Halbuki
04:05maaşlar arasında adaletsizliğin giderilmesi için tek çözüm yeni
04:11bir intibak yasasının çıkarılmasıdır. Yapmadınız,
04:15yapamadınız, daha doğrusu yapmak da istemediniz. Bu
04:20bütçenin içerisinde vatandaş olsaydı eğer polisimiz ve
04:25askerimizin askerlik borçlanmasıyla ilgili
04:28mağduriyetlerini de gidermiş olurdunuz. Bu bütçenin
04:33içerisinde eğer emekçi olsaydı sigorta başlangıç tarihi sıfır
04:39sekiz sıfır dokuz doksan dokuz olduğu için bir günle on yedi
04:45ile yirmi yıl arası emeklilik farkı oluşturmaz kademeli
04:52geçişi sağlardınız. Bu zulüm bütçesi içerisinde vatandaş
04:57olsaydı eğer staj ve çıraklık mağdurlarının haklı
05:02feryatlarını dindirmiş sigorta başlangıç tarihini staj ve
05:09çıraklık başlangıç tarihiyle birleştirirdiniz. Çünkü bu apaçık
05:16bir emek hırsızlığıdır. Sayın Bakan, siz çalışma
05:22bakanısınız. Sırf bakın sırf bizden değil diyerek
05:27ekmeklerinden edilen ve sekiz aydır Van ve Diyarbakır
05:33belediyeleri önünde direnen hizmet iş sendikası ki sayıları
05:38iki bin civarında üyeleri için Çayırhan'da ekmek tekneleri
05:46özelleştirme adı altında peşkeş çekilmesin diye mücadele
05:51eden maden iş üyesi madenciler için sendikalaştıkları için
05:58işten çıkarılan tek gıda iş üyesi Polonez işçileri ve
06:04Gemlik Borusan'da sırf sendikalaştıkları için işten
06:09çıkarılan liman iş üyeleri Manisa Akisar'da sırf diske
06:16üye oldukları için işten çıkarılan üç yüz yedi emekçi
06:21için en son Bursa Tofaş'ta yine işten çıkarılan iki bin beş yüz
06:28işçi için yani sizin asıl çalışma alanınız olan işçiler
06:34için Allah aşkına ne yaptınız? Işte en son Cumhurbaşkanı
06:40kararnamesiyle Birleşik Metal İş'in aralarında İzmir'in de
06:45olduğu beş ilde grev kararı milli güvenliği bozucu
06:50nitelikte diye altmış gün süreyle ertelediniz. Işçinin
06:55bir anayasal hakkı var grev onu da engelliyorsunuz.
07:00Şimdilerde asgari ücret tiyatrosu oynanıyor. Bu asgari
07:05ücret yüzde yirmi beş otuz arasındaki zam düşüncesi kabul
07:11edilemez. Bu açlıktır, ölümdür, zulümdür. Sayın
07:16Bakan şimdi bir fotoğraf göstereceğim ve hususen SGK'da
07:22yetim malının ve hakkının nasıl gasp edildiğini size anlatmaya
07:27çalışacağım. Burası Ankara'da Zafer Çarşısı'nın orada SGK'nın
07:33mülkü olan bina. Şimdi bu bina kimin? İkinoğlu baronu. Kim
07:41vermiş? SGK vermiş. Bununla ilgili yönetmelik der ki bu
07:47tür taşınmaz satışlarında açık ihale yapılır, en yüksek fiyatı
07:53veren alır. Burada böyle mi yapılmış? Yapılmamış sayın
07:57Bakan. Ne yapılmış? On yedi Mayıs iki bin yirmi dörtte
08:02yönetim kurulu bir yönetmelik değişikliğiyle bunu yandaş
08:08baronuz İkinoğlu baroya resmen altın tepside sunmuş ikram
08:15etmiş. Efendim yine bu on yedi Mayıs iki bin yirmi dört
08:20tarihli toplantıda alınan kararlardan biri de şu. SGK
08:25avukatlık hizmetlerini alırken müracaatlar alıyor, bunu sınava
08:31tabi tutuyor, mülakat yapıyor, sonra veriyordu. Artık bunu
08:37bile yapmıyor. Direkt SGK avukatlık hizmetleriyle
08:41alakalı alacaklarıyla alakalı bu hukuk bürolara açısından da
08:47çok getirisi olan bir iş çağırıyor bunu iptal etmişler
08:54sınavı ve mülakatı direk istedikleri avukatlara, eski
09:00vekillere, vekil çocuklarına, il ilçe başkanı yakınlarına bu
09:06hizmetleri verdiriyorsunuz. Efendim ez cümle zalim
09:13iktidarınızın bu zulüm bütçesinin içerisinde işçi yok,
09:19emekçi yok, memur yok, esnaf da yok, köylü zaten yok.
09:26Öğrenci yok, öğretmen yok, amir yok, memur yok, as subayı
09:33yok, polis yok, hasılı yok oğlu yok çünkü bu bütçede millet
09:41yok. Peki bunlar yok da bu bütçede kim var? Bu bütçede
09:47kusura bakmayın. Gelenden geçenden haracını babalar gibi
09:54alan bir deli Dumrul var. Efendim son olarak

Önerilen