• evvelsi gün
TBMM Genel Kurulu'nda Milli Eğitim Bakanlığı'nın bütçesi üzerine konuşan AK Parti milletvekilleri, yatılı bölge ortaokullarının önemine ve kadın hakları ile aile politikalarına dikkat çekti.
(TBMM) - TBMM Genel Kurulu bütçe görüşmelerinde Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi üzerine konuşan AK Parti İstanbul Milletvekili Rümeysa Kadak, "Bence yatılı bölge ortaokulları, köydeki bir annenin 'ben bu çocuğu nasıl yetiştireceğim' derdine düşmemesidir. Ortaokulda bilgisayarı olmayan çocukların tam teşekküllü, Dünya'nın yarıştığı laboratuvarlarda bilgisayar, kodlama öğrenmesi ve karşımıza gelip 'ben bilgisayar mühendisi olacağım' demesidir" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı bütçe görüşmeleri devam ediyor.

hbrlr1.com/ctcwdtctkckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Ama sıralarımızda boş keşke daha fazla milletvekilimiz
00:03burada olsaydı. Evet. Şimdi özellikle AK Parti'nin kadın
00:10ve aile politikalarına bakış açısını tekrar hatırlatmam
00:14gerekiyor. Benden önceki bir konuşmacı bu konunun
00:16anlaşılmadığını izlenimi bıraktı bende. Biz ııı AK Parti
00:20olarak kadın ve aile politikalarında ya ya da
00:23yaklaşımı içinde değiliz. Yani ya kadın hakları ya aile
00:27bütünlüğü demiyoruz. Işte sığlık dediğim sıklıkla
00:31kullandığım ifade bu. Ama bunu kullanan ııı konuşmacı bir
00:35konuyu anlamış ama biraz yarım anlamış. Iıı biz hem hem de
00:39diyen bir yaklaşımı sergiliyoruz. Ve AK Parti'nin
00:41diğer siyasi partilerden en önemli farkı bu. Tabii kadın
00:45konusunu ele aldığımızda ilk konuşacağımız şey eğitimde
00:48fırsat eşitliği. Ne yazık ki bu ülkenin kadınlarını makbul
00:52olanlar da olmayanlar diye bölenler ııı okul kapılarında
00:55bekletenler on altı on yedi yaşında çocuklarını ikna
00:58odalarına mahkum edenler bugün çalışma hayatındaki kadın
01:02katılımından siyasette kadın katılımından bence bahsedemezler.
01:06Çünkü kadın ve yoksulluk konusunu işlediğimizde bile
01:10ııı üniversite eğitimi almış kız çocuklarının yüzde altmış
01:13sekiz istihdama katıldığını görebiliyoruz. Eğer bugün yüzde
01:17altmış sekiz değilsek vaktinde kız çocuklarını kapılarda
01:20bekletenlerin bu işte en büyük vebali var. Peki biz peki peki
01:24biz
01:27yirmi iki yılda ne yaptık bu konuda? Öncelikle yasakları
01:31tarihe gömdük. Diğer taraftan seksen bir yılda üniversiteleri
01:34açarak kız çocukları için tam ve ulaşılabilir bir fırsat
01:37eşitliği sağladık eğitim konusunda ve bugün üniversite
01:41öğrencilerin yüzde elli bir kız çocukları. Bakın yüzde elli
01:44biri. Diğer taraftan peki bu ne sonuç doğurdu bize başka
01:47konularda? Bugün kamu istihdamında kadın oranı yüzde
01:50kırk dört. AK Parti'nin bu eğitim politikaları sayesinde.
01:54Peki bununla beraber başka ne değişti? Eee hakim oranımız
01:58bugün kadın hakim oranımız yüzde kırk yedi. Araştırma
02:01görevlisi oranımız kadınlarda kadın araştırma görevlisi
02:04oranımız yüzde elli bir. Avukat oranımız yüzde kırk altı.
02:08Iıı TÜBİTAK'tan destek alan kadınlar yüzde kırk sekiz.
02:11KOSGEP'ten destek alan kadınlar yüzde kırk bir gibi. Işte bu
02:15yüzde elli birlik kızcı öğrenci oranı istihdama ve iş
02:19dünyasına katılımı da sağladı. Diğer taraftan bir başka konunun
02:23üzerine hemen vaktime el verdiğince durmak istiyorum.
02:25Kadına yönelik şiddet bizim en önemli mücadele alanlarımızdan
02:29biri. Bunu niye söylüyorum? Iki bin ikideki ilk seçim
02:32beyannamemize bakın. Bir zahmet bakın. Biz orada daha ilk seçim
02:36beyannamemizde bile töre namus cinayetleriyle ve kadına yönelik
02:40şiddetle nasıl mücadele edeceğimiz çok açık ifade
02:42ettik. Ne yaptık? Iki bin dörtte anayasa değişikliği yaptık.
02:46Kadın erkek eşittir. Ilk defa AK Parti döneminde anayasaya
02:49girdi. Peki daha ne yaptık? Iki bin beşte kapsamlı bir Türk
02:53ceza kanunu çıkarttık ve kadına yönelik şiddeti ilk defa AK
02:56Parti iktidarında suç sayıldı. Bakın yıllarca yıllarca bu
03:01konuda mangalda kül bırakmayanlar iktidardılar ve
03:03iktidar ortağıydılar. Peki İstanbul Sözleşmesi üzerinden
03:07bir tartışma yürüyor ama şunu özellikle belirtmem lazım.
03:10Biraz bu konuyu araştırıp çalışmak gerekiyor bu konuyu
03:13konuşabilmek için. İstanbul Sözleşmesi'ni kırk beş günlük
03:16imzaladı. Bunun altısı bu hiçbir parlamentosuna getirmedi.
03:23Hiçbir şey yapmadı. Ermenistan ve Çekya bunun içinde. Yedi
03:26ülke parlamentosundan geçirdi ama hiçbir kanunu düzenleme
03:30yapmadı. Bunların içinde İsveç, Norveç ve Finlandiya var. Yirmi
03:34altı ülke şerh koydu. Peki bunun sonunda ne oldu? Geçtiğimiz
03:38Mayıs ayında Avrupa Konseyi bir deklarasyon yayınladı. Elli bir
03:42maddelik. Dedi ki ülkelere sözleşmeyi imzaladınız ama
03:46hiçbir şey yapmadınız. Bu elli bir madde. Başvuru merkezi,
03:50çağrı merkezi gibi gibi. Elli bir maddeyi Haziran iki bin
03:54yirmi yediye kadar uygulayın dedi ülkelere. Peki şimdi
03:57soruyorum. Bu saygılı ülkeler için sözleşme koruyor
04:01diyebilir miyiz? Diyemeyiz. Çünkü hiçbiri sözleşmenin
04:05getirdiği, gerektirdiği kanuni düzenlemeyi yapmadı çünkü.
04:08Müstakil kanun olan yegane ülke Türkiye'dir. Yegane ülke
04:13Türkiye'dir. Ve biz ve ben oturdum düşenmedi bu elli bir
04:18maddelik deklarasyonu çalıştım, iç hukukumuzla karşılaştırdım.
04:21Ve biz bu elli bir maddenin tamamını Türkiye olarak birinci
04:25ve ikinci hukuki düzenleme olarak gerçekleştirdik. Hatta
04:29iki tane fazlamız var. Biri elektronik kelepçe, diğeri de
04:32eee mağdurun kimliğinin değiştirilmesi bahsi konseyin
04:36direktifinde bile öngörülmemiş. Onun için diyorum sözleşme
04:40korur ifadesi kadına yönelik şiddete araç sallaştıran bir
04:44balon ifadedir. Dersini çalışmamanın ifadesidir. Sayın
04:51Keşir lütfen tamamlayın. Biz Türkiye olarak kanun çıkartan
04:56yegane ülkeyiz. Direktifin elli bir maddesini sözleşmeden
05:00çıkmış olmamıza rağmen uygulayan yegane ülkeyiz. Bunu
05:03tekrar buradan kayıtlara geçiriyorum. Az önce bir
05:06konuşmacı bir konuşmacı eee İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün
05:10raporlarından bahsetti. Insan Hakları İzleme Örgütü
05:14raporlarını lütfen sansürlemeyin. Sansürlemeyin.
05:17Bakın burada raporların bir tanesi bende. Iki bin on beş,
05:20iki bin on altı, iki bin on sekiz, iki bin yirmi, iki bin
05:23yirmi birde yayınlanan raporlarında PKK YPG'nin on beş
05:28yaş altı çocukları nasıl zorla silahlandırdığı kadınlara nasıl
05:32tecavüz ettiği bu raporlarda var. Uluslararası raporları
05:37sansürlemeyin. Diğer taraftan Cumhuriyet Halk Partisi,
05:41Nilüfer, Ataşehir, Kartal, İzmir, Bornava, Karşıyaka,
05:44Bayraklı'daki sığınma evlerini kapatmıştır. Sığınma evleri
05:48yasal zorunluluktur belediyelere. Sığınma evlerini
05:52kapatanlar kadına yönelik
05:56Bundan altı yedi sene önce Marmara Üniversitesi'nde
06:02öğretmenlik bölümü öğrencisiyken bana seneler
06:04sonra meclis kürsüsünden Milli Eğitim Bakanlığı üzerine
06:07konuşacaksın deseler asla inanamazdım. O yüzden bugün
06:12sadece bir milletvekili değil aynı zamanda ııı Türkiye
06:16Cumhuriyeti'nin imkanlarıyla büyüyen gençlerden biri. Iıı bu
06:20ülke sayesinde öğretmen olabilmiş, milletvekili
06:24olabilmiş. Devletimizin eğitimleri sonucunda hayallerini
06:28gerçekleştirebilmiş gençlerden biri. Yani bu toprakların bir
06:31evladı olarak da konuşuyorum. Tabii ııı benim için çok
06:37anlamlı ama çok dediğim gibi yani bugünkü konuşmalarda çok
06:40hayal kırıklığına doğradım. Çünkü eğitim aslında bizim bu
06:44ülkenin en çok birleşmesi, en kolay birleşmesi gereken konu.
06:48Fakat maalesef durum böyle değil. Iıı fakat bence şu an
06:54bu saatte bizi dinleyenlere, bu ülkenin çocuklarına ortak
06:58paydada buluşup ııı onlar için çalışmak ııı çalışmayı borçlu
07:03olduğumuzu düşünüyorum. Bugün sayın vekillerimiz konuşacaklar
07:07benden sonra sayın bakanımız zaten ııı gün sonunda bizleri
07:11bilgilendirecekler. Rakamlar ve başarılarımız konusunda. Ben de
07:15neredeyse sizlere Anadolu'nun evlatlarından bu devletin
07:18Anadolu'nun evlatlarına nasıl dokunduğundan bahsetmek istedim
07:22bugün. Ezgi bizi şu an dinliyor. Kendisi ııı Ordu'nun
07:26bir köyünde altı kardeşiyle birlikte yaşarken YBO'larımıza
07:31yani yatılı bölge ortaokullarımıza yerleşiyor.
07:35Burada aldığı eğitim sonrasında iyi bir liseye gidiyor. Çünkü
07:38burada lise yerleştirme oranlarımız çok başarılı. Gurur
07:42duyuyoruz. Sonrasında iyi bir devlet okuluna gidiyor. Eee
07:46KYK bursumuzdan faydalanıyor. Diğer gençlerimiz gibi. KYK'da
07:50kalıyor. Şimdi ııı öğrendim ki YLYS Bursu'yla birlikte ııı
07:56aldığı alesi puanı sonrasında tabii ki başarıları sonrasında
08:00yurt dışında ülkemiz için üretme heyecanıyla ııı yüksek
08:04öğretimle devam ediyor. Ezgi tek kişi değil. Bizim yüzlerce,
08:08binlerce ezgimiz var Anadolu'da. Bu hikaye aslında
08:14devletinin Anadolu'nun çocuklarına nasıl sahip
08:18çıktığının hikayesi. Ortaokuldan doktoraya kadar
08:21ııı ortaokula özellikle belirtiyorum. Çünkü YBO'lar
08:27bence sabah bahsettiğiniz gibi binalardan çok daha fazlası.
08:31Binalar yaptınız ne oldu diyorsunuz ya. Çok daha
08:34fazlası. Bence YBO'lar köydeki bir annenin ben bu çocuğu nasıl
08:39yetiştireceğim derdine düşmemesi bu ülkede. Ortaokulda
08:44bilgisayarı olmayan çocukların tam teşekküllü dünya ile
08:48yarışır değil. Dünyanın yarıştığı laboratuvarlardan
08:51bilgisayar öğrenmesi, kodlama öğrenmesi, yazılım öğrenmesi ve
08:55karşımıza gelip abla ben bilgisayar mühendisi olacağım
08:59deme özgüveni ve sporcu olmak isteyen gençlerin ııı buradaki
09:06spor merkezlerinde ııı milli sporcu olabilmesi. Bence bu
09:11konu tartışmamamız gereken konu. Lütfen en azından eğitim
09:15konusunda sayın vekilim ortak paydada buluşabilelim. Ben
09:22biliyorum şu an bunlardan bahsediyorum ama bu hizmetler
09:26de küçümsenecek. Diğer hizmetlerimiz gibi. Biz
09:28maalesef genel kurulda buna çok alıştık. Iıı fakat siz daha
09:34fazlasını isteyebilirsiniz. Biz de daha fazlasını istiyoruz. O
09:37yüzden çalışıyoruz. Bence vekilin görevi konuşmak değil
09:40sadece çalışmak da fakat daha fazlası için çalışıyoruz fakat
09:47dağıtılan ücretsiz kitapları dahi küçümseyemezsiniz. Çünkü
09:52siz onların değerini bilemeyebilirsiniz. Yaşamayan
09:55bilemez çünkü. Fakat o kitapları alamayan anneler

Önerilen