DUVAR - 1994'te İstanbul’da gözaltına alınan, 'devletin birliği ve bütünlüğünü bozmak' iddiasıyla müebbet hapis cezası verilen şair İlhan Sami Çomak, 30 yıl, 96 gün 5 saat sonra Silivri 5’Nolu L Tipi Cezaevi’nden tahliye edildi.
Çomak, cezaevinden çıktıktan sonra ailesinin bulunduğu İzmir'de Gazete Duvar'a konuk oldu ve gözaltına alınışını, emniyette gördüğü ağır işkenceleri, cezaevi günlerini, şiire nasıl yöneldiğini ve özgürlüğüne kavuştuktan sonra yaşadıklarını ve hislerini anlattı.
Çomak, cezaevinden çıktıktan sonra ailesinin bulunduğu İzmir'de Gazete Duvar'a konuk oldu ve gözaltına alınışını, emniyette gördüğü ağır işkenceleri, cezaevi günlerini, şiire nasıl yöneldiğini ve özgürlüğüne kavuştuktan sonra yaşadıklarını ve hislerini anlattı.
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00O gün sanki her zamankinden daha aydınlık bir gün. Güneş vardı.
00:04Bende bu his kalmış nedense.
00:06Güneş denize vurdukça ışık daha bir çoğalıyor.
00:09Yükselip gözlerimize yerleşiyordu.
00:12Hayat bana mutluluk yüklüyordu.
00:14Belki de hemen aynı gün ve gece yaşayacağım acılı işkenceleri dengelemek istiyordu. Kim bilir.
00:19Ben amcamın evindeyken gece saat on bir buçuk, on iki sıralarıydı.
00:31Gözaltına alındım.
00:33Gözaltına alınma sebebim Bingöl'de büyük, geniş bir operasyon yapılmıştı.
00:41O operasyonda benim abim ve ablam itirafçıların verdiği ifadeler doğrultusunda gözaltına alınmıştı.
00:50Sadece onlar değil, yaklaşık yirmi kişi gözaltına alınmıştı.
00:56İtirafçı abim ve ablamın üzerine ifade vermişti, onun dışında benim üzerime ifade vermişti.
01:05Aslında o büyük ve karanlık tünel benim açımdan o gece başladı.
01:14Bir Ağustos gecesiydi.
01:16Karanlık ya da cehennemin kapısı o gün benim açımdan açılmış oldu.
01:26On dokuz gün boyunca gözaltında kaldım.
01:30Bilinen her türlü işkenceyi gördüm.
01:34Biraz daha somut açtırırsam, falakaya yatırıldım.
01:39Tazikli suyla bedenim dövüldü.
01:43Husyelerim sıkıldı.
01:45Ters askıya alındım.
01:47Düz askıya alındım.
01:49Elektrik verildi bana.
01:51Uykusuz bırakıldım.
01:53Günlerce hem de oturur kalorifere bağlandığı için uyuyamadım.
02:03Aç bırakıldım, susuz bırakıldım.
02:05Sevdiklerimi öldürülme ile tehdit edildim.
02:10O sırada işkencecilerden biri,
02:12''Oğlum dua et Galatasaray'a gol atsın.
02:14Anam, avradım olsun seni indirmem yoksa.'' dedi.
02:18Ben tabii Galatasaray'ın gol atmasını istiyorum.
02:22Ama bu sefer milyon kez istiyorum.
02:24Hem de hemen.
02:26Ama rakip takım acayip direniyor.
02:28Ben de Allah'ım bir gol atsın diyorum içimden.
02:33Allah'ım gol olsun.
02:35Lütfen gol olsun diyordum.
02:37Niyetimde Hakan Şükür gol attı.
02:39Ve beni indirdiği adam sözünü tuttu.
02:41Adam şanslı olduğunu belirtti.
02:43Şanslıymışım.
02:50Bütün bu işkenceler sonucu
02:52bana önceden tanzim edilmiş ifadeler imzalatıldı.
02:57Ve bu şekilde savcılığa sonra da mahkemeye sevk edildim.
03:03Ve tutuklandım.
03:0590'lı yıllar söz konusu olduğunda
03:07aslında Türkiye'de çok tartışılan bir şey.
03:1117.500 faili meçhulden bahsediliyor.
03:15Ben de o dönemi bir genç olarak karşıladım.
03:22Onun korkuları göz altında kaybedilme,
03:26faili meçhule gitme ve benzerinin korkuları yaşayan biriyim.
03:31Tanıdığım insanlar faili meçhule gitti,
03:34öldürüldü, kemikleri bulunmadı.
03:38Tanıdığım insanlar katledildi.
03:41Onların cenazesine gittim bir genç olarak.
03:44Tabi bunun insan ruhuna hücum eden bir yanı vardı.
03:52Ben de bunu yaşadım.
03:54Bu bir çağdı aslında 90'lı yıllar.
03:57Aslında başlangıçta İstanbul'daki bütün ormanları
04:02yaktığım savıyla basına verildim.
04:06Elime benzimidolları tutuşturuldu.
04:10Ve ben de yakalanan insanlarla birlikte
04:13biz basına gösterildik.
04:16İşte Şile'de, Büyükada'da,
04:20Kınalıada tam hatırlamıyorum,
04:23Riva'da, o dönem nerede yangın çıkmışsa
04:28benim yaptığım savı vardı, iddiası vardı.
04:34Sonra yargılama aşamasında
04:36eşyanın tabiatına aykırı bir durum olduğu anlaşıldı.
04:39Nihayetinde şöyle bir şey olmuştu.
04:41Aynı saatte hem Şile'de yangın çıkmış
04:44hem de Büyükada'da,
04:46benim iki yerde birden olmayacağım
04:49yani bu eşyanın tabiatı düşündüğünde mümkün değildi.
04:55Bu çürütüldü.
04:58Ama başka başka olaylar vardı.
05:02Bu sefer basına orman,
05:06yakan kişi olarak gösterilmeme rağmen
05:09bu sefer Bingöl'deki olaylara karıştığım
05:12gerekçesiyle mahkeme yürütüldü.
05:15Biz her seferinde avukatımla birlikte, avukatlarımızla birlikte
05:21daha geniş bir araştırma yapılması savında
05:25iddiasıyla, önerisiyle mahkemeye
05:27başvuruda bulunduk.
05:29Oysa mahkeme, Devlet Güvenlik Mahkemesi bunu dinlemedi.
05:32Son talilde hiçbir somut delil olmamasına rağmen
05:37Bingöl'de kimi olaylara karıştığım gerekçesiyle
05:41bana ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi.
05:45Yok, idam cezası verildi.
05:47Sonra iyi halden müebbete çevrildi.
05:50Şimdi ilginç olan şu,
05:52mahkeme gerekçeli kararında
05:54herhangi bir delil bulunmamış olmasına rağmen
05:59kanaatle bana bu cezayı verdi.
06:01Yani elde hiçbir somut delil yok.
06:04Olamaz da zaten,
06:06benim öyle bir olayla ilişkim yoktu,
06:09olmadı da.
06:11Ama polisin söyledikleri
06:13günün sonunda esas alındı.
06:15Polisin tanzim ettiği
06:22müzakere, dosya
06:25Devlet Güvenlik Mahkemesi'nce kabul edildi
06:28ve bana ceza verildi.
06:30İktidarlar değişti,
06:32muktedirler değişti,
06:34zaman geçti, zaman değişti.
06:36Mahkemeler değişti,
06:38Devlet Güvenlik Mahkemesi kalktı,
06:40yerine özel yetkili mahkeme geldi.
06:42O kalktı,
06:44Ağır Ceza Mahkemesi geldi.
06:46Ama benim mahpusluğum değişmedi.
06:48Belki tuhaf gelecektir ama
06:50cezaevine girdiğimde,
06:52kapılar üzerime ilk kapandığında
06:54yaşadığım his rahatlamaydı.
06:56O karanlık, işkenceli günlerin
06:58geride kaldığını bilmenin getirdiği rahatlama.
07:01Tutuklandığım düşünü söylendiğinde
07:04biraz aslında artık şöyle bir duygu
07:06bende oluşmuştu.
07:08Beni göz altında kaybetmeyecek,
07:10beni öldürmeyecekler demek.
07:12Çünkü o dönem çok bilinen
07:14bir pratikti,
07:16çok yaşanan bir şeydi.
07:18Göz altında insanlar kaybediliyordu.
07:20Tutuklanma kararını
07:22ben duyduğumda kesinlikle
07:24sevindim yani.
07:26Demek ki kesinlikle beni öldürmeyecekler.
07:28Yargısı bende,
07:30düşüncesi, duygusu bende oluştu.
07:32İçeri girdim,
07:34orada benimle aynı süreçleri,
07:36aynı zorlu
07:38deneyimleri yaşayan
07:40arkadaşlarım vardı.
07:42Beni karşıladılar.
07:44Bitlenmiştim,
07:46yıkadılar beni, tıraş ettiler.
07:48Elimi kolumu kullanamıyordum.
07:50Belimi, yüzümü,
07:52kollarımı, sırtımı, her tarafımı
07:54belası bedenimi onlar yıkadı.
07:56Gece boyu hiç uyumadım.
07:58Yani öyle kaygıdan,
08:00korkudan değil,
08:02kurtulmuş olmanın verdiği
08:04rahatlamadan
08:06hiç uyuyamadım.
08:07Hatırlıyorum, cezaevine ilk girdiğimde,
08:094 yıldır içeride olan birini
08:11tanıdığımda müthiş şaşırmıştım.
08:13Hele ki 9 yıldır içeride olan arkadaşımın
08:15her hareketini inanılmaz bir şekilde
08:17izlemiştim de, her yönüyle
08:19bana, bize benzediğini görmüştüm.
08:21Şaşırarak hem de.
08:23İnsan yaşarken bilmez yaşadığını
08:25der İlhan Berk bir şehrinde.
08:28Ama nihayetinde 30 yılı bitirip çıktım.
08:30Herhalde zaman böyle bir şey.
08:32İnsan işin içinde
08:34olunca, insan yaşayınca çok da
08:36ne yaşadığını
08:38fark etmiyor.
08:40Gerçeği biraz tartıp ölçebilmek için
08:42kendinden uzaklaşması gerekiyor.
08:4494 yılına cezaevine
08:46girdiğimde
08:50pek çok imkanımız vardı.
08:52Dışarıdan pek çok
08:54ihtiyacımızı karşılayabiliyorduk.
08:56Ama onlar hayata dönüş
08:58operasyonuyla birlikte zaten elimizden alındı.
09:00Ailelerimizle, akrabalarımızla
09:02görüşme imkanımız elinden alındı.
09:04Çok sınırlı.
09:06Anne baba kardeşlerin dışında 3 kişilik
09:083 kişi görüşe gelebiliyor.
09:10Onun dışında görüşme imkanlarımız yok.
09:12Bunlar mesela
09:14kamuoyunda bilinmiyor.
09:16Sevgiye, sevdiklerime ulaşmak
09:18ancak kanunun öngördüğü süreyle sınırlı.
09:20O da bir saati ziyaret,
09:2210 dakikası telefon olmak üzere,
09:24haftalık toplam 70 dakikayla sınırlı.
09:26Elbette disiplin cezan yoksa.
09:34Hayatıma dair verdiğim
09:36kararların
09:38belki de
09:40tek bilinçli
09:42olanı şiire yönelmek oldu.
09:44İşte ben oturayım,
09:46şiir yazayım, şair olayım
09:48tarzında bir şey olmadı bu.
09:50Nasıl oldu? Biraz
09:52uzun süre cezemde
09:54kalacağım gerçeğini idrak edince
09:58bu
10:00yaşadıklarıma dair bir söz
10:02söyleme ihtiyacı da
10:04doğunca
10:06elimde
10:08tek şeyin şiir olduğunu fark ettim.
10:10Kendini ifade etmek zorunluyla
10:12at başı giden bir
10:14şeydi bu aslında.
10:18Geçmişten beri
10:20mensur yazıda
10:22bir yeteneğimin olduğunun farkındaydım
10:24ama şiirle böyle hemhal
10:26olan bir yapım da yoktu. Çok az
10:28şiir bilgim vardı, çok az
10:30okumuştum ama
10:32uzun süre dediğim gibi
10:34cezemde kaldığım, kalacağım gerçeği
10:36ortaya çıkınca
10:38bir şeyler yapmak,
10:40kendine bir iş bulmak, bir uğraş
10:42bulmak ihtiyacını duydum.
10:44Şiir de bunun için
10:46biçilmiş kaftan dağısında
10:48yazdım.
10:50Yeterli olmadı
10:52ama vazgeçmedim. Yazdım.
10:54Tekrar tekrar yazdım.
10:56Tekrar tekrar yazdım. Gönlüme göre
10:58olmayan
11:00şeyler ortaya çıktı ama
11:02son talilde ısrar ve
11:04az biraz yetenek ve
11:06hayal gücünün desteğiyle
11:10bir şeylerin ortaya çıktığını
11:12fark ettim. Ondan sonra
11:14daha kararlı, daha disiplinli
11:16şekilde şiire çalıştım.
11:18Bir gün geldi
11:20yazıp çizdiklerimin
11:22insanlar tarafından beğenildiğini
11:24görünce bu beni
11:26daha bir motive etti.
11:28Şiir yolunda
11:30yürümem
11:32böyle başladı. Şayet o dönem
11:34bugünkü
11:36haliyle bilinen bir şair olsaydım
11:38bu ceza asla olmazdı.
11:40Biliyorum. Kesin biliyorum.
11:42Ama değildim.
11:44Sıradan bir insandım. Sıradan bir
11:46genç insandım.
11:48Ve o karar alıcıları
11:50etkileyebilecek
11:52bir durumda değildim.
11:54Son talide onlar
11:56hükmünü verdiler
11:58ve bana
12:00beni bu
12:02cezayla cezalandırdılar.
12:04Ben elbette gerek
12:06uzun yargılamadan hareketle
12:08gerekse
12:10şiirimin hem Türkiye'de hem de uluslararası
12:12alanda bilinmesinden dolayı
12:14diğer
12:16otuz yıl ve daha fazla
12:18cezaevinde yatan arkadaşlarımdan
12:20farklı bir yerde olabilirim.
12:22Oysa
12:24ben onlardan daha değerli değilim.
12:26Onlardan
12:28daha fazla acı çekmedim.
12:30Yani bunu kesinlikle ortaya koymak
12:32gerekiyor.
12:36Benim yaşadığım bütün
12:38hususları
12:40onlar da yaşadı.
12:42Sadece yönüm
12:44şiirimle bunu
12:46duyurabilme kabiliyetine sahip olmamdır.
12:48Onlar
12:50için bu mümkün olmadı.
12:52Bu durumda
12:56onların söz söyleme
12:58ya da kendi yaşadıklarına dair
13:00söz söyleme kabiliyetinin
13:02olmadığını
13:04farz etmemek gerekiyor.
13:06Kesinlikle çok
13:08yakından tanıdığım çok büyük acılar,
13:10çok büyük hastalıklar
13:12yaşayan insanlar var.
13:14Bunun da kamuoyunun kesinlikle bilmesi
13:16gerekiyor. Evet İlhan Sami Çomağ'ın
13:18yaşadığı
13:20şeyler bilindi.
13:22Sonuç değişmemiş
13:24olsa da yani otuz yıllık mahpusluk
13:26bitti. Sonuç değişmemiş
13:28olsa da benim
13:30durumumda olan yüzlerce insan
13:32var. Hali hazırda otuz üç yıldır
13:34cezaevinde yatan
13:36haksız yere
13:38sıradan sebeplerle infazı
13:40yakılan insanlar var.
13:42Kamuoyunun bunu da bilmesi gerekiyor.
13:44Bu kadar uzun süre
13:46cezaevi yatırılması
13:48zaten
13:50hukuki de değil,
13:52ahlaki de değil.
14:09Sürekli yargılandım.
14:11Yirmi iki, yirmi üç yıl boyunca
14:13sürekli yargılandım. Sürekli aynı
14:15ceza verildi. Sürekli
14:17mahkemelerdeydim.
14:21Tale günüm
14:23yaklaştı.
14:25Yine de ben de
14:27acaba gerçekten bırakılacak
14:29mıyım?
14:31Hissi çok baskındı. Ben
14:33arkadaşlarıma da söylüyordum.
14:35Yani umutsuzluktan
14:37çok
14:39karşımdaki
14:41karar alıcıların
14:43hak bilmez tutumlarına
14:45dair bir karamsarlık
14:47vardı.
14:49Artık
14:51değmeyendeyse alıştım. Beni
14:53bırakmamalarına alışmıştım.
14:55Böyle koşulanmıştım.
14:57Acaba beni bırakırlar mı? Hala
14:59inanamıyorum. Kaç gün kaldı
15:01bırakılabilir miyim? Hala buna
15:03inanamıyorum diyordum. Yanımdaki
15:05arkadaşlarım yok bırakırlar diyordu.
15:07Ama en nihayetinde
15:09onların söylediği oldu. Beni bıraktılar.
15:11Nihayetinde bıraktılar.
15:23Şaşkınım.
15:25Çok mutluyum.
15:27Ben inanmıyorum.
15:29Kimseye inanmıyorum.
15:31Şaşkınım.
15:33Çok mutluyum.
15:35Ama çarşamba günü oradaki
15:37çarşamba günü
15:39onun günü
15:41görüş günüydü.
15:43Ben sabah kalktım.
15:45Biliyorum İlhan benim yanımdadır.
15:47Aşağıda yatıyor.
15:49Acaba bugün İpek Hoca mı
15:51gidiyor? Naide mi gidiyor? Sedat mı
15:53gidiyor? Bunu düşünüyorum.
15:55Sonra düşündük ki
15:57İlhan o da buradadır.
15:59İlhan o da benim yanımdadır.
16:01Benim ellerim önümdedir.
16:03Hala o stres, o koku
16:05var. Çok mutluyum.
16:07İlhan benim yanımda.
16:09Ama oradaki kalan
16:11da İlhan'dır. Kimse kimsenin
16:13evladı olmuyor. Birisinin
16:15evladı bambaşka.
16:17Ama ben var ya
16:19öyle hücumsuz değilim.
16:21Oradaki de ben çok
16:23zordu. Çok zor ya.
16:25Çok kötü ya. Çok kötü ya.
16:27Ya otuz yıl
16:29ne demek otuz yıl?
16:31O gencecik insanlar
16:33bebekleri vardı. O bebekler orada
16:35yani her şey o kadar
16:37kötü ki. Ya bu
16:39dünyada niye o kadar zulüm var?
16:41Ya niye ölüyorlar?
16:43Ne yapmışlar? Bu işkence neydi?
16:45Biz otuz sene o kadar işkence
16:47çektik. O çektik.
16:49Öyle gereksiz insanlar
16:51bizim ruhumuza girdi.
16:53Gereksiz
16:55insanlar o kadınlar, o çocuklar
16:57o kadar ölüyorlar. Bu mu
16:59dünya? Ya bu
17:01nereye kadar gidiyor kurban olayım?
17:03Ha bize zulüm
17:05yapıyorlar. Yok. Yapsın.
17:07Ne yapsınlar? Biz barış
17:09istiyoruz. Biz zulüm istemiyoruz.
17:11Biz özgürlük istiyoruz.
17:13Bu dünyada hakkımız yok. Biz
17:15yaşlandık. Bu çocukların hakkı yok ki.
17:17Bunlar da yaşlandı.
17:19Ne yaptık? O kadar çektik.
17:21Neden çektik?
17:23İlhan çıktı. Binlerce İlhan
17:25orada var. Benim için
17:27onlar da İlhan'dı. Sen
17:29yapmazsın. O yapmıyor.
17:31O yapmazsın. O insanlar ne oluyor?
17:33Bu Türkiye ne oluyor?
17:35Biz yıllardan beri demişim
17:37barış, barış. O ben gördüm
17:39işkence. O yıllarda gardiyanlardan
17:41elinde asla anahtar mı?
17:43Asla.
17:45Açık mı?
17:47Şeyde, İlhan'ın sivili
17:49de biz gittik. Ben konuştum
17:51diğer gazeteciden. Beni
17:53çip çiplav etti.
17:55İstese dünya alem
17:57bizim bir şal vardı.
17:59Böyle bir püskü vardı.
18:01Bir pantol vardı.
18:03Benim arkamda bir
18:05gardiyan dedi. Yeşil, yeşil
18:07sen dedi. Şeyde geçilmez
18:09aramada. Gel bana dedi.
18:11Pantol kaldı. Al sen de
18:13bunu al. Öbürü hepsi burada.
18:15Dedim sen de onu
18:17al. Hiç utanmıyorum.
18:19Sen de bir bayansın.
18:21Erkek oluyor,
18:23gardiyan oluyor. Dünya gelsin
18:25burada. Ben yine onu görüyordum.
18:27Sen bu işkence yapıyordun diyor. Görmedim.
18:29Yani işkence bitmedi
18:31ki. İşkence hiç bitmedi.
18:33Günler
18:35ayı oldu. Aylar
18:37yıl oldu.
18:39O şekilde
18:41devrandım. Sadece yüzümüzü
18:43gülüyordu. Fakat
18:45içimiz hep karanlık.
18:47Hep bürük.
18:49Şu anda yanımızda da
18:51çok mutluyuz. Evladımız
18:53yanımızdadır.
18:55Fakat o içerideki olanlar da hep
18:57kardeşlerimizdir.
18:59Evlatlarımızdır ve bacılarımızdır.
19:01Hiç
19:03suç olsaydı, çekseydi
19:05ömürümüzde değildi.
19:07Koca
19:09otuz yıl yetmedi.
19:11Bir de doksan altı gün
19:13daha üste koyuldular.
19:15O da yetmedi.
19:17Getirdiler, hücrede bıraktılar.
19:19Beş saatte daha yüksek, sekiz buçukta
19:21bıraktılar.
19:23Onlar için bir saat bir saattir.
19:25Ne kadar içeride bıraksan o kadar kardır.
19:27Maalesef.
19:29Maalesef.
19:31Her şey de böyle oldu.
19:43Dünyanın
19:45genişliği, insanların
19:47çeşitliliği,
19:49renkler, o kalabalık
19:51sevinçle
19:53beni sanki karşıladı. Öyle bir his
19:55vardı benim içimde. Kesinlikle
19:57büyük bir şaşkınlık yoktu bende.
19:59Bunca zaman sonra içeriden
20:01çıktıktan sonra kişinin
20:03zorlanması beklenebilir.
20:05Ama ben hiç de öyle büyük
20:07bir zorluk yaşamadım. Yani
20:09kalabalığın hücumuna, renklerin
20:11çeşitliliğine
20:13çok uğramadım.
20:15Ya da bunları yadırgamadım.
20:17Bekliyordu sanki hayat beni.
20:19Ben hayatı
20:21çok özlemiştim.
20:23Beni bekleyen hayata
20:25atıldım bende. Hem de gecikmeden.
20:27Güzel. Kesinlikle
20:29çok güzel. Biraz çocukluğumu,
20:35çocukluğumun renkleri, gençliğimin
20:37dünyasını
20:39hatırlatıyor.
20:41Benim
20:43diğer insanlarla hemhal olduğuma
20:45dair
20:47işaretler de
20:49barındırıyor.
20:51Toprak bir yolda
20:53yürümek, engebeli bir
20:55yolda
20:57adım atmak,
21:01hayata adım atlama dair bir işarettir.
21:03Hayata girdiğime dair bir işarettir.
21:05Zira cezevinde
21:07hep düz. Ama
21:09düz bir yerdesiniz.
21:11Orada yürümek
21:13zorundasınız. Bir de çok dar ve
21:15kısıtlı bir alan söz konusu.
21:17Adım atarken
21:19ayağınızın altında
21:21çakılların çıkardığı sesi
21:23duymak sanırım
21:25gerçek hayat
21:27hayata dair
21:31şeyler barındırıyor.
21:33Bu da beni sevindiriyor.
21:35Benim nefesim
21:37kesildi biliyor musun? Sanırım oksijenle
21:39ilgili bir şey. Hep uzun yıllar
21:41deniz seviyesinde yaşayınca böyle
21:43deniz seviyesinde
21:45basınç daha
21:47az, oksijen daha fazla
21:49yukarı çıktıkça da şimdi epeyce de
21:51geldi ki
21:53biraz zorlandım.
22:07En son ne diyordum?
22:09Cezevinde doğal karanlık yok.
22:13Gündönümü
22:15insan göremiyor.
22:17Ay tutulmasını insan göremiyor.
22:19Güneşin doğuşunu
22:21seyredemiyor.
22:23Yani
22:25mevsimler bile
22:27yön bile
22:29karmakarışık bir hal alıyor.
22:31İnsanın yön duygusu kayboluyor.
22:33Karanlığa dair
22:35zamanla insan
22:37büyük özlem çekiyor.
22:39İnsanlar aslında karanlığı çok da sevmez.
22:41Ama ben Cezevinde özlediğim
22:43şeylerden biri de gerçekten
22:45karanlıktır. Bildiğimiz
22:47hayata dair
22:49karanlık, gerçek karanlık,
22:51doğanın,
22:53gündönümün sonucu olarak
22:55ortaya çıkan
22:57karanlıktan bahsediyorum.
22:59Cezevinde ben bunu
23:01çok özlüyordum.
23:03Hep Cezevi
23:05bir de aslında sürekli
23:11gözlem,
23:13gözetlemek için, gözetleme meselesinden
23:15dolayı
23:17aydınlatılıyor.
23:19Havalandırmamız inanılmaz ışıklı.
23:21Geceleri
23:23ışıktan korunmak için
23:25perde çekmek durumunda kalıyorduk.
23:27İçeriye oda giriyor.
23:29Bu insanın uyumasını engeliyor.
23:31Tuhaf şekilde üretilmiş
23:33karanlıktan, gerçek karanlığa
23:35çıkmış oldum ama. Kaçırılmaz şekilde
23:37hoş bulduk, hoş bulduk.
23:39Kaçırılmaz şekilde
23:41insanı sevindiriyor.
23:43Kimdi bu ya?
23:45Beni sokakta insanlar döndürüyor.
23:47Bahariye Caddesi'nde 5-6 kişi durdurdu.
23:49Şaşıyorum, bilmiyorum. Demek
23:51biliniyormuşum hakikaten.
23:53Aslında çıktığımda şunu da gördüm.
23:55Hemen her şey değişmiş.
23:57Tüm sevdiklerim değişmiş.
23:59Bir kuşak
24:01mesela akrabalarım
24:03için söylüyorum.
24:05Bir kuşağı hiç tanımıyorum.
24:07Yeni doğmuşlar.
24:0925-30 yaşındalar.
24:11Hiç tanımıyorum.
24:13Hiç görmemişim.
24:15Daha önce gördüğüm, bildiğim insanların
24:17çoğu yaş almış.
24:19Bazıları vefat etmiş.
24:21Şunu demeye getiriyorum.
24:25Zaman
24:27zaman hepimize
24:29dokunup gelmiş. Dolayısıyla
24:31mekanlar da değişmiş.
24:33Teknolojinin kendisi de değişmiş.
24:35İnsanların kendisi de değişmiş.
24:37Ve bu
24:39hayatın, kalbinin
24:41attığına dair kesin işaretler içeriyor
24:43bence. Oysa
24:45gerçek hayat dışarıdaydı.
24:47Bunun
24:49bilicindeydim. Ben insanın sıcaklığını
24:53çok özlüyordum Cezevi'nde.
24:55Cezevi'nin duvarları,
24:57o iklimin
24:59soğuk yüzünü
25:01her zaman hatırlatıyordu.
25:03Şu an kışa
25:05doğru gidiyoruz ama benim için
25:07aslında bahara yazı
25:09açıldığım söylenebilir.
25:11Öte yandan bir de ben çok üşüyen
25:13biriyim. Hakikaten üşüyen biriyim.
25:15Gerçek anlamda üşüyen biriyim.
25:17Cezevi'nde de ısınmak, hakkıyla
25:19ısınmak hiçbir zaman mümkün olmadı.
25:21Her zaman
25:23ya ayağım, ya bacağım,
25:25ya sırtım bir şekilde
25:27üşüyordu.
25:29Duvarlar,
25:31Cezevi'nin o beton duvarları
25:33kesinlikle doymuyor.
25:35İnsan sıcaklığını emdiği gibi
25:37karboferden gelen sıcaklığı da emmiyor.
25:39Dolayısıyla hep üşüdüğümü
25:41hatırlarım ben Cezevi'nde.
25:43Ben hep şiirlerimde dışarıdaydım.
25:45Kendimi dışarıda konumlandırdım.
25:47Ve bu benim
25:49oradaki
25:51hayatımı kolaylaştırdı.
25:53Sanırım
25:55tekrar gerçek anlamda
25:57dışarıda olmak ile
25:59dışarıya işlemek
26:01daha mümkün olacak.
26:03Dolayısıyla Cezevi'ne ilişkin
26:05bir şiir
26:07yazar mıyım, onun zaman
26:09gösterir. Ama
26:11bir teme olarak,
26:13bir teme olarak
26:15şiirime
26:17Cezevi'nin
26:19zindanın, zindanın zorluklarının
26:21girmesi
26:23konusuna çok da
26:25açık değilim doğrusu. Teknoloji
26:27konusunda bana her şey farklı geldi.
26:29Her şey yeni geldi. Aslında
26:31farktan öte, her şey yeni yani.
26:33Ben dışarı çıktığımda, içeri girdiğimde
26:35telefon yoktu,
26:37cep telefonu yoktu,
26:39internet yoktu.
26:41Hiç görmemiştim yani.
26:43Yani
26:45her şey
26:47otomotik olmuş.
26:49Ama bunu da böyle hiç yadırgamıyorum.
26:51Yani bilmediğim için,
26:53arada geçmiş ile
26:55kıyaslayacağım bir
26:57kriter olmadığı için,
26:59yeni olduğu için sıfırdan
27:01başlıyorum ve dolayısıyla
27:03çok da yadırgamıyorum ve
27:05işte bir kayıp
27:07bilinci de yok. Ya ben bu kadar
27:09sürede bunları hiç görmedim,
27:11işte hayıflanayım diye
27:13bir duygu da bende yok. İnternete da
27:15hiç girmedim.
27:17Yani Twitter'a, Facebook'a
27:19onlar internet mi oluyor?
27:21O zaman tamam.
27:23Güzel.
27:25Böyle kolay.
27:29Kendi internet siteme bakıyorum,
27:31abim bakıyor, ona bakıyorum,
27:33diğer şeylere bakıyorum.
27:35Oldukça güzel.
27:37Biraz tembellik
27:39söz konusu olabiliyor.
27:41Zihinsel tembellik ve benzeri.
27:43Ama olsun,
27:45ben kendime bu lüksü tanıyorum bu onca
27:47zamandan sonra.
27:49Özgürlük nedir?
27:55Özgürlük
27:57yani pek çok şekilde
27:59tanımlanabilir belki de ama
28:01sanırım
28:05gecenin bir vakitinde çıkıp dışarıda
28:07yürüyebilmektir.
28:09Özgürlük
28:13bir şeyler
28:15yapabilme
28:17kabiliyetini
28:19sürekli şekilde beslemektir.
28:21Özgürlük
28:23durmadan yürüyebilmektir.
28:25Özgürlük
28:27sevdiklerine
28:29sınırsız şekilde dokunup
28:31onları öpebilmektir.
28:33Özgürlük
28:37karanlık bir odada
28:39uyuyabilmektir.
28:43Özgürlük
28:45tıpkı şimdi burada yaptığımız gibi
28:47ormanın içinde
28:49kuşların, hayvanların sesini duyabilmektir.
28:53Bu kadar.